Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/682 E. 2019/633 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/682
KARAR NO : 2019/633

DAVA : Menfi Tespit, alacak
DAVA TARİHİ : 25/07/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit, alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalılardan …’un dükkan devri konusunda anlaştıklarını, davalı …’un dükkanın kendisinin olduğunu beyan ederek dükkanı 8.000,00 TL karşılığında müvekkiline kiralamayı kabul ettiğini, öncelikle bedelin ödenmesi için bono düzenlenmeye başlandığını, ancak sonrasında davalının ısrarları üzerine müvekkilinin yakın tarihte ödemeyi, böylece kira bedelinden indirime gidilmesi teklifini kabul ettiğini, bono verilmesinden vazgeçildiğini, müvekkilinin dükkandaki eşyaların devri için 8.200,00 TL’yi ödemesinden sonra kontrat yapılması istendiğinde dükkanın davalı …’a ait olmadığının ortaya çıktığını, müvekkili tarafından yanlışlıklı kendi adını yazarak imzaladığı ve zaten geçersiz olan bononun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, takibe konulurken bonoda müvekkilinin adının yazıldığı kısmın karalandığını, müvekkilinin paraf veya imzası olmaksızın … yazıldığını, aynı şekilde tarihin karalanarak değiştirildiğini, keşidecinin imzasını içermeyen değişikliklerin yok hükmünde olduğunu, müvekkilince düzenlenen ve karalanmadan önceki haliyle müvekkilinin kendi kendisine düzenlediği bononun geçersiz olduğunu, müvekkilinin sonrasında senetteki bedeli banka havalesiyle davalı …’a ödediğini, aralarındaki anlaşma gereğince kirada yapılacak indirim karşılığı müvekkilinin senet vermesinden vazgeçilmişken aralarındaki sözleşmeye konu borcu müvekkilinin ödediğini, bu nedenle bono geçerli olsa bile bedelinin ödenmiş olduğunu, davalı …’ün ise heryeri karalanmış ve eklemeler yapılmış bir senedi ciro ile aldığını iddia ettiğini, makul bir insanın böyle bir senedi kabul etmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla …’ün iyiniyetli meşru hamil olmadığını belirterek Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibinin iptaline, müvekkili tarafından yapılan 8.200,00 TL ödemenin müvekkiline iadesine ve davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin diğer davalıdan alacaklı olduğunu, diğer davalının müvekkiline olan borcuna karşılık senedi cirolayarak verdiğini, senet bedeli ödenmeyince müvekkili tarafından takip başlatıldığını, müvekkilinin senedi diğer davalı …’dan usulüne uygun olarak devraldığını, senetteki değişikliklerin basit hatadan kaynaklanan ve keşidecinin bilgisi dahilinde yapılan karalama olduğunu,davacının diğer davalıya yaptığı ödemeden geriye kalan borcunun 8.000,00 Tl olduğunu, dolayısıyla senedin bakiye borç için verilmiş olduğunu, davacının senetteki imzaya itiraz etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin işyerini devretmek için ilan verdiğini, devir bedeli olarak 20.000,00 TL belirlediğini, tarafların 20.000,00 TL karşılığında anlaştıklarını, bedelin 3.800,00 TL kısmının peşin ödendiğini, 8.200,00 TL kısmının ise banka yoluyla ödendiğini, bakiye 8.000,00 TL için ise dava konusu bononun düzenlendiğini, davacının devir esnasında halen SGK’lı olarak çalıştığını beyan ederek işyerinin ortağı …. adına devredilmesini istediğini, bunun üzerine müvekkilinin dükkanı davacı ve ortağına terkettiğini, davacının ortağı ….’ın dükkan sahibi …. ile kira kontratı yaptığını, davacı ve ortağının birkaç ay sonra dükkanın kâr etmediğini düşünerek kapattıklarını, davacının bonodaki imzayı inkar etmediğini, temel ilişkiyi kabul ettiğini, bu nedenle bononun geçersizliğini ileri sürmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından ödenen bedellerin ise bonoya ilişkin olmayıp devir bedeli karşılığında yapıldığını, 13/01/2016 tarihli havalede devir için ödeme yapıldığının belirtildiğini, 11/01/2016 tarihli havalede ise herhangi bir açıklama bulunmadığını, bu nedenle bu ödemenin varolan bir borcun ödenmesine ilişkin yapıldığının kabulünün gerektiğini belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince 22/01/2019 tarihinde dava değeri üzerinden yatırılması gerekli peşin harcın yatırıldığı görülmüştür.
Bakırköy…. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular … ve … hakkında bonoya dayalı olarak 8.000,00 TL alacağın tahsili istemiyle kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, dayanak bononun incelenmesinde ise, 10/01/2016 keşide tarihli, 05/05/2016 ödeme tarihli, keşidecisi … ve lehtarı … olan bononun ilk halinde lehtarında … olarak yazılı olduğu, adının karalanarak … yazıldığı, ödeme tarihinin 10/01/2016 iken yine karalanarak 05/05/2016 olarak yazıldığı, yapılan değişikliklere ilişkin paraf veya imza bulunmadığı görülmüştür.
Ödemelere ilişkin banka kayıtlarının incelenmesinde, davacı tarafından davalı …’a dükkan devir bedeli olarak 13/01/2016 tarihinde 3.100,00 TL ödeme yapıldığı, yine davacı tarafından davalı …’a 11/01/2016 tarihinde 5.100,00 TL ödeme yapıldığı, ancak bu ödemede banka kayıtlarında herhangi bir açıklama yazılmadığı görülmüştür.
Dava, menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.
Öncelikle menfi tespit istemi yönünden yapılan değerlendirmede; takibe dayanak bonoda ödeme tarihinin 10/01/2016 iken karalanarak 05/05/2016 olarak değiştirildiği, yine lehtar ve keşideci … iken karalanarak … olarak yazılmış olduğu, söz konusu değişikliklerin ayrıca onaylanması gerektiği, ancak buna ilişkin herhangi bir paraf veya imza bulunmadığı, senedin orjinal halinde keşidecinin aynı zamanda lehtar olduğu, bu nedenle takibe dayanak bononun geçersiz olduğu, mutlak defi niteliğindeki bu hususun lehtar ve ciranta olan her iki davalıya karşıda ileriye sürülmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla menfi tespit isteminin kabulüne karar vermek gerekmiş, alacaklının takipte haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
Alacak istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise, davacı tarafınan dükkan kiralama bedeli olarak davalıya 8.200,00 TL ödemenin banka yoluyla yapılmış olduğu, banka dekontlarından birisinde ödemenin devir bedeli olduğuna dair kayıt bulunduğu, diğerinde ise açıklama bulunmadığı, ancak davalı tarafça bu ödemenin de dükkan devir bedeline mahsuben yapıldığının kabul edildiği, ancak ödemeler karşılığında yapılması gerekli dükkan devrinin davacıya yapılmamış olduğu, devir yapıldığı hususunun davalı tarafça kanıtlanamadığı, davalı tarafça delil olarak ileri sürülen kira sözleşmesi ve vergi dairesine hitaben yazılmış dilekçede davacının adının bulunmadığı, vergi dairesine yazılan dilekçede dava dışı …’ın adının bulunduğu, davacının bu kişiyle ortak olduğu iddia edilmesine rağmen bu hususun da kanıtlanamadığı, bu nedenle davacı tarafından davalı …’a yapılmış olan 8.200,00 TL tutarında ödemenin davacıya iadesinin gerektiği sonucuna varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-a)Davacının Bakırköy … . İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibine dayanak olan 10/01/2016 keşide tarihli, 05/05/2016 ödeme tarihli, keşidecisi …, lehtarı … olan 8.000,00 TL bedelli bono yönünden davalılara borçlu olmadığının tespitine,
b)Takip konusu asıl alacak tutarı olan 8.000,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-8.200,00 TL alacağın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.106,62 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 276,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 829,96 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen 276,66 TL peşin harç, 285,70 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 562,36 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.28/05/2019

Katip …

Hakim …