Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/241 E. 2020/271 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/241 Esas
KARAR NO : 2020/271

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 28/01/2016 tarihinde saat 18.00 sıralarında ….. Caddesinde meydana gelen ölümle trafik kazasında davalı …..’un sevk ve idaresinde bulann ve maliki olan …… ‘ya ait ….. plakalı araç ile müvekkili …..’a çarptığını, meydana gelen trafik kazasında hastaneye kaldırıldığını ve daha sonraki gün 29/01/2016 tarihinde hayatını kaybettiğini, …..’un alınan ifadesinde …..’un kendisine çarptığını, sol omuz, sağ ayak bileği ve legen kemiğinde kırıklar olduğunu beyan ettiğini, davalı …..’un kazadan hemen sonrasında kaçtığını ve tutanak tutulamadığını belirterek müvekkili 18 yaşından küçük …… ve …..’un desteğine ve bakıma muhtaç …… için 30.000,00’er TL diğer müvekkilleri için 20.000,00’er TL, toplamda 200.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sorumlu Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, ancak dava konusu akazanın meydana geliş biçimi yönünden müvekkil sügortalısı araca atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığını, Müteveffa …..’un yaya geçidinin olmadığı yerde araçların geçişlerini kontrol etmesi gerekirken kontrolsüzce yola atladığını, sigortalı araç sürücüsünün ise hız limitlerini aşmadan haraket etmete iken müteveffanın hızlı bir şekilde yola çıkması sonucu kazanın meydana geldiğini ve müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. cevap dilekçesinde; olay günü kaza mahalinde seyir halinde iken sola dönüş yapacak olduğu için hızını düşürdüğünü, ileride kırmızı ışık yandığı için oluşan duran araç kuyruğunun arasından …..’un önüne atladığını, araçtan inip hemen bilincinin yerinde olup olmadığını kontrol ettiğini ve ambulansa haber verdiğini, ambulans gelince …..’un oğlu ….. ile birlikte hastaneye gittiğini, davacı tarafın tamamen kötüniyetli hareket ettiğini, olay yerniden kaçmadığını, görüntüler incelendiğinde haklılığının anlaşılacağını, kaza anında alkollü olmadığını, kazada kusurunun olmadığını, davacının kusurunu ispat etmesi gerektiğini, ve gerçek zararın belirlenebilmesi için olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 14/10/2019 tarihli raporda; kazanın oluşumunda karşıdan karşıya geçerken kendisine yakın sinyalize kavşağı tercih etmedği, güvenli geçiş kurallarını uygulamadığı, duran araçların arasından taşıt yoluna çıkarken gereken özeni göstermedği, böylelikle yayaların uyacağı kuralları ihll ettiği, güvenli geçiş kurallarını uygulamadığı, dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığı anlaşılan zarar gören yaya …..’un kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında %75 kusurlu olduğunu, ….. ‘un kazada %25 kusurunun olduğu belirtilmiştir,
Dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekilinin 11/03/2020 tarihli duruşmada davadan feragat ettiklerini beyan ettiği görülmüştür.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat,davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Feragat, ön inceleme aşaması tamamlanmadan vuku bulduğundan 492 Sayılı Harçlar Kanunun 22.maddesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu harcın 1/3’ü olan 19,00 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 29,20-TL harçtan mahsubuna, artan 10,20-TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansından artan olur ise davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 11/03/2020

Katip ….. Hakim ….
¸e-imza ¸e-imza