Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/561 E. 2020/635 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/561 Esas
KARAR NO : 2020/635

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalıdan olan alacağı nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, borçlu 18.05.2016 tarihinde söz konusu takipte hem borcun aslına hem de faize itiraz edildiğini, ödeme emrinde, borcun sebebi olarak gösterilen …. no’lu Çek üzerindeki imza müvekkile ait olmadığını, bu sebeple imzası müvekkile ait olmayan çek nedeniyle haksız olarak ödenen tutarın müvekkile iadesi gerektiğini; borçlu, itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini ileri sürerek davanın kabulüyle, borçlunun itirazının iptaline, takibin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu, davacıya ait …. no’lu 07.02.2014 keşide tarihli 4.000-TL bedelli çek, 07.02.2014 tarihinde … Bank A.Ş. …./…. şubesi’ne, hamil …. Plastik Kimya Sanayi ve Tic. A.Ş. tarafından ibraz edilmiş ve takas sistemi aracılığı ile ödendiğini, davacı taraf Bankamıza 26.03.2014 tarihinde “Şubeniz nezdindeki … nolu hesabımızdan 07.02.2014 tarihinde takas aracılığıyla ödenen … nolu çalıntı çekin orijinal vadesi 21.05.2014 olup tutarı 400-TL’dir.” şeklinde bir faks gönderildiğini, davaya konu çek hakkında davacı tarafın herhangi bir imza itirazı bulunmadığını, çekin vade ve miktar hanelerinin doldurulup bu şekilde çekin üzerindeki imzanın kendilerine ait olduğu zımnen ikrar edilmiş durumda olduğunu, davaya konu çek Banka şubesine ibraz edilmemiş olup, ibraz edildiği …. BANK Şubesinde takas odası marifetiyle işlem gördüğünü, ödeme emrinde borcun sebebi olarak gösterilen …. no’lu çek Takasa süresi içerisinde ibraz edildiğini ve ödendiğini, haksız bir ödeme söz konusu olmadığını, bankamızın davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek , davanın öncelikle …. Plastik Kimya Sanayi Ve Tic. A.Ş.’ye ihbarına, akabinde haksız davanın reddi ile davacı taraf aleyhine takip değerinin %20’sinden aşağı olmayacak şekilde kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 03.08.2016 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; 20.07.2016 tarihinde tebliğ alınan cevap dilekçesine yasal süresi içerisinde cevaplarını sunduklarını, davalının cevap dilekçesinde sunmuş olduğu beyanları kabul etmediklerini, davalı, davaya konu senedi kambiyo senedi olarak incelediğini ve ona göre cevaplarını sunduğunu, davaya konu senet kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı için cevap dilekçesindeki hususların hiçbirisini kabul etmenin mümkün olmadığını, TTK Md. 692. maddesinde çekte bulunması gereken zorunlu unsurlar sayıldığını, bu maddenin 6. Fıkrasında KEŞİDECİNİN İMZASI yer almaktadır .Yine “TTK 692. Maddesinde belirtilen şartların yerine getirilmemesi halinde söz konusu o kambiyo senedi çek vasfını taşımaz.” diye belirtildiğini, davaya konu çek üzerindeki imza müvekkile ait olmadığından TTK’ da açıkça belirtildiği üzere çek vasfına haiz olmadığını, davalı banka cevap dilekçesinde her ne kadar “Şubeniz nezdindeki …. nolu hesabımızdan 07.02.2014 tarihinde takas aracılığıyla ödenen …. nolu çalıntı çekin orijinal vadesi 21.04.2014 olup tutarı 400 TL dir” şeklinde faks gönderildiğini belirtse de; böyle bir fakstan haberimiz dahi olmadığını, bu nedenle faksı kabul etmediklerini, cevap dilekçesinin 4. Maddesinde; “Takas odaları protokolünün 9. Maddesinde Takas bankanın çeke ilişkin sorumlulukları” belirtildiğini, İmzası müvekkile ait olmayan senet çek vasfını taşımadığı için belirtilen hükümler bağlayıcı olmadığını ileri sürerek, davanın kabulü ile yargılama masrafları ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekilinin 248/08/2016 tarihli davacının cevap dilekçesine karşı itiraz dilekçesinde; Davacı yan dava dilekçesinde davaya konu çekin çalındığına ilişkin hiçbir bilgi vermediğini, Bankamızca Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına yapılmış olan şikayet, şikayetin içeriği, özellikle de davaya konu çek ile ilgili olup olmadığı bilinmediğini, bu nedenle yapılmış kötüniyet itirazı haksız olduğunu, davacının davaya konu çeki saklama yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirip getirmediği hususu ispata muhtaç olduğunu, ispat yükü davacı olduğunu, davaya konu çek banka şubesine ibraz edilmemiş olup, ibraz edildiği …. BANK Şubesinde takas odası marifetiyle işlem gördüğünü, çek ilgili banka tarafından Takas Odaları Protokolü kuralları gereğince işlem yapılarak otomatik provizyonla ödendiğini, bankamızca çek görülmediğinden imza incelemesi dahil hiçbir inceleme yapılmadığı hususunu tekrar ettiklerini, banka mezkur dava nedeniyle doğabilecek zararlar için Borçlar Kanunu kapsamında çeki ibraz eden, aşağıda bilgileri bulunan …. Plastik Kimya Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye rücu etme ihtimali bulunduğundan davanın işbu şirkete ihbarına ilişkin talebi tekrarladıklarını ileri sürerek davanın …. Plastik Kimya Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye ihbarı ile tüm itirazlarımız göz önüne alınarak davanın REDDİNE ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
T.C Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’nun … CBS Soruşturma dosyasının sureti, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyası aslı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen cevabi yazı, … Bankasına ait müzekkere cevabı, …. Bankası A.Ş.ye ait müzekkere cevabı, …. Bankası …. Şubesine ait müzekkere cevabı, …. Bank a ait müzekkere cevabı , … ….bank A.Ş.ye ait müzekkere cevabı, …ye ait müzekkere cevabının dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
T.C Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumundan 13/12/2019 tarihinde alınan raporda; ” İnceleme konusu çekteki imzası ve keşide tarihindeki düzeltme imzası ile ….’nın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, söz konusu çekte miktarın rakamla gösterir bölümünde silinti , kazıntı , ilave yapıldığını gösterir herhangi bir bulgu saptanamadığı hususlarını bildirir” rapor ibraz edilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, davacının çek hesabından ödenmemesi gereken çek miktarı karşılığının ödenmesinden kaynaklı olarak davalının sorumlu olduğu ve ödenen miktarın davacıya iadesi için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 4.000,00 TL’ nin takip tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekilinin borca itiraz ettiği görülmüştür. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Taraflar tacir olup, basiretli davranma yükümlülüğü altındadır.
ATK raporuna binaen, dava konusu çekteki imzası ve keşide tarihindeki düzeltme imzası ile ….nın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği; söz konusu çekte miktarın rakamla gösterir bölümünde silinti, kazıntı, ilave yapıldığını gösterir herhangi bir bulgunun saptanamadığı görülmüştür.
6762 Sayılı TTK’nun 724 ncü maddesi “Sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödemiş olmasından doğan zarar muhatabına ait olur; meğer ki, senette keşideci olarak gösterilen kimseye kendisine bırakılan çek defterini iyi saklanmamış olması gibi bir kusurun isnadı mümkün olsun” hükmünü haiz olup, muhatap yönünden, yasadan doğan kusursuz sorumluluk öngörülmüştür. Yani muhatap banka çek anlaşması dolayısıyla, keşideciye karşı, ödenmek üzere kendisine ibraz edilen çeki, imzanın gerçek ve içeriğinde tahrifat olup olmadığı açısından kurallara uygun ve itinalı şekilde kontrol etmek borcunu yüklenmiştir.
Keşidecinin imzasının gerçek olup olmadığı ise bankada mevcut imza örneğiyle karşılaştırma yapılarak tespit edilir. Muhatap banka, kendisine yüklenen kontrol görevini kusurlu bir davranışla ihlal ederek, sahte veya tahrif olunmuş bir çeki öderse anılan yasa maddesi uyarınca, keşideciye karşı, çek anlaşmasının ihlali sebebiyle, sorumlu olur ve yapılan ödemeden doğan zararı tazmin borcu altına girer. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, 03.10.2012 Tarih ve 2011/8218 E. – 2012/14979 K. Sayılı ilamı.)
Somut olayda, takas yoluyla sunulan çekin görüntüsündeki keşideci imzası ile davalı bankanın kendisinde bulunan imza sirkülerindeki imzanın, keşideci imzası olup olmadığının karşılaştırılmadan ödeme yapıldığı anlaşılmış olup, bu haliyle davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığı anlaşılarak, oluşan zarardan sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
İcra takibindeki alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
– Bakırköy … İcra dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasını davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden AYNEN DEVAMINA,
-Talebin yargılamayı gerektirmesi sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 273,24 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 244,04 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 62,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen 510,00 TL ATK ücreti, 348,90 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 858,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 29/09/2020

Katip …

Hakim …