Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/646 E. 2018/702 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/646 Esas
KARAR NO : 2018/702

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/07/2016
KARAR TARİHİ : 06/11/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin konfeksiyon üretimi yapan ve ihraç eden bir firma olduğunu, müvekkilinin birçok defa ürünlerin yıkama işlemini davalı firmaya yaptırdığını, bu kapsamda 12/12/2015 ve 23/12/2015 tarihli irsaliyeli faturalarda belirtilen 799 adet ve 827 adet ürünü yıkama işlemi için davalı tarafa teslim ettiğini, teslim edilen 827 adet ürünün yıkama ve taşlama işleminde gerekli dikkat ve özen gösterilmediğinden bu ürünlerin satılamayacak derecede yıpranarak renk bozukluğu ve ağır defolu kusurlar meydana geldiğini, müvekkili tarafından ürünler üzerinde analiz yaptırıldığını, ürünlerde üretim hatası bulunmadığının ve defoların hatalı yıkama işleminden kaynaklandığının tespit edildiğini, yine müvekkili tarafından bu analiz sonrasında başkaca analiz ve test işlemleri yaptırıldığını, testler sonucunda ürünlerde yıkama nedeniyle mukavemet kaybı ve yırtılmalar oluştuğu, bunların sebebinin yıkama işlemi olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin defalarca davalıya başvurmasına rağmen müvekkilinin zararının giderilmediğini, en son 08/04/2016 tarihli ihtarname ile zararın giderilmesinin talep edildiğini, ancak sonuç alınamadığını belirterek 32.940,70 TL tazminatın en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, ancak bilirkişi raporu tebliği sonrasında sunduğu beyan ve itiraz dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu ürünleri usulüne uygun şartlarda yıkayarak teslim ettiğini, bu nedenle kusurlu bir işlemi bulunmadığını, ürünlerdeki ayıbın yıkama işleminden kaynaklandığı hususunda sunulan delillerin inandrııcı olmadığını, bilirkişi raporunun eksik inceleme sonucunda hatalı olarak düzenlendiğini, ayıbın müvekkiline yasal süresinde bildirilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra, dosya üzerinde ve davaya konu ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 25/12/2017 tarihli raporda 827 adet ürünün ayıplı olduğu, ürünlerdeki yırtılmanın davalının yapmış olduğu yıkama işleminden kaynaklandığı, incelenen ürünlerin ayıpsız piyasa rayiç birim fiyatının 35 TL olduğu, ürünlerin ayıplı olarak kullanılması ve satışının mümkün olmadığı, sonuç olarak davacının zararının 30.517,90 TL olduğu belirtilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna yönelik beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 25/06/2018 tarihli raporda; 827 adet ürünün hurda olarak tanesinin 3 TL fiyattan satılabileceği, bu tutarın düşülmesi ve davacının yapmış olduğu test masraflarının eklenmesi sonucunda, sonuç olarak davacının talep edebileceği tazminat tutarının 28.036,90 TL olduğu, ticari defter kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 14.952,58 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili 13/07/2018 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi tarafından tespit edilen 14.952,58 TL yönünden takas ve mahsup talebinde bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında davacıya ait tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin yıkama işleminin davalı tarafından gerçekleştirildiği, bu kapsamda davaya konu 827 adet ürünün yıkama işleminin de davalı tarafından gerçekleştirildiği, ancak yıkama işleminin usulüne uygun olarak gerçekleştirilmemesi nedeniyle davacıya ait ürünlerde hasar ve ayıp oluştuğu, söz konusu oluşan ayıpta gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalının sorumlu olduğu, bu kapsamda bilirkişi raporları ile tespit edildiği üzere 827 adet ürünün oluşan hasar bedelinin 28.945,00 TL olduğu, ürünün bilirkişi kurulu tarafından tespit edilen 2.481,00 TL hurda bedelinin düşülmesi sonucunda davacının talep edebileceği tazminat tutarının 26.464,00 TL olduğu, ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıdan alacaklı bulunduğu 14.952,58 TL tutarın mahsubu sonucunda davacının talep edebileceği nihai tazminat tutarının 11.511,42 TL olduğu kanaatine varılmış, davacı tarafından dava öncesinde yapılan toplam 1.572,90 TL test masrafının yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-11.511,42 TL tazminatın 14/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 786,34 TL harçtan peşin yatırılan 562,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 223,79 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen 562,55 TL peşin harç, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 277,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.572,90 TL test masrafı olmak üzere toplam 4.412,45 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 1.544,35 TLyargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 2.571,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.06/11/2018

Katip …

Hakim …