Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/287 E. 2018/468 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/287
KARAR NO : 2018/468

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2016
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2018

Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve …. Esas ve…. karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiş ve mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında franchise sözleşmesi yapıldığını bu sözleşmeye bağlı kalınarak belirli aralıklar ile bir çok hizmet verildiği, söz konusu hizmete ilişkin eğitim ve belirli aralıklar ile bir çok hizmet verildiğini, müvekkili şirketin davalı ile imzalanan frenchise sözleşmesi sonrasında sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin bu anlaşmaya riayet etmediğini, sözleşme gereği davalı şirketin cirosu esas alınarak sözleşme ile belirlenmiş oran üzerinden komsiyon alınmasına uygun olarak müvekkili şirketin aylık fatura kestiğini, ancak bu fatura bedellerinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, bunun üzerine borcun ödenmeyeceğine kanaat getiren müvekkili şirketin Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız olarak itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dosyanın Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve … Esas ve…. karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELLİLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Ayşe Rüya Özturan ve Mehmet Fethi Şua tarafından düzenlenen 16/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu uyuşmazlık çerçevesinde davacı şirket tarafından incelemeye ibraz olunan 2012-2013-2014-2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, anılan ticari defterlerin davacı şirket lehine delil kabiliyetlerinin mahkememiz takdirinde bulunduğu; davalı şirketin davaya cevap vermediği; mahkeme duruşma salonunda yapılan incelemeye davalı şirketin iştirak etmediği, dava konusu uyuşmazlık çerçevesinde ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği görülmekle, bu hususta da takdirin mahkememize ait bulunduğu; davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlendiği görülen ve detayı Tablo11 ile arz edilen 12 adet faturanın, davacı şirket 2012 yılı ticari defterlerine 120 Alıcılar Hesabı, 120.01.023 alt hesap kodunda davalı şirket adına, zamanında ve usulüne uygun olarak ‘’borç” kaydedildiği; neticeten davacı şirketin davalı şirketten gerek takip ve gerekse huzurdaki dava tarihi itibarı ile 8.504,09-TL alacaklı konumda olduğunun görüldüğü, davacı şirket vekilince 06/10/2017 tarihinde dava dosyasına sunulu olan ve sonrasında heyetlerine mahkeme kalemince elden tebliğ edilen belgeler kapsamında yapılan incelemeler neticesinde davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen 12 adet faturanın hesap tabloları tetkik edilmiş olup, tarafımızca da yapılan kontrolleri neticesinde TCMB EVDS Sisteminde yer alan Gösterge Niteliğindeki Efektif Döviz Alış Kuru üzerinden hesaplandığının anlaşıldığı; aylık geliştirme bedelleri bakımından sözleşmede USD üzerinden hesaplanan asgari bir ödeme borcu mevcuttur Davalının gayri safı gelirinin % 9.5’u bu asgari rakamları aşarsa, ödenecek bedel de daha yüksek olacaktır. Huzurdaki dava dosyası münderecatına göre, davacının marka ve tanıtıcı unsurlarından faydalanma hakkına sahip Davalı, sözleşmenin ayakta olduğu dönemde bu sözleşmedeki edimlerin yerine getirilmediğine dair davacıya herhangi bir ihtarda veya uyarıda bulunduğunu gösteren bir detil dosyaya dunmuş değildir. Bu itibarla, fatura tarihleri itibariyle sözleşme de ayakta olduğuna göre aylık ödemelere ilişkin talep hakkının davacı lehine doğduğu kanaatindeyiz. Dolayısıyla, davacının davalıya karşı icra takibiyle talepte bulunduğu USD üzerinden hesaplanan “Geliştirme bedeli” alacaklarının sözleşmeye dayandığı kanaatine ulaşılmıştır, Geliştirme bedeli” sözleşme ayakta kaldığı sürece aylık olarak ödenecek bir bedel iken “ücretli eğitim’1 sadece eğitim verildiği zaman söz konusu olmaktadır. davacının, davalının ücretli eğitim aldığını ispatlaması gerekmektedir. Oysa, davacı bu hususta delil sunmadığından eğitim ücretine ilişkin talebin haklı olmadığı, sonuç olarak, davacının toplam talebi olan 8.504,09 TL’den 500 TL’lik eğitim ücreti düşüldüğünde 8.504,09 – 500 = 8.004,09 TL’lik davacı talebine yapılan itirazın haksız olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Taraflar arasında imzası davalı tarafça inkar edilmeyen 04/02/2010 tarihli bir franchise sözleşmesi bulunmaktadır. Söz konusu sözleşmede davacı franchise veren davalı ise franchise alan konumundadır. Somut olayımızda bir alt franchise sözleşmesi vardır. Yani davacı yapmış olduğu sözleşme çerçevesinde davalı gibi şirketler ile alt franchise sözleşmeleri yapma hakkını elde etmektedir. Somut uyuşmazlıkta davacı aylık ödemelerini ve eğitim bedelini talep etmektedir. Davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen takip ve dava konusu bedele esas 12 adet irsaliyeli fatura, davacı şirket defterlerinde kayıtlıdır. Somut olayda davacının kendi düzenlenmiş olduğu faturalara dayalı talepte bulunabilmesinin ön şartı faturaların sözleşmeye uygun tanzim edilmesi ve davacının kendine düşen edimi ifa etmiş olmasıdır. Dosya kapsamında davacının sözleşme dolayısıyla üstüne düşen edim yükünün yerine getirmediğini, ispata yarar herhangi bir delil mevcut değildir. Faturaların düzenlenme tarihi itibariyle sözleşmenin ayakta olduğu göz önünde bulundurularak davacının aylık ödemelere yönelik talep hakkının mevcut olduğu yönünde mahkememize kesin kanaat oluşmuştur. Öte yandan ücretli eğitime ilişkin bedel sadece eğitim verildiği zaman talep edilebilecektir. Davacı davalının ücretli eğitim aldığını ispatlar nitelikte dosyaya herhangi bir delil sunmamıştır. Bu sebeple davacının takip tarihi itibariyle 500,00-TL’lik eğitim ücreti düşüldüğünde davalıdan 8.004,09-TL alacağı olduğu anlaşılmaktadır. Bahsi geçen nedenlerle davacının davasının kısmen kabul yoluna gidilerek Büyükçekmece 2.İcra Müdürlüğünün 2014/2485 Esas sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın 8.004,09-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 8.004,09-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek yasal faiz ile devamına, karar verilmiş alacak faturaya dayalı ve likit olmakla hükmolunan alacağın yüzde 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen KABUL kısmen REDDİNE, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın 8.004,09-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 8.004,09-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek yasal faiz ile devamına,
2-Alacak faturaya dayalı ve likit olmakla hükmolunan 8.004,09-TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 546,75-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 145,25-TL harcın mahsubuna, bakiye 401,50-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 25,20-TL başvurma harcı ile 145,25-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 60,50-TL tebligat, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.160,50-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.092,26-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 27/06/2018

KATİP …

HAKİM …