Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/392 E. 2019/510 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/392
KARAR NO : 2019/510

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/04/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin konfeksiyon ürünleri imalat ve ithali ile uğraştığını, yurt dışı siparişi olarak almış olduğu konfeksiyon ürünlerinin imalinde kullanılmak üzere fermuar üreticisi olan davalıdan fermuar satın aldığını, satın alınan fermuarlar üzerinde ilk bakışta görülmeyen kusurların dikimden sonra ortaya çıktığını, fermuarların açma kapama sorunu bulunduğunu, alıcı firmanın fermuar sorunu nedeniyle ürünleri iade ettiğini, müvekkili tarafından fermuarların mumlama ve diş çekilmesi yoluyla tamirinin gerektiğini, müvekkilinin tamir işlemini üçüncü kişilere yaptırarak 34.689,72 TL ve 22.237,00 TL+KDV ödeme yaptığını, süresi içerisinde davalının ayıptan haberdar edildiğini, davalı firmanın ayıpla ilgili sorumluluğu üstleneceğini beyan ettiğini, müvekkilinin ayıp giderim bedellerini reklamasyon faturası olarak 65.599,15 TL olarak davalıdan talep ettiğini, müvekkili tarafından kullanılmayan kusurlu 79000 adet fermuarın davalıya iade edildiğini, bu iadeye ilişkin olarak davalıya 41.949,00 TL iade faturası kesildiğini, buna rağmen davalının ihtarname ile reklamasyon ve iade faturalarını kabul etmediğini belirterek ayıplı ürünler nedeniyle oluşan 61.558,64 TL zararın dava tarihinden itibaren temerrüt faaiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; fermuarlarda herhangi bir ayıbın söz konusu olmadığını, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, malların satışı sonrasında ayıp ihbarı yapılmayarak faturaya itiraz edilmediğini, buna rağmen davacı tarafın iade faturası kesmesinin yasaya aykırı olduğunu, kusurun davacının kullanımından kaynaklanan bir kusur olduğunu, kusurun dikimden kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm delliler toplanmış, deliller toplandıktan sonra dosya ve ticari defter kayıtları ile dava konusu ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 28/11/2017 tarihli raporda; yapılan incelemede 79000 adet fermuarın kullanılmamış olduğu ve davacı deposunda bulunduğu, kullanılmamış fermuarlar üzerinde yapılan açma kapama testinde çok rahat açılıp kapandığının tespit edildiği, fermuarların dikili olduğu pantolonların incelenmesinde ise fermuarların açılıp kapanırken zorlandığı, takıldığı ve kapanmadığının tespit edildiği, dikiş işleminin fermuarın açılıp kapanmasına engel olmayacak şekilde yapılmış olduğu, dolayısıyla fermuarın açılıp kapanmamasına dikiş işleminin neden olmadığı, sorunun fermuarların ayıplı olmasından kaynaklandığı, ayıbın dikim sonrasında anlaşılabilen gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, taraflar arasındaki mail yazışmaları incelendiğinde davacının dikim sonrası ayıbın farkına vararak hemen davalıya ihbarda bulunmuş olduğu, davalı işletme müdürünün 03/02/2016 tarihli mail yazısında test ve tamir olarak çözüm için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını bildirmiş olduğu, davacının 22237 adet fermuarın tamir söküm ve dikimi için 34.689,72 TL ödeme yaptığı, davacının elinde kalan kullanılmamış 79000 adet ayıplı fermuarın 0,45 TL tutardan toplamda KDV dahil bedelinin 41.949,00 TL olduğu, davacının 65.599,15 TL tutarında ve 41.949,00 TL tutarında düzenlediği faturaların davalı orcu olarak kayıtlara girilmesi neticesinde yıl sonunda davalıdan 61.558,64 TL alacaklı olarak gözüktüğü, davacıya … tarafından düzenlenmiş olan 34.689,72 TL faturanın … alacağı olarak kayıtlı bulunduğu, …. tarafından düzenlenen 26.335,71 TL tutarındaki faturanın yine davacı kayıtlarında …. alacağı olarak kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde yıl sonunda davacıdan 45.989,49 TL alacağının kayıtlı olduğu, davacının düzenlemiş olduğu, 65.599,15 TL tutarlı ve 41.949,00 TL tutarlı faturaların davalı kayıtlarında bulunmadığı, davacının ayıp sebebiyle uğradığı zararın 35.689,72 TL ve 41.949,00 TL olup, borç bakiyesindeki 45.989,49 TL’nin mahsubu sonrasında bakiye 30.649,21 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kuruulu tarafından düzenlenen 07/09/2018 tarihli ek raporda; özetle kök raporda yapılan tespitlerin aynen geçerli olduğu belirtilmiştir.
Dava, ayıp giderim bedeline dayalı alacak istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre;taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının ihraç edeceği ürünlerde kullanılmak üzere davacı tarafından davalıdan fermuar satın alındığı, fermuarların ürünlere dikimi sonrasında açma kapama sorunu tespit edilerek yasal süresinde davalıya ayıp ihbarında bulunduğu, ayıbın ilk bakışta anlaşılmayan ancak dikim sonrasında ortaya çıkan ayıp olması nedeniyle gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, nitekim bilirkişiler tarafından yapılan yerinde incelemede dikimi yapılmamış fermuarlarda sorun yaşanmamasına rağmen dikimi yapılan fermuarlarda açma kapama sorunu bulunduğunun tespit edildiği, ayrıca açma kapama sorununun dikişten kaynaklanmadığı, dolayısıyla davacının kusurundan kaynaklanan bir durumun söz konusu olmadığı, davacı tarafından ayıplı ürünlerin onarımının üçüncü kişilere yaptırılmış olduğu, bu kapsamda onarımı yapan …. ve …. Orman Ürünleri firmaları tarafından davacıya onarıma ilişkin faturalar düzenlendiği, bu faturaların aynen davacı kayıtlarında mevcut olduğu, bu faturaların incelenmesinde; ürün kodlarının bire bir aynı olduğu görülmekle ayıplı ürünlerde 2 ayrı işlem yapılarak onarımın gerçekleştirilmiş olduğu, davacının ayıplı ürünlerin onarımı için yapmış olduğu masraf tutarının toplam 65.599,15 TL olduğu, ayrıca ayıplı olması nedeniyle dikimi yapılmayan 79000 adet fermuarın bedelinin 41.949,00 TL olarak tespit edildiği, bu nedenle davacının toplam zararının 107.548,15 TL olduğu, bu tutardan tarafların ticari defter kayıtları kapsamında tespit edilen 45.989,49 TL davalı alacağının düşülmesi sonucunda davacının bakiye zararının 61.558,66 TL olduğu sonucuna varılmış, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-61.558,64 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.205,07 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 1.051,27 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.153,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 1.051,27 TL peşin harç, 1.850,00 TL bilirkişi ücreti, 165,77 tebligat ve posta masrafı, 221,80 TL keşif harcı olmak üzere toplam 3.288,84 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 7.121,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.26/04/2019

Katip …

Hakim …