Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1059 E. 2022/113 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1059 Esas
KARAR NO : 2022/113

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/10/2014

BİRLEŞEN Bakırköy 6.ATM nin
2017/406 Esas 2017/407 Karar sayılı DAVA

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/04/2017
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin asıl …. esas sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.03.2014 günü … plakalı ve davalı … adına kayıtlı olan aracın … caddesi ile …Caddesi’nin kesiştiği kavşakta müvekkilinin kızı …. doğumlu …’a çarptığını, …’ın hayatını kaybettiğini, kazaya karışan aracın olaydan sonra kaçtığını, polisçe daha sonra düzenlenen tutanaklarda aracı kullanan kişinin kendi kabulü ile … olduğu, kaza esnasında …’un yanında davalı …’in de bulunduğu, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile görülen davada davalı ….’un cezalandırılmasına karar verildiğini, kararı temyiz ettiklerini ve henüz kararın kesinleşmediğini, müvekkilinin kızı …’nın ölümü nedeniyle büyük üzüntü yaşadığını, aylarca kendine gelemediğini, müvekkilinin davalılardan …’in aracın sahibi olduğunu bu nedenle diğer davalılarla birlikte müştereken ve mütesellilen sorumlu olduğunu, dava konusu aracın davalı … Sigorta AŞ.tarafından … nolu poliçe ile KTK.zorunlu Mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin ve ailesinin küçük kızları …’nın ölümü ile desteklerinden yoksun kaldığını, çok sevdikleri küçük kızlarının defin masrafları ve benzeri maddi sorunlar ile de başbaşa kaldığını, vefat eden …’un ortakokul öğrencisi olduğunu, bu nedenle fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkilimize ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil ….’ın tam kusurlu olduğu, müvekkil … ile kaza sonrasında araçta yer değiştirdikleri, müvekkil ….’ın suçu üstlendiği, müvekkillerin mal kaçırma riski bulunduğu iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, dava konusu kazayla ilgili benzer iddiaların ceza yargılaması sırasında da dile getirildiğini, mahkemenin davacının bu iddialarına itibar etmediğini, kazaya karışan kişinin sanık Müvekkil …. olduğuna hükmedildiğini ve kendisine kusuru oranında bir ceza verildiğini, davacının iddiasının somut bir delile dayanmadığını, müvekkil …’ın kaza anında arabanın içerisinde yolcu koltuğunda seyahat etmekte olduğunu, kendisinin hiçbir biçimde dava konusu kazaya sebebiyet vermediğini, davacının iddiasının aksine ceza davası duruşma sırasında cep telefonu kayıtları incelenmiş olup kazaya karışan aracın sürücüsünün … olduğuna ilişkin herhangi bir bulguya rastlanılmadığını, müvekkil cihanın işbu davada taraf sıfatına haiz olmadığını, ihtiyati tedbir koşulları gerçekleşmediğinden talebin reddinin gerektiğini, davasının mahkemeye kanaat verici hiçbir belge sunmadığını, yaklaşık olarak mal kaçırma iddiasını da ispat edemediğini, yayalar için bulunan trafik ışığında yayalar için kırmızı ışık yanarken yola hızlı şekilde atlayan …’ın zararın meydana gelmesinde doğrudan etkili olması nedeniyle tazminata hükmedilmemesinin gerektiğini, dava konusu olan trafik kazasıyla ilgili olarak ceza yargılamasında araç sürücüsü müvekkil …’ın 5/8 oranında kusurlu olduğu, yaya …’ın ise trafik kurallarına uymayarak kırmızı ışıkta hızla ve kontrolsüz bir biçimde yola atlamasından dolayı 3/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu, …’un ehliyeti olduğunu ve kazaya karışan kişilerin kazadan hemen sonra 112 acil hattını aradığını ve ambulansın olay yerine geldikten sonra da ambulansın peşinden gittiklerini, destekten yoksun kalma tazminatının hem vefat edenin hem de ailesinin yaşadığı çevre, ekonomik durumları, ailenin yapacağı muhtemel giderler hesaplanarak belirlenmesi gerektiğini, davacının kızı …’ın vefatı sebebiyle yaşlandıkları ve muhtaç duruma düştükleri zaman tutunacak dallarını yitirdiklerini, …’ın büyüdüğünde doktor olmak istediğini, gelecekte ailesine sağlayacağı bakım, destek ve şefkatten yoksun kaldıklarını iddia ederek şimdilik 50.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğini, tarafların içinde bulundukları çevre, desteğin böyle bir yardıma temayülü , ilerideki muhtemel mali durumunun göz önünde tutulması gerektiği, 5-6 yaşındaki çocuğun yaşaması, bir meslek sahibi olması, kazanç elde etmesi, davacıya fiilen bir yardımda bulunup bulunmayacağı gibi bir sürü faktörlerin olumlu surette cevaplandırılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, müvekkil …’ın pasif husumet ehliyetinin olmaması nedeniyle müvekkil … bakımından davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından öncelikli olarak davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat talepleri Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesi teminatı dışında olduğundan manevi tazminat taleplerinin müvekkil sigorta şirketine karşı ileri sürülemeyeceğini, manevi tazminat istemlerinin poliçe teminat kapsamında bulunmadığını, davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin müvekkil şirket yönünden reddinin gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle müvekkil şirket tarafından 20/08/2014 tarihinde davacı …’a 7.780,52 TL , birleşen dava davacısı …’a ise 12.419,63 TL tutarında ödeme yapıldığını, davacı yana dava konusu kaza nedeniyle talep edilmekte olan tazminatın ödenmiş olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, her durumda hesaplanacak tazminat tutarından müvekkil şirket tarafından yapılan ödeme güncelleme yapılarak indirilmesi gerektiğini, davacılara ödemenin yapıldığı ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş faizin hesaplanacağı ödeme tutarı ile tazminattan indirileceğinin belirtildiği, sigorta şirketlerinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, davacı …’ın müteveffanın kardeşi sıfatıyla destek alan olarak kabulünün mümkün olmadığını, davacıların dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, her durumda müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçelerde belirtilen limitler ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren faiz talep edebilmesinin de yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle maddi tazminat taleplerinin zaman aşımı nedeniyle reddine, dava konusu kaza ile açılmış olan ceza dosyasının celbine, dosyanın kusur oranlarının belirlenebilmesi için ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, aktüeryal hesaplamanın hazine müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosu’na göre yapılmasına, cevap dilekçesinde belirtilen hususlarda var ise tazminattan birlikte kusur indiriminin yapılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/406 Esas, 2017/407 Karar sayılı dosyasında;
Birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; 09.03.2014 tarihinde … plakalı ve … adına kayıtlı olan araç, …Caddesi üzerinde …. yönüne seyrederken … Caddesi ile …Caddesi’nin kesiştiği kavşakta, müvekkillerinden …’ın kardeşi, …. …’ın ise kızı olan …’a çarpmış, maktül … olay yerinde hayatını kaybettiğini, kaza sonrasında maktüle çarpan araç ve içindekilerin olay yerinden kaçtıklarını, ilgili kaza hakkında açılan Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi … E. Sayılı dava dosyası 25.06.2014 tarihinde sonuçlanmış, sanık ….’un hapis cezasına çarptırıldığını, müvekkili …(kardeş) ve … …(anne) lehine manevi tazminata ve destekten yoksun kaldığından maddi tazminata hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, araç sahibi … her koşulda kusursuz sorumlu olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş. hükmedilecek tazminattan sorumlu olduğunu, maktülün babası … lehine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dava dosyası ile açılmış tazminat davası derdest olduğundan dosyaların birleştirilmesini talep ettiklerini, suçu bizzat işlediğini ikrar eden …. sınırdışı edildiğinden kendisine husumet yöneltilmediğini belirterek öncelikle başkalarına devrinin önlenmesi için davalılar ile birinci dereceden yakınlarının tüm malvarlıkları ile üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının satış ve devrin engellenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyadi tedbir konulmasına, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dava ile huzurda görülecek olan dava dosyalarının tensiben birleştirilmesine, öncelikli olarak mağdur müvekkillerinin davaya konu kazadan kaynaklı tüm maddi – manevi zararlarının davalılardan tazmini ile müvekkili … lehine şimdilik 1.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, müvekkili … lehine 1.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 25.03.2019 tarihli raporda;
“1. Alternatif
Müteveffa yayanın kırmızı ışık ihlali yapması kabulü ile;
A) Sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobili ile seyir halinde iken kaza mahalli olan kavşağa geldiği esnada hızını azaltıp her an tedbir alabilecek şekilde seyrini temkinli sürdürmesi gerekirken bunu yapmadığı ve her ne kadar yeşil ışıkta geçerek ilk geçiş hakkına sahip olsa da mevcut hızından ötürü kazayı önleyemediği anlaşılmakla gerçekleşen kazada tali derecede kusurludur.
B) Müteveffa yaya …, karşıdan karşıya geçeceği sırada kendisine hitap eden kırmızı ışığı dikkate alması ve yeşil ışıkta geçiş yapmakta olan otomobile ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken mahal şartlarını kontrol etmeden dikkatsiz bir şekilde geçişini sürdürdüğü ve gelmekte olan aracın seyir şeridine girerek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşılmakla gerçekleşen kazada yaş ve davranış faktörleri de dikkate alındığında asli derecede müessirdir.
C) Bu alternatif şartında ilk geçiş hakkının otomobil sürücüsünde olduğu ve kazanın meydana gelmesinde asli etkenin müteveffa yayada olduğu kanaatine varılmıştır.
2. Alternatif
Davalı taraf sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yapması kabulü ile;
A) Sürücü …., sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken kırmızı ışıkta durması ve geçişini sürdürmekte olan yayaya ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bunu yapmadığı, kaza mahalli olan kavşağa mahal şartlarının üzerinde bir hızla girdiği ve tüm bu sebeplerden ötürü aldığı tedbirde başarısız olduğu anlaşılmakla gerçekleşen kazada asli derecede kusurludur.
B) Müteveffa yaya …, yeşil ışıkta geçişini sürdürdüğü sırada gelmekte olan aracın çarpılmasına maruz kaldığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
C) Bu alternatif şartında ilk geçiş hakkının müteveffa yayada olduğu ve kazanın meydana gelmesinde asli kusurun otomobil sürücüsünde olduğu kanaatine varılmıştır.
SONUÇ:
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
1. Alternatif
A) Sürücü …’un %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu,
B) Müteveffa yaya …’ın yaş ve davranış faktörlerinin olay üzerinde %80 (yüzde seksen) oranında müessir olduğu;
2. Alternatif
A) Sürücü ….’un %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
B) Müteveffa yaya …’ın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı” rapor altına alınmıştır.
Hesap bilirkişi tarafından hazırlanan 12/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; mütevaffanın davacı hak sahiplerine söz konusu kaza nedeniyle davadan önce davalı … Sigorta A.Ş. ‘ne yaptıkları müracaat üzerine, mütevaffanın hak sahibi davacı Babası … …’a 7.780,52 TL ve davacı Annesi … …’a 12.419,63 TL olmak üzere toplam 20.200,15 TL tazminatın 20/08/2014 tarihinde ödendiği; tazminat ödeme tarihi olan 20.08.2014 tarihi itibariyle davacı babası … …’a ödenen 7.780,52 TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 35.986,55 TL tazminat arasında 28.206,03 TL fark olduğu ve söz konusu farkın %78,4 oranında olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edildiğinden, davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği, yeni tazminat hesabı yapılarak ödenen tutarın yasal faiz oranında güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, davacı Annesi … …’a ödenen 12.419,63 TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 48.117,32 TL tazminat arasında 35.697,69 TL fark olduğu ve söz konusu farkın % 74,2 oranında olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edildiğinden davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği, yeni tazminat hesabı yapılarak ödenen tutarın yasal faiz oranında güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği; sürücü ….’ un %20 oranında kusurlu olduğu ihtimal üzerinden, davacı … …’a ödenen 7.780,52 TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 7.197,31 TL tazminat arasında -583,21 TL fark olduğu ve söz konusu farkın -% 8,1 oranında olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edilmediğinden davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme sorumluluğu yerine getirdiği, davacı Annesi … …’a ödenen 12.419,63 TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 9.623,46 TL tazminat arasında; -2.796,17 TL fark olduğu ve söz konusu farkın %-29,1 oranında olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edilmediğinden davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yerine getirdiği; rapor tanzim tarihi 12/01/2020 tarihi itibariyle; mütevaffanın hak sahibi ; Babası … …’a ödenebilir ek tazminat tutarının 85.776,67 TL olarak hesaplandığı, Annesi … …’a ödenebilir ek tazminat tutarının 110.565,84 TL olarak hesaplandığı, müteveffa …’ın yasal bakım zorunluluğu altında bulunmayan, ölmeden önce kardeşine devamlı ve düzenli olarak ne miktarda ve ne şekilde baktığı, gelir durumu ve bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı itibariyle devamlı ve düzenli olarak hangi miktar ve ne şekilde baktığının ispat edilmesi gerektiği, dosya mevcudunda kardeşin kardeşi destekliğini kanıtlar bilgi/belge bulunmadığı, kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin kişi başına ölüm teminatı 268.000,00 TL olduğu, davacı vekili tarafından 50.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafça 23.06.2020 harç tahsil tarihli ıslah dilekçesinin dosya içerisine sunulduğu örülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu, ceza yargılaması dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar, 09.03.2014 tarihli trafik kazasındaki çocukları ve kardeşi …’ ın vfatından dolayı destekten yoksun kalma (maddi tazminat) ve manevi tazminatlarının tazmini amacıyla kazaya karışan aracın şoförü – işleteni ve sigortalayan sigorta şirketi aleyhine bu dava açmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından, Motorlu Kara Taşıt Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesinin dosya içerisine sunulduğu görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 25.03.2019 tarihli raporun 1. ihtimalinde; davalı sürücü ….’un %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu; müteveffa yaya …’ ın yaş ve davranış faktörlerinin olay üzerinde %80 (yüzde seksen) oranında müessir olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Dosya içerisine celp edilen Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin … E. – …. K. Sayılı dosyasına ilişkin hükmü ve yargıtay bozma ilamı dikkate alındığında; müteveffa yaya …’ ın, davalının kullandığı araca yeşil ışık, kendisine kırsızı ışık yanarken yola girmesi neticesinde kazanın oluştuğu anlaşılmış olup, buna göre belirlenen kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Hesap bilirkişi ….’dan alınan 29.06.2020 tarihli raporda; belirlenen kusur oranına göre, davacıların hak ettiği destekten yoksun kalma tazminatlarının, dava tarihinden önce davalı sigorta şirketince ödendiği ve davacı kardeş yönünden de desteğin ispat edilemediği belirtilmiştir. Buna göre yapılan hesaplamaya, dosya kapsamına ve delillere göre uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Davalı … yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davalarının, kendisine izafe edilebilecek herhangi bir kusur tespit edilemediğinden, pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dava açılmadan önce maddi tazminat ödemesi, davalı sigorta şirketi tarafından hak edilenden fazla bir şekilde yapıldığından, sigorta şirketi yönünden açılan maddi tazminat davasının sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
Dava açılmadan önce maddi tazminat ödemesi, davalı sigorta şirketi tarafından hak edilenden fazla bir şekilde yapıldığından, diğer davalılar … ve dahili davalılar … mirasçıları yönünden açılan maddi tazminat davasının konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi yönünden açılan manevi tazminat davasının, bu tazminat türü yönünden herhangi bir sorumluluğu olmadığından, pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı ….’in açmış olduğu maddi tazminat davasının, kardeşin kardeşi desteği dosya kapsamında ispat edilemediğinden, sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
** Hakimin manevi zarar adı ile kazaya uğrayana ve yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması da gözetilerek, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Mahkememizin işbu yargılama dosyası yönünden;
1-Davalı … yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davalarının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı Sigorta Şirketi tarafından dava açılmadan önce maddi tazminat ödemesi yapıldığından, bu davalı yönünden açılan maddi tazminat davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
3-Diğer davalılar … ve dahili davalılar … mirasçıları yönünden maddi tazminat davasının konusuz kalması sebebiyle bu davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
5-20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve dahili davalılar … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
B-Mahkememiz dosyası ile birleştirilen Bakırköy 6.ATM nin 2017/406 Esas 2017/407 Karar sayılı davası yönünden
1-Davacı ….’in açmış olduğu maddi tazminat davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Davacı … yönünden; Davalı Sigorta Şirketi tarafından dava açılmadan önce maddi tazminat ödemesi yapıldığından, bu davalı yönünden açılan maddi tazminat davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
3-Diğer dahili davalılar … mirasçıları yönünden maddi tazminat davasının konusuz kalması sebebiyle bu davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
5-15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalılar … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ e verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
6-20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalılar … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
a- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam alınması gereken toplam 1.366,20 TL karar harcından, dava açılırken ve ıslah ile alınan toplam 1.008,73 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 357,47 TL harcın davalılar …. ve dahili davalılar … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
b- Davacı tarafından dava açılırken ve ıslahla yatırılan toplam 1.037,73 TL harcın davalılar … ve dahili davalılar … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c- Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri( ATK ücretleri, bilirkişi ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 2.033,90 TL’ nin kısmen kabul – red oranları ve takdiren %10′ u olan 203,39 TL’ nin davalılar … ve dahili davalılar … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
d- Reddedilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
e- Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve dahili davalılar … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE
f- Reddedilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
a- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam alınması gereken toplam 2.390,85 TL karar harcından, dava açılırken alınan toplam 689,94 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.700,91 TL harcın dahili davalılar … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
b- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 725,94 TL harcın dahili davalılar … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
c- Reddedilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
d- Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 5.250,00 TL vekalet ücretinin dahili davalılar … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
e- Reddedilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 5.250,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza