Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/627 E. 2019/96 K. 25.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/627
KARAR NO : 2019/96

DAVA : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/06/2016
KARAR TARİHİ : 25/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 08/03/2015 tarihinde evinin bulunduğu Esenyurt’ta kaldırımda yürürken …. plakalı aracın kaldırıma çıkmak suretiyle müvekkiline çarptığını, olaydan sonra müvekkilinin koma halinde ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığını, yapılan soruşturma neticesinde kazaya sebep olan aracın ruhsat sahibinin davalılardan …. olduğunu, kaza esnasında aracı davalılardan …’in kullandığını aracı kullanırken 2.25 promil alkollü olduğunu, ceza soruşturma neticesinde %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalılardan …. hakkında Büyükçekmece …Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasının açıldığını, davalıların müvekkiline bugüne kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin kaza nedeniyle çalışma gücünü tamamen yitirdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalarının kabulüne, 1.000,00-TL maddi tazminatın, kaza tarihi olan 08/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine, 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan …. ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 08/03/2015 tarihli kazaya karaştığı belirtilen …. plakalı aracın müvekkili şirkete 04/02/2015-27/05/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalı olduğunu, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluğun da olmadığını, dosyada öncelikle kusur tespitinin yapılması gerektiğini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının, varsa oranının belirlenmesinin gerektiğini ileri sürerek, davanın usul yönünden reddine, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini bu nedenle dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalılar …. ile …’e tebliğ edildiği ancak davalı …. ile …’in süresi içerisinde cevap dilekçesini sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı …. vekili dosyaya sunmuş olduğu beyan dilekçesinde özetle; diğer davalı …’in müvekkilinin arabasını müvekkilinin haberi olmadan müvekkilinin evinden aldığını, davalı …’in kusurlu hareketinden dolayı müvekkilinin mağdur olduğunu, müvekkilinin aracı diğer davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı için oluşan tazminatlardan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, davacının sigorta şirketine başvurmadığı için müvekkilinin hak kaybına uğradığını ileri sürerek, adli tıp kurulu raporunun eksikliklerinin giderilmesi için dosyanın tekrar adli tıp kuruluna gönderilmesine, davacının vücudunda meydana gelen hasarların tam olarak tespit edilmesi için davacının adli tıp kuruluna gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının yaralandığı trafik kazasından davacıya ait kaza tarihi ve sonrasına ait hastane belgelerinin (tüm tedavi evrakları) onaylı suretleri, sigorta poliçeleri, ceza dava dosyası ve film ve grafileri ilgili hastaneden celp edilerek dosya içine alınmıştır.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu ….İhtisas Kurulundan rapor, kusur ve aktüerya raporları alınmıştır.
Davacının yaralandığı trafik kazasında sürücü ile kazada yaya olarak yaralanan ….’in kusur durumlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından hazırlanan 16/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; “davalı sürücünün kara yolunun yalnız yayaların kullanımına ayrılmış olan kısmına çıkarak tam bir aldırmazlık içinde bulunmuş, çok önemli emredici trafik kuralını ihlal ettiği, bu duruma yeni diğer emredici trafik kurallarını ihlal ederek yani, hızını içinde bulunduğu koşullara uyarlamayarak ve aldığı alkolün etkisi ile dikkatsiz ve özensiz seyrederek geldiği, davacıdan “beklenen özenin ölçüsü, önceden belirlenmemiş hal ve şartlara” bağlı olduğundan Trafik Hukukundaki “Güven İlkesi” gereği irdeleme yapıldığı, yani dikkatli bir yayanın göstermesi gereken özeni gösterip göstermediği yönünden değerlendirme bulunulduğu, buna göre de davalı sürücü …’in yaratacağı/yarattığı aykırılığı veya tehlikeyi dikkate alarak bu duruma uygun bir önlemi yaşama geçirme olanağının bulunmadığı görüşü benimsendiği, zira davalı sürücü …’in anılan yolda yüksek hızda seyretmesi ve aracın hakimiyetini yitirerek savrulup taşıt yolundan çıkarak yaya kaldırımı üzerinde bulunan yayaya çarpmasıyla trafiğe katılan davacının ve diğer insanların öngöremeyeceği çok ani gelişen bir aykırılık ve tehlike yarattığı, davacı …’in yaya kaldırımında olmakla yaya kaldırımı üzerindeki bir insanın bu durumu önceden sezerek/öngörerek uygun önlemi alması ve kazayı önlemesinin olası olmadığı, davalı sürücünün, yerleşim yeri içinde, kavşak yaklaşımında hızını koşullara uyarlamadan, emredici trafik kurallarını ihlal ettiği, aldığı alkolün de etkisi ile yola yeterince dikkatini vermediği ve çevresindeki trafiği dikkate almadan, görüşüne ve seyrine açık olan ön ilerisindeki en kısa ve en güvenli mesafede durabilecek hızda olmadığından savrulan aracına hakimiyeti yitirip önce yolun sağındaki yaya kaldırımına çıktığı davacıya çarptığı, kontrolden çıkan aracın sonra da telefon direğine çarptığından KTK 52/a-b ve KTK 3 maddeleri gereği %100 kusurlu olup davacının kusursuz olduğu” kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu …Adli Tıp İhtisas Kurulu’na ait 24/04/2017 tarihli raporunda; …. kızı, …. doğumlu…’in 08/03/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında bağlı servikal lordozun bozulup medulla spinalisin intakt olması nedeniyle, 11/10/2018 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak Gr1 XII (22İa…..10)A %14, E cetveline göre %15.2(yüzdeonbeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (isgöremezlik) süresinin 08/03/2015 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğini oy birliğiyle mütalaa edildiği bildirilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi Y.Müh. …. tarafından düzenlenen 04/04/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; 08/03/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %15,2 oranında malul kalan davacı …. ile davalılar arasındaki uyuşmazlığın noktaları yönünden davacı ….’in geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 5.270,60-TL olduğu, davacı ….’in sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 66.350,91-TL olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 30/06/2016 dava tarihi olduğu, diğer davalılar yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 08/03/2015 kaza tarihi olduğu, temerrüt faizi nev’inin yasal faiz nev’inden işleyecek faiz olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Kazaya sebebiyet veren …. plakalı sayılı aracın kaza tarihi itibariyle ve halen malik durumunun tespiti için ilgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, müzekkereye verilen cevapta anılan aracın kaza tarihi itibariyle davalı ….’a ait olduğu ve tescil belgesine göre aracın kullanım amacının hususi olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya sebebiyet veren …. plakalı araç 04/02/2015-04/02/2016 vadeli Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sakatlık halinde 290.000,00-TL teminatla davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmıştır.
Davacının yaralanması ile ilgili yürütülen soruşturmada Büyükçekmece …Asliye Ceza Mahkemesinin ….Esas ve …. Karar sayılı dava hakkında adli para cezası ile cezalandırılma kararı verildiği anlaşılmıştır.
Olayın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olan …. plakalı aracın davalı sürücü …’ %100 kusurlu olduğundan sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuruna isabet eden tutar davacı yararına maddi tazminat miktarı olarak dikkate alınacaktır. Başka bir anlatımla, kusur indirimine yer bulunmamaktadır.
Dosyada SGK tarafından davacıya iş göremezlik nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı, maluliyet geliri bağlanıp bağlanmadığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Ancak somut olay trafik iş kazası olduğundan davacıya iş kazası sigortasından rücuya tabi geçici iş göremezlik ödemesi yapılması mümkün değildir. (Bununla birlikte; davacının maluliyeti %100 oranının altında kaldığından davacıya 5510 sayılı yasanın 19.maddesine göre SGK tarafından sürekli maluliyet geliri bağlanması da mümkün değildir. O halde rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacıya maluliyeti ve tedavi giderleri nedeniyle ödeme yapıldığına ilişkin dosyada belge olmadığından hesaplanan maddi zarar tutarından ödeme tenzili hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacı vekilince sunulan dilekçe ile davalı … Sigorta ile protokol imzalandığını ve protokol kapsamında davacılara ödeme yapıldığını bu sebeple maddi tazminat öynünden davanın konusuz kaldığını, imzalanan protokol gereğince maddi tazminat taleplerinden vazgeçtiğini beyan ettikleri, davalı …. Sigorta tarafından sunulan beyan dilekçesi ile imzalanan sulh protokolü gereğince davacılardan hiçbir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmayacağını beyan ettikleri görülmüştür.
Manevi tazminat talebi bakımından ise davanın dayanağı, Türk Medeni Kanunun 24. ve Türk Borçlar Kanununun 49.ve 56. maddeleridir.
MK’nun 24.maddesinde “Şahsiyet haklarının hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğraması”koşulu öngörülmüş, maddede belirtilen hususlar kanıtlandığı takdirde, manevi tazminat isteme hakkı doğmuş olacağı kabul edilmiştir.
Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır.
Bedensel zararlarda, kişinin manevi değerlerinden olan vücut bütünlüğünün korunması hakkı çerçevesinde manevi zarar olarak değerlendirilmelidir.
Olayımızda, meydana gelen kaza nedeniyle davacının vücut bütünlüğü zarar görmüştür. Vücut bütünlüğü de kişilik haklarından olup, yaralanması nedeniyle, ızdırap çeken, canı acıyan, davacının kişilik haklarının hukuka aykırı bir şekilde ağır ve haksız bir tecavüze uğradığı ve bu nedenle de manevi tazminat talep edebileceği kabul edilmelidir. Üstelik davacının yaşı da dikkate alındığında çektiği acı daha da ağır olmuştur.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Tarafların beyanları nazara alınarak maddi tazminata ilişkin davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı taraf manevi tazminata ilişkin talebinin olayın oluş şekli, tarafların kusur durumları, sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davacı tarafın manevi tazminata ilişkin davasının kısmen kabulü ile davacı için 10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile ….’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulüne,
1-Maddi tazminata ilişkin dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen KABULÜNE, davacı …. için 10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile Halil Taşpınar’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 683,10-TL karar ve ilam harcı ile davanın maddi tazminat talebi yönünden konusuz kaldıığı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarfesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 105,89-TL harç ile 241,20-TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 380,41-TL harcın(davalılar … ile Halil Taşpınar bu miktarın tamamından davalı …. Sigorta A.Ş bu miktarın 268,10-TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 105,896-TL peşin harç ile 241,20-TL ıslah harcının davalılar … ile ….’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın manevi tazminat talebi yönünden kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ile ….’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davanın manevi tazminat talebi yönünden red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ….’a VERİLMESİNE,
8-Davanın maddi tazminat talebi yönünden konusuz kaldığı ve vekalet ücreti talep edilmediği anlaşılmakla taraflara vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9-Davacı tarafından manevi tazminat talebi yönünden yapılan 194,00-TL tebligat, 65,70-TL müzekkere ücreti olmak üzere toplam 259,70-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 86,56-TL’sinin davalılar … ile ….’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Davanın maddi tazminat talebi yönünden konusuz kaldığı ve yargılama gideri talep edilmediği anlaşılmakla davacı tarafından maddi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
11-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ….’in yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 25/01/2019
KATİP ….
¸e-imza

HAKİM ….
¸e-imza