Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/24 E. 2021/127 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/24 Esas
KARAR NO : 2021/127

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/03/2015
KARAR TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; kaza tarihinde davacı adına trafikte kayıtlı bulunan … plakalı aracı ile …, … Sokakta … Kavşağında park yeri ararken durduğu sırada aracına sol taraftan aşırı hızlı gelen … plakalı aracın çarptığını, davalının aracına verdiği hasar yüksek olduğundan pert olan araç için tarafına toplamda 21.000 TL ödeme yapıldığını, ancak aracın bugünkü satış bedelinin 35.000TL olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000TL maddi, 5.000TL manevi tazminatın davalılardan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesi ve eklerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, sigortalı … plaka sayılı aracın müvekkil şirket tarafından kaza tarihini kapsayan poliçesinin bulunmadığını, sigorta şirketi nezdindeki poliçenin 02/06/2015 tarihinde iptal edildiğini beyan ettiğini, daha sonra 05/09/2016 tarihli dilekçesinde ise davacı tarafın ibraz ettiği deliller ve özellikle kaza tespit tutanağının tebliğ edilmesini ve diğer belge suretlerinin tebliği isteyerek karşı delil ibraz etme haklarının saklı tutulmasını, dava öncesi başvuru yapılmadığından dava şart eksikliği nedeniyle esasa girmeksizin davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa ait araca yönelik poliçe örneği, hasar dosyası ve ödeme dekontları ve davacı ile davalı taraflara ait kazaya karışan araçlara ait trafik tescil bilgileri dosya içerisine celp edilmiştir.
Mahkememizin 30/12/2016 tarihli duruşmasının 1 no.lu ara kararı uyarınca; Taraflar arasında davacıya ait olan aracın davalı gerçek kişi tarafından kullanılan araç ile çarpıştığı, bu çarpışma nedeniyle davacı aracında hasar oluştuğu, bu hususların tartışmasız olduğu anlaşılmakla meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının ne olduğu, bu kusur oranlarının tespiti sonrası ise dava konusu aracın yaşı, modeli, km’si, markası ve benzeri değere etki eden ölçüler gözetildiğinde aracın pert total olup olmadığı, araç pert total ise aracın sovtaj bedelinin belirlenmesi, akabinde aracın kazadan önceki hasarsız piyasa değeri ile sovtaj bedeli arasındaki farkın teknik anlamda değer kaybı olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği; eğer araç pert total değil ise bu defa olay tarihi itibari ile kazadan önceki aracın 2 nci el piyasa değeri ile tamiri sonrası 2 nci el piyasa değerinin ayrı ayrı tespiti sonrası oluşmuş olan bir değer kaybı olup olmadığı, buna göre talep edebileceği değer kaybı alacağının ne olduğu hususunda dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 29/03/2017 tarihli raporda; …. plakalı araç sürücüsü ….’un %75 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü …’nin %25 oranında kusurlu bulunduğunu,… plakalı aracın piyasa rayiç değerinin 21.000,00 TL, sovtaj bedeli 7.500,00 TL, hasar tutarı 10.976,36 TL olarak belirlenmiş olması, ancak aracın onarımına başlanması halinde onarım masrafları + sovtaj bedeli toplamının 21.000,00 TL’yi aşacağı nedeniyle aracın pert total olarak kabul edilmesi gerektiği, davacıya ait aracın pert total olarak belirlenmesi sonucu aracın değer kaybının söz konusu edilmeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığı, davacı araç sürücüsünün bu trafik kazasının meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu bulunduğu için bahse konu kaza öncesindeki piyasa rayiç kıymeti üzerinde meydana gelen 2.744,09 TL kaybın değer kaybı olarak nitelendirilmesinin mümkün olamayacağı, davalıların … plakalı araç sürücüsünün kazadaki kusur oranı nedeniyle ve … plakalı aracın heyetce pert total olarak kabul edilmesi nedeni ile KTK M.85 ev M.91 hükmünde 13.500,, TL’nin 0,75’i olan 10.025,00 TL müşterek ve müteselsil sorumlu oldukları, mahkemece aracın sovtajının davalılara teslimine karar verilmesi halinde davalıların bu defa 17.625,00 TL bedeli tazmin yükümlülüğü nedeniyle müşterek ve müteselsil sorumlu oldukları kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 03/04/2018 tarihli duruşmasında davacının maluliyet oranını tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi tarafından 19/11/2018 tarihinde …’in mevcut şikayetlerine yönelik olarak bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi ilgili kliniklerine sevki sağlanarak rapor düzenlenebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 30/04/2019 tarihli tarihli celsesinin 2 no.lu ara kararı uyarınca davacının hastaneye sevki ve ATK’dan rapor alınması kararından vazgeçildiği görülmüştür.
Davacı vekili mahkememizin 30/04/2019 tarihli duruşmasında manevi tazminat istemi yönünden dosyayı takip etmediklerini beyan ettiği görülmüştür.
Davacı tarafça 11.02.2020 tarihli duruşmada, manevi tazminat isteminden feragat edildiği beyan edilmiştir.
Davacı taraf, 25.04.2017 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat istemini 10.025,00 TL’ ye çıkartarak ıslah etmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazası nedeniyle … plaka sayılı araçta meydana gelen kazadan kaynaklı araçtaki değer kaybına yönelik maddi tazminat ve kazadan kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu ihtilaf; meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının ne olduğu, bu kusur oranlarının tespiti sonrası ise dava konusu aracın yaşı, modeli, km’si, markası ve benzeri değere etki eden ölçüler gözetildiğinde aracın pert total olup olmadığı, araç pert total ise aracın sovtaj bedelinin belirlenmesi, akabinde aracın kazadan önceki hasarsız piyasa değeri ile sovtaj bedeli arasındaki farkın teknik anlamda değer kaybı olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği; eğer araç pert total değil ise bu defa olay tarihi itibari ile kazadan önceki aracın 2 nci el piyasa değeri ile tamiri sonrası 2 nci el piyasa değerinin ayrı ayrı tespiti sonrası oluşmuş olan bir değer kaybı olup olmadığı ve kazadan kaynaklı manevi tazminat noktasında toplandığı görülmüştür.
Dosya bütün halinde bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bu kapsamda bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 29.03.2017 tarihli raporda özetle: … plakalı aracın sürücüsü … nin %25 kusurlu olduğu,… plakalı araç sürücüsü … ‘ un %75 kusurlu olduğu; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle piyasa değerinin 21.000,00 TL olduğu, aracın yüzeysel onarım masraflarının 10.976,36 TL, sovtaj bedelinin 7.500,00 TL olduğu, aracın onarımına başlanması halinde onarım bedelinin aracın piyasa değerini aşacağı ve bu haliyle aracın pert total olduğu, aracın pert total olarak belirlenmesi sonucunda aracın değer kaybının bulunmadığı anlaşılmıştır. Kusur oranları dikkate alındığında, davalı tarafın sorumlu olabileceği miktarın 10.025,00 TL olarak belirlendiği görülmüştür. Oluşa göre belirlenen bu kusur oranlarına ve hak edeceği maddi tazminata dosya kapsamına ve delillere göre uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Davacı tarafça, dava dilekçesinde belirtildiği üzere davadan önce kendisine pert araç bedeli olarak 21.000,00 TL ödeme yapıldığından, davacının dava tarihi itibariyle herhangi bir maddi zararı olmadığı, zararının karşılandığı anlaşılarak maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden; davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat,davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince, manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının manevi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının maddi tazminat talebinin sübut bulmadığından REDDİNE,
3- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 34,16 TL ve ıslah ile yatırılan 86,00 TL olmak üzere toplam 120,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye 60,86 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
5- Davanın maddi tazminat davası yönünden, red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
6- Davanın manevi tazminat davası yönünden, red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza