Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/672 E. 2018/294 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/672
KARAR NO : 2018/294

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 21/07/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan genel kurul kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekillerinin mirasbırakanı müteveffa …’in davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatifin 23/06/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı genel kurul toplantısına katılan davacıların toplantıda alınan kararların hukuka aykırı olması nedeniyle muhalefet şerhi koyduklarını, olağan genel kurul çağrısının toplantı gününden en az 30 gün önce, en çok iki ay içinde taahhütlü mektupla veya gazete ilanı ile yapılması gerektiğini, çağrının usulüne uygun olarak yapılmadığını, finansal tabloların yasal mevzuata uygun olarak hazırlanmadığı gibi usulünce incelemeye hazır bulundurulmadığını, yine 1163 sayılı Kanun’un 24’üncü maddesi uyarınca yönetim kurulunun gelir gider farklarının dağıtım şekli hakkındaki tekliflerini ihtiva eden yıllık çalışma raporu ile bilanço ve denetçilerin 66’ıncı madde hükümlerine uygun olarak tanzim edecekleri raporun genel kurulun yıllık toplantısından en az 15 gün öncesinden bir yıl süre ile kooperatif merkezinde ve varsa şubelerinde ortakların incelemesine sunulması gerektiğini, bu madde hükmüne de riayet edilmediğini, bu şekilde iyi niyet kurallarının ihlal edildiğini, somut olayda, denetim kurulu raporu hazırlanmadığını, hazırlanmışsa dahi usulüne göre tebliğ olunmadığını, toplantıda oylamaya katılmaması gereken kişilerin oy kullandığını, yönetim kurulu üyelerinin kooperatif ile iş yapmış ortaklar veya herhangi bir şekilde ticari ilişkisi olanların yönetim kurulunun ibrasında oy kullanamayacaklarını, (1163 Sayılı kanun mad. 50/1) kooperatifte ortak olan denetim kurulu üyeleri, kendilerinin ibralarına ilişkin oylamada oy kullanamayacağını (1163 Sayılı Kanun md.98) toplantı tutanağına “ilgililer oylamaya katılmadılar” şeklinde açıklama yazıldığını, bu hususun şüpheye yer verilmeyecek şekilde genel kurul tutanağında açıklanması gerektiğini, bu durumun dahi tek başına genel kurulda yönetim ve denetim kurulunun ibrasını sakat hale getirmekte olduğunu, yönetim kurulu çalışma raporu adı altında imzalı belgeden hiçbir yoruma gerek kalmayacak şekilde yönetim kurulunun faaliyet döneminde hukuka ve ahlaka aykırı iş ve işlemler içerisinde olduğunun anlaşıldığını, genel kurul oylamasındaki muhalefet şerhlerine ve red oylarına karşın yönetim kurulunun hukuka aykırı şekilde ibra edildiğini ileri sürerek öncelikle eski yönetim kurulu üyelerinin görevlerine devamın kooperatif menfaatine uygun olmaması nedeniyle dava sonuna kadar davalı kooperatife yönetim kayyımı atanmasına ve davalı kooperatifin 23/06/2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların tümünün iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarının usul, yasa ve ana sözleşmeye aykırı olup reddinin gerektiğini, müvekkili kooperatifin yapı kooperatifi olarak kurulduğunu ve çağrı usulünün ne şekilde yapılması gerektiğinin ana sözleşmenin 28.maddesinde belirtildiğini, olağan genel kurul çağrısının ana sözleşmeye uygun olarak yapıldığını ve 23/06/2016 tarihli toplantı tutanağında toplantı tarihi ve yerinin belirtildiği gündemi içeren çağrı yazılarının toplam 215 ortağa 18/05/2016 tarihinde … Postahanesinden “taahhütlü mektup” gönderilerek tebliğin yapıldığını, 215 ortaktan 96 ortağın asaleten, 68 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 164 ortağın toplantıya iştirak ettiğini, yeterli nisabın sağlandığı ve toplantı şekline hiçbir ortağın itiraz etmediğinin belirtildiğini, müvekkili yapı kooperatifi olduğundan toplantılarda en az 1/4 ortağın şahsen veya temsilen hazır bulunması gerektiğini, dava konusu olağan genel kurul toplantısına ortakların yarıdan fazlasının bizzat katıldığını veya temsilci gönderdiklerini, ayrıca toplantı ilanının ana sözleşme gereğince tüm ortaklara iadeli taahhütlü mektupla ve genel kuruldan 30 gün önce bildirildiğini, kooperatif finansal tablolarının ve denetim kurulu raporlarının süresinde hazırlanarak kooperatif genel merkezinde incelemeye hazır halde bulundurulduğunu, davacıların gerek genel kuruldan önce ve gerekse dava tarihinden önce finansal tabloları inceleme taleplerinin olmadığını, genel kurul toplantı tutanağında da “okunan raporlar ve bilanço ve gelir tablosu müzakereye açıldı” denilerek ilgili tabloların hazır olduğunun belirtildiğini, bilanço ve gelir tablosuna karşı 6 ret oyu ve 158 kabul oyu kullanılarak ilgili tabloların oy çokluğu ile kabul edildiğini, denetim kurulu üyelerinin 7 ret oyuna karşılık 148 kabul oyu alarak oy çokluğu ile ibra edildiklerini, ilgililerin kendi ibralarında oy kullanmadıklarının tutanağa geçildiğini, davacının finansal tabloların zamanında hazır edilmediği yönündeki iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, denetim kurulu raporunun tebliğine dair yasal zorunluluk bulunmadığını, ayrıca bu raporlar hazır bulunmasa dahi, toplantıda hazır bulunan ortağın genel kurul toplantısının ileri bir tarihe ertelenmesini talep etmemiş olması halinde açılan davanın reddedilmesi gerektiğinin Yargıtay içtihatları ile kabul edildiğini, davacının toplantıya katılmaması gereken kişilerin katıldığı ve oy kullandığı idiasının da gerçeklikten uzak olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin hukuka aykırı işlemler yaptığı yönündeki iddiaya itiraz ettiklerini ve bu hususa ilişkin her türlü talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu, müvekkili kooperatifin muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermeleri gerektiğini belirterek öncelikle mahkemece belirlenecek teminat bedelinin depo edilmesine, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; davalı kooperatifin 23/06/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı genel kurul toplantısında alınan kararların tümünün iptali istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden dava konusu 23/06/2016 tarihli genel kurul toplantı tutanağı, hazirun listesi, gündem, bilanço, yönetim kurulu faaliyet raporu, denetim kurulu raporu, çağrıya ilişkin belgeler, davalı kooperatif ana sözleşmesi getirtilmiş, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden dava konusu genel kurulun ilanına ilişkin gazete nüshası ile yine dava konusu genel kurula ait tüm tutanak ve belgeler celp edilmiştir.
Davacılar vekilinin davalı kooperatife yönetim kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebi mahkememizce değerlendirilmiş, bu talebin davanın niteliği ile bağdaşmadığı, ihtiyati tedbirin ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, mevcut dosya içeriğine göre yaklaşık ispat koşulu da sağlanmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı kooperatif vekilinin davacıların teminat göstermesine ilişkin talebi dosya kapsamına göre reddedilmiştir.
İbraz olunan mirasçılık belgesine göre davacıların murisi davalı kooperatif üyesi …’in 19/10/2015 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçıları olarak eşi … ile kızları …, … ve …’nun kaldığı görülmüştür.
Davacılar vekili 27/07/2017 tarihli dilekçesinde müvekkillerinin murisi …’in davalı kooperatifin üyesi iken vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak müvekkillerini bıraktığını, müvekkillerinin de mirasçı olmaları sıfatıyla kooperatife üye olduklarını, bu üyeliklerine istinaden dava konusu genel kurul toplantısına aynı zamanda mesleği avukat olan müvekkili …’nun mirasçılık belgesi ve diğer mirasçılar tarafından verilen vekaletnameler ile tam yetkili temsilci olarak katıldığımı, bu yetkiye dayanarak toplantıda alınan kararlara muhalefet şerhi koyduğunu belirtmiştir.
Davalı kooperatif merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davalı kooperatif defter, kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde iddia ve savunmaların değerlendirilmesi için bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak iddia olunanlar çerçevesinde uyuşmazlık konuları itibariyle dava konusu 23/06/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların içerikleri gözetilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. Re’sen görevlendirilen mali müşavir …, finans uzmanı …, bağımsız denetçi …tarafından düzenlenen 05/06/2017 tarihli raporda özetle; davacıların dava konusu genel kurul toplantısına temsilci göndermek suretiyle katıldıkları, toplantı çağrısının usulüne uygun olarak yapıldığı, toplantı tutanağına yönetim kurulu çalışma raporu, bilanço ve denetim kurulunun raporunun ekli olduğu,toplantı ve karar nisaplarının kanun ve ana sözleşme hükümlerine uygun olduğu, davalı kooperatifin defter ve kayıtları incelendiğinde kanunen kabul edilmeyen giderler hesabında yer alan 57.759,00-TL’nin detayına defter ve kayıtlar üzerinde ulaşılamadığı, satıcılar hesabında bir yıl vadeli avans olarak tutulan yüksek meblağ içeren kayıtların gerekçeli açıklamalarına defter ve kayıtlarda ulaşılamadığı, 24/11/2015 tarihli yönetim kurulu kararı ile …Bankası’ndan 1.100.000,00-TL çekilip bir hafta süreyle kasada tutulmasının riskli olduğu, mevzuata aykırı kayıt dışı tasarrufta bulunduğu, 715.000,00 TL fazlasıyla 1.815.000,00-TL olarak yeniden bankaya yatırıldığı, kooperatif mali kaynakları üzerinden gerçekleştirilen, yüksek meblağları ile dikkat çeken, çeşitli danışmanlık ve hizmet giderlerinin, yasal defter kayıtlarının açıklamaları, sözleşme ve faturaları gibi belgelerin sunulması gerektiği, incelenenler kapsamında söz konusu danışmanlık ve hizmetlerin ifa edilip edilmediğine yönelik görüş bildirmenin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davalı kooperatif vekili kök rapordan sonra raporda yapılıp yapılmadığı belli olmayan işlere ilişkin belge ve kayıtları dosyaya ibraz etmiştir.
Davalı vekilince ibraz olunan belgelerin değerlendirilmesi ve davalı vekilinin rapora itirazlarının çözümlenmesi için önceki bilirkişi kurulundan ek rapor alınmıştır. İbraz olunan 06/02/2018 tarihli ek raporda özetle; sunulan kayıtlar çerçevesinde davalı kooperatifin kanunen kabul edilmeyen giderler hesabının vergi denetim kurulu tarafından yapılan inceleme neticesinde 54.000,00-TL lik kısmının devreden KDV nin düzeltilmesinden, 3.540,00-TL lik kısmının da vergi denetimi sonucunda düzenlenen cezadan kaynaklandığının tespit edildiği, kök rapora konu olan ödemeler değerlendirildiğinde davalı ile Av….arasında imzalanan avukatlık ücret sözleşmesinin dosyaya sunulduğu, aylık 10.000,00-TL + KDV avukatlık ücreti ve sözleşme konusu işin neticelendirilmesi halinde başarı primi ve ücret olarak 1.000.000,00-TL + KDV meblağı ihtiva ettiği, buna karşılık 30/04/2014 tarihli … Bankası 200.000,00-TL dekontu ile ödeme yaptığı, davalı kooperatif adına ….Ltd.Şti. tarafından 21/12/2015 tarihli irsaliyeli fatura ile arazi tesviyesi, sondaj çukurları ile makine çalıştırılması karşılığı toplam 566.400,00 TL fatura düzenlendiği, fatura karşılığı bedelin 30/12/2015 tarihli İş Bankası dekontu ile ilgili firmaya ödendiği, yine davalı adına …Ltd.Şti tarafından OSB imar planlarının yapılması işine ait teknik hizmet, proje, plan çalışması ve bu iş kapsamı dahilinde danışmanlık hizmeti karşılığı toplam 500.320,00-TL fatura düzenlendiği, davalı tarafından ilgili firmaya 04/09/2012 tarihinde 424.000,00-TL, 19/10/2016 tarihinde 76.320,00-TL banka yoluyla ödemeler yapıldığı, davalı adına …Ltd.Şti tarafından dış hudutlarına parsel köşesi taşı çakılması ve harita mühendislik hizmetleri karşılığı 295.000,00-TL fatura düzenlendiği, davalı tarafından 30/12/2015 tarihinde bu miktarın ilgili firmaya banka havalesi ile ödendiği, ….Ltd.Şti’nin 2013 tarihli teklif formu ile resmi makamların da katılımı ile projenin yer görmesinin yapılması konusunda davalı ile mutabık kalınarak imza edildiği, ilgili firmaya 06/02/2015 tarihinde 25.000,00-TL banka yoluyla ödendiği, davalı adına …AŞ tarafından yiyecek içecek bedeli karşılığı 12.500,00-TL ve 19.000,00-TL lik faturalar düzenlendiği, fatura bedellerinin davalı tarafından banka kanalıyla EFT yapılarak ödendiği tespit olunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, genel kurul toplantı tutanağı ve ekleri, bilirkişi raporu ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacılar muris …’in mirasçıları olarak davalı kooperatifin üyesidirler. Davacılar adına temsilen mirasçılardan … dava konusu 23/06/2016 tarihli genel kurul toplantısına katılmıştır. … kendi adına asaleten, diğer davacılar adına vekaleten 4,5,6/1,3 maddelerinde olumsuz oy kullanarak muhalif kalmıştır. Dava, 1163 sayılı Kanunun 53.maddesinde öngörülen yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Davacılar işbu davada çağrı usulünün kanuna aykırı olduğunu, toplantıda oy kullanmaması gereken kişilerin oylamaya katıldığını, toplantının şirket ana sözleşmesine aykırı yapıldığını, şirket kayıtlarında usulsüzlük yapıldığını, ibra edilmemesi gereken yönetim kurulu üyelerinin ibra edildiğini belirterek toplantıda alınan tüm kararların kanuna ve iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeniyle iptalini istemişlerdir.
Davalı kooperatif yönetimi tarafından gündemi de ihtiva edecek şekilde hazırlanan toplantı çağrısının kooperatif ortaklarına 18/05/2016 tarihinde … Postahanesi’nden iadeli taahhütlü posta yolu ile gönderildiği anlaşılmaktadır.
Davacıların davet mektubunun kendilerine tebliğ edilmediği yönünde bir iddiaları bulunmadığı gibi, genel kurul toplantısına …’nun kendi adına asaleten, diğer davacılar adına vekaleten katıldığı görülmektedir.
Genel kurul toplantı tutanağına göre; kooperatifin kayıtlı 215 ortağından 96 ortağın asaleten, 68 ortağın vekaleten toplantıda temsil edildiği ve toplantının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcileri …ve … gözetiminde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacılar vekili, genel kurul çağrı usulünün hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir.
Yukarıda yapılan incelemede; toplantı çağrısına ait taahhütlü mektupların ortaklara 18/05/2016 tarihinde gönderildiği tespit olunduğundan toplantı çağrısı, duyuru ve toplantı günü hesaba katılmadan 35 gün önceden yapıldığı görülmekle 1163 sayılı Kanunun 45.maddesine aykırı bir durumun olmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki, davacılar toplantıya temsilci vasıtasıyla katılmışlardır.
Genel kurula 215 ortaktan 96 ortak asaleten, 68 ortak vekaleten olmak üzere toplam 164 ortak iştirak etmiştir. 1163 sayılı Kanunun 45/2 maddesindeki 1/4 toplantı nisabı sağlanmıştır. Alınan kararlar yönünden de karar nisabı açısından herhangi bir aykırılık söz konusu değildir.
Davacılar finansal tabloların mevzuata uygun olarak hazırlanmadığını ve usulünce incelemeye hazır halde bulundurulmadığını iddia etmişlerdir. Davalı vekili ise, kooperatif merkezinde yönetim kurulu faaliyet raporu ve finansal tabloların ortakların incelemesine hazır bulundurulduğunu savunmuştur. Davacılar bu iddialarının ispatı yönünden herhangi bir delil sunamamışlardır.
Alınan kararlar bazında inceleme yapıldığında;
Gündemin 1.maddesinde divan kurulunun oy birliği ile seçildiği yazılıdır. Dolayısıyla davacıların temsilcisi bu maddeye olumsuz oy kullanmamıştır. Bu nedenle bu maddenin iptalini talep edemeyeceklerdir.
Gündemin 2.maddesinde büyük önder Atatürk ve aziz şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmuş ve herhangi bir karar alınmamıştır.
Gündemin 3.maddesi ile divana tutanakları imzalama yetkisi oy birliği ile verilmiştir. Bu maddeye de davacıların temsilcisi olumsuz oy kullanmadığından maddenin iptalini talep edemeyeceklerdir.
Gündemin 4.maddesi ile okunan yönetim kurulu çalışma raporu ve denetim kurulu raporu müzakere edilerek bilanço ve gelir tablosunun kabul edilmesine, 6 ret oyuna karşılık 158 kabul oyu verilerek oy çokluğu ile karar verilmiştir. Davacıların temsilcisi … bu maddeye şerh koymuştur. Yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde kooperatifin bilanço ve gelir tablolarındaki gösterilen harcama kalemlerinin belgelendirildiği, ödemelerin banka kanalıyla yapıldığı tespit olunmuştur. Dolayısıyla bilanço ve gelir tablolarının kabulüne ilişkin kararda kanuna ve esas sözleşmeye aykırı bir durum görülmemiştir.
Gündemin 5.maddesinde yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyeleri 7 red oyuna karşılık 148 kabul oyu ile oy çokluğuyla ibra edilmişlerdir. Davacıların temsilcisi … bu maddeye olumsuz oy kullanmış ve muhalefet şerhini tutanağa geçirtmiştir. Toplantı tutanağından da anlaşıldığı üzere, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri ibralarında oy kullanmamışlardır. Toplantıya 164 ortağın asaleten ve vekaleten iştirak ettiği dikkate alındığında, 155 ortağın oy kullanması nedeniyle 9 kişiden oluşan yönetim kurulu üyelerinin oylamaya katılmadığı anlaşılmaktadır. Yine 3 kişiden oluşan denetim kurulu üyelerinin de oylamaya katılmadığı, bir an için katılmış olsalar dahi kabul oyu ve ret oyu sayılarına göre sonucun değişmeyeceği de sabittir. Davacılar yönetim kurulunun ibrasının hukuka aykırı olduğunu, zira yönetim kurulunun hukuka aykırı iş ve işlemler yaptığını ve yapma çabası içinde olduğunu iddia ederek ortaklara verilen çalışma raporundaki ibareleri dayanak olarak göstermişlerdir. Dava dilekçesi ekinde sunulan yazı incelendiğinde, kooperatifle ilgili davaların yönetimce takip edildiği, davanın sonuçlanması için çalışıldığı anlaşılmaktadır. Yazının içeriğinden yönetim kurulunun kanuna aykırı iş ve işlemler yaptığına dair bir sonuç çıkarılamamıştır. Yine bilirkişi incelemesi ile kooperatif harcamalarının dayanak belgeleri değerlendirilerek ödemelerin banka yoluyla yapıldığı tespit olunmuştur. Bu nedenle yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine ilişkin 5 nolu karar yönünden karar nisabının sağlanmış olması ve ibra kararının kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük kuralına aykırı olduğuna dair somut delil bulunmaması karşısında iptal sebeplerinin oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Gündemin 6.maddesinde ise 3 konu karara bağlanmıştır. 6.maddenin 1.bendinde kooperatif arazisi üzerinde devam etmekte olan ihtisas OSB tesis edilmesiyle ilgili çalışmalar için tüm bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, özel kurum ve şahıslar nezdinde ihtisas OSB’nin yasa ve yönetmeliğinin gerektirdiği her türlü işleri yapabilme yetkisinin yönetim kuruluna verilmesi oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Toplantı tutanağına kaç kişinin oylamaya katıldığı ve olumlu-olumsuz oy sayılarının yazılmamasının sonuca etkili olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Karar nisabının her madde için ayrı ayrı o madde oylamasına katılan ortak sayısına göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Karar alınan maddeyle ilgili ayrı bir sayım yapılmaması, katılım ve olumlu-olumsuz oy sayılarının yazılmaması durumunda oylamaya katılım sayısı bir önceki madde oylamasına katılan ortak sayısına göre belirlenir. (Yüksek Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin 13/04/2015 gün …esas, …karar sayılı ilamı) Yine bir maddenin oy çokluğuyla kabul edilip veya reddedilmesi ve ret ve kabul edenlerin sayısının yazılmaması halinde Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre oylamaya katılanların yarısından bir fazlasının red veya kabul oyu kullandığı kabul edilmektedir. Somut olayda bir önceki maddede (5.madde) 155 kişinin oy kullandığı nedeniyle 6.madde için de 155 kişinin oy kullandığı ve kararın yarıdan bir fazlasının kabul oyu ile alındığının (79) kabulü gerekmiştir. Bu madde için toplantı ve karar nisabının var olduğu ve anılan maddenin batıl olmadığı da anlaşılmaktadır.
6.maddenin 2.bendinde kooperatif arazilerinde ihtisas OSB tesisi edildikten sonra teknik, idari ve hukuki tasarrufların yapılması, altyapı çalışmalarının projelendirilmesi, ihale yönteminin belirlenmesi ve projelerin belirlenen usule göre ihalesinin gerçekleştirme yetkisinin, yönetim kuruluna verilmesi hususunun görüşülmemesine oy birliğiyle karar verilmiştir. Alınan karar oy birliğiyle alınmış olduğundan ve davacıları temsilen …’nun olumsuz oyu bulunmadığından iptalinin istenilemeyeceği açıktır.
6.maddenin 3.bendinde yukarıda genel kurul onayına sunulan hususlarla ilgili 3.şahıslara vekalet verme yetkisinin yönetim kuruluna verilmesi oy çokluğu ile kabul edilmiştir. 6.maddenin 2.bendinde alınan karar yönünden yapılan değerlendirme bu bent için de geçerlidir. Netice itibariyle bu madde yönünden toplantı ve karar nisabının var olduğunun kabulü gerekmiştir. Maddenin içeriği itibariyle de iptal sebeplerinin oluşmadığı anlaşılmıştır.
Gündemin 7.maddesinde yönetim kurulu ve denetim kurulu asil ve yedek üyelikleri için 2 yıl süreyle görev yapmak üzere 1.listede bulunan kişiler 115 kabul oyu ile seçilmişlerdir. Yönetim ve denetim kurulu üyeliklerinin seçimi ve görev sürelerinin belirlenmesi genel kurulun münhasır yetkileri içerisindedir. Alınan kararda toplantı ve karar nisabı yönünden herhangi bir aykırılık söz konusu değildir. Davacıların ileri sürdüğü iddialar ancak yönetici sorumluluk davasının konusunu oluşturabilecek iddialardır.
Gündemin 8.maddesinde 2016 yılı tahmini bütçesinin okunduğu, müzakereye açıldığı ve ilgili dönem bütçesinin yönetim kurulu tarafından hazırlandığı şekilde oy birliği ile kabul edildiği, ilgili bütçede mevcut olmayan fasılların açılması, mevcut olduğu halde kullanılmayan fasılların iptal edilmesi ve bütçe fasılları arasında aktarma yetkisinin yönetim kuruluna verilmesinin de oy birliğiyle kabul edildiği görülmektedir. Alınan karar oy birliğiyle alınmış olduğundan davacıların iptal davası açma yetkisi bulunmamaktadır.
Gündemin 9.maddesinde ise; dilek ve temenniler ve herhangi bir itirazın olmadığı görülerek toplantıya son verildiği yazılıdır. Bu maddede herhangi bir karar alınmadığından iptal davasına konu olabilecek bir husus ta yoktur.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında; davalı kooperatifin 23/06/2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararlarda toplantı ve karar nisabının oluştuğu, toplantıya çağrının kanuna ve ana sözleşmeye uygun olarak yapıldığı, davacıların genel kurul toplantısına temsilci vasıtasıyla katıldıkları, çağrı usulsüzlüğüne ilişkin iddianın yerinde olmadığı, genel kurulda alınan kararların butlan sebebi bulunmadığı gibi kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı da olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın reddine,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90- TL maktu karar ve ilam harcından davacılar tarafından peşin yatırılan 29,20- TL harcın mahsubuna, bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı lehine tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …