Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/399 E. 2018/63 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

BAKIRKÖY (1) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2016/399
KARAR NO : 2018/63

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2016
KARAR TARİHİ : 07/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin 2013 hesap yılı olağan genel kurul toplantısının 16.09.2014 tarihinde yapıldığı, bu genel kurulda alman 8 notu karar gereği sanayi sitesinin çevre aydınlatma,alt yapı, bakım onarım, çevre düzenleme, asfaltlama, ortak alan işleri ve benzeri yapılması gereken harcama miktarının toplam 1.626.002,00-TL olduğu, yapılan oylama sonucunda kooperatif ortaklarından yukarıda yazılı 1.626.002,00-TL’nin işyeri büyüklüğüne ve m2 bazında taksim edilerek tahsiline, ödemelerin 15 Ekim 2014 tarihinden başlamak üzere 3 eşit aylık taksitle yapılmasına, oy çokluğu ile karar verilerek kesinleştiği halde ,davalının bu ödemeleri yerine getirmediği gibi aynı genel kurulun 6 nolu kararı ile 2014 yılı tahmini bütçesinin kabul edilmesine rağmen, davalının kabul edilen bütçe doğrultusunda işyeri büyüklüğü ve m2 bazında yapılan hesaplama sonucu kendisine isabet eden 2014 yılı Kasım Aralık, 2015 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ilişkin aidat borçlarını da ödemediğini, bu borçların tahsili amacı ile davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müd. …. E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının icra dosyasına yaptığı itiraz gereğince takibin durduğunu, davalının davacı kooperatife verdiği 11/02/2013 tarihli dilekçesi ile kooperatif sınırları içinde bulunan …Blok … numaralı işyerini satın aldıktan sonra kooperatife üyelik kaydının yapılmasını talep ettiğini, davacı kooperatif tarafından davalının bu üyelik talebinin kabul edilmesi neticesinde davalının davacı kooperatifin üyesi bulunduğu ve genel kurul toplantılarına çağrıldığını, davalının icra takibine konu 16/09/2014 tarihinde yapılan genel kurul hazirun cetvelinde kayıtlı ortak olarak toplantıya katıldığı ve hazirun cetvelini imzaladığını, bu nedenle davalının haksız ve kötü niyetle icra takibine yapmış olduğu itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin davalı aleyhine başlattığı Küçükçekmece …. İcra Müd. …. E sayılı dosyasına yaptığı itiraz üzerine 1 yıl sonra huzurdaki davanın açıldığını, alacak dayanağının site yönetim alacağı olduğu, davalının kooperatif üyeliği sebebiyle davacı kooperatife borcu bulunmadığını, genel giderler yönünden aidat borçlarını bağlı bulunduğu ….’lü Blok yönetimine ödediğini, bu nedenle davacı kooperatifin davalıdan genel gider aidat alacağı talebinde bulunmasının 634 sayılı kat mülkiyeti kanunu çerçevesinde hukuken mümkün olmadığını, uyuşmazlığa konu alacağın kooperatif üyeliğine dayalı aidat olmadığı, davacı kooperatifin bulunduğu site içerisinde yer alan …. blokta bulunan … nolu bağımsız bölümü kooperatiften satın almadığını, bağlı bulunduğu kat malikleri kurulu yöneticiliğine aidat borçlarını ödediğini, kaldı ki davalının …’lü … blok sitenin yöneticisi olduğunu, bağımsız bölümü sebebiyle aylık 350.TL yıllık 4.200.TL tutarında …lü blok site yöneticiliğine aidat ödediğini, davacı kooperatifin 28/01/2010 tarihli yazısı ile …lü …blok da bulunan işyerlerinin site içerisinde müstakil bağımsız bir bina olduğu ve kooperatifle bir ilgilerinin de bulunmaması nedeniyle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile kötü niyetle başlatılan icra takibi gereğince davacıdan %20 kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Küçükçekmece …İcra Dairesine yazılan müzekkereye cevap geldiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı kooperatif tarafından genel gider alacağı için üyesi aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosaysındaki takibe konu davalının davacı kooperatif üyesi olup olmadığı, davacı kooperatif tarafından girişilen icra takibine konu alacağın üye olduğu iddia edilen davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …ve … tarafından düzenlenen 13/02/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalının, 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme çerçevesinde davacı kooperatife üye olduğu ve bu üyeliği gereğince …. nolu bağımsız bölüm maliki bulunduğu, davalının,davacı kooperatifin ortak alanlarının kullanımından faydalanmak amacı ile davacı kooperatif üyeliğine müracaat ederek ve kooperatif üyeliğine kabul edilmeleri neticesinde davacı kooperatifin üyesi bulunduğu hususunu kendisi de kabul etmiş olması nedeniyle, davacı ile davalı arasında kooperatif ortaklığı yönünden bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalının halen davacı kooperatifin 16/09/2014 tarihinde yapılan 2013 hesap yılı olağan genel kurul tutanağından da anlaşıldığı üzere davacı kooperatifin tasfiyesine dair, genel kurulca karar alınmadığı ve tasfiye işlemlerinin yapılmadığı, davacı kooperatif adına halen kayıtlı taşınmazların bulunması nedeniyle 1163 sayılı kooperatifler kanununun dağılma sebeplerinin düzenlendiği 81. Maddesinde belirtilen şartların gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceği, kooperatif ortağı bulunan davalının, davacı kooperatif nezdindeki bu üyeliğini usulüne uygun olarak devir ve temlik etmediği müddetçe, kooperatif üyeliği sebebiyle edindiği taşınmazın mülkiyetini 3. Bir kişiye tapuda devir ve temlik etse bile kooperatif üyeliğinin devam edeceği ve kooperatifin tasfiye edilerek sona erdirilmesine kadar 1163 sayılı kooperatifler kanununu ve ana sözleşme çerçevesinde davacı kooperatifin yapmış ve yapacak olduğu genel kurul kararları ile belirlenen aidat ve diğer ödeme yükümlülüklerinden üye sıfatıyla bizzat sorumlu bulunduğundan bu yön itibari ile itirazlarının haklı ve yerinde olmadığı,2008 yılında kabul edilen site yönetim planının 33. maddesinin de bu hususu teyit ettiği, davalının, icra takibine dayanak tutulan 16/09/2014 tarihinde yapılan 2013 hesap yılı genel kurulunda alınan genel kurul kararlarının iptal edildiği yönünde bir beyanı olmadığından, kooperatifin 16/09/2014 tarihli bu genel kurulunun 6 ve 8 nolu karan ile üyelerden tahsil edilmesine karar verilen aidat ve ödemelerinden üye sıfatıyla sorumlu bulunacağı, davalı, icra takibine konu ödemeleri belgelendirmemiş ve ödemenin yapıldığını ispat etmediğinden davalının, davacı kooperatife borcu olmadığı yönündeki yaptığı itirazının yerinde olmayacağı, davalının, davacı kooperatife 16/09/2014 tarihinde yapılan 2013 hesap yılı genel kurul kararının 6 ve 8 nolu kararları gereğince ödemesi gereken tutarın 3.903.00-TL + 1.020.00-TL = 4.923.00-TL olduğu, davacı kooperatifin 4.923.00-TL tutarındaki asıl alacağın tahsilini davalıdan talep etmekte haklı bulunduğu, davacı kooperatifin ise icra takibi, eliyle davalıdan 340.00.TL+1.700.00-TL+ 5.440.00.TL = 7.480.00.TL asıl alacağın tahsilini talep etmiş olması karsısında, davalıdan asıl alacak yönünden 2.557.00-TL tutarında fazla alacak talebinde bulundugu, davalının 2.557.00-TL’lik alacak yönünden yaptığı itirazının haklı ve yerinde olduğu, ödemelerin zamanında yapılmaması halinde üyelerden gecikme faizinin alınması yönünde bir genel kurul kararı alınmadığından davacı kooperatifin genel kurulca kararlaştırılan ödeme tarihleri dikkate alınarak ancak yasal faizin tahsilini davalıdan talep edebileceği, davacı kooperatifin davalıdan asıl alacaklar için 15/04/2015 icra takip tarihine kadar isteyebileceği gecikme faiz toplamının 189,61-TL olacağı, davacının ise 323,41-189,61= 133,80-TL fazla faiz isteminde bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
27/09/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalının, davacı kooperatif üyesi olmadığının tespit edilecek olması halinde ancak kooperatif hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı veya ne miktarda yararlandığı hususunda bilirkişi kurulunca bir araştırmanın yapılabileceği sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılama neticesi, davacı kooperatifin 02/05/2013 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalının kooperatife üye olma isteğinin kabul edildiği, davalının … ada, …parselde …’lü … Bloktaki … nolu bağımsız bölüm sebebiyle ortaklığa kabul edildiği, davalının da davacı kooperatifin 2013, 2014, 2015, 2016 tarihli genel kurul hazirun cetvellerinde üye olarak kaydının bulunduğu dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılmaktadır.
Kooperatife üye olan davalı ve diğer … ada, … parselde bulunun …’lü bloktaki bağımsız bölüm sakinlerine farklı bir uygulama yapılarak üyelerden üyelik gereği ödeme alınmaması konusunda genel kurul kararı mevcut değildir.
O halde, davalı da kooperatif üyeliği devam ettiği müddetçe üyelerden tahsiline karar verilen tüm ödemelerden 1163 sayılı kanunun 23.maddesinde tanımlanan eşitlik prensibi gereği sorumludur.
İcra takibi ile tahsili talep edilen dava konusunun davacı kooperatifin 16/09/2014 tarihinde yapılan 2013 genel kurul kararı gereği kararlaştırılan bir alacak olduğu görülmektedir. Kooperatif üyesi bulunan davalı da az yukarıda bahsi geçen eşitlik ilkesi gereği bu ödemeden sorumludur. Yine davalı 16/09/2014 tarihinde yapılan 2013 hesap yılına ilişkin genel kurulu kararı ile kararlaştırılan dava konusu alacaktan sorumlu olduğundan davalının maliki olduğu …. ada … parseldeki ….’lü …. Blokta yer alan … nolu bağımsız bölüme ilişkin …’lü blok yönetimince kararlaştırılan aidat ödemelerinin yerine getirilmiş olması genel kurul kararı ile kararlaştırılan ödeme yükümünü yerine getirmemesine gerekçe olamayacaktır.
Her ne kadar davalı kendisine ait bağımsız bölümün yer aldığı, …’lü blok yönetiminin temizlik, bakım, güvenlik ve onarım gibi genel hizmetleri verdiği, kendisinin herhangi bir hizmet almadığı yönünde itirazda bulunmuş olsa da davalı bu itirazlarını kooperatif genel kurulunda yapmalı ve talepleri doğrultusunda genel kurul kararının oluşmasını sağlamak için genel kurul gündem maddesinde bu hususların görüşülmesine yönelik müspet bir davranışta bulunmalı veya eşitliğe aykırı şekilde alındığını iddia ettiği genel kurul kararlarının iptali için dava açmalıdır. Ancak somut olayda davalı bahsi geçen bu durumların gerçekleştiğine ilişkin olarak davalı herhangi bir delil ve belge sunmamıştır. Davalının davacı kooperatife 16/09/2014 tarihinde yapılan 2013 hesap yılı genel kurul kararının 6 ve 8 nolu kararları gereğince ödemesi gereken aidat ve diğer ödemelere ilişkin tutarın 4.923,00-TL olduğu, bu alacağa tekabül eden faiz miktarının da 189,61-TL olduğu, dosya kapsamındaki belgelerden ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Şu halde, kooperatif üyesi olan davalının dosyaya dayanak icra takibine itiraz etmekte kısmen haklı olduğu anlaşılmış, davacının davasının kısmen kabulü yoluna gidilerek, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında yapılmış itirazın 4.923,00-TL asıl alacak 189,61-TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacak belirlenebilir ve likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında 984,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen KABUL kısmen REDDİNE, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında yapılmış itirazın 4.923,00-TL asıl alacak 189,61-TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Alacak belirlenebilir ve likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında 984,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 349,24-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 94,25-TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 39,02-TL harcın mahsubuna, bakiye 215,97-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 94,25-TL peşin harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 39,02-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 157,80-TL tebligat, 22,50-TL müzekkere, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.280,30-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 838,82-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Davalı tarafından yapılan 7,20-TL yargılama giderinden davanın ret miktarı dikkate alınarak 2,48-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı 07/02/2018

KATİP …

HAKİM …