Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/18 E. 2019/301 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/18 Esas
KARAR NO : 2019/301

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/01/2016
KARAR TARİHİ : 08/03/2019
KARARIN 1YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2014 yılı Mart ayına ilişkin SGK primleri, damga vergisi ve işsizlik sigortası ödemelerinin yapılası amacıyla davalının yeşilköy şubesine 30/04/2014 tarihinde 3 adet talimat gönderdiğini, talimatların davalı tarafından aynı gün yerine getirilmeyerek 2 iş günü sonra 02/05/2014 tarihinde yerine getirildiğini, bu nedenle müvekkilinin 14.204,04 TL fazla ödeme yaptığının tespit edildiğini, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen sonuç alınamadığını, davalının koyu ve okunaksız olarak ulaştığını iddia ettiği talimatlarla ilgili üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, talimatların okunaksız olması halinde dahi bu hususun ancak davalının teknik donanımında meydana gelen arıza veya bozukluktan kaynaklanabileceğini, talimat içeriklerine bakıldığında talimat ayrıntılarının, tutarlarının ve imzanın büyük ölçüde göründüğünün açık olduğunu, talimatların yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkilinin %5 oranında indirimden yararlanamadığı gibi gecikme zammı ödeme zorunda kaldığını, bu nedenle 14.204,04 TL zararının oluştuğunu belirterek bu tutarın 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmseini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının bankaya faksladığı talimatların son gün ve son saatlerde okunamayacak kadar kararmış olarak iletildiğini, davacı şirketin aranarak okunaklı örneklerin istendiğini, ancak davacının 02/05/2014 tarihinde saat 09:31’de okunaklı örnekleri gönderdiğini, davacının ödeme talimatlarını makul bir süre önce göndermediğini, şube kapanışından 2 saat kadar önce faksladığını, davacının bu tür talimatını ödeme gününden en geç 1 gün önce göndermesi gerektiğini, faks talimatları üzerinde herhangi bir uyarı bulunmadığı gibi talimatın ulaştığı hususunda telefon teyidi alınmamış olduğunu, davacının bu şekilde üzerine düşen özen borcunu yerine getirmediğini, taraflar arasında imzalanmış olan bankacılık hizmetleri sözleşmesinde davacının faksla talimat iletmesinin tüm sonuçlarını üstlenmiş olduğunu, ayrıca zarar ile fiil arasında illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş olan bankacılık sözleşmesi getirtilerek incelenmiş, 15/07/2013 tarihli sözleşmede; bankanın faks ile gelen bilgi ve talimatın müşteri kusurundan kaynaklı yanlış ve yetersiz olmasından ötürü sorumlu olmayacağının belirtildiği görülmüştür.
Davacı tarafından gönderilen Beyoğlu ….Noterliği’nin 11/03/2015 tarihli ihtarnamesinde; 14.204,04 TL tutarın 3 iş günü içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalıya 12/03/2015 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Davaya konu davacı tarafından davalıya gönderilen faks talimatı incelenerek değerlendirilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 08/11/2016 tarihli raporda; davacının talimat konusu ödemelerinin 30/04/2014 tarihinde ödenmemesi nedeniyle uğramış olduğu zararın 14.204,22 TL olduğu, faksların okunaksız olup işlem için teyide muhtaç olduğu, davalı bankanın faks teyidi için davacıyı aramış ve sonuç alamamış olması halinde davacının tam kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, aksi halde zararın oluşumunda davacının %75 oranında ve davalının ise %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporuna yönelik itirazlar doğrultusunda farklı bir bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 21/01/2017 tarihli raporda; olayda faks teyidinin alınmamış olması nedeniyle asli sorumlunun davacı olduğu, davacının faks talimatının bankaya intikal edip etmediğini kontrol etme yükümlülüğünü yerine getirmediği, ancak zararın doğmasında kısmen davalı bankanın da sorumlu olduğu, davalının teyit için davacıyı aramış olması halinde davacının tam kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, aksi halde davacının %75 ve davalının %25 oranında kusurlu olduğu, zamanında ödeme yapılmamış olması nedeniyle davacının oluşan zararının 14.204,22 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafından gönderilen faks talimatının okunaksız olarak iletilmesinin nedenleri bakımından elektrik elektronik mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 04/12/2017 havale tarihli raporda; davacı tarafça gönderilen faks metinlerinin okunaklı çıkmamasındaki kusurun davacıya ait faks makinesindeki ışığı elektrik sinyaline çeviren dedektöre sayfanın sağ bölümünde kalan dökümana ışık kaynağı sağlayan diyot veya ledlerdeki sorunun sebep olduğu belirtilmiştir.
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenmiş olan bankacılık sözleşmesi gereğince davacı tarafından SGK primi, işsizlik sigortası ve damga vergisi ödemesi için 30/04/2014 tarihinde davalıya faks yoluyla talimat gönderildiği, faks talimatının okunaksız olması nedeniyle aynı gün işlem yapılamadığı, sonrasında davalının davacıyı arayarak yeniden faks gönderilmesini sağlaması sonucunda ödemelerin 02/05/2014 tarihinde yapılmış olduğu, süresinde ödeme yapılamaması nedeniyle davacının yararlanamadığı indirim ve tahakkuk eden gecikme cezası nedeniyle toplam 14.204,04 TL zararının oluştuğu, taraflar arasındaki sözleşme hükmüne göre faks yoluyla gönderilen talimatın yanlış ve yetersiz olmasından ötürü davalı bankanın sorumlu olmadığının kararlaştırıldığı, mahkememizce alınan teknik bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere faksın okunaksız olmasının davacı cihazındaki sorundan kaynaklandığı, yukarıda belirtilen sözleşme hükmü, faksın son gün son saatlerde çekilmiş olması, faks teyidi yönünden bankanın aranmamış olması nedenleriyle davacının oluşan zararda %75 oranında kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, davalının ise sözleşme hükmüne rağmen okunaksız gelen faksın teyidi için davacıyı arayıp bilgi verme yükümlülüğünün bulunduğu, davalının teyit için davacıyı aradığına ve haberdar ettiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, bu hususuta Türk Telekom’dan alınan yazı cevabında da arama kayıtlarının eski olması nedeniyle temininin mümkün olmadığı, bu nedenle zararın oluşumunda davalı bankanın %25 oranında kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, davacının oluşan zararından davalının %25 kusuruna tekabül eden tutarın 3.551,06 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-3.551,06 TL tazminatın 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harç peşin alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 242,57 TL peşin harç, 257,60 TL tebligat ve posta masrafı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.250,17 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 562,54 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 11,75 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.711,75 TL yargılama giderinden davanın red oranı dikkate alınarak takdiren 1.283,81 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.08/03/2019

Katip …

Hakim …