Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1116 E. 2019/184 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1116
KARAR NO : 2019/184

DAVA : Genel Kurul Kararlarının Yok Hükmünde Olduğunun Tespiti
DAVA TARİHİ : 18/12/2016
KARAR TARİHİ : 14/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin eski ortağı …’ın hem müvekkilini hem de davalı şirketi dolandırmak maksadıyla kendisine şirkete 10 yıllığına müdür atadığını, sermaye artımı yaptığını, şirket şubesi açtığını, şirket adına çek karneleri alıp kullandığını, yine şirket adına krediler çektiğini, şirketi ve müvekkilini zarara uğrattığını, bu hususta Bakırköy C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, ….sayılı soruşturmanın halen devam ettiğini, müvekkilinin haberi olmadan imzalarının taklit edilmesi suretiyle 13/03/2014 tarihli …., 16/04/2014 tarihli …., 25/04/2014 tarihli …, 15/05/2014 tarihli …, 01/12/2014 tarihli … sayılı kararları aldığını, söz konusu karar defteri aslının kendilerinde olduğunu, tüm kararlardaki müvekkili adına atılan imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu hususta bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, ….’ın her türlü amacına ulaştıktan sonra Kartal …Noterliğinden 30/03/2015 tarih ve … sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesiyle şirket ortaklığından ayrıldığını belirterek davalı şirketin 2014/1,2,3,4 ve 5 nolu ortaklar kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve/veya anılan kararların butlanla malul olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZET;
Davalı şirkete TK. 35 maddesine göre tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesi ibraz edilmediği, incelenen sicil kaydına göre şirketin tek ortağının davacı … olduğu ve yine davacının münferiden yetkili bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava; davalı şirketin 13/03/2014 tarih …. nolu, 16/04/2014 tarih …. nolu, 16/04/2014 tarih …. nolu, 15/05/2014 tarih …. nolu, 01/12/2014 tarih … nolu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
11/05/2017 tarihli duruşmada; davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisinin davacı … olduğu, bu nedenle işbu davada davalı şirketin temsil sorunun oluştuğu anlaşılmakla huzurdaki davada davalı şirketin temsilini sağlamak ve davanın kesinleşmesine kadar davalıyı temsil etmek üzere hukukçu …’nın temsil kayyımı olarak atanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından 11/05/2017 tarihli duruşmada ibraz edilen karar defteri aslının mahkememiz kasasına alınarak kasa numarası verildiği, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının ….soruşturma nolu evrakın yetkisizlik kararı ile İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numarasını aldığı ve 30/03/2017 tarih …. Soruşturma ….Karar sayılı kararla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından takipsizlik kararının 22/05/2017 tarihinde kesinleştiği, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimatın İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sırasına kaydının yapıldığı, talimata cevap verilmediği, geçen duruşmada davacının imza örneklerinin alınmış olduğu, davacı vekilinin 15/05/2017 tarihinde Uyap üzerinden müvekkilinin emsal imzalarının bulunduğu kurum ve kuruluşları bildirdiği, ….abank …. Şubesine, …Bankası A.Ş … Şubesine, …bank … Şubesine, İSKİ Genel Müdürlüğüne, ….Bankası …. Şubesine, ….bank …. Şubesine, … Bankası A.Ş …. ve …. Şubelerine, Türk Telekom Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, … Şubesinden gönderilen belge aslının mahkememiz kasasına alınarak kasa numarası verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul ….İcra Hukuk Mahkemesine yazılan müzekkereye cevap verildiği, istenilen belge asıllarının gönderildiği, kasaya alındığı, İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesine yazılan müzekkereye cevap verildiği, istenilen belge aslının bilirkişi incelemesi yapılacağından gönderilemediğinin bildirildiği,İstanbul …Asliye Hukuk Maıhkemesine yazılan talimatın istenilen belge aslının İstanbul ….İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına gönderildiğinden bila ikmal döndüğü, …bank T.A.Ş.Genel Müdürlüğü Takip Birimi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği,İstanbul ….İcra Hukuk Mahkemesine yazılan müzekkereye olumsuz cevap verildiği,Bizdeki bir kısım kasa evraklarının İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiği, gönderdiğimiz kasa evraklarının mahkememize iade edilmediği,
Bakırköy C.Başsavcılığına yazılan müzekkereye cevap verildiği, …. sayılı soruşturma dosyasında yetkisizlik kararı verildiği, soruşturma dosyasının İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının … numarasını aldığını, gönderilen dosya örneğine göre müşteki …’in şikayeti üzerine şüpheli …. hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yapılan soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildiği, müşteki vekiline tebliğ edildiği, kararın kesinleştiği, imza incelemesi yapılmadığı görülmüştür.
Toplanan belgeler kapsamında dava konusu edilen ve kasada bulunan davalı şirkete ait karar defteri içerisinde yer alan 13/03/2014 tarih, … nolu, 16/04/2014 tarih, …nolu, 16/04/2014 tarih, …. nolu, 15/05/2014 tarih, …. nolu, 01/12/2014 tarih, … nolu ortaklar kurulu kararlarındaki davacı …’e atfen atılan imzaların davacının toplanan emsal imzaları ile huzurda alınan imza örnekleri mukayese edilerek davacı …’in eli ürünü olup olmadığı konusunda daha önce bilirkişi olarak atanan Prof. Dr. ….’dan günsüz rapor alınmasına karar verilmiş, 17/10/2018 tarihli raporda özetle; inceleme konusu karar defterindeki imzalar ile …’in karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan önemli derecedeki uyumsuzluk ve benzemezlikler nedeni ile inceleme konusu karar defterinde 13/03/2014 tarih … nolu, 16/04/2014 tarih …. nolu, 16/04/2014 tarih ….nolu, 15/05/2014 tarih …. nolu, 01/12/2014 tarih … nolu kararlardaki imzaların karşılaştırmalı belgelerindeki imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dava konusu genel kurul toplantılarının çağrısız olarak yapıldığı ihtilafsızdır.
TTK’da “yokluk” müeyyidesinin hangi hallerde ve neye göre söz konusu olacağına dair hiçbir hüküm yer almamaktadır.TTK 447 maddenin üst başlığında “butlan” olarak ifade edilen genel kurul kararlarının, maddenin sonunda bu terime uygun olarak “batıl”olduğu belirtilmektedir. Ancak “butlan” ve “yokluk” ile malûl GK kararları, sonuçta hukuken aynı anlamı, yani hükümsüzlüğü, geçersizliği ifade eder.
Bir genel kurul kararının yokluğu (Nicht- oder Scheinbeschlüsse), başlangıçtan itibaren bir genel kurul kararının mevcut olmadığını ifade eder. Bir işlemin ve bu arada genel kurul kararının kurucu unsurlarının mevcut olmaması halinde, hukukî işlemin veya genel kurul kararının yokluğu, eski deyimle “keenlemyekûn” veya mutlak butlan ile malûl olduğundan bahsedilmektedir. Örneğin bir genel kurul kararının alınabilmesi için, mutlaka usulüne uygun davet ve buna uygun toplantı yapılması şarttır, toplantı yapılmadan “elden dolaştırma usulü” veya “mektup” ile GK kararı alınmışsa, bu GK kararı kurucu ve şeklî noksanlıklar nedeniyle hukukî anlamda hiç bir etki ve sonuç doğurmaz ve dolayısıyla “yok” sayılır. Aynı şekilde, GK toplantısında Bakanlık temsilcisinin bulunmamış (TTK m. 407/3) veya toplantı tutanaklarını imzalamamış olması halinde (TTK m. 422/1), anonim şirketin TTK m. 379 hükmü uyarınca sahip olduğu kendi paylara bağlı oylarla alınmışsa. GK kararı yok hükmündedir.
Davaya konu Genel kurul tutanaklarından bu durum anlaşılmaktadır
6102 sayılı TTK’nın 414. maddesinin birinci fıkrasında “Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan ilânla çağrılır.” denilmiştir. Dolayısıyla, Kanun, toplantıya çağrının “şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde” yayımlanmasını şart koşmakta, ancak bunun haricindeki çağrı usullerine şirket esas sözleşmesinde yer verilmesine de izin vermektedir. Bunun yanında, “toplantı günü ile gündemin” ve “ilânın çıktığı veya çıkacağı gazetelerin”, pay defterinde yazılı paysahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya paysahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren paysahiplerine, iadeli taahhütlü mektupla bildirilmesi de gerekmektedir (YTTK md. 414/f.1). Ancak, pay sahibi sayısı 250’yi aşan, bu nedenle de hisse senetleri halka arzedilmiş sayılan anonim şirketlerin “nama yazılı olarak ihraç edilmiş olup da, borsalarda veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem gören hisse senetleri” sahiplerine iadeli taahhütlü mektup gönderilmesi zorunlu değildir (YTTK md. 414/f.2; SPK md. 11/f.6).
Genel kurul toplantısına çağrının, ilân ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılması şarttır (YTTK md. 414/f.1). Bu itibarla, toplantıya çağrının -ilan ve toplantı günü hariç- genel kurul tarihinden en az iki hafta önce şirketin internet sitesinde ilan edilmesi, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlatılması ve de pay defterinde yazılı paysahipleriyle, önceden şirkete pay senedi veya paysahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren paysahiplerine iadeli taahhütlü mektupla bildirilmesi gerekir.
Limited şirketlerde Yasa, çağrısız genel kurul toplantısı yapılmasına imkan tanımaktadır. Bu yasal düzenlemeye göre, çağrısız genel kuruldan söz edilebilmesi için iki unsurun gerçekleşmesi gerekir. Bunlardan bir tanesi bütün pay sahiplerinin veya temsilcilerinin hazır bulunması, diğeri ise pay sahiplerinin toplantıya ve karara itiraz etmemiş bulunmalarıdır.
Yargıtay 11.H.D.’nin 2009/12744 Esas – 2011/6060 Karar sayılı 17.05.2011 tarihli emsal kararında belirtildiği üzere,”TTK.nun 368.maddesinin istisnası aynı Yasanın 370.maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, şayet bütün pay sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde genel kurul toplantılarına dair olan diğer hükümler saklı kalmak şartıyla, çağrı hakkındaki merasime riayet etmeksizin de genel kurul toplanabilir. Diğer bir anlatımla, anılan Yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere, kanun koyucu çağrısız bir genel kurulun varsayılmasını, bütün pay sahipleri veya temsilcilerinin hazır bulunmaları ve pay sahiplerinin bu toplantı şekline itiraz etmemiş bulunmaları şartlarının gerçekleşmesi durumunda kabul etmektedir. Tek bir payın sahibi veya temsilcisi hazır bulunmaz veya toplantıyı terk ederse ya da katılıp toplantı şekline itiraz ederse, bir genel kuruldan bahsedilemez. Doktrine göre de, toplantıya katılmayan veya itirazı olan pay sahibinin genel kurulun gidişini etkileyebilecek durumda olup olmaması da durumu değiştirmez (Prof.Dr. Erdoğan Moroğlu Türk Ticaret Kanununa Göre Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, Ankara 1993, s.76). O halde, 6762 Sayılı TTK 538 ve 370. Maddelerinde öngörülen iki şart gerçekleşmeden yapılan genel kurul hukuken yok hükmende olup alınan kararlarda yoklukla malüldür. “denmiştir.
Söz konusu taleple iligli yerleşik içtihat uyarınca, çağrısız genel kurul unsurlarının bulunmaması halinde, alınan kararlar yok hükmünde olup hukuk hayatına hiç doğmamış, geçersiz işlemlerdir. Somut olaydaki durumun bu hukuki tespit ışığında değerlendirilmesi gerekir.
Somut olayda, dava konusu 13/03/2014 tarih … nolu, 16/04/2014 tarih … nolu, 16/04/2014 tarih … nolu, 15/05/2014 tarih …. nolu, 01/12/2014 tarih …. nolu genel kurulda alınan kararlar altında davacıya atfen atılı imzanın davacıya ait olmadığı belirlenmiş olup , davalı şirketin ortaklarından davacının dava konusu genel kurul toplantısına katılmadığı sabittir. Bu açıklamalar ışığında, davalı şirketin, çağrısız olarak yapılmış olan davaya konu genel kurulların hukuki anlamda bir genel kurul olmayıp alınan kararlar da genel kurul kararı niteliği taşımadığından yok hükmünde kararlardır.
Tüm bu nedenlerle; yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kabulü ile; davalı şirketin 13/03/2014 tarih… nolu, 16/04/2014 tarih … nolu, 16/04/2014 tarih…. nolu, 15/05/2014 tarih … nolu, 01/12/2014 tarih ….nolu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı şirketin 13/03/2014 tarih …nolu, 16/04/2014 tarih … nolu, 16/04/2014 tarih …nolu, 15/05/2014 tarih … nolu, 01/12/2014 tarih … nolu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL harcın mahsubuna, bakiye 15,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 94,00 TL tebligat gideri, 344,70 TL müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti ile 3.000,00-TL temsil kayyımı ücreti, olmak üzere toplam 4.297,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı şirket temsil kayyımının yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/02/2019
Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸