Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1029 E. 2020/670 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1029
KARAR NO : 2020/670

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/11/2016
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 03/02/2015 günü davalılardan …’ın kullandığı … plaka sayılı araç ile meydana gelen trafik kazası sonucunda …’ın yaşamını yitirdiğini, davacılardan … merhum …’ın desteğinden yoksun kaldığını ve yoksulluk içerisine düştüğünü, …’nin eşinin ölümü ile birlikte hem maddi hem manevi kayıp yaşadığını, diğer davacıların ise babalarını kaybetmenin manevi acısı ile karşı karşıya kaldıklarını,davalının kullandığı aracın sigorta şirketi açısından tazminat taleplerinin maddi tazminat ile sınırlı olduğunu, aracı sigortalayan … Sigorta A.Ş: oldğuunu, sigorta poliçesi numarasının …. olduğunu, davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, davalı poliçesinin dosyaya celbinden sonra beyanda bulunma haklarını saklı tutuklarını, davalılardan sigorta şirketi hakkında diğer davalılar ile müştereken ve müteselsilen sorumu olmak kaydıyla sigorta poliçesi limitleri ile sınırlı olmak üzere şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte …’a ödenmesine karar verilmesini, … için 50.0000,00 TL, …. için 25.000,00 TL, İbrahim için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili 06/01/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde; … plaka sayılı aracın şirket nezdinde … no.lu 12/06/2014 – 12/06/2015 vadeli zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibari ile azami ölüm teminatının kişi başına 290.000,00 TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davalı … sigortanın tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, … Sigorta’nın poliçe sebebiyle davacıya karşı sorumluluğunun doğabilmesi için sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olmasına bağlı olduğunu ve sorumlu olacağı miktarın sürücünün kusur oranına göre belirlemesi gerektiğini, 03/02/2015 tarihhli kaza tespit tutanağında belirtildiği gibi …’ın yaya olarak karışmış olduğu kazada yayaların yürümesine ayrılmış kısımlarının kullanılmasının mümkün olmadığı veya bulunmadığı hallerde taşıt trafiğini tehlikeye düşürecek şekilde taşıt yolunda yürümek kuralını ihlal ettiğinden meydana tam kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü …ın kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, sürücünün kusursuzluğu sebebiyle araç işletenin sorumlu olmadığı hallerde sigortacısının da sorumluluğunun doğmayacağından … Sigorta şirketinin tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların kusur oranlarının tespiti açısından dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 13/04/2018 tarihli raporda; davalı sürücü …’nın %25 oranında kusurlu olduğu, yaya …’ın %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle hesap raporu alınmasına karar verilmiş olup hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 18/09/2019 havale tarihli raporda; rapor tanzim tarihi 05/08/2019 tarihi itibariyle müteveffanın eşi …’a ödenebilir destekten yoksun kalma tazminat tutarının 52.454,97 TL olduğunu, destekten yoksun kalma tazminat tutarının 101.728,81 TL olduğunu, kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin kişi başına ölüm teminatının 290.000,00 TL olduğunu, davacı vekili tarafından toplam 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat talep eildiği sonuç ve kanaatine vardığını belirtmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmış olup, bilirkişi tarafından düzenlenmiş olan 27/01/2020 tarihli ek raporda; rapor tanzim tarihi olan 24/01/2020 tarihi itibariyle müteveffanın eşi … ‘a ödenebilir destekten yoksun kalma tazminat tutarının 116.420,82 TL olduğu, kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçenin kişi başına ölüm teminetatınnı 290.000,00 TL olduğu, davacı vekili tarafından toplam 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği sonuç ve kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Avcılar Emniyet Müdürlüğünce … plaka sayılı araç özet bilgileri, Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından …’nın sosyal güvenlik araştırma tutanağı, Bağcılar Sosyal Güvenlik Müdürlüğü tarafından …’ın sigortacılık tescil ve hizmet kaydı, … sigorta tarafından sigorta poliçesi gönderildiği, Oleyis sendikası tarafından aylık ücret oranını bildirir yazı cevabı gönderildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar 03.02.2015 tarihli trafik kazasında vefat eden murisleri …’ ın ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminatın tahsili amacıyla araç sürücü ve araca ait trafik sigortacısı davalı … aleyhine bu dava açılmıştır.
Davalılardan … Sigorta A.Ş’den … plakalı araca ilişkin başlangıç 12/06/2014, bitiş 12/06/2015 tanzim tarihli Motorlu Kara Taşıt Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi getirtilerek dosya içerisine konulmuştur.
Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosyası fiziken getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Davacıların nüfus kaydı uyap sisteminden alınarak dosya içerisine konulmuştur.
Davacılar ile gerçek kişi davalıların sosyo ve ekonomik durum araştırılması yaptırılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 13/04/2018 tarihli raporda; davalı sürücü …’nın %25 oranında kusurlu olduğu, yaya …’ın %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Oluşa göre belirlenen bu kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Bilirkişi Dr. ….’ dan alınan 27/01/2020 havale tarihli ek raporda; rapor tanzim tarihi olan 24/01/2020 tarihi itibariyle müteveffanın eşi … ‘a ödenebilir destekten yoksun kalma tazminat tutarının 116.420,82 TL olduğu, kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçenin kişi başına ölüm teminetatınnı 290.000,00 TL olduğu, davacı vekili tarafından toplam 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği sonuç ve kanaatine varıldığını belirtmiştir. Davacının hak edeceği destekten yoksun kalma tazminatı olarak yapılan bu hesaplamanın tanık beyanlarına, dosya kapsamına ve emsal ücret araştırmasına göre uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Davacılar vekili mahkememize sunduğu 29.01.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için istediği maddi tazminat miktarını arttırarak harcını ödemiştir.
Maddi tazminatın esası destekten yoksun kalma tazminatının konusu ve tedavi cenaze defin maluliyet giderleri oluşturmakta olup, destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
2918 sayılı yasanın 34. Maddesinde ” trafiğe çıkarılacak motorlu araçların teknik şartlara uyup uymadığı ekonomik yapıları da dikkate alınarak belirli zamanlarda muayene edilerek tespit edilir” demektedir.
Davalı … kazaya karışan aracı şoförü olarak kullanmaktadır. Diğer davalının da sigorta poliçesinin tarafı olduğu görülerek, davalıların kaza kapsamında meydana gelen destekten yoksun kalma tazminatı alacağından sorumlu oldukları sabit olmuştur.
** Hakimin manevi zarar adı ile iş kazasına uğrayana verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminata ilişkin davasının KABULÜ İLE;
-116.420,82 TL maddi tazminatın davalı … yönünden dava tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 03/02/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı …’ a verilmesine, ( davalı … şirketinin poliçedeki sorumluluk miktarı olan 290.000,00 TL’ye kadar miktar ile sorumlu olduğunun tespitine)
2-Davacıların manevi tazminata ilişkin davasının KABULÜ İLE;
-Davacı … yönünden 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı … yönünden 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı … yönünden 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam alınması gereken 14.783,70 TL karar harcından, dava açılırken alınan 375,71 TL peşin harç ile 1.817,40 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.193,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.590,59 TL harcın (Davalı … bu miktarın tamamından, davalı … ise 6.772,94 TL’sinden sorumlu olmak üzere) harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
– Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 409,21 TL ve ıslah ile yatırılan 1.817,40 TL olmak üzere toplam 2.226,61 TL harcın ( Davalı … bu miktarın tamamından, davalı …ise 1.197,77 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderleri(bilirkişi ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 1.247,20 TL’ nin ( Davalı … bu miktarın tamamından, davalı … ise 670,91 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,(gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
5- Maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 15.009,98 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ a VERİLMESİNE,

6- Manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacılara verilmesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza