Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/187 E. 2018/839 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/187
KARAR NO : 2018/839

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin …. plaka sayılı aracı 2010 yılında Ataköy’de bulunan …. servisinden aldığını, satın alınan yerin kapanmış olup …. servisinin Yenibosna’da faaliyet gösterdiğini, aracın 2014 yılında Haziran ayında arızalandığını, onarım için çekici ile götürüldüğünü, motorun yanmış olduğu tespit edilerek garanti sona erdiğinden ücretli olarak tamirat yapıldığını, yine 2014 yılı kasım ayında yine motor arızası ortaya çıktığını, bu kez davalının motoru garanti kapsamında değiştirdiğini, 3.kez 2015 yılı aralık ayında aracın tekrar arızalandığını ve davalının servisine götürüldüğünü, ancak arızanın değişen kısımlarla ilgili olmadığı gerekçesi ile garanti kapsamı dışında bırakıldığını, meydana gelen sorunlarda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, bu kapsamda davalıya ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin aracı başka bir serviste 29.000,00 TL ödemek suretiyle tamir ettirdiğini belirterek 29.000,00 TL tamir bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 2014 yılı haziran ayında kurulup faaliyete geçtiğini, dava dilekçesinde belirtilen …. Otomotiv ile bir ilişkisinin bulunmadığını, davacıya ait son servis hizmeti dışında davacı ile aralarında bir ilişki bulunmadığını, satıcısı olmadıkları araçtan dolayı sorumluluklarının bulunmadığını, bu nedenle davanın aracın satıcısı ve servis hizmeti veren şirkete yöneltilmesi gerektiğini, aracın 20/11/2014 tarihinde müvekkili şirkete getirildiğini, parça garantisi kapsamında onarımı yapılarak davacıya teslim edildiğini, ancak 10 ay kadar sonra tekrar aracın çekici ile getirildiğini, yapılan incelemede arızanın değişmiş motor parçalarından kaynaklanmadığının tespit edildiğini, mevcut arızanın dizel partikül filtresinden kaynaklandığının tespit edildiğini, kullanıcı kaynaklı olduğundan garanti kapsamında değerlendirilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Araca ait tüm servis kayıtları getirtilmiş, taraflarca bildirilen deliller toplanmıştır.
Dosya ve araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24/04/2017 havale tarihli raporda araçta meydana gelen arızanın dizel partikül filtresinden kaynaklandığı, arızanın kullanıcı hatasına dayalı olmadığı, gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davalının servisinin ayıplı hizmetinden kaynaklandığı, bu nedenle onarım için gerekli bedelden davalının sorumlu olduğu, arızanın tür ve niteliğine göre işçilik dahil onarım bedelinin 29.500,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı ve ihbar olunan vekilinin itirazları doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 28/06/2018 tarihli ek raporda, ayıp nedeniyle davalının onarım bedelinden sorumlu olduğu, onarım bedelinin kök raporda belirtildiği gibi 29.500,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Dava, ayıp iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından satın alınan …. plaka sayılı aracın motor arızası nedeniyle davalı tarafından garanti kapsamında onarım ve parça değişiminin gerçekleştirildiği, ancak davalının ayıplı servis hizmeti nedeniyle sonradan aracın dizel partikül filtresi nedeniyle arızalandığı, davalının garanti kapsamında onarımı kabul etmemesi nedeniyle davacı tarafından 29.000,00 TL onarım bedeli ödenmek suretiyle aracın onarımının dava dışı serviste gerçekleştirildiği, oluşa uygun ve tutarlı bilirkişi kurulu raporuyla da tespit edildiği üzere arıza gizli ayıp niteliğinde olup, davalının ayıplı hizmetinden kaynaklandığı, ayıbın oluşumunda kullanıcı hatasından ve dolayısıyla davacının sorumluluğundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafından ödenmiş olan ayıp giderim bedelinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, bu nedenle davacının ödemiş olduğu onarım bedelini davalıdan talep hakkı bulunduğu sonucuna varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, dava dilekçesinde faiz türü belirtilmediğinden yasal faize hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-29.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.981,00 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 495,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.485,75 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 495,25 TL peşin harç, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 233,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.328,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 3.480,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.18/12/2018

Katip …

Hakim …