Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1147
KARAR NO : 2018/381
DAVA : KAYIT KABUL
DAVA TARİHİ : 26/12/2016
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflis hakkında iflas karan verildiğini, iflas işlemlerinin yürütülmesi amacıyla Bakırköy İflas Müd. görevlendirildiğini, iflas işlemlerinin …İflas dosyası ile yürütüldüğünü, müvekkilinin müflisten 211.202,08-TL alacaklı olduğunun, alacaklarının iflas masasına kaydedilmesi için iflas İdaresine müracaat edildiğini, iflas idaresince geç yazdınlan alacak işlemleri ile alakalı incelemenin tamamlanmış olduğu gerekçe gösterilerek, alacaklarının tümünün reddedildiğini, müvekkilinin alacağının ticari defter kayıt ve belgelerle sabit olduğunu, iflas idaresinin alacağı kanıtlayan belge olmaması sebebiyle alacak kaydını reddetmesinin hukuki bir dayanağı olmadığını, davanın kabulü ile 211.202,08-TL alacaklarının tespiti ile masaya ve sıra cetveline kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Bakırköy 1.İcra Dairesine yazılan müzekkereye cevap geldiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 235.maddesinde düzenlenen kayıt kabul istemine ilişkindir.
Bakırköy ….İcra ve İflas Müdürlüğünden celp edilen kayıtların incelenmesinde; müflis … Aş hakkındaki tasfiye işlemlerinin Bakırköy ….İflas Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyadan devam ettiği, davalının Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, sayılı ilamı ile 08/06/2016 tarihinde iflasına karar verildiği, iflas kararının kesinleştiği, davacı vekili Av. …’un 16/06/2016 tarihinde toplam 211.202,08 TL alacağı için alacak kayıt başvurusunda bulunduğu, 12 kayıt nosuna kaydedilen alacağın tümünün reddine karar verildiği, müflis şirket yetkilisinin sorgusunun yapıldığı, sıra cetvelinin 3/03/2017 tarihinde …. Gazetesinde ve Türkiye Sicil Gazetesinin 22/12/2016 tarih ve … sayılı nüshasında ilan edildiği, sıra cetvelinin davacı vekiline 19/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, posta avansının depo yatırılmadığı, müflis şirket hakkındaki tasfiye işlemlerinin İİK.nun 219 maddesi uyarınca basit usulde yürütüldüğü, , tebliğ tarihine göre davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit olunmuştur.
Davacı banka ile müflis şirketin ihtilaf konusu döneme ilişkin ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak davacının davalı müflis şirketten herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı, alacağın bulunması halinde alacak miktarının ne olduğu, bu alacağın gerçek olup olmadığının tespiti hususunda bilirkişiden rapor alınmıştır.bilirkişi …tarafından düzenlenen 22/12/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen 2015-2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfı taşıdığı, davalı Müflisin İflas idaresine 2015 yılı yevmiye ve kebir defterini İbraz etmiş olduğu, 2015 yılma ilişkin Envanter defterini ibraz etmediği, 2015 yılı Yevmiye ve Kebir deflerinin açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, ancak kapanış tasdik zorunluluğu olan 2015 yılı Yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, yine davalının İflas tarihi 08/06/2016 olduğundan, bu tarihe kadar yazdırılan ticari defterlerini de İbraz etmesi gerektiği, ancak davalının 2016 yılına ilişkin ticari defterlerini iflas idaresine ibraz etmediği, davalı ticari defterlerinin delil niteliğinin mahkemenizde olduğu, yanlar arasında, davacı tarafından davalıya iplik satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, iş bu ticari ilişki neticesinde, davacı tarafından, davalıya 2015 yılında 6 ad. 211.202,08-TL bedelli fatura tanzim edildiği ve davacı ticari defterlerinde, davalının iflas tarihi olan 08/06/2016 tarihinde, davacının davalıdan 211.202,08-TL Alacaklı olduğu, davalının İflas idaresine ibraz ettiği 2015 yılı ticari defterlerinde» davacının alacağına dayanak faturaların birebir kayıtlı olduğu ve 2015 yılı sonunda davalı Müflisin davacıya 211.202,08 TL Borçlu olduğu, davalının 2016 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden, İflas tarihi olan 08/06/2016 tarihi itibariyle Borç bakiyesinin devam edip/etmediğinin tespit edilememekle beraber, davacı ticari defterlerinde de Alacak bakiyesinin 2015 yılından devrettiği ve 2016 yılında herhangi bir işlem olmadığı, dolayısıyla davacının davalıdan 08/06/2016 iflas tarihi itibariyle 211.202,08-TL alacaklı olduğunun takdirinin sayın mahkemenizde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu iflas idaresine tebliğ edilmiş ise de herhangi bir itirazda bulunmamışlardır.
Davalı şirketin ibraz etmiş olduğu 2015 yılı defterlerine göre davacıya 211.202,08 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. (Geniş bilgi için Bkz: Prof. Dr. Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku, 23. Baskı, Eylül 2012, Konya; Sh 111 vd.) Faturanın karşı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğü faturayı gönderen tarafta olup, faturayı gönderenin bu hususu kanıtlaması halinde, bu kez, TTK’nın 23/2. maddesinde yazılı 8 günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü ise, karşı tarafa aittir. TTK’nın 23/2. maddesi uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş sayılacaktır. O halde takibe konu olan faturanın davalıya ulaştığının ve faturaya konu mal tesliminin yapıldığı hususunun davalı tarafça kabul edildiği sonucuna varılmalıdır. Somut olayda davalının ibraz ettiği 2015 yılı ticari defterlerinde davacı tarafından düzenlenmiş dava konusu faturaların aynen kayıtlı olduğu ve iflas tarihi itibariyle davalı müflisin davacıya 211.202,08-TL borçlu olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü yoluna gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜNE; 211.202,08-TL alacağın Bakırköy ….İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında iflas tasfiye işlemleri yürütülen müflis …nin iflas masasına davacı alacağı olarak KAYIT VE KABULÜNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından ödenen 29,20-TL başvurma harcı ile 29,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 84,50-TL tebligat, 650,00-TL bilirkişi inceleme ücreti olmak üzere toplam 734,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 23/05/2018
KATİP …
HAKİM …