Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/265 E. 2019/998 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

BAKIRKÖY (1) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/265
KARAR NO : 2019/998

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2016
KARAR TARİHİ : 02/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın çikolata üretimi, satışı ve pazarlaması yaptığını, davalı ile arasında bir ticari ilişkinin bulunduğunu, bu ticari ilişki gereği davalı firmanın siparişi üzerine çikolata ürünlerini davalıya teslim ettiğini, bu teslimlere istinaden düzenli olarak fatura tanzim edildiğini, cari hesap şeklinde çalışılan davalı firmanın, ödemelere uzun süre ara vermesi üzerine davacı tarafından İstanbul …Noterliğinin 25/12/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya cari hesap borç bakiyesini ödemesi gerektiği ihtarının yapıldığını, ihtarnameye itiraz edilmediğini, davacı tarafından davalı aleyhine, alacağın tahsili amacı Küçükçekmece …. .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından takibe yapılan itiraz sonrasında takibin durduğunu, davalının kötü niyetli olarak takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, Küçükçekmece…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile bir ticari ilişkinin bulunduğunu, ancak taraflar arasında düzenlenmiş olan iade faturalarının sonrasında ticari ilişkinin sonlandığını, davacı tarafın sona ermiş bir ticari ilişkiye dayanarak takip başlattığını, takibe konu edilmiş borç için iade faturaları düzenlendiğini, bu faturalar sonrasında borcun tamamen sona erdiğini ileri sürerek, takibin iptaline, %20 oranında davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, iki adet fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Küçükçekmece …. .İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 8.080,97-TL’nin tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde de talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defter ve belgeleri yönünden Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, dava konusu 2 adet faturanın kayıtlı olduğu, davalının davacıya borcu olmadığını belirtmiştir.
Davacının davalıya hizmet verip vermediği, takibe konu faturalardan dolayı alacağı olup olmadığına ve alacak miktarının belirlenmesi için davacı defterlerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen …. nolu 6.000,00-TL tutarlı fatura yönünden çelişki olduğu, 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı taraf faturalarının davalı tarafa teslim ve tebliğinin fatura ve irsaliyeler üzerinden tespit edilemediği, ancak davalı tarafın itirazının faturalara değil borca olduğu, davalı tarafın ödemelerinin ve iade faturalarının bulunduğu, davacı tarafın davalı tarafa 25/12/2015 tarih ve İstanbul …. . Noterliğinin … yevmiyesi ile ihtarname ekinde iade edilen 2 adet fatura hariç diğer davalı iade faturalarına itirazının olmadığı, defter ve belgelerine kayıtladığı ve borç düşümü yaptığı, davalının cari hesap borcunun ise dava ve takip konusu faturalardan kaynaklandığı, usulüne uygun düzenlenmiş ve kayıtlanmış davacı taraf defter ve belgelerine göre, takibe konu olan faturaların davacı şirketin yasal defterlerine kayıtlı olduğu, takip ve dava konusu fatura ve muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından süresinde, herhangi bir itiraz yapılmadığı, davalı tarafça dava dosyasına, bu yönde bir belge sunulmadığının tespit edildiği, davacının incelenen ticari defter ve belgelerine göre, 25/12/2015 tarihli İstanbul …Noterliğinin … sayılı ihtarname tarihli, 31/12/2015 tarihli yıl sonu kayıtları, takip tarihi (08/03/2016) ve dava tarihi olan 22/03/2016 tarihi itibariyle faturalarıyla uyumlu ve usulüne uygun düzenlenmiş yasal ticari defterlerine göre davacı tarafın davalı yandan 7.862,97-TL alacaklı olduğu, dava dosyasında bu tarihten sonra davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığı, neticeten davacının takip tarihi (08/03/2016) itibariyle davacının davalıdan 7.862,97-TL alacağı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davalı defterlerinin incelenmesi neticesi mukayeseli inceleme için bilirkişiden iki kez ek rapor alınması cihetine gidilmiş, ek bilirkişi raporlarına göre; davacı tarafın takipte ve dava dilekçesinde, takip ve dava konusu yaptığı, 06/07/2015 tarih ve … nolu toplam 578,73-TL ve 19/06/2015 tarih ve ….. nolu toplam 7.288,88-TL faturasının hem davacı hem de davalı taraf defter ve belgelerinde kayıtlı bulunduğu, alınan her iki bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, 13/11/2015 tarihli ….. nolu verilen hizmet 6.000,00-TL faturasının, hizmet faturası mı fiyat farkı faturası mı olduğu yönünde çelişki bulunmakta olup her iki kavramın farklı içerikte olduğu, davalı tarafın iş bu faturayı davacı tarafa teslim ve tebliğinin usulüne uygun şekilde yapıldığını ispat etmesi gerekeceği, davacı tarafın takipte ve dava dilekçesinde takip ve dava konusu yaptığı 06/07/2015 tarih ve ….. nolu toplam 578,73-TL ve 19/06/2015 tarih ve …. nolu toplam 7.288,88-TL faturasının her iki bilirkişi raporu ile sabit olduğu, takip ve dava konusu faturalarının itiraza uğramadığı, alacağın likit olduğu bildirilmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Dava konusu olmayan …. nolu 784,16-TL bedelli fatura ile ….. nolu 6.000,00-TL bedelli faturalar eses ve talimat bilirkişi raporlarında tartışılmışsa da HMK 26 md. gereği mahkememiz taleple bağlıdır. Dava konusu edilen faturalar değildir.
Tüm dosya kapsamında davalının aksine bir delilinin bulunmadığı, neticeten davacının faturalardan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 7.862,97-TL olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile takibin 7.862,97-TL açısından iptaline, takibin 7.862,97-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacının işlemiş faiz talebinin ise 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun Borçlunun Temerrüdü başlıklı 117’nci maddesine uygun olarak takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, davacı her ne kadar İstanbul …Noterliğinin …. yevmiye nolu ihtarname göndermişse de bu ihtarnamenin tebliğ edilemediği ve taraflar arasında yazılı bir sözleşme ve belirli bir vade de olmadığından, takip tarihi itibariyle davacının işlemiş faiz alacağının bulunmadığından işlemiş faize ilişkin itirazın iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Küçükçekmece …. .İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın 7.862,97-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 7.862,97-TL asıl alacağı takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişik oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.572,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 537,11-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 138,01-TL harcın mahsubuna, bakiye 399,10-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL başvurma harcı ile 138,01-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 218,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 223,00-TL tebligat, 57,20-TL müzekkere, 583,00-TL talimat masrafı, 950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.813,20-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.764,28-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 02/10/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza