Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/608 E. 2020/136 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/608 Esas
KARAR NO : 2020/136

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/06/2016
KARAR TARİHİ : 04/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından ciro ve imzası müvekkiline ait olmayan 30/11/2014 keşide tarihli ve 28.700,00 TL tutarlı çekten dolayı müvekkili hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının son ciranta olup müvekkilinin ise ilk ciranta konumunda bulunduğunu, takip başlatılması üzerine Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, takibin durdurulmasını talep ettiklerini, ancak mahkemece ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verildiğini, bunun üzerine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile alacaklı olduğunu iddia eden şirket hakkında menfi tespit davası açtıklarını, ayrıca takibin durdurulmasını talep ettiklerini, mahkeme kararı üzerine teminatı ve icra borcunun tamamını yatırdıklarını, mahkemece icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiğini, müvekkilinin araçlarına konulan hacizlerin kaldırıldığını, imza incelemesi sonucunda imzanın müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini, icra mahkemesi kararının kesinleştiğini, bunun üzerine yatırdıkları paranın kendilerine iade edileceğini düşünerek menfi tespit davasındaki tedbir kararından vazgeçtiklerini, ancak buna rağmen icra müdürlüğünce paranın iadesi istemlerinin reddine karar verildiğini, bunun üzerine tekrar menfi tespit davası açtıkları mahkemeye başvuru yaptıklarını, mahkemece yeniden tedbir kararı verildiğini, icra dairesi kararına karşı Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, ancak mahkemece şikayetin reddine karar verildiğini, bütün bu işlemler sonrasında icra müdürlüğünce dosyaya yatırmış oldukları paranın kendilerine iade edildiğini, aradan geçen süre sonrasında menfi tespit davasının müvekkili lehine sonuçlanarak kesinleştiğini belirterek haksız icra takibi ve hacizler nedeniyle 5.000,00 TL maddi tazminat ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığını, 2013 yılı içerisinde … adlı kişinin müvekkiline gelerek işlenmemiş parça et satın almak istediğini beyan ettiğini, bu kişi tarafından çekle ödeme yapılacağının beyan edildiğini, çeki sormak üzere bankaya gittiğinde çek keşidecisi …. şirketi ile ciranta olan … adlı tacirin hesaplarının incelendiğini, keşideci ve cirantanın tüm çeklerini gününde ve düzenli olarak ödendiğinin banka yetkilileri tarafından aktarıldığını, bunun üzerine çekin kabul edildiğini, ancak çeki kısa bir süreliğine …’a emanet edildiğini, … tarafından talep edilen sipariş hazırlanıp yüklendikten sonra …’un çeki teslim ederek hızla uzaklaştığını, müvekkili şirket yetkilisinin ilk anda çekin arka kısmına bakmadığını, yalnızca çekin ön yüzünü kontrol edip …’un gitmesine müsade ettiğini, yaklaşık yarım saat sonra çeki yeniden kontrol ettiklerinde çekin arka kısmında yer alan …’a ait cironun … tarafından karalandığını fark ettiklerini, bunun üzerine …’a ulaşmaya çalıştıklarını, ancak ulaşamadıklarını, çekle ilgili olarak Ödemiş C.Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturma dosyasında müvekkilinin şirket yetkilisi ….’ın imza incelemesi yapılarak ilk ciranta … adına ciro eden kişinin … olmadığı hususunun açıklığa kavuştuğunu, müvekkilinin satış gerçekleştirilmesine rağmen tahsil edemediği satış bedelini tahsil etmek üzere çeke dayalı olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu … yönünden haciz işlemlerine başlandığını, davacı tarafından Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesi ve Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davaların reddine karar verildiğini, müvekkilinin kambiyo senedine dayalı olarak hukuki yollara başvurduğunu, imzanın veya cironun çekin hamili ve ilk cirantası olan …’e ait olup olmayacağı hususunun müvekkili tarafınan bilinmesinin mümkün olmadığını, davacı zarar görmüş ise zarara sebebiyet veren müvekkili olmayıp çek keşidecisi olan …. firması olduğunu, müvekkilinin kötüniyetli ve kusurlu olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı …. Gıda hakkında Menfi tespit istemiyle dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı …. GIda hakkında imzaya itiraza ilişkin olarak dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı …. Gıda hakkında icra veznesinde bulunan paranın alacaklıya iade edilmemesi yönündeki memur işleminin iptali istemiyle dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Dava ve takip konusu çekin incelenmesinde; ….bank … Şubesi’ne ait 30/01/2014 keşide tarihli ve 27.800,00 TL bedelli çekin keşidecisinin …. olduğu, cirantaların ise sırayla …, …., …. Gıda olduğu, …. ve …. GIda arasında bulunan ciro şerhinin sonradan karalanmış olduğu görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 29/03/2019 havale tarihli raporda; uyuşmazlık konusu çekin keşidecisi …, lehtarı … olup, çekin lehtar tarafından …’a ciro edildiği, daha sonra bir başka kişiye ciro edilmiş ise de, daha sonra bu kişinin ad ve imzasının üzerinin karalandığı, çekin son olarak davalıya ciro edildiği, davalının çekin hamili durumunda olduğu, çekin ibrazında tahsil edilememesi üzerine çek hamili davalı tarafından keşideci ile cirantalar aleyhine icra takibi başlatıldığı, Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada mahkemece yaptırılan imza incelemesinde çekteki imzanın …’in eli ürünü olmadığının tespit edildiği, ayrıca mahkeme kararında arada …’ın cirosunun bulunması nedeniyle alacaklı davalı şirketin bu imzanın davacının eli ürünü olup olmadığını bilmesi mümkün olmadığından davalı şirket aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verildiği, menfi tespit davasında verilen kararda ise davacıyla davalı arasında başka cirantalar bulunduğunda davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiğine dair delil bulunmadığından kötüniyet tazminatının reddine karar verildiği, davacının talebinin haklı görülmesi için davalı tarafından çekin lehtarı olan davacıya karşı kusurlu olarak haksız fiilde bulunulmuş olmasının gerektiği, bu hususun ispat etme yükümlülüğünün davacıya ait olduğu, ancak davacının bu iddiasını kanıtlayamadığı, bu nedenle tazminat talebinin yerinde olmadığı, bu nedenle davacının tazminat talep hakkının bulunmadığı belirtilmiştir.
Dava, haksız icra takibi ve hacizler nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız icra takibi ve haciz nedeniyle maddi tazminat istenebilmesi için haksız icra takibi nedeniyle zarar oluşması, manevi tazminat istenebilmesi için ise, alacaklının takipte kötüniyetli veya ağır kusurlu olması, buna bağlı olarak bir zarar oluşması koşullarının birlikte bulunması zorunludur.
Somut olayda takip ve davaya dayanak ….bank …. Şubesi’ne ait 30/01/2014 keşide tarihli ve 27.800,00 TL bedelli çekin keşidecisi dava dışı … şirketi olup, lehtarı ve ilk cirantası davacı …, son cirantasının ise davalı …. Gıda olduğu, davacı ve davalı arasında dava dışı iki ciranta daha olup bunlardan birisinin …. olduğu, diğer ciranta ad ve imzasının ise sonradan karalanmış olduğu, son ciranta olan çek hamili davalı şirket tarafından çeke dayalı olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile davacı ve diğer cirantalar hakkında kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, davacı aleyhine başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine davacı hakkında haciz işlemi yapıldığı, davacı tarafından açılan Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında çekte bulunan ciranta imzasının borçlu … eli ürünü olmadığı tespit edilerek davanın kabulüne karar verildiği, bu kararda ayrıca mahkemece alacaklı …. firmasının arada başka ciranta olması nedeniyle imzanın borçlu ….’ın eli ürünü olup olmadığını bilemeyecek durumda olması nedeniyle kötüniyetli olduğu tespit edilemediğinden tazminat talebinin reddine karar verildiği, yine davacı tarafından Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasında çekteki imzanın …’e ait olmadığı tespit edilerek davanın kabulüne karar verildiği, yine mahkemece arada başka ciranta olması nedeniyle davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiğine ilişkin delil bulunmadığından kötüniyet tazminatının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere somut olayda davacının tazminat talep edebilmesi için icra takibinin ve hacizlerin haksız olması, davalının kötüniyetli olduğu hususunun kanıtlanması zorunludur. Önceki mahkeme kararlarında da belirtildiği üzere davacı ile davalı arasında iki ayrı ciranta olup, davalının ciro imzasının davacı borçlu ….’ın eli ürünü olup olmadığını bilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla davalının imza sahteliğini bilebilecek durumda olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalının çeki iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğu hususu kanıtlanamamış olup, sonuç olarak davacının maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 287,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.04/02/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza