Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/52 E. 2019/73 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/52 Esas
KARAR NO : 2019/73

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/01/2016
KARAR TARİHİ : 22/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında müvekkilinin davalı şirketin vermiş olduğu siparişleri tam ve hasarsız olarak davalıya teslim ettiğini, ancak davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklanan 43.207,42 TL alacağının ödenmediğini, alacağın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, ancak davalının kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın müvekkili tarafından verilen siparişler kapsamında müvekkiline ait kumaşların yıkama ve boyama gibi işleri yaptığını, ancak bir kısım işlerin ayıplı olduğunu, ayıplı işleri süresinde davacı tarafa bildirdiklerini, buna rağmen gereğinin davacı tarafça yerine getirilmediğini, bu nedenle müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …. tarafından borçlu …. aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak 43.207,42 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsili istemiyle takip başlatıldığı, borçlunun yasal süresindeki borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya ve tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 10/07/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; ticari ilişkiye konu ürünlerde ayıplar mevcut olduğu, ayıbın oluşumunda her iki tarafın da kusurunun bulunduğu, tarafların %50-%50 oranında kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, davacının ticari defter kayıtlarına göre alacağının 43.207,42 TL olduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre 26.615,53 TL borçlu olduğu, davacının 12.052,30 TL bedelli faturasının davalı kayıtlarında yer almadığı, aynı şekilde davalının 57.770,63 TL bedelli faturasının davacı kayıtlarında yer almadığı, tespit edilen alacak tutarından dayanağı olmayan ve davalı kayıtlarında yer almayan faturalar toplamı olan 12.073,92 TL’nin düşülmesi sonucunda kalan tutarın 31.133,50 TL olduğu, ayıplı ürün bedeli 14.967,06 TL olup, davacının %50 sorumluluğu sonucunda 7.483,53 TL ayıp bedelinin düşülmesi sonucunda davacının alacağının 23.649,97 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 20/03/2018 havale tarihli ek raporda; davacının ticari defter kayıtlarına göre alacağının 43.207,42 TL olduğu, 1.705,24 TL alacağın dayanağı olan faturaların davalının ticari defter kayıtlarında bulunmadığı gibi bu alacağın kanıtlanamadığı, bu tutarın düşülmesi sonucunda davacı alacağının 41.502,18 TL olduğu, davacı payına düşen ayıplı ürün bedeli olan 7.483,53 TL’nin düşülmesi sonucunda 34.018,65 TL alacak bulunduğu, ayrıca takip ve davadan sonra … no.lu siparişe ilişkin %50 ayıp bedeli olan 1.718,28 TL tutarın düşülmesi sonucunda davacının talep edebileceği alacak tutarının 32.300,37 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda bilirkişi kurulundan 2.kez ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 2.ek raporda, daha önce düzenlenen 1.ek raporda belirtilen hususların aynen geçerli olduğu belirtilmiştir.
Yargılama sırasında sunulan 09/06/2018 tarihli temlik sözleşmesi gereğince davacı …. şirketi tarafından dava konusu alacağın …. A.Ş.’ye temlik edildiği görülmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında davalıya ait kumaşlar üzerinde yıkama ve boyama işlerinin yapımı hususunda eser sözleşmesine dayalı ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davalıya ait kumaşların davacı tarafından boyama ve yıkama işlerinin yapıldığı, ancak oluşa uygun ve tutarlı bilirkişi kurulu raporlarıyla tespit edildiği üzere ürünlerde ayıplar bulunduğu, üretim miktarı yüksek ve risk teşkil eden ürünlerin yıkama, boyama gibi işlemlerine uygun malzeme ve proses seçimine ilişkin ortak karar verilmesi gerektiği halde bu yapılmadan işlem yapılması, numune denemesi yapılmadan ana sipariş miktarlarınnı işleme alınması gibi nedenlerle ayıpların oluşumunda tarafların eşit oranda kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, ürünlerin 2 aylık süre zarfında birden fazla partiler halinde işleme alınması, kumaş teslimatlarının mütemadiyen yapılması, bu süre içerisinde bazı kumaşların tamir için davalı tarafından davacıya yeniden gönderilmesi ve tüm dosya kapsamı itibariyle ayıp ihbarının yasal süresinde olduğunun kabulünün gerektiği, ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 43.207,42 TL alacağının bulunduğu, ancak bilirkişi kurulunca tespit edilen ayıp bedeli olan 14.967,06 TL’den tespit edilen %50 kusur düşülmesi sonucunda davacının alacağından bu orana tekabül eden 7.483,53 TL’nin düşülmesi gerektiği, ayrıca yine davacı defterlerinde kayıtlı olup davalı defterlerinde kaydı bulunmayan ve kanıtlanamayan 1.705,24 TL alacağın tespit edilen tutardan düşülmesi gerektiği, ayrıca davalının takas mahsup itirazı doğrultusunda 2016 yılında takip ve dava tarihinden sonra düzenlenmiş olan 06/02/2016 tarihli reklemasyon faturasına dayanak olan ayıplı ürün tutarı 3.436,56 TL olup, bu tutardan tespit edilen %50 kusur indirimi yapılması sonucunda kalan 1.718,28 TL bedelin de alacak tutarından düşülmesi gerektiği sonucuna varılmış, sonuç olarak davacının 32.300,37 TL bakiye alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca alacak likit olmayıp miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle tarafların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/33 Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptaline,
3-Takibin 32.300,37 TL asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
4-Koşulları oluşmadığından tarafların tazminat istemlerinin reddine,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.206,43 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 521,84 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 216,04 TL harcın mahsubuna bakiye 1.468,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından sarf edilen 521,84-TL peşin harç, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 315,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, olmak üzere toplam 2.537,24-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 1.877,55 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 3.876,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.22/01/2019

Katip …

Hakim …