Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/188 E. 2018/61 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (1) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2016/188
KARAR NO : 2018/61

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 07/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkilinin 103.911,86-TL alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalının itiraz sebebi olarak ayıp iddiasında bulunduğu Noter ihtarnamesine dayandığını, davalının müvekkiline iade faturası düzenleyip gönderdiğini, faturaya noter vasıtasıyla itiraz edilip iade edildiğini, davalı faturanın iadesine karşılık Noterden ihtarname gönderip alacak talebinde bulunulmuş ise de müvekkili tarafından reddedildiğini, müvekkilinin davalıya teslim ettiği mallara yasal süre içerisinde ayıp ihbarı yapılmadığım, davalının ayıplı olduğunu iddia ettiği malın müvekkiline ait olup olmadığının belli olmadığını, ayrıca davalının müvekkilinden aldığı malları, sipariş numunesi ve kontrol mekanizmasıyla aldığından ayıp iddiasının kabul edilemez olduğunu, davalının siparişleri ve satın aldığı mal davalıya özel imal edildiği için piyasada değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle önce numune imalatı, mutabakattan sonra sipariş imalatı yapıldığını, mal tesliminde davalının teslim edilen malı kontrol ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında uzun yıllara dayanan ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin üreteceği dantel ve ev tekstili ürünlerinde kullanılmak üzere davacıdan iplik temin ettiğini ve başka tedarikçilerden aldığı diğer malzemeler ile bu ipliği dokuma makinelerinde birleştirip ürün imal ettiğini, davacının müvekkiline tedarik ettiği ipliğin özelliği, ipliklerin üst üste katlanarak bundan yeni kaim iplik elde edilmesi olduğunu, bu işlemin usulüne uygun yapılmaması halinde dokuma tezgahına verilen ipliklerin ürünün hatalı olmasına, bu ürün ile birlikte kullanılan diğer ipliklerinde zayi olmasına neden olduğunu, davacının da bu şekilde ayıplı iplik teslim ettiğini, davacının ayıbın açık ayıp olduğunu ifade ettiğini, ayıbın gizli ayıp olduğunu, müvekkiline teslim edilen ipliklerin dokuma sırasında vereceği hatanın teslim sırasında muayene ile anlaşılmasına imkan olmadığını, dava konusu ürünlerin dokuma tezgahına koyulması ve sonrasında ortaya çıkan ürünlerde ayıp olması ile anlaşıldığını, davacının ayıplı ürünlerle ilgili olarak sözlü ve yazılı ihtar edildiğini, bu ihtarlar neticesinde bazı ürünlerin tamire gönderildiğini ve davacı tarafından bedelsiz olarak tamir faturası ile müvekkiline gönderildiğini, tamirlerin başarılı olmadığım ve ipliklerin ayıptan temizlenemediğini, dolayısıyla ayıbın davacı şirket tarafından bilindiği, ürünlerin iade alınıp tamir edilmeye çalışıldığının fatura ile sabit olduğunu, bu nedenle davacımn ayıp ihbarı ve muayene konusundaki iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin ayıplı mallar için 53.012,19-TL indirim talep ettiğini ve buna ilişkin faturayı davacıya tebliğ ettiğini, davacının faturayı kabul etmeyerek Noter ihtarnamesi ekinde müvekkiline iade ettiğini, bunun üzerine Noter İhtarnamesi ile faturanın kabul edilmesi ve indirim yapılması talep edildiğini, davacımn bu ihtarnameye cevap vermediğini, müvekkilinin ayıplı mal bedelini düşerek 49.574,00-TL’yi davacıya ödediğini, kesilen iade faturasının ayıplı mal bedeline ilişkin olduğunu, müvekkilinin zararının çok daha fazla olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Çatalca İcra Dairesine yazılan müzekkereye cevap geldiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen 23/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; yanlar tarafından ibraz edilen 2015-2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, HMK 222. Mad. gereği Ticari defterlerinin yanların lehine delil vasfı taşıdığı, yanlar arasında davacı tarafından davalıya iplik satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, davacı ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle, davacı … Şti.’nin, davalı ….A.Ş.’den 102.586,67 TL alacaklı olduğu, icra takip tarihi ve dava tarihinden sonra, davalı tarafından davacıya 49.574,51 TL ödeme yapıldığı ve inceleme gününde, davacının davalıdan 53.012,16TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle, davacının davalıdan 49.574,51 TL alacaklı olduğu, icra takip tarihi ve dava tarihinden sonra, davalı tarafından davacıya 49.574,51 TL ödeme yapıldığı ve inceleme gününde, davalı ticari defterlerinde davacımn cari hesabının -0-olduğu, netice itibariyle, yanlar arasında 53.012,19 TL(0,3 krş fark) ihtilaf olduğu, ihtilaflı bedelin, davalı tarafından davacıya tanzim edilen 30/12/2015 tarih …. nolu 53.012,19 TL bedelli iplik faturasından kaynaklandığı, anılı faturanın davacı tarafından tebliğ alındığı ve kanuni süresi olan 8 gün içerisinde Noter ihtarnamesi ile iade edildiği, davalının, fatura muhteviyatının davacının ayıplı ipliklerinin iadesi olduğunu beyan ettiği, ancak; fatura üzerinde iade şerhi olmadığı, yine dava dosyası münderecatından, davalı tarafından davacıya usulüne uygun yapılan herhangi bir ayıp ihbarına rastlanmadığı, davacı alacağının kabulü halinde, davacımn takip öncesi işlemiş alacağını TTK 1530 mad. dayandırdığı,muhterem mahkemenizce kabulü halinde ise; davacının takip öncesi talep edebileceği faizin 1.107,28 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 24/04/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalı işyerinde bulunan 1.369,26 kg 3000 denye naylon sargılı fantasy iplik ve 188,2 kg 3000 denye polyester sargılı fantasy ipliklerin iplikler üzerindeki elyaf yığılması nedeniyle gizli ayıplı olduğu ve ayıp ihbarının farkına varılır varılmaz hemen yapıldığı, davalı işyerlndeki ayıplı 3000 denye naylon ve polyester sargılı fantasy iplikleri davalı kullanamayacağından, ayıplı ipliklerin davacıya iadesi sonrası davalı alacağının KDV dahil 52.579,53 TL olduğu, davalının ayıplı iplikler nedeniyle alacağının davacının 53,012,16 TL alacağından mahsubu sonrası davacı alacağının 432,63 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi …. tarafından hazırlanan 06/09/2017 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; somut olaydaki iddia, keşfen inceleme, vakıa ve sunulan belgeler, mahkemenin tevdi ettiği görev kapsamında değerlendirildiğinde; davalı işyerinde bulunan davacıya ait 1.369.26 kg 3000 denye naylon sargılı fantasy iplik ve 166,2 kg 3000 denye polyester sargılı fantasy iplikler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir ayıba rastlanmadığı, ancak dosyadaki tanık ifadelerine göre bu ipliklerin ayıplı olduğunun ifade edildiği sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 06/12/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu ipliklerin keşif yolu ile yapılan incelemesi ve … Laboratuvarında yapılan testleri sonucunda ipliklerde gizli ayıplar olduğu, dosya içindeki faturalardan ve verilen depo sayım fişlerinden alınan kilolara göre ipliklerin değeri 50,418,92-TL olarak tespit edildiği, ipliklerin iade esnasında yeniden tartılması gerektiği, ipliklerin iadesi sonucunda davacı tarafın 2.593,24-TL alacaklı olacağı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; seri halde üretilen şeylerin mülkiyetinin bedel karşılığında devri amacını taşıyan sözleşmeler, satım sözleşmesi niteliğindedir. Taraflar arasında iplik alım satımına ilişkin sözleşmesinin bulunduğu, davacının satıcı davalının ise alıcı konumunda olduğu, cari hesap alacağına esas olan malın cinsi, bedeli ve miktarı ile davalıya söz konusu malların teslim edilmiş olduğu hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Somut davada davalı tacir karşı tarafça kendisine ayıplı mal satılmış olduğunu iddia etmektedir. Ancak davalı alıcı, ayıba bağlı olarak doğan kanuni haklarını kullanabilmek için muayene ve ayıp ihbarında bulunma ödevini süresi içinde yerine getirmelidir. Eğer davalı alıcı üzerine düşen külfeti yerine getirmezse malın kendisine satılmış olduğu hal ne ise o hali kabul etmiş sayılacaktır. Ayıbın varlığını ve ayıplı mal miktarını ispat davalı olan alıcının yükümlülüğü altındadır. Ayıp ihbar süreleri ile ilgili olarak taraflar arasında özel bir düzenleme varsa bu düzenleme geçerli olacak aksi takdirde açık ayıplar için TTK m.23 ve gizli ayıplar için TBK m.222 uygulanacaktır. Açık ayıp teslim anında çıplak gözle görülebilen ayıp iken ,çıplak gözle varlığı saptanamamakla birlikte işin niteliğine göre yapılması normal olan kontrolde tespit edilen ayıplar muayene ile ortaya çıkan ayıp olarak nitelendirilmektedir. Gizli ayıp ise çıplak gözle ve işin niteliğine göre normal bir muayene ile varlığı saptanamayan ayıptır. Somut olayda ayıp türünün gizli ayıp şeklinde nitelendirilmesi gerektiğine ilişkin 24/04/2014 tarihli bilirkişi raporu mevcuttur. . Davalı, muayene külfetini TTK’ nun ayıp hükümlerine farkına varır varmaz yerine getirmiştir. Bu sebeple davalının ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanabilme imkanı bulunmamaktadır. Taraf defterlerinin incelenmesinde, tüm ticari defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin açılış ve yevmiye defterinin kapanış onaylarının bulunduğu, davacı tarafın ve davalı tarafın defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, takip tarihi ve dava tarihinden sonra davalı tarafından davacıya 49.574,51-TL ödeme yapıldığı, ancak davalının davacı adına 20/12/2015 tarihinde …. numaralı 53.012,19-TL tutarında iade faturasını düzenlemiş olduğu davacının da faturayı noterden ihtarname çekerek faturayı iade etmiş olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede davalı tarafın davacıdan aldığı ürünlerle ilgili muayene ve kontrolleri süresinde yaptığı ve ayıp ihbarını da da süresinde ve usulüne uygun şekilde yerine getirmemiş olduğu yönünde mahkememizde kesin kanaat oluştuğundan davalının 20/12/2015 tarihinde davacı adına kesmiş olduğu az yukarıda bahsi geçen fatura taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin çözümünde dikkate alınarak değerlendirme yapılmıştır. Halihazırda davalıda bulunan dava konusu ayıplı 3000 denye naylon ve polyester fantasy ipliklerin mevcut haliyle kullanılmasının mümkün olmadığına ilişkin tamamen bilimsel verilere uygun şekilde hazırlanmış ,hüküm kurmaya elverişli ve kapsam itibariyle yeterli bilirkişi raporu mevcuttur. Sonuç itibariyle davalının uhdesinde bulunan dava konusu ipliklerin davacıya iade edilmesi sonrası ayıplı ipliklerin bedeli olan ve iade faturasına konu edilen tutarın 52.579,53-TL’lik kısmına ilişkin olarak davalının haklılığı konusunda mahkememizde kesin kanaat oluşmuş ve bu miktarın davacının alacağı olan 53.012,16-TL den mahsup edilmesi neticesi davacı alacağının 432,63-TL olduğu sonucuna varılmış ve davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, davacının dava dilekçesinde dayandığı, faturalardaki ipliklerin davalı tarafından davacıya iadesi koşuluyla …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 2.593,24-TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak faturaya dayalı ve likit bulunduğundan hükmolunan 2.593,24-TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu miktara alacaklının talebi aşılmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanması yoluna gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen KABUL kısmen REDDİNE, davacının dava dilekçesinde dayandığı, faturalardaki ipliklerin davalı tarafından davacıya iadesi koşuluyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 2.593,24-TL asıl alacak üzerinden devamına, bu miktara alacaklının talebi aşılmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak faturaya dayalı ve likit bulunduğundan hükmolunan 2.593,24-TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 177,14-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.255,00-TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 519,56-TL harçtan mahsubuna, artan bakiye 1.597,42-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 1.255,00-TL peşin harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 519,56-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 10.855,49-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 117,00-TL tebligat, 868,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 985,00-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 24,58-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı tarafından yapılan 855,50-TL yargılama giderinden davanın ret miktarı dikkate alınarak 834,15-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 07/02/2018

KATİP …

HAKİM …