Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/236 E. 2021/618 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/236
KARAR NO : 2021/618

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 31/12/2014
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 7/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın 17.07.2006 tarihinde sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halinde iken Yeni Yol Kavşağı-… mevkiinde kaza yaptığını, kaza esnasında araç içinde bulunan müvekkilim …’in hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, olay günü sürücü …’ın, …’de … Müzikhol’de dönerci olarak çalışan müvekkilimin işyerine müşteri olarak gittiğini, mesai bitiminde ….’a gidecek davalı sürücünün kullandığı araca yönlendirildiğini, kaza esnasında uyuyor olan müvekkilinin gözlerini açtığında kendisini hastanede bulduğunu, Şile Sulh Ceza Mahkemesi’nin … Esas, … karar sayılı dosyası ile dava açıldığını ve karar verildiğini, yargılama sırasında … Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporda müvekkilinin vücudunda birden fazla kemik kırığı tespit edildiğini ve bu kırıkların hayati fonksiyonları ağır derecede etkileyecek nitelikte olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin tedavi masraflarını kendisi ödemek zorunda kaldığını, akabinde plastik cerrahi operasyonu, adım atma çalışmaları, denge çalışmalarının yaptırıldığını. bütün bu tedavi sürecine rağmen müvekkilimin yürüyüşünın düzelmediğini, ekerlekli sandalyeye bağımlı olarak hayatını devam ettirmek durumunda kaldığını, bu sebeple fazlaya ilişkin diğer haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL tedavi masrafı, 1.000,00 TL kazanç kaybı, 1.000,00 TL iş göremezlik tazminatı, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişti.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz açıldığını , görev, yetki ve zaman aşımı itirazlarında bulunduklarını, müvekkilinin sahibi olduğu … plakalı araç ile dava konusu kazanın olmadığını, plakanın karıştırılmış veya sahte olarak kullanımından dolayı kendisine dava açıldığını, bu sebeple sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, .zamanaşımı itirazımız kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın görevli olmayan mahkemede açıldığını, görevsizliğe karar verilmesi gerektiğini, Davanın yetkili olmayan mahkemede açıldığını, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiğini, manevi tazminat talepleri hususunda müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davaya yönelik tüm itirazları kapsamında davanın reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin beyanlarını tekrarlamakla birlikte tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla her durumda kazanın meydana gelmesinde yol ya da araç (teknik arıza) kusurunun ve davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespitinin yapılması ve eğer tazminata hükmedilecekse tazminattan hatır taşıması ve araç sürücünün alkollü olması nedeniyle birlikte kusur indiriminin uygulanması gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde maluliyet hesabı sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın tedavi giderleri ve geçici iş göremezliğe ilişkin talepleri müvekkil şirketin sorumluluğunda bulunmadığını, davacının çalışamayacağı tedavi-iyileşme sürecindeki maddi zararları geçici iş göremezlik dönemi ile ilgili olduğunu, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerekli olduğunu, her durumda, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza sebebiyle zarar görenlerin birden fazla kişi olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu tazminat “ANCAK DAVA TARİHİNDEN İTİBAREN” işleyecek yasal faiz ile birlikte talep edilebileceğini, Görev ve yetki itirazı dikkate alınarak davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, dava konusu tazminat taleplerinin zamanaşımı itirazı kapsamında reddine, dava konusu kazaya karıştığı ileri sürülen … plakalı aracın dava konusu kazanın meydana geldiği tarih itibariyle müvekkil şirket nezdinde poliçesinin bulunup bulunmadığının tespiti ile birlikte … plakalı araca ilişkin dava konusu kazanın meydana geldiği tarih itibariyle müvekkil şirket nezdinde düzenlenmiş poliçenin bulunmaması halinde davanın reddine, dava konusu kazaya karışan aracın çalındığı ve plakası değiştirildiği ifade edilen …. plakalı araç olduğunun tespiti halinde müvekkil şirketin sorumluluğu doğmayacağından davanın reddine, manevi tazminat nedeniyle müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmaması nedeniyle manevi tazminat taleplerinin müvekkil şirket yönünden reddine, aksi takdirde; cevap dilekçesinde belirtilen hususlarda –var ise- tazminattan hatır ve birlikte kusur indiriminin yapılmasına, kazanın meydana gelmesine neden olan yol ya da araç (teknik arıza) kusurunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, davacının maluliyetinin tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkil sigortalısının kusurunun bulunduğunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından belirlenmesi halinde Adli Tıp Kurumu …. İhtisas tarafından -var ise- belirlenecek maluliyet oranı ile birlikte maluliyet hesabının Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüer tarafından yaptırılmasına, Sosyal Sigortalar Kurumu’na müzekkere yazılmak suretiyle var ise davacıya dava konusu kaza nedeniyle ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin ve bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin ve rücuya tabi olup olmadığının sorulmasına, davaya yönelik tüm beyanlarımız dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın şoförü olduğunu, bu kaza nedeniyle para cezası ve ayrı ayrı hapis cezaları aldığını, üzerine kayıtlı hiçbir taşınmazının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava; 6098 sayılı TBK 49.madde ve 2918 sayılı KTK uyarınca trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma talebine dayalı araç sürücüleri, araç işletenleri ile araçların zorunlu sigortacıları aleyhinde açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak;
Taraflara ait Sosyal ekonomik durum, araç tescil bilgileri, nüfus kaydı, kaza tespit tutanağı, SGK kayıtları, hastane kayıtları, ceza mahkemesi dosyası, davalı Sigortaca yapılmış Zorunlu trafik poliçesi, hasar dosyası, bilirkişi raporları dosya arasına alınmştır.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler diğer taraf delilleri mahkememizce toplanmıştır. Kazaya karışan aracın trafik kayıtları celp edilmiştir.
Gerçek kişi tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, gelen yazı cevapları dosyaya konulmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 17/07/2006 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın maliki davalı …, davacı … sürücü …’ın kusur durumları ve kusur oranlarının ne olduğu, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, talep edilebilecek maddi tazminat bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde;müşteki … tarafından sanık … aleyhine hırsızlık suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda sanık hakkında TCY’nin 165/1 maddesi gereğince suçun işleniş ş ekli ve özelliği kastının yoğunluğu göz önüne alınarak takdiren ve teşdiden iki yıl hapis ve 730 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCY’nin 52/2 maddesi gereğince adli para cezasının taktiren 20 TL’den paraya çevrilerek sanığın 14.600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay … Ceza Dairesi’nin …. Esas, .. Karar sayılı bozma kararı üzerine dosyanın … Esasına kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu, yapılan yargılamam sonunda sanığın neticeten 2 yıl hapis ve 14.600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, 20/11/2019 tarihli ek karar ile hükümlünün eyleminin CMK 253.maddesi gereğince uzlaşma kapsamında olması ve hükümlü ile katılan arasında uzlaşmanın gerçekleşmesi nedeni ile mahkemenin 04/05/2017 tarihli ve …Esas, … Karar sayılı kararının iptali ile hükümlü hakkında açılan kamu davasının CMK 254/2 maddesi gereğince düşürülmesine karar verildiği görülmüştür.
Şile Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; (Kapatılan Şile Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2008 tarihli … Esas, … Karar sayılı kararı ile katılan … tarafından sanık … aleyhine taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan açılan davada yapılan yargılama sonucunda sanığın 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 24/08/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı .. İhtisas Kurulu Başkanlığı tarafından tanzim edilen 25/06/2019 tarihli raporda; mevcut belgelere göre; … oğlu, 24.07.1961 doğumlu …’in 17.07.2006 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr 1 X (3b………65)A %100
E cetveline göre %100 (yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme(iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Dosyanın günsüz olarak bilirkişi …’a tevdi edilmesi suretiyle davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile tedavi gideri yönünden hesap raporu alınmasına karar verilmiş, 24/01/2020 tarihli raporda özetle; HMK’nın 280. Maddesi hükmünün gözetilmesi ve HMK’nın 259. maddesi uyarınca her türlü hukuki takdir tamamen Sayın Mahkemelerine ait olmak kaydıyla; yukarıda arz ve izah edilen hususlar ile ilgili Kanun maddeleri ve dava dosyasına ibraz edilmiş olan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde, dava konusu somut olayda; J. Kd. Üçvş. …ve Uz. J. …. tarafından hazırlanan 17/07/2006 tarihli “Kusur Raporu” na göre; “…,Kaza sonrasında aracın (…) komple hasarlı olduğunun görüldüğü, 2918 sayılı KTK’nın 84.üncü maddesinde belirtilen Asli kusurlardan 6. (Doğrultu değiştirme manevraları yanlış yapma) kuralını ihlal ettiğinden, … plakalı aracın tespit edilemeyen sürücünün asli kusurlu olduğu,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı, Dava Dilekçesinde bahsi geçen “Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 22/08/2008 tarihli raporunda sürücünün dikkat ve özen yükümlülüklerin aykırı davrandığını ve kazanın oluşumunda tamamen asli kusurlu olduğu” denildiği, TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan, 25.05.2019 tarihli … sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre; “…,E cetveline göre %100 (yüzde yüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı, rapor tanzim tarihi 24.01.2020 tarihi itibariyle; davacı mağdur …’e ilişkin olarak, Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 3.555,33 TL, Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 460.970,29 TL olmak üzere geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı olarak toplam 464.525,62 TL hesaplandığı, davalı … Sigorta AŞ nin tazminat payının 57.500,00 TL, Diğer Davalılar ( … ve … ) tazminat payının 407.025,62 TL olduğu, SGK Cibali Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinden Sayın Mahkemenize gönderilen 21/04/2016 yazı ekinde CD kayıtları Sayın Mahkemenize sunulmuş olup Hizmet sunucuları tarafından SGK ya fatura edilen tedavi giderleri ait Hastane kayıtları gösterir Medula dökümleri yer aldığı, ancak, CD kayıtlarında yer alan sağlık hizmet bedellerinin ne kadarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılandığı, davacı mağdurun SGK çalışanı olmaması nedeniyle ücretli hasta olarak tedavi gördüğünden, talep edilebilecek tedavi giderlerinin SUT kapsamında ödenirliği konusunda uzman bir tıp doktorundan görüş alınmasının daha hakkaniyetli olacağı, kaza tarihinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatı ayrı ayrı 57.500 TL olduğu, davacı vekili tarafından toplam 3.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000 TL manevi Tazminat talep edildiği, davacı Mağdur …’in meydana gelen kazada hatır için taşınıp taşımadığı ve müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmaması konusunda takdir sayın Mahkemelerin olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların İtirazları dikkate alınarak hesap bilirkişisinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 08.02.2021 tarihli ek raporda özetle; HMK’nın 280. Maddesi hükmünün gözetilmesi ve HMK’nın 259. Maddesi uyarınca her türlü hukuki takdir tamamen Sayın Mahkemelerine ait olmak kaydıyla; yukarıda arz ve izah edilen hususlar ile ilgili Kanun maddeleri ve dava dosyasına ibraz edilmiş olan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde, dava konusu somut olayda; J. Kd. Üçvş. …. ve Uz. J. …. tarafından hazırlanan 17/07/2006 tarihli “Kusur Raporu” na göre; “…,Kaza sonrasında aracın (…) komple hasarlı olduğunun görüldüğü, 2918 sayılı KTK’nın 84.üncü maddesinde belirtilen Asli kusurlardan 6. (Doğrultu değiştirme manevraları yanlış yapma) kuralını ihlal ettiğinden, … plakalı aracın tespit edilemeyen sürücünün asli kusurlu olduğu,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı, dava dilekçesinde bahsi geçen “Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 22/08/2008 tarihli raporunda sürücünün dikkat ve özen yükümlülüklerin aykırı davrandığını ve kazanın oluşumunda tamamen asli kusurlu olduğu” denildiği, T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan, 25.05.2019 tarihli 2019-50441 sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre; “…,E cetveline göre %100 (yüzde yüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı, rapor tanzim tarihi 8.02.2021 tarihi itibariyle; davacı mağdur …’e ilişkin olarak, Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 3.555,33 TL, Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 519.195,26 TL olmak üzere geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı olarak toplam 522.750,59 TL hesaplandığı, davalı … Sigorta AŞ nin tazminat payının 57.500,00 TL, Diğer Davalılar ( … ve … ) tazminat payının 465.250,59 TL olduğu, talep edilebilecek tedavi giderlerinin SUT kapsamında ödenirliği konusunda uzman bir tıp doktorundan görüş alınmasının daha hakkaniyetli olacağı, kaza tarihinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatı ayrı ayrı 57.500 TL olduğu, davacı vekili tarafından toplam 3.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000 TL manevi tazminat talep edildiği, davacı Mağdur …’in meydana gelen kazada hatır için taşınıp taşımadığı ve müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmaması konusunda takdir sayın Mahkemelerin olduğu sonuç ve kanaatine vardığımı bildirilmiştir.
Dava dosyasının 23/03/2021 tarihli celsede dava değerinin 522.750,59 TL’ye çıkartıldığı görülmekle tek hakimle görülecek dava sınırını geçtiği nedeniyle dosyanın mahkememiz heyetine tevdine karar verildiği, eksik harcın davacı tarafça ikmal edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 17/07/2006 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın maliki davalı …, davacı … sürücü …’ın kusur durumları ve kusur oranlarının ne olduğu, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, talep edilebilecek maddi tazminat bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda dava trafik kazası sebebiyle iş göremezlik ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olup davacının dava devam ederken ölümü sebebiyle mirasçılar davaya devam etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 85.maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa,… motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
İş bu davada her ne dava işleten ve onun sigortasına karşı açılmış ise de kesinleşen ceza dosyasındaki olaylar davalıların savunması dikkate alınığında Her ne kadar … plakalı … marka, …model, 2006 üretim yılına ait araç için … poliçe numarası ile 24.11.2005 – 24.11.2006 tarih aralığını kapsayacak şekilde Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası Poliçesi tanzim edildiği görülmüş ve sigorta şirketine dava açılmış ise de . Davalı ….’a ait aracın plakasının (…), çalıntı olan başka bir araca takıldığı ve bu araca sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi düzenlendiği tespit edilmiştir. Şile Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma ve ….Karar numaralı 14.12.2006 tarihli Ayırma Kararı’nda … plakalı aracın 15.06.2006 tarihinde çalınan, … ’na ait … plakalı araç olduğu tespit edilmiştir.

Kaldı ki Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi Dosya No : … Esas Karar No : … sayılı kararın gerekçesinde ” Sanığın 15/06/2016 tarihinde katılana ait olan .. plaka sayılı aracın çalınmasından sonra aracı çalıntı olduğunu bilerek satın aldığı, bu suretle suça konu eşyayı kabul etme suçunu işlediği, sanık savunması, katılanın beyanı, suça konu otomobilin sanıkta bulunduğuna ilişkin kaza tespit tutanağı ve tüm dosya içeriği ile sübuta erdiğinden aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.” Denilerek davalı … mahkum edilmiş ve hüküm kesinleşmişitr. Şile Sulh Ceza Mahkemesinin … Esas- … Karar Sayılı dosyası ile oto hırsızlığı ve tescil belgelerinde sahtecilik suçunun soruşturulduğu yönündeki kesinleşen ceza dosyası da dikkate alındığında Kazaya konu araç Hayriye Tanrıkuluna ait asıl plakası … olan araç olup dava dışı … ‘nun aracı çalınmış ve benim davalı …ya ait plakası sahte yapılarak …na ait kazaya karışan araca takılması sureti ile kaza davalı … ait olmayan bu araç ile gerçekleşmiş olduğu sabit olduğundan Davalı …ve bu araca ait davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun olmadığı anlaşıldığından bu davalılar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak Araç içinde yolcu olarak bulunan davacının kusurunun olmadığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 22/08/2008 tarihli raporunda sürücünün dikkat ve özen yükümlülüklerin aykırı davrandığını ve kazanın oluşumunda tamamen asli kusurlu olduğu anlaşıldığından … ın meydana gelen haksız fiilden sorumlu olduğu sabit olmuştur. Kazanın meydana gediği tarih ve taraflar arasındaki haksız fiil ilişkisi dikkate alınarak aktüer bilirkişi raporundaki maddi tazminat hesaplaması hükme esas alınmıştır.
Maddi tazminatlarda indirim nedenleri olarak iki durum söz konusudur. 6098 sayılı TBK 51. md; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın tenkisi” başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Davacı …’in meydana gelen kazada hatır için taşınıp taşımadığı ve müterafik kusur indirimi yapılması hususunda ise davalı beyanında Şilede iken davacının kendisini İstanbul’a bırakmasını istediğini kendisinin de iyi niyetli olarak arabada yer olduğunu ve bırakabileceğini ve kendisinin bırakma teklifinde bulunduğu beyanları karşısında bunun hatır taşıması talebi olarak değerlendirilmesi gerektiğinden arabasına bindiği ifadeleri tank beyanlarıyla da sabit olduğundan bu beyanların hatır taşıması niteliğinde olduğu dikkate alınarak indirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşıldığından %20 oranında maddi tazminattan indimi yapılması gerekmiştir.
Manevi tazminat ise meydana gelen olay nedeniyle duyulan acı ve üzüntünün kısmen de olsa giderilmesine yöneliktir. Bir teselli ve avunma tatmin aracı yaratmaktan ibarettir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine erilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. (bkz. Yargıtay 17. HD, 23/10/2018 T., 2015/18074 E., 2018/9484 K. sayılı kararı) Hâkim manevi tazminatı belirlerken somut olayın özelliğini, zarar görenin ve zarara yol açanın ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, ölüm ya da beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. (bkz. Yargıtay HGK 28.05.2003T., 2003/21-368-355 sayılı; 23.06.2004 T. 2004/13-291-370 sayılı kararları) Bu ilkeler kapsamında davacılar yararına talep gibi uygun manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kabulü ile davacı mirasçıları için takdir indirimler mahsup edildikten sonra mahsubu ile oluşan toplam 313.650,36 TL geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminatın kaza tarihinden (17/07/2006) itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, manevi tazminata ilişkin davanın kabulü ile takdiren 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, diğer davalılar … Sigorta A.Ş. ve …yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;

1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
Maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden KABULÜ ile davacı mirasçıları için takdir indirimler mahsup edildikten sonra mahsubu ile oluşan toplam 313.650,36 TL geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminatın kaza tarihinden( 17/07/2006) itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Manevi tazminata ilişkin davanın KABULÜ ile takdiren 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine
3-Diğer davalılar … Sigorta A.Ş ve …yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
4-Davacıların fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
5-Maddi tazminata ilişkin dava yönünden;
5.a)-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 21.425,45 TL ilam ve karar harcından davacılar tarafından yatırılan 25,20 TL peşin harç ile 195,05 TL tamamlama harcının, ayrı ayrı yatırılan 3.345,69 TL ve 5.530,35 TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 12.329,16. TL ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA,
5.b)-Davacı tarafından peşin yatırılan 25,20 TL peşin harç ile 195,05 TL tamamlama harcının, ayrı ayrı yatırılan 3.345,69 TL ve 5.530,35 TL ıslah harcının davalı …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
5.c)-Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 30.405,53 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
6.a)-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 683,10 TL ilam ve karar harcının davacılar tarafından yatırılan 25,20 TL peşin harç ile 195,05 TL tamamlama harcının, ayrı ayrı yatırılan 3.345,69 TL ve 5.530,35 TL ıslah harcının mahsubuna, artan 8.413,19 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
6.b)-Manevi tazminat talebinin kabulü yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
7-Diğer davalılar … Sigorta A.Ş ve …yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE karar verildiğinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 13.maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … Sigorta A.Ş ve …’a VERİLMESİNE,
8-Davalı … Sigorta A.Ş.tarafından sarf edilen tebligat ve müzekkere masrafından oluşan toplam 50,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından sarf edilen 721,80 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti , 562,00 TL Adli Tıp Faturası olmak üzere toplam 2.083,80- TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 1.226,81.-TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
11-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/06/2021

Başkan ….
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸