Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/486 E. 2018/285 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/486
KARAR NO : 2018/285

DAVA : İSTİRDAT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2016
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Yapı Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma nolu suç duyurusunda nitelikli hırsızlık suçu ile çeklerin kilitli araçtan çalındığına dair soruşturma talebinde bulunduğunu, Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı çekin iptali konulu davasında müvekkilinin davacı taraf olduğunu, çekin çalınması sebebiyle ödeme yasaklı tedbir talepli çekin iptalini istediğini, bu dosyada yargılamanın devam ettiğini, işbu dosyada geçen İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinde alacaklı tarafın … Ltd. Şti olduğu, kambiyo senetlerine özgü takip talebinin olduğunu, işbu davanın 06/05/2015 tarihli duruşmasında verilen ara karar gereğince İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinde söz konusu kayıp çekle ilgili yetkisiz hamile yönelik şikayetlerinin deva etmesi sebebiyle istirdat davası açılması zorunluluğunun doğduğunu belirterek, davalarının kabulü ile müvekkilinin ödeme tarihinden itibaren kanuni faizi ile istirdadına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına ve İstanbul …İcra Dairesine yazılan müzekkerelere cevap geldiği görülmüştür.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. (6762 sayılı TTK’nın 704.) maddesi uyarınca rıza hilafına elden çıkan çekin istirdatı istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır. Somut olayda dava konusu çekin kilitli aracın içinden çalındığı bu suretle davacının elinden rızası hilafına çıktığı hususunda ihtilaf bulunmamakta olup uyuşmazlık, çekin yeni hamili olan davalının çekin iktisabı sırasında kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İş bu davada ispat yükü üzerinde olan davacı, öncelikle dava konusu çeki yedinde iken elinde olmayan sebeplerle yitirdiğini ve sonra 6762 sayılı TTK/704 md. gereğince davalıların çeki iktisabında haksız, ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunu ispatlamak zorundadır. Davacı yan, meşru hamil olduğunu isbat bakımından tanık deliline dayanmıştır.
Öncelikle davalılar aleyhinde suç duyurusunda bulunulduğuna ilişkin dosyada herhangi bir belge yoktur. Davacı çeklerin çalınmış olmasından ötürü savcılığa suç duyurusunda bulunmuş ve şüpheliler belli olmadığından daimi aramaya alınmıştır. Davacı davalının kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispatla yükümlü olup dava konusu çekin davalının ticari defterinde kayıtlı olmaması durumu tek başına davalıyı kötüniyetli hale getirmeyecektir. Zira tacirin ticari defterlerine çekleri kaydetmek gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu sebeple davalının ticari defterlerinin incelenmesi yoluna gidilmemiştir. Sonuç olarak davacı davalının kötüniyeti ve ağır kusurunu eldeki dava açısından ispat edememekle davanın reddi yoluna gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL harcın mahsubuna, bakiye 6,70-TL harcın davacıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı/vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 25/04/2018

KATİP …

HAKİM …