Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1123 E. 2020/751 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1123
KARAR NO : 2020/751

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının müvekkiline iddia ettiği borcuna karşılık şimdilik 10.000,00 TL teslim edilmediğini iddia ettiği mallara ilişkin bedel iadesine, sözleşme dışı alındığını iddia ettiği 6.000 USD borçlu olmadığının tespitine ve alının çekin iadesine, davalı yanın yeter miktarda malvarlığına ihtiyati tedbir konulmasına veya tedbir talebinin kabul görmemesi halinde ihtiyati haciz konulmasına, hükmedilecek alacak için dava tarihinden itibaren işleyeceğini belirttiği ticari faizi ile birlikte tahsili ile mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usulden reddine, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki alım satım sözleşmesi kapsamında davacının iddiasına göre teslim olmayan mallara ilişkin alacak ile davalıya verilen 6.000 USD çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre;
Taraflar arasında 11/01/2016 tarihinde alım satım sözleşmesi yapıldığı, kazan üretimi, teminatı satışı ve ödemesi olup bedelinin %50’sinin teslimatta kalanın banka transferi ile gerçekleştirileceği, davalının da teknik destek vereceği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ila 85 HMK’nun 222 maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …. tarafından düzenlenen 17/10/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda;
Davacının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varıldığını, davacının ticari defterlerinde, davalının 01/12/2016 tarih ve … no.lu 84.606,00 TL bedelli faturasının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, dava tarihi itibariyle davacının davalıya borcunun bulunmadığını, aksine davacının davalıdan 92.226,77 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varıldığını, davalının ticari defterlerinde; davacının eksik kaldığını iddia ettiği mallara ilişkin davacının düzenlenmiş olduğu 26/10/2016 tarih ve … numaralı 13.334,00 TL tutarındaki iade faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmadığını, dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 5.880,02 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, bu itibarla davacı ticari defterleri ile davalı ticari defterleri arasındaki (92.224,77 TL+5.880,02 TL) 98.104,79 TL cari hesap farkının, davacının düzenlenmiş olduğu 26/10/2016 tarih ve … no.lu 13.334,00 TL tutarlı iade faturasının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmaması ile davalının düzenlemiş olduğu 01/12/2016 tarih ve … numaralı 86.606,00 TL tutarlı satış faturasının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğunun tespit edildiğini, ticari defter ve belgeler çerçevesinde yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde, davacının 13.334,00 TL faturasının değerlendirme dışı bırakılması ve davalı tarafından düzenlenen 01/12/2016 tarih ve … numaralı 84.606,00 TL tutarlı faturanın değerlendirme dışı bırakılması gerektiği kanaati ile dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 78.892,77 TL alacaklı olduğu sonucuna varıldığını, neticeten, davacının düzenlemiş olduğu 26/10/2016 tarih ve …. numaralı 13.334,00 TL tutarlı iade faturasının dayanağının bulunmadığı ve eksik alındığı iddia edilen ürünlerin davacının ispatına muhtaç olduğundan taraflar arasındaki protokol gereğince teslim edilmesi gereken malların teslim edilmemesinden kaynaklı bedel iadesi talebinin dayanağının bulunmadığı, davcının cari hesap bazında davalıdan 78.892,77 TL tutarında alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Davalı itirazları üzerine dosyaya elektrik mühendisi bilirkişi de eklenerek satış protokolü konusunda teknik bilirkişi raporu da alınmıştır.
27/08/2019 tarihili bilirkişi raporunda, taraflar arasında 11/01/2016 tarihli satış protokolünün imzalamış olduğu, bu protokol kapsamında davacının davalıdan satın alacağı üzerenden teknik teklif belgesinde, adlarının, miktarlarının ve fiyatlarının 249.000 TL olduğu görülen toplam tutarın nihai olarak 245.000 TL olarak taraflar arasında anlaşmaya varıldığının görüldüğünü, dava dosyasına sunulmuş olan ve davalının davacıya, aralarında imzalanmış olan 11/01/2016 tarihli Satış Protokolü ile teknik teklif belgesinde belirtilmiş olan ve bu protokol kapsamında satmış olduğu ürünlerin montajının yapılıp devreye alınmış olduğunun ve çalışırlığının tespit için çekilmiş olan CD görüntü videoları/kayıtlarının detaylıca izlenerek incelenmiş olup, bu izleme ve inceleme sonucunda;
Taraflar arasında yapılmış olan Satış Protokolü ve Teknik Teklifte belirtilmiş olan ürünlerin, aynı adetlerde montajının yapılmış, devreye alınmış ve çalışır durumda olduğu, satış protokolü ve teknik teklifte, Elektrik Tablosu (Panosu) ve tesisatı 3 adet belirtilmiş olup, izlenilen video kaydında, sistemde kullanılan (davalı tarafından davacıya satılmış olan) 3 adet buhar kazanının tek bir adet elektrik panosundan beslenmiş olduğu, yani üç adet buhar kazanını içresinde üç adet aynı devre olmak üzere tek bir adet elektrik panosundan kontrol edildiğini, diğer iki adet elektrik tablosu ve tesisatının ise ayrı ayrı olmak üzere , dört adet pompadan oluşan su besi pompası grubu ve diğer iki adet pompadan oluşan degazör pompası grubunun elektrik panoları olduğunun görüldüğünü, davacı tarafından düzenlenen 26/10/2016 tarih ve … numaralı 13.334,00 TL tutarındaki faturanın davalı tarafından düzenlenen 31/05/2016 tarih ve … numaralı 182.300,00 TL tutarındaki fatura içeriğindeki bir kısım malların davacı tarafından eksik alındığı iddiası ile düzenlenmiş olduğunun anlaşıldığını, neticeten, davalı tarafından davacı tarafa teslim edilen ürünler için herhangi bir teslim formu ya da irsaliyenin bulunmadığı ve dava dosyasına sunulmamış olduğu, davalı tarafından eksik alınığı iddia edilen ürünlerin davacının ispatına muhtaç olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacının yargılama aşamasında çekin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına özellikle cari hesap alacağının 24.205,86 TL çekten kaynaklı borçlu olmadığına ilişkin talebini ise 29.161,44 TL’ye yükseltmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında, bir ticari ilişkinin olduğu, davalı alacağının davacı tarafından ödendiği, her iki tarafın da muhasebe kayıtlarına göre kabul edildiği anlaşılmıştır. Zira, davacının fatura içeriğindeki bir kısım malların eksik gönderildiğini iddia ettiği, davalı tarafından düzenlenen 31/05/2016 tarih ve … numaralı 182.300,00 TL tutarındaki faturanın davacının bizzat ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu fatura içeriğindeki elektrik panosunun eksik teslim alındığına dair herhangi bir davacı şerhinin faturada yer almadığı, yaklaşık beş ay sonra yani 01/11/2016 tarihinde Kartal … Noterliğinin … numaralı ihtarname ile bu faturaya itiraz ettiği, fakat TTK 21/2’ye göre de süresi içerisinde olmadığı anlaşılmıştır. Yine davacının 31/05/2016 tarihli faturada eksik aldığı mallar nedeniyle, 26/10/2016 tarih ve … no.lu 13.334,00 TL tutarında iade fatura kestiği bu faturayı da yaklaşık 5 ay sonra düzenlemiş olduğu, iade faturasının davalı ticari defterlerine kayıtlı olmadığı, davacı tarafından noterden gönderilen iade faturasının davalı tarafından kabul edilmeyerek yine noter kanalı ile iade edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı her ne kadar 6.000 USD ‘lik çek kapsamında verdiğini iddia etse de kambiyo senetleri soyut borç ikrarıdır, eldeki ilişki kapsamında verildiğine dair dosya kapsamında delilli bulunmamaktadır.
6098 sayılı TBK’nun 97 maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.
Somut olayda davacı çekten dolayı borçlu olmadığı ile protokol kapsamında eksik verilen mallara ilişkin bedel iadesi talepli dava açmıştır, eldeki delillerle davasını ispatlayamamış; lakin yargılama aşamasında davalıdan 78.892,77 TL kadar cari hesap alacağı belirlenmişse de HMK 26 maddesi gereği davacının talebiyle bağlı olmakla davacının mahkememizden cari hesaptan kaynaklı alacak talebi olmadığından eldeki davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 170,78 TL harç ve 758.00 TL ıslah harcının mahsubuna, artan 874,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.737,75TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 664.20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza