Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1138 E. 2018/394 K. 28.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1138
KARAR NO : 2018/394

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 2014 yılından bu yana ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıdan cari hesaptan kaynaklanan alacağının ödememesi nedeniyle davalı aleyhine Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takip konusu cari hesabın dayanağı olan ekli fatura ve dekontlar incelendiğinde davalı borçlunun, haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğinin anlaşılacağını, esasen davalının icra dairesine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde mutabakat temin edilmediğinden denmek suretiyle esasında borçlarının bulunduğu, ancak miktarında anlaşılamadığının ifade edilmekte olduğunu ileri sürerek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, cevap dilekçesi ibraz etmediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır.
Davalı vekili Av…. 27/03/2017 tarihli tahkikat duruşmasına katılarak vekaletnamesini ibraz etmiştir.
Davalı vekili ibraz ettiği 12/05/2017 tarihli beyan dilekçesinde; huzurdaki davaya konu alacak iddiaları ile müvekkili şirket kayıtları arasında mutabakat sağlanamadığından davanın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle reddinin gerektiğini, Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına vaki itiraz dilekçelerinde de belirttikleri üzere talep ve dava konusu yapılan alacak iddialarının soyut ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkilinin davacıya böyle bir borcunun bulunmadığını, talep edilen cari hesap bakiyesine ilişkin alacağa dayanak belgelerin hiçbirisinin kendilerine tebliğ edilmediğini, dolayısı ile müvekkili şirketin muttali olmadığı ve karşılıklı mutabakatın sağlanmadığı bir cari hesap bakiyesine ilişkin olarak alacak iddiasıyla ikame edilen huzurdaki davada muacceliyet şartının gerçekleşmediğini, müvekkili şirketin usulüne uygun tutulmuş defter kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkilinin borçlu olmadığının ortaya çıkacağını belirterek usul ve yasaya aykırı davanın reddine, % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava; ticari satım ilişkisinde fatura ve cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın asıl alacak miktarı üzerinden iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili yazılı delillerini ibraz etmiş, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine 07/11/2016 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklanan 79.967,09 TL asıl alacak, 92,02-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 80.059,11-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı- borçluya tebliğine ilişkin tebligat parçasının dosyada bulunmadığı, icra müdürlüğünden gönderilen tebligat sorgulamasına göre ödeme emrinin borçluya 10/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket yetkilisinin 16/11/2016 tarihinde borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık sürede açıldığı görülmüştür.
Davacı vekili 11/09/2017 tarihli duruşmada ki beyanında; davayı icra takibindeki asıl alacak miktarı üzerinden açtıklarını, itirazın asıl alacak miktarı üzerinden iptalini talep ettiklerini belirterek beyanını imzası ile onaylamıştır.
Davacı vekilinin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talepleri reddedilmiştir.
Tarafların ihtilaf konusu yıllara ait ticari defter, kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak taraf defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, dava ve takip konusu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, alacağın dayanağı faturaların dökümünün yapılması ile davacının davalıdan takibe konu cari hesaptan ve faturalardan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiştir. Mali müşavir bilirkişi …. tarafından düzenlenen 31/08/2017 tarihli raporda özetle; davacının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 79.967,09 TL alacaklı olduğu, davalının 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2016 yılı ticari defterlerinin ise usulüne uygun tutulmadığı, davalı ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 65.817,69 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari farkın 14.149,40 TL olduğu, bu farkın nedenlerinin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olan davalı lehine 27/04/2016 tarihli gelen havale açıklamalı 16.342,47 TL tutarlı, 29/04/2016 tarihli tahsilat açıklamalı 600,00 TL tutarlı, 22/07/2016 tarihli tahsilat açıklamalı 300,00 TL tutarlı, 28/07/2016 tarihli tahsilat açıklamalı 868,12 TL tutarlı kayıtların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması yanı sıra davalı ticari defterlerinde kayıtlı olan davacı aleyhine 23/12/2015 tarihli…. açıklamalı, 31.860,00 TL tutarlı, 27/04/2016 tarihli, Ako’ya nakit ödeme açıklamalı 400,00 TL tutarlı ve takip tarihinden sonra 31/12/2016 tarihli alınan sipariş avansları açıklamalı 22.561,30 TL tutarlı kayıtların davacı ticari defterlerinde bulunmamasından kaynaklandığı, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan kayıtların davacının davalıdan yaptığı tahsilatlar olduğu, bu itibarla davalı defterlerinde bu ödemelerin kayıtlı olmamasına karşı davacının kabulünde olan tahsilatların hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki cari hesap farkını oluşturan davalı defterlerinde kayıtlı olmakla birlikte davacı defterlerinde kayıtlı olmayan hesap hareketlerine ilişkin dayanak evrakların davalı yanca sunulamadığından davalının ispatına muhtaç olduğu, neticeten takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 79.967,09 TL alacaklı olduğu mütalaa olunmuştur.
Davalı vekili rapora itirazlarını içeren dilekçesinde 25/03/2016 keşide tarihli 31.860,00 TL tutarlı çek suretini ibraz ederek muhatap banka şubesine müzekkere yazılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce … Bankası … Şubesi’ne söz konusu çekle ilgili müzekkere yazılmıştır. Gönderilen cevabi yazıda sorulan çekin 25/03/2016 tarihinde … Bankası Takas Merkezi’nce ibraz edildiği ve tahsil olunduğu, çek takas aracılığı ile ibraz edilmiş olduğundan hamil bilgileri ile çekin ibraz anındaki görüntüsünün ilgili bankada bulunduğu bildirilmiştir. Bunun üzerine …Bankası … Şubesi’ne aynı hususta müzekkere yazılmıştır. Gönderilen 20/03/2018 tarihli yazı cevabında; …. Bankası … Şubesi’nden verilme, … çek nolu, 25/03/2016 keşide tarihli, keşidecisi ….Ltd.Şti olan 31.860,00 TL tutarlı çekin 25/03/2016 tarihinde davacı Tic….tarafından ibraz edildiği ve çek tutarının davacı firmaya ödendiği bildirilerek ekinde çekin ibraz anındaki görüntüsü gönderilmiştir. Çek görüntüsü incelendiğinde; keşideci ….Ltd.Şti tarafından davalı …Ltd.Şti emrine düzenlendiği, davalının cirosu ile davacı firmaya geçtiği, davacı firma tarafından da çekin bankaya ibraz edilerek tahsil edildiği görülmüştür.
Bankalardan gönderilen yazı cevabı ve eklerinin değerlendirilmesi için önceki bilirkişiden ek rapor alınmıştır. İbraz olunan 27/04/2018 tarihli ek raporda özetle; dosyaya celpedilen banka yazı cevapları uyarınca 25/03/2016 tarihli 31.860,00 TL tutarlı çekin davacı firmaya ödendiği, bu itibarla kök raporda davacının 79.967,09 TL alacaklı olduğu belirtilmiş olmakla birlikte rapordan sonra celp edilen banka yazısından davalının cirosu ile davacıya geçmiş olan 25/03/2016 tarihli 31.860,00 TL tutarlı çekin davacı tarafından aynı tarihte bankaya ibraz edilerek bedeli tahsil edildiğinden davacının davalıdan 79.967,09 TL-31.860,00=48.107,09 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, çek ödemesinin mahsubu neticesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 48.107,09 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili ek rapora itirazında söz konusu çek bedelinin çek keşidecisi Madatel firmasının müvekkiline olan borcundan mahsup edildiğini iddia etmiş ise de; çek görüntüsü davacının iddiasını desteklemediğinden mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili bilirkişi ek raporu doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Yapılan yargılama,toplanan ve sunulan deliller,icra dosyası,benimsenen bilirkişi raporu ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davacı tarafından davalıya tıbbi ürünler satışına ilişkin yıllara dayanan ticari ilişkinin bulunduğu, usulüne uygun tutulan davacı ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 79.967,09 TL alacaklı olduğu, davalının 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ancak 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, tarafların defter kayıtları arasındaki cari farkın bilirkişi kök raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı, özellikle davalının yapmış olduğu toplam 18.110,59 TL’lik ödemelerin davacı kayıtlarında olmasına rağmen davalı kayıtlarına işlenmediği, davacı ticari defterlerinde davalı lehine ödemelerin kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde ayrıca 31.860,00 TL tutarlı çek ödemesi bulunduğu, bu ödemenin davacı defterlerine işlenmediği, yine davalı defterlerinde 400,00 TL nakit ödeme açıklamasının bulunduğu ancak bu ödemeye ilişkin herhangi bir ödeme makbuzunun ibraz edilmediği, kök rapordan sonra davalı tarafından ibraz edilen çek suretindeki bilgilere göre muhatap banka şubesi ve takasa ibraz eden… Şişli Şubesi’nden gönderilen yazı cevabı ve eklerine göre …. Bankası … Şubesi’nden verilme, … çek nolu, keşidecisi ….Ltd.Şti olan, 25/03/2016 keşide tarihli, 31.860,00 TL tutarlı çekin keşideci tarafından davalı İlmed firmasına verildiği, davalının cirosu ile davacı …. firmasına geçtiği ve davacı tarafından 25/03/2016 tarihinde bankaya ibraz edilerek çek tutarının aynı tarihte davacı … firmasına ödendiği, çek ödemesi davalı tarafından kanıtlanmış olduğundan davacı kayıtlarında yer alan 79.967,09 TL’den mahsup edildiğinde davacının takip tarihi olan 07/11/2016 tarihi itibariyle davalıdan 48.107,09 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davacı vekili ek bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ve 13/12/2017 tarihli dilekçesinde söz konusu çeki doğrudan Madatel firmasından aldıklarını, buna ilişkin fatura ve tahsilat makbuzunu, cari hesap ekstresini sunmuş olduklarını, tahsil ettikleri çek bedelini dava dışı … firmasının cari hesabından mahsup ettiklerini ileri sürmüş ise de; bankadan gönderilen çek suretine göre çeki keşide eden …. firmasının çeki davalı İlmed firmasına verdiği, davalının cirosu üzerine çekin davacı … firmasına verildiği, davacının tek taraflı düzenlediği tahsilat makbuzu, fatura ve cari hesap ekstresine itibar edilmesinin mümkün olmadığı, çekin davalı İlmed firmasının cirosu ile davacıya geçmiş olması nedeniyle tahsil edilen çek bedelinin davalı borcundan düşülmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulü ile icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 48.107,09-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte devamına,alacak faturalara dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren %20’si tutarı 9.621,42 TL davacı yararına icra inkar tazminatına, 31.860,00 TL lik çek ödemesi yönünden davacı icra takibi yapmakta haksız ve kötü niyetli kabul edilmekle bu miktarın takdiren %20’si tutarı 6.372,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 48.107,09-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte devamına,
2-Alacak faturalara dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren %20’si tutarı 9.621,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Davacı 31.860,00-TL’lik ödeme yönünden takibinde haksız ve kötü niyetli kabul edilmekle bu miktarın takdiren %20’si tutarı 6.372,00-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 3.286,20 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 965,34 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 400,30 TL harcın mahsubuna, bakiye 1.920,56 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 965,34 TL peşin harç ile icrada yatırılan ve mahsup edilen 400,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 5.641,78 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın reddedilen miktarı dikkate alınarak davalı yararına tayin ve takdir olunan 3.823,20 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından sarfedilen 219,15 TL tebligat, 64,00 TL müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 883,15 TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 531,30-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yerinde inceleme için bilirkişi yol giderinin davanın ret oranı dikkate alınarak takdiren 39,84-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11- Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2018

Katip …

Hakim …