Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/542 E. 2021/1047 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/542 Esas
KARAR NO : 2021/1047

DAVA : Çıkmaya izin ve sermaye ödemesi
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Çıkmaya izin ve sermaye ödemesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirket ortaklığından çıkmak istediğini belirtmesine rağmen davalılara ulaşmak mümkün olmadığını, davacıya şirket ve durumu hakkında bilgi verilmediği gibi şirketin dava tarihindeki durumu hakkında bilgisi bulunmadığını, şirketin devamı ve amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin diğer ortakları tarafından dava tarihine kadar esas sermaye borcu ödenmemiştir. Yıllardır şirket genel kurulu toplanmayıp kar payı dağıtılmamaktadır. Yasal defterlerinin düzgün tutulmamaktadır.Tüm bu hususların şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin önünde bir engel teşkil ettiğinden davacının haklı sebeple ortaklıktan çıkma koşullarının oluşmuş olup haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına ve ödemiş olduğu sermeyenin (şimdilik 50.000,00 TL) kendisine ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememizin 15/09/2020 tarihli duruşmasında; TTK 597 madde uyarınca esas sermaye payının değerinin tespiti hususlarında dosyanın bilirkişiye tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 26/02/2021 havale tarihli raporda; Şirketin sermayesinin 150.000 TL olduğu, her üç ortağın (…., … ve Davacı …) eşit oranda (9033,33) pay sahibi olduğu, taahhüt edilen sermayenin 31.12.2011 tarihine kadar ödeneceği hususunun -ana sözleşmede- kararlaştırıldığı, ancak şirketin mezkür tarihte “adreste yokluk nedeni ile” vergi sicilinden terkin edildiği tespit edildiği, Muhtelif kamu otoritelerince yapılan denetimlerde davalı şirketin İstanbul Ticaret Memurluğu kayıtlarında yer alan …. Mah. … üzeri N… Esenyurt /İstanbul adresinde -mukim- olmadığı anlaşıldığı, İşbu raporun “2. Şirketin Yasal Defterlerinin Tasdikine İlişkin Bilgiler” bölümünde izah edilen engeller sebebi ile davalı şirketin ticari defterlerine ve muhasebe kayıtlarına ulaşılamadığı, Davacı da dahil olmak üzere, ortaklarının taahhüt ettikleri sermayeyi ödeyip ödemedikleri tespit edilemediği, Sermaye payını ödediğini iddia eden davacı yan, sermaye ödeme belgesini (banka dekontu, cari hesap mahsup kaydı, ticaret sicil ödeme şerhi, tahsil fişi, tediye fişi vb.) ibraz edemediklerini, İstanbul Ticaret Odası’nın 17.02.2021 tarihli kayıtlarına göre davalı şirketin sermayesinin ödendiğine dair bir ilan bulunmamadığını, davalı şirketin kuruluştan sonra genel kurul dahi yapmadığı, hatta kuruluş işlemlerinin tescili dışında herhangi bir işlemi tescil ettirmediği tespit edildiği, eldeki davada olduğu gibi, TTK 638’inci madde kapsamında davacının, ortak olduğu şirketten ayrılma talebi olabileceği belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, taraf beyanları, gelen müzekkere cevapları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava; TTK.638. maddesi uyarınca şirket ortaklığından çıkma ve sermaye payı alacağı isteğine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusunun;davacının davalı şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının sermaye iadesi talep koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı anlaşıldı.
6102 sayılı TTK’ nın 638/2. Maddesi ” Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir. ” şeklindedir.
Haklı sebebin ispat yükü, çıkma talebinde bulunan tarafa aittir.
Yargılamaya konu dosyada davacı, diğer şirket ortaklarının ve müdürün şirketin aktif olarak işlemesini engellediklerini, şirketin faal durumda olmadığını, şirket ortaklarına ve müdüre ulaşamadığını, şirket hakkında bilgi alamadığını, şirketin genel kurulu toplamadığını, kar payı dağıtmadığını ve yasal defterlerin düzgün tutulmadığını belirterek, bu hususları haklı sebep olarak ileri sürmüştür.
Hükme esas alınan hukuka uygun bilirkişi raporu kapsamında, davalı şirketin adresinde mukim olmadığı, ticari defter ve muhasebe kayıtlarına ulaşılamadığı, herhangi bir beyan ya da mali tablosunun bulunmadığı, davalı şirketin vergi kaydının yaklaşık 1 yıl açık kaldığı, daha sonra vergi sicilinden resen terkin edildiği ve 31.12.211 tarihinden itibaren vergi beyannameleri yönünden gayri faal olduğu anlaşılarak, davacının şirketten çıkmak için haklı sebebinin var olduğu kabul edilmiş ve bu talebi yönünden davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacının taahhüt ettiği sermayeyi ödediğini herhangi bir yazılı kayıt ile ispat edemediği görülerek, bu talebinin sübut bulmadığı anlaşılmış ve bu talebin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine,
Davacının, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı …. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’den ÇIKMASINA İZİN VERİLMESİNE,
-Davacının sermaye payının iadesi talebinin sübut bulmadığından reddine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 883,08 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 823,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 92,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.049,50 TL yargılama giderinin kısmen kabul – red oranı ve takdiren %50′ si olan 524,75 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza