Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/43 E. 2018/182 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/43
KARAR NO : 2018/182

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/05/2016

KARAR TARİHİ : 20/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat ve menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile dava konusu çekin yetkili hamilinin davacı olduğunun, dava konusu çeki davacının kaybettiğini, bu şekilde çekin davacının elinden rızası dışında çıktığı, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığı, davalı tarafça dava konusu çekin davalı tarafça Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün….Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiği, davacının davalıyla arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, bu nedenle davalının dava konusu çekin gerçek hamili olmadığı, dava konusu çekin gerçek ve yetkili hamilinin davacı olduğundan bahisle davaya konu çekin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile dava konusu çekte davalının iyi niyetli üçüncü şahıs durumunda bulunduğu, davacının dava konusu olayda davalının kötüniyetli veya çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispatlamasının gerektiği, bu yönde bir delilin dosyada bulunmadığı belirtilerek açılan davanın reddine, %20 den az olmamak üzere davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN :
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile müvekkilinin davaya konu… Bank …. Şubesine ait 30/11/2015 keşide tarihli 23.000 TL meblağlı …. seri nolu çeki ciro ile ….’ya, bu şahıs tarafından da ciro edilerek …’a ciro ederek teslim ettiğini, çek teslim edilen … tarafından çekin ödeme gününden önce kaybolduğundan bahisle Bakırköy …. ATM ‘de çek iptali davası açıldığı, ilgili banka tarafından çekle ilgili ödeme yasağı verilmiş olmasına rağmen davalı tarafından çekin icra takibine konu edildiği ve haciz işlemleri yapıldığı, işbu icra takibinin durdurulması için Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ancak mahkemece davanın reddine karar verildiği, davalı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün….esas sayılı dosyası ile ciro silselisine uyulmayarak takibe geçildiği, davacı keşideci tarafından çek bedelinin bankada bloke edildiği, çek üzerinde ödeme yasağı bulunmasına rağmen davalı tarafından hacze gelinmesi ve takip yapılmasının davacı tarafından gününden önce bankaya depo etmiş olduğu çek miktarına rağmen takip yapılmasının yerinde olmadığı, çekle ilgili ödeme yasağının mahkeme tarafından verildiği, keşidecinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı iddiasıyla davacının davalıya dava konusu çekten dolayı borcunun bulunmadığı belirtilerek icra takibinin iptaline, davalının % 20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu 12/01/2017 tarihli cevap dilekçesiyle ; davacı keşideci tarafından sunulan dava dilekçesi ile çek bedelinin bankada depo edildiği, davacı … tarafından çekle ilgili ödeme yasağı kararı alındığı, bu nedenle dava konusu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş ise de, birleşen dosya davacısı …’nın dava konusu çekin keşidecisi olduğu, bu nedenle çekte yasal hamil olan davalıya karşı borçlu olduğu iddiasıyla davacının davasının yerinde olmadığından reddine, % 20 ‘den aşağı olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : 1- Mahkememizce yapılan yargılama sırasında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün….esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına konulmuştur.
2- Bakırköy C.Başsavcılığının …. soruşturma nolu dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenilmiştir.
3-Bakırköy … ATM ‘nin….esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız arasına konulmuştur.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KABUL :
Esas dava açısından dava; davaya konu çekin yetkili hamilinin davacı olduğu, çekin davacının elinden rızası hilafına çıktığı iddiasıyla dava konusu çekin istirdadı istemine ilişkindir.
Birleşen dava açısından dava ise; davaya konu çekten ve takipten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün….esas sayılı icra takip dosyası getirtilmiş olup, icra takip dosyasının incelenmesinden; … tarafından borçlu … aleyhine …. Bank …. Şubesi 30/11/2015 keşide tarihli ve 23.000 TL bedelli çekten dolayı toplam 25.359,23 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsusu haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığı görülmüştür.
Takibe konu çekin incelenmesinden: …. Bank …. Şubesi 30/11/2015 keşide tarihli ve 23.000 TL bedelli çekin, keşideci … tarafından …. lehine keşide edildiği, çekte lehtar ve ilk ciranta durumunda bulunan …. tarafından da ciro ile …’a verildiği, … tarafından da dava dışı 3.bir şahısa, bu şahıs tarafından da en son davalı … ‘a ciro edildiği ve davalı tarafından 30/11/2015 tarihinde bankaya ibraz edildiği, banka tarafından Bakırköy …. ATM ‘nin….esas sayılı dosyası üzerinden verilen ödeme yasağı nedeniyle ödemenin yapılmadığına dair çek üzerine şerh düşüldüğü görülmüştür.
Bakırköy C. Başsavcılığı’nın …. soruşturma nolu dosyasının incelenmesinden; davacı …’un müştekisi, şüphelisinin de davalı … olduğu, ” Bilişim- Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik ” suçundan dolayı yapılan soruşturma neticesinde 21/06/2017 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, işbu takipsizlik kararının da kesinleşmiş olduğu Bakırköy C. Başsavcılığının 13/09/2017 tarihli cevabi yazısından anlaşılmıştır.
TTK 790.maddesi gereğince ” Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır “.
Yine, TTK 792.maddesi gereğince ” Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da, hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusurunun bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür ” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Her ne kadar esas davada davacı dava konusu çekin yetkili hamilinin kendisi olduğu ve iş bu çekin rızası hilafına elinden çıktığı, davalının dava konusu çekte yetkili hamil olmadığı yönünde iddiada bulunarak davaya konu çekin istirdadına karar verilmesi talep edilmiş ise de; TTK 792.maddesi gereğince davacı tarafça dava konusu çekin, yine dava konusu çeki düzgün ciro silsilesi sonucu ciro yolu ile elde etmiş olan ve iyiniyetli 3.kişi durumunda bulunan davalıdan istirdadını talep edilebilmesi için, çeki elinde bulunduran davalının kötüniyetli olarak çeki iktisap ettiğini veya çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispatlamasının gerektiği, davacının işbu davada tanık deliline dayandığı ve tanığı olan …’ın talimat yolu ile dinlendiği, ancak davacı tarafça dosyada dayanılan delillerin davalının dava konusu çeki kötüniyetli olarak iktisap ettiğini veya çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispatlamaya yeterli görülmediği, davacının bu yöndeki iddiasını dosya kapsamı belgelerle ıspatlayamadığı, ayrıca davacının HMK 119/f maddesi gereğince açıkça yemin deliline de dayanmadığı görülmekle ispatlanamayan esas davanın reddine, yine işbu davanın istirdat davası olması nedeniyle davalının koşulları oluşmayan tazminat isteminin de reddine karar verme gereği doğmuştur.
Birleşen dava dosyası açısından ise; dava konusu çekin incelenmesinden davacının dava konusu çekte keşideci durumunda bulunduğu, davalının ise ciro yoluyla dava konusu çeki elde etmiş olduğu, her ne kadar davacı tarafça dava konusu çek bedelinin bankada depo edilmiş olmasına rağmen esas davanın davacısı olan davacı … tarafından açılan çek iptali davası kapsamında verilen ödeme yasağı kararı dolayısıyla dava konusu çek bedelinin ibrazı anında bankaca ödenmediği, buna rağmen davalı tarafça işbu çeke dayalı olarak davacı hakkında icra takibi başlattığı iddia edilerek davaya konu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş ise de, dava konusu çekle ilgili olarak hasımsız olarak açılan çek iptali davasında verilen ödeme yasağı kararının dava konusu çekle ilgili icra takibi yapılmasına engel teşkil etmediği, davalının dava konusu çeki, çek üzerindeki kayıtlara göre, düzgün silsilesi sonucu ciro yoluyla elde ettiği, bu nedenle çekte yetkili hamil durumunda bulunduğu düşünülmekle davacının dava konusu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığı yönündeki iddiasını dosya kapsamı belgelerle ispatlayamadığı, davacı delilleri arasında HMK 119/f maddesi gereğince açıkça yemin delilene de dayanılmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
Ayrıca birleşen davada davalı tarafından davanın reddi halinde davacının tazminata mahkum edilmesini talep etmiş olup İİK 72/4 maddesi gereğince “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır, alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır, bu zarar her halde %20 den aşağı tayin edilemez.” hükmü karşısında mahkememizce yapılan yargılama sırasında birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında davacının talebi üzerine 08/06/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararının verildiği, bu tedbir kararı uyarınca davacı tarafça teminatın yatırıldığı, ve ihtiyati tedbir kararının icra dosyasında uygulandığı anlaşılmakla davalının tazminat isteminin İİK 72/4 maddesi gereğince kabulü ile dava ve takip miktarı olan 25.359,23 TL ‘nin % 20 sine tekabul eden 5.071,84 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, mahkememizce verilen 08/06/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararının İİK 72/4 maddesi gereğince kaldırılmasına, karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Asıl Dava Dosyası Açısından ;
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Bu dava açısından davalının tazminat isteminin de yerinde görülmediğinden reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilan harcından başlangıçta peşin olarak yatırılan 433,08 TL harçtan mahsubu ile bakiye 397,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 3.043,11 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kulanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Birleşen Bakırköy …. ATM ‘nin …. esas sayılı Dava Dosyası Açısından ;
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Mahkememizce verilen 08/06/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararının İİK 72/4 maddesi gereğince kaldırılmasına,
İİK 72/4 maddesi gereğince davalının tazminat isteminin kabulü ile; dava ve takip miktarı olan 25.359,23 TL ‘nin % 20 sine tekabul eden 5.071,84 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilan harcından başlangıçta peşin olarak yatırılan 433,08 TL harçtan mahsubu ile bakiye 397,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 3.043,11 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; davacı … ve diğer davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/03/2018

Katip …

Hakim …