Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/535 E. 2021/610 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/535 Esas
KARAR NO : 2021/610

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2016
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkkilin maliki olduğu ….. plakalı … model …. marka-model ticari taksi 09/12/2015 tarih ve saat 01:15 sularında şoför ….. yönetiminde … yönünden … İstikametine seyir halinde iken davalı …..’a ait …..plakalı özel otomobilin aşırı sürat nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek aynı istikamette orta şeritte seyretmekte olan müvekkile ait araca sol arka tarafından çok şiddetli şekilde çarpmak suretiyle 50 metre ileriye doğru savurarak yandaki çelik bariyerlere çarpması sonucu arkada- önde ve yanda oluşan ağır hasarlı kaza meydana geldiğini, anılan olayda taksi şoförü …..’ın yaralandığını ve müvekkile ait aracın ağır hasar gördüğünü, olay mahaline gelen Trafik denetleme amirliğinin görevli memurlarınca kaza tespit tutanağı tutulduğunu, kusur tespiti yapılmadığını, tespit tutanağında kusur durumu belli olmadığından hasar bedelini ödemekten imtina edildiğini, arkadan çarpmanın asli kusur olarak sayılması gerektiğini, davalının tam kusurlu olduğunu, müvekkilin aracının ağır hasar gördüğünü, aracındaki değer kaybından davalı sigorta şirketinin de limit dahilinde sorumlu olacağından kuşku olmadığını, davalı sigorta şirketine karşı hasar dosyası açıldığını aradan geçen zaman sürecinde hasar bedeli ödenmediğini, bu nedenlerle 13.000,00 TL hasar ve tamir bedelinin tahsiline, müvekkilin aracında oluşan şimdilik 4.000,00 TL değer kaybının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müteselsilen ve müştereken tahsili ile müvekkile ödenmesine, hasar alan ticari aracın tamir süresince çalışamadığı günler için uğradığı gelir kaybına karşılık şimdilik 5.000,00 TL kazanç kaybının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi dışında araç maliki ve işleten davalı …..’dan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin değer kaybından sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise değer kaybının ne şekilde hesaplanacağı, ZMMS sigortalısı genel şartları A.5.a maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, dava konusu olayda yukarıda sayılan teminat dışı hallerin bulunup bulunmadığının delillerin toplanması ve yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda anlaşılacağını, ayrıca dava konusu aracın daha önce bir kazaya karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini, birden fazla kazaya karışmış aracın sonraki kazalarında çok ciddi hasarlar yok ise değer kaybına uğramayacağının açık olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, dava dışı plakası tespit edilemeyen 3. Bir aracın, sigortalı araç sürücüsünü sıkıştırması sonucu kazanın meydana geldiğini, davacının faiz başlangıcına ilişkin taleplerinin kabul edilemeyeceğini, talep edilen hasar bedelinin piyasa rayiclerine uygun olup olmadığı hususlarının net olmadığını, bu nedenlerle davanın yetkisizlikten reddine, davranın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasında hasar gören araca ilişkin hasar tazminatı, araç tamir bedeli ile araçtaki değer kaybı tazminatının karşı araçların sürücüsü, işletenlerinden ve sigortacısı konumundaki sigorta şirketineden tazmini istemine ilişkin alacak davasıdır.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında re’sen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu kazaya davacıya ait ….. plakalı sayılı araç ile davalıya ait … plaka sayılı araç ile plakası belirlenemeyen aracın karıştıkları olduğu hususu tartışmasızdır.
Kazada hasar gören araç sahibi, araç işletenine karşı KTK 97.maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğu hükümlerine göre başvurabilir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu kazanın oluşumunda tarafların kusur durumları, araçta hasar ve değer kaybı oluşup oluşmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan talep edebileceği alacak ve nevileri ve miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Mahkememizce dosya üzerinde birden çok bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Adli trafik bilirkişisi elektrik elektronik mühendisi … tarafından düzenlenen rapor ile Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından verilen raporlarda, maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde; davacının ve davalı sürücü …..”nın kusursuz olup belirlenemeyen araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, belirlenen kusur oranlarına göre, davacının maddi zararının 7.000,00 TL olduğunu bildirilmiştir.
Dosya sigorta bilirkişisi …”a tevdi edilmiş; düzenlenen kök raporda, davalı …. Sigorta Şirketi tarafından 09/10/2015-09/10/2016 vadeli …. numaralı ZMSS poliçesinde … plakalı ….. adına düzenlenmiş kaza tarihi olan 09/12/2015 kaza tarihinde geçerli poliçesinin olduğu, davaya konu araç ert ve çekme belge ile satış işlemi yapıldığından değer kaybı oluşmadığı, davaya konu araçta 2.333,33 TL gelir ve kazanç kaybı yaşayacağı, kazadan dolayı 7.000,00 TL zarar meydana geldiği, … plakalı taksi sürücüsü …..’ın bu kazada kusursuz olduğu, …..plakalı araç sürücüsü …..’ın önünde ve aynı istikamete seyreden … plakalı taksiye göre (K.Y..K56/1c ve Yön:107 ) maddeleri gereği %100 kusurlu olduğu, plakası ve sürücü ismi belirsiz araç sürücüsü önünde ve aynı istikamete seyreden … plakalı araca göre (K.Y.T.K 56/1c ve Yön:107) maddeleri gereği %100 kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce bu alınan raporlarda kusur oranı konusunda ikna olmamıştır. Karayolları 1. Bölge müdürlüğü trafik ihtisas dairesinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Üçlü heyetten alınan rapora göre, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün, Sürücü …..’ın tali kusurlu olarak değerlendirilmesi nedeniyle tam(%100) kusurlu bulunmamış olup K.T.K’nun 56/1-c maddesini ihlal ederek K.T.K’nun 84-d maddesinde belirlenen “arkadan çarpma” asli kusurunu işleyerek %85 oranında kusurlu olduğu, sürücü …..’ın K.T.K’nun 46-d maddesine göre “Aksine bir işaret bulunmadıkça sürücüler, gidişe ayrılan en soldaki şeridi sürekli olarak işgal etmemek” kuralını ihlal ettiğinden dolayı tali derecede %15 oranında kusurlu olduğu, sürücü …..’ın kusursuz olduğunu bildirmişlerdir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5890 esas ve 2020/ 8066 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, “Haksız fiile dayalı tazminat davalarında kusurun belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. BK.53.(TBK.74) maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir. Hakim, kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede tam bağımsızdır. HMK 266 madde (HUMK 275 md.) hükmüne göre de, kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Elde edilen teknik bulgulara göre hakim bu oranı belirlemede ihlal edilen kuralları gözönüne almalıdır. Somut olayda da, …. kazanın oluş şekline ilişkin teknik veriler ortak olup sadece kusur oranlarını belirlemede bilirkişi kurulları birbirinden ayrılmıştır…. ” denilmekle mahkememizce Karayolları 1. Bölge müdürlüğü trafik ihtisas dairesinden alınan rapor dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Meydana gelen kazada alınan raporlarda …’ın kusurlu olmadığı belirtilmişse de kazanın gece vakti olduğu, sürekli sol şeridi işgal ettiği, trafiğin az olduğu bu saatte buna ihtiyacı olmamasına karşın bu hareketi mahkememizce tali kusurlu sayılmıştır.
Kusur tespitine bağlı olarak davacının talep ettiği hasar miktarı yönünden Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesi “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumludur.” Düzenlemesi ayrıca trafik kazasının haksız bir fiil olduğuna göre TBK 61. Maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde motorlu bir aracın katıldığı kazada meydana gelen zarardan aracı işleten, araç sürücü, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası, aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası ve karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası müteselsilen sorumludur. Türk Borçlar kanunun müteselsil borçluluk ve dış ilişki de borçluların sorumluluğu başlıklı 163/1. Maddesi gereği alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Buna göre zarar gören tazminatın tamamını dilediği takdirde zarar verenlerin tamamından talep edebileceği gibi bir kısmından veya sadece birinden de talep edebilir. Burada yasa koyucu zarar görene, tazminatın tamamının zarar verenlerden yalnız birine karşı ileri sürebilmesi imkanı sağlamıştır. Böylece zarar gören tazminat davasını en sağlam ispat araçlarına sahip olduğu zarar verene karşı açabileceği gibi böyle bir davayı tazminatı ödeme gücü en fazla olan zarar verene karşı da açabilir. Bu sayede zarar gören zarar verenlerden her birini ayrı ayrı dava edip sayısız zahmetlere katlanacağı yerde tamamı aleyhine açacağı bir tek dava ile de kolayca sonuca ulaşabilir. Zarar verenlerden biri tazminatın tamamını ödediği takdirde borç ortadan kalkar.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporundaki kusur tespiti ile hasar miktarına göre hesaplanan hasar tazminatının davalılardan alınması gerektiği, kazanç kaybı yönünden davalı ….”nın sorumluluk sınırında kalan alacak yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2.333,33 TL kazanç kaybının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….’dan alınarak davacıya verilmesine,
7.000,00 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli ¨637,55 karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan ¨375,71 peşin harcın mahsubu ile bakiye 65,45 TL’sinin davalı …..’dan geri kalan tutar olan 196,39 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 375,71 TL peşin harç, 323,00 TL adli tıp faturası, 2.549,80 TL bilirkişi ücreti, 464,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.741,81 TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 1.587,43 TL yargılama giderinden 396,85 TL’sinin davalı …..’dan kalan 1.190,58 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinden 1.019,99 TL’sinin davalı …..’dan kalan tutar olan 3.060,01 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Reddedilen kazanç kaybı yönünden; davalı ….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 2.666,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
6-Reddedilen maddi zarar yönünden; davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit olarak ödenmesine,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2021

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza