Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/237 E. 2018/288 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/237
KARAR NO : 2018/288

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin sahibi olduğunu, müvekkilinin davalı firmaya fason diye tabir edilen tekstil malzemelerinin üretiminde hizmet sunduğunu, müvekkiliyle davalı firma arasında cari hesaptan kalma 12.401,00-TL alacaklarını tüm taleplere rağmen ödenmeyince Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takip başlattıklarını, davalı-borçlunun tarafın takibe karşı haksız ve kötüniyetli olarak itirazda bulunduğunu, takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek, borçlu-davalının Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacaklarının hüküm altına alınmasına, lehlerine %20 tazminata hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri ile birlikte ücreti vekaletin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hazır giyim sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacı şirket gibi bir çok tekstil firması ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, davacının her ne kadar davalının kendisine borcunun bulunduğunu iddia etse de müvekkili şirketin aralarındaki ticari faaliyetinden doğan bütün borçlarını davacı tarafına ödediğini, davacı yana kendi namına keşide edilmiş 09/01/2016 keşide tarihli … Şişli Şubesine ait 12.401,00-TL bedelli çeki cevap dilekçesine eklediğini, netice itibariyle müvekkilinin davacıya olan tüm borçlarını ödediğini, hali hazırda ödenecek herhangi bir bakiye borç tutarının bulunmadığını, tarafların ticari defter kayıtları üzerinde yapılacak incelemede de söz konusu durumun açık ve net olarak ortaya çıkacağını, müvekkili şirket tarafından icra takibine itiraz edildiğini, davacı tarafın tüm iddia ve beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davacının davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….İcra Dairesine, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve … Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap geldiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen 06/03/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın dava konusu döneme ait defter ve belgelerinin lehine takdiri delil teşkil ettiği, ile davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin lehine delil olduğu, bu konuda nihai takdirin mahkemede olduğu, takibe konu olan faturaların davacı ve davalı şirketin yasal defterlerine kayıtlı olduğunun dikkate alındığında, fatura muhteviyatı emtia’nın davalı şirkete verildiğinin karinesi olduğu ve fatura muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından yasal süresi içinde herhangi bir itiraz yapılmadığı, (T.T.K 23/3 mad. göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayıldığı) davalı tarafça dava dosyasına, bu yönde bir belge sunulmadığı, davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre: 31/12/2015 tarihi itibarı ile davalı yandan: 12.401,00-TL alacaklı olduğu, takip tarihi (05/02/2016) ve dava tarihi (15/03/2016) itibarı ile davacı tarafın davalı taraftan; 12.401,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın incelenen ticari defter ve belgelerine göre: 31.12.2015 tarihi itibarı ile davalı tarafın davacı tarafa: 21.401,17 TL borçlu bulunduğu, 2016 hesap yılı 1. Ayda 9.000,00+ 12.410,00=21,401,00 Tl ödemenin davacı borcuna kayıtlandığı, (9.000,00 Tl Çek’in davacı yan kayıtlarında olduğu) takip tarihi (05/02/2015) ve dava tarihi (15/03/2016) itibarı ile davalı tarafın davacı tarafa 0,17 TL borcunun bulunduğu, bu bakiyenin ise 31/12/2016 tarihinde hesap kapatma yöntemi ile (değersiz bakiye) kapatıldığı, takip ve dava konusu faturaların hem davacı hem de davalı kayıtlarında mevcut olduğu, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dayanağı olan Takip ve dava konusu çek’in tahsilat makbuzundaki (11.01.2016 tarih ve 1 noTu makbuz) imza ile 04.01.2016 tarihli 9.000,00 TL nin tahsilat makbuzundaki kaşe ve imzaların ve/veya davacı şirket adına tahsilat yapmaya yetkili olan kişinin kim veya kimler olduğunun tespiti ile, dava konusu 12.401,00 TL çekin davalı şirketten kimin hangi imza ile almış olduğu ve bankadan kim tarafından ciro edilerek tahsil edildiğinin tespitinin görev tanımlarımda olmadığı, ispat yükünün tarafların sorumluluğunda bulunduğu, bu konuda nihai takdirin mahkemede olduğu, bu nedenle, yukarıdaki (f) bendindeki uyuşmazlık hallerinin çözüldüğünde, alacağın likit olup olmadığı, İşlemiş faizin yerinde olup olmadığı, temerrüt tarihinin icra takip tarihinden başlayıp başlamayacağı, itirazın haklı olup olmadığı, ve ticari avans faizinin yerinde ve inkar tazminatının olup olmadığı konularında karar verilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişiler …, …ve … tarafından hazırlanan 30/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; inceleme konusu … keşide tarihli, … seri nolu, 12.401-TL’lik çeke ilişkin … tarihli, … fiş nolu “Çek Ciro” başlıklı belge İle aynı çekle İlgili 11/01/2016 tarihli 1 sıra nolu tahsilat makbuzu aslında davacıya atfen atılmış münker imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’in eli ürünü olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tarafların arasında ticari ilişki bulunduğu dava konusu faturaların her iki tarafın usulüne uygun şekilde tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ihtilafın dava konusu 12.401,00 TL çekin bankadan kim tarafından tahsil edildiğinin tespitinden ibaret bulunduğu, bu hususta davacı şirket sahibinin isticvabına karar verildiği davacı asilin isticvabında dava konusu 12.400 TL bedelli,09/01/2016 tarihli çeke ilişkin tahsilat makbuzu teslim tesellüm belgesi ve ciro evraklarının asıllarındaki imzaların tarafına ait olmadığına ilişkin beyanda bulunduğu, bilirkişi tarafından hazırlanan tekniğine uygun ve infaza elverişli raporda söz konusu imzaların şahıs şirketi şeklinde kurulmuş … …’in elinin ürünü olmadığına yönelik değerlendirme yapıldığı, şirketi yönetim ve temsil yetkisinin …’te olduğu netice itibariyle 12.400,00-TL bedelli, 09/01/2016 tarihli çeke ilişki tahsilatın … tarafından yapılmadığı, …’in bu şekilde bir çek teslim almadığı hususunda mahkememizde kanaat oluştuğundan davalı şirketin ticari defterlerine dava dilekçesine dayanak faturaları da kaydetmiş olduğu ve bu faturalara ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığı hususu da gözetilerek davacının davasının kabulü yoluna gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının KABULÜNE; davalının Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 12.401,00-TL asıl alacak yönünden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
2-Alacak faturaya dayalı ve likit olmakla hükmolunan 12.401,00-TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 847,11-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 211,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 635,33-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 29,20-TL başvurma harcı, 211,78-TL peşin harç, 142,00-TL tebligat, 42,60-TL müzekkere, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.725,58-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 25/04/2018

KATİP …

HAKİM …