Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1112 E. 2018/887 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1112
KARAR NO : 2018/887

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2016
KARAR TARİHİ : 26/12/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “……. kumaş” ticareti yapan, büyük konfeksiyon markalarına ……. kumaş tedarik eden; tekstil sektörünün önemli bir kuruluşu olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, 12/10/2016 tarihinde müvekkili tarafından davalıya gönderilen mutabakat mektubunda 1.181.617,83-TL’lik cari alacak üzerinde mutabık kalındığını, 19/10/2016 tarihinde davalı tarafından 342.910,58-TL ödeme yapıldığını, 838.707,25-TL bakiye cari borcu kaldığını, davalının müvekkiline ihtarname gönderdiği, bunun üzerine Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasıyla cari alacakları olan 838.707,25-TL takibe esas tutar üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçluya icra dairesinde ödeme emri tebliğ edildiği, bunun üzerine 26/10/2016 tarihinde 838.707,25-TL tutarındaki borcunu müvekkili şirkete ait banka hesabına yatırdığını, bu ödemenin ardından davalının icra dosyasındaki takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm fer’ilere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, davalının %20 ‘den az olmamak kaydıyla icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın taraf ehliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin davacı yana hiç bir borcunun bulunmadığını, davacı yanın icra takibini ve davasını kötüniyetli olarak açtığını ileri sürerek, davanın reddine, davacı yanın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 838.707,25-TL asıl alacak ile asıl alacak takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı 26/10/2018 tarihinde ödeme emrini tebliğ almış ve aynı gün bu miktarı banka havalesi yoluyla davalı ….. Kon. İhr. İth. İmal. Taah. Ve Tic. Ltd. Şti ödemiştir.
Davacının cari hesaptan dolayı alacağı olup olmadığına ve alacak miktarının belirlenmesi için taraf defterlerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; tarafların ibraz edilen 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin tarafların lehine delil niteliğinin mahkememiz takdirinde olduğu, defter incelemesi bakımından davacının davalıdan alacağının kalmadığı kanaatinin oluştuğu anlaşılmıştır.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
HMK 124 kapsamında esasen davacı vekili bilirkişi incelemesinden sonra davacı tarafın isimleri yönünden taraf değişikliği ve ıslah dilekçesini sunmuştur.
Tarafta iradi değişiklik beyanı bu çerçevede değerlendirilmelidir.
Tarafın iradi değişikliği konusu 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.”
Anılan düzenleme ile iradi taraf değişikliğinin şartları hüküm altına alınmıştır. Buna göre, taraf değişikliği karşı tarafın açık rızası ile mümkün olup, karşı tarafın açık rızası olmaksızın kural olarak görülmekte olan davanın tarafının değiştirilmesi mümkün değildir.Nitekim davalının açık rızası yoktur.
Açıklanan bu durum karşısında adı geçen (3 ) ve (4). fıkralardaki istisnai düzenleme ile aslında muhatabı belli olan uyuşmazlıkta maddi hata yapılmış ise ve maddi hatadan dolayı muhatabın yanlış gösterilmesi hâlinde, diğer tarafın rızası aranmadan taraf değişikliğini mümkün hale getirmiştir. O halde usul hukuku kurallarına göre, karşı tarafın izni olmaksızın taraf değişikliğinin geçerli olabilmesi için, davacının tarafı yanlış göstermesinin maddi bir hatadan kaynaklandığını veya dürüstlük kuralına aykırı olmadığını ortaya koyması gerekir. Somut olayda tarafların ticari ihtilafa ilişkin dava dilekçesi içeriği, yapılan mutabakat, itirazlar ve bilirkişinin incelediği defterler bağlamında beyanları kendi içinde tutarlı gözükmektedir. Bu nedenlerle mahkememizde tarafta iradi değişiklik koşullarının kanaati oluşmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında takip alacaklısı olduğu, ödeme emri davalıya ulaştığından icra takibine konu 838.707,25-TL’nin 26/10/2018 tarihinde ödendiği, bu hususta taraflar arasında ihtilaf olmadığı anlaşılmakla bu yönden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, buna karşılık davalı tarafça faiz ve fer’ilere de itiraz edildiğinden Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında, davalı (takip borçlusu) tarafından faiz ve fer’iler yönünden yapılan itirazın iptali ile takibin sadece faiz ve fer’iler (mahkememizce tespit edilen miktar üzerinden işleyecek faiz ve bu tutar esas alınarak hesaplanacak fer’iler ) yönünden devamına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. İİK’nun 56.maddesi uyarınca alacaklı taraf, ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere takip masraflarını peşinen ödemek durumundadır. Dava konusu alacak miktarı taraflarca bilinebilir ve likit durumda olduğundan davanın kabul edilen kısım üzerinden İİK’nun 67.maddesince davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir, fakat asıl alacak hüküm altına alınmadığından bu bağlamda davalı vekilinin icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir. Somut olayda her ne kadar asıl alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, anılan düzenlemeler çerçevesinde davacı taraf haklılığını ispat ettiğinden davalı taraf aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, dava konusu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında, davalı (takip borçlusu) tarafından faiz ve feriler yönünden yapılan itirazın iptali ile takibin sadece faiz ve fer’iler yönünden devamına,
2-Takip konusu asıl alacak hüküm altına alınmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 3.606,82-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 901,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.705,11-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.158,08-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 29,20-TL başvurma harcı, 901,71-TL peşin harç, 138,00-TL tebligat, 18,30-TL posta, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.737,21-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı . 26/12/2018

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza