Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1026 E. 2018/404 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1026
KARAR NO : 2018/404

DAVA : ALACAK (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2016
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin akaryakıt ürün satımı ticareti ile iştigal ettiğini, davalıya 2014 yılı Mayıs ayından itibaren ürün satmaya başladığını, davalıya satılan ürünlerin bedelinin 39.831,88 TL olduğunun, davalının 31.218,87 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin 8.613,01 TL hakiye alacağı kaldığını, alacağın tahsili için yukarıda ayrıntılı yazılı icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, müvekkilinin davalıdan olan 8.613,01 TL cari hesap alacağının, davalının ilk itirazda bulunduğu 13/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalıdan akaryakıt ürünleri satın aldığını, ekte sundukları cari hesap ekstremine göre müvekkilinin davacıya 3.829,09 TL borcu olduğunu, bu borcun taraflar arasındaki fiyat uyuşmazlığına rağmen müvekkili tarafından davacıya kesilmeyen fiyat farkı/iade faturasından kaynaklandığını, dolayısıyla kesilmeyen fiyat farkının mahsubu neticesinde müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, müvekkilinin davalıya gözüken ancak gerçekte olmayan 3.829,09 TL borcun, yanlar arasındaki fiyat anlaşmazlığının çözülmesinin beklenerek, davacıya fiyat farkVİade faturası kesîlmemesınden kaynaklandığını, davacı şirket ile yapılan 09.07.2015 tarihli e-mail yazışmasında, davacının 68 nolu hidrolik sistem yağının l ton fiyatım 3.825,00 TL +KDV olduğunu bildirdiğini, müvekkilinin 2 ton sipariş verdiğini, fiyat teklifinde 1.000 kg (1 ton) yağ 3.825,00 TL +KDV olarak belirtilmesine rağmen, müvekkiline 11.07.2015 tarih 97702 nolu fatura ile 1.000 İt. yağın 3.825,00 TL +KDV olarak fatura edildiğini, 1.000 İt. hidrolik yağın 850 kg. tekabül ettiğini, neticede 2 ton siparişte müvekkiline 300 kg. 1.147,50 TL +KDV= 1.354,05 TL eksik yağ teslim edildiğini, bu durumun müvekkili çalışanları tarafından tespit edilmesi üzerine, davacı şirkete e-mail ile bildirildiğini, 08/07/2015 tarihli c-mailde davacı şirketin 1 ton Actıve hidrolik 68 nolu yağ için 4.237,29 TL +KDV fiyat teklifi verdiğini, davacının fiyat tekliflerini hep 1 ton (1.000 kg) üzerinden verdiğini, fakat davacının 08/05/2015 tarih … nolu faturada birimi İt gösterdiğini vc neticede yaklaşık 600,00 TL KDV dahil fazla fatura kestiğini, yine 20/06/2015 tarih … nolu faturada müvekkiline 300,00 TL KDV dahil yaklaşık fazla fatura kesildiğini, neticede davacının fazla kesmiş olduğu faturaların mahsubu ile müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, müvekkilincc sorunun giderileceği inancı ile fiyat farkı faturası kesilmediğini belirterek izah edilen nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Büyükçekmece … İcra Dairesine yazılan müzekkereye cevap geldiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap ekstresinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasındaki takibe konu cari hesap ekstresinden dolayı davacı tarafın davalı tarafta herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen 25/07/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; Yanlar tarafından ibraz edilen 2014-2015 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanlatın lehine delil vasfı taşıdığı, yanlar arasında; davacı tarafından davalıya Akaryakıt ürünleri satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, davacı ticari defterlerinde, davacının davalıdan 8.613,01 TL alacaklı gözüktüğü, davalı ticari defterlerinde de, davalının davacıya 3.829,09 TL Borçlu gözüktüğü, yanlar arasında 4.783,92 TL ihtilaf olduğu, bunun, davacının 2 ad. Faturasının davalı kayıtlarına alınmamasından kaynaklandığı, İşbu faturalardan; 20/10/2014 tarih … nolu 135,00 TL bedelli fatura muhteviyatının davalıya teslimi ıspatianamadığmdan davacı alacağı olarak değerlendirilmediği, 13/10/2015 tarih … nolu 4.648,92 TL bedelli faturanın üzerinde teslim alan olarak … isim imzası olduğu görülmekle, 4.648,92 TL’nin davacı alacağı olarak değerlendirildiği, fişim ve imzaya itiraz olmaması halinde) neticede, 8.613,01 TL – teslimi ispatlanamayan fatura bedeli 135,00 TL = 8.478,01 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu bedel olarak hesaplandığı, davalı yan savunmalarında; davacı ile ton olarak fiyat anlaşması yapıldığı, ancak davacının ürünleri Litre olarak teslim ettiği, 1.000 Litre hidrolik yağın 850 kg. tekabül ettiği, davacının İse 1.000 Litre ürüne l ton (1.000 kg) fiyatı uyguladığı ve dolayısıyla davacının fazla fatura kestiği beyanları olmakla birlikte, uzmanlık alanıma girmediğinden 1.000 Litre hidrolik yağın kaç kg/a tekabül ettiği, neticede davacının fazla fatura kesip kesmediğinin tarafımdan değerlendirilemediği, davalının da savunmalarına dayanak somut ve objektif herhangi bir belge sunmadığı, hal böyle olmakla birlikte, davalının işbu fazla kesildiğini iddia ettiği faturaları kayıtlarına almış olduğu, kanuni süresinde herhangi bir itirazı olmadığı ve yine bu faturalara istinaden herhangi bir iade veya fiyat farkı faturası düzenlenmediği, işbu 3 ad. Faturadan sadece Temmuz ayı faturasına 3 ay sonra e-mail ortamında itiraz edildiği, diğer 2 faturaya ise kanuni süresi veya kanuni süresinden sonra herhangi bir itiraz olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
27/12/2017 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı ticari defterlerinde, davacının davalıdan 8.613,01 TL alacaklı, davalı ticari defterlerinde de, davalının davacıya 3.829,09 TL borçlu olduğu, yanlar arasında 4.783,92 TL ihtilaf olduğu, bunun, davacının 2 ad. Faturasının davalı kayıtlarına alınmamasından kaynaklandığı, işbu faturalardan; 20.10.2014 tarih … nolu 135,00 TL bedelli fatura muhteviyatının davalıya teslimi ispatlanamadığından ve ek rapor kapsamında da bu fatura ve fatura muhteviyatının teslimine ilişkin herhangi bir yeni belge sunulmadığından davacı alacağı olarak değerlendirilmediği. 13/10/2015 tarih … nolu 4.648,92 TL bedelli faturanın üzerinde teslim alan olarak … isim imzası olduğu, gerek kök rapor kapsamında, gerekse ek rapor kapsamında davalının sunduğu faturalarda teslim alan olarak … isim imzası olduğu görülmekle, … isimli kişinin daha öncede davalı adına mallar teslim aldığı ve davalının bu faturaları kabul ettiği anlaşıldığından, 13/10/2015 tarih … nolu 4.648,92 TL bedelli fatura ve fatura muhteviyatının davalı tarafından teslim alındığına kanaat edildiği, neticede, 8.613,01 TL – teslimi ispatlanamayan fatura bedeli 135,00 TL = 8,478,01 TL kalan davacı alacağı olduğu, ancak; davacının davalıya mutabık kalman fiyatlar üzerinden düzenlediği faturaların, 1.000 Lt. 850 kg tekabül etmesi nedeniyle KDV Dahil 2,166,49 TL fazla düzenlendiği, tüm bu tespitler neticesinde; davacının davalıdan 8.478,01 TL — 2.166,49 TL = 6.311,52 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
16/04/2018 havale tarihli bilirkişi 2.ek raporunda; davalı itirazlarının incelenmesi, değerlendirmesi ve karşılanması rapor içeriğinde ayrıntılı bir şekilde izah edilmiş ve Ek raporda varılan sonuçları değiştirecek herhangi bir belge sunulmadığından, görüşlerinin aynen korunduğunu, davacı ticari defterlerinde, davacının davalıdan 8.613,01 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinde de, davalının davacıya 3.829,09 TL borçlu olduğu, yanlar arasında 4.783,92 TL ihtilaf olduğu, bunun, davacının 2 ad. Faturasının davalı kayıtlarına alınmamasından kaynaklandığı, kök rapor ve ek rapor kapsamında açıklandığı üzere; 8.613,01 TL – teslimi ispailanamayan fatura bedeli 135,00 TL =8.478.01 TL kalan davacı alacağı olduğu, davalı tarafından, davacının fazla fatura kestiği iddia edilmekle birlikte; davacı faturalarının kayıtlarına alındığı, kanuni süresinde itiraz edilmediği, fatura tarihlerinden 3 ay sonra e-mail ile faturalara İtiraz edildiği, keza davacı dava konusu edene kadar, davalının fazla kesilen faturalara istinaden herhangi bir iade faturası düzenlemediği, bu hususların takdirinin tamamen sayın mahkemenizde olduğu, sayın mahkemeniz izah edilen nedenlerle, davalıyı haklı görmez ise davacının davalıdan 8.478,01 TL alacaklı olacağı, ANCAK; davacının davalıya, 2 fatura için mutabık kalınan fiyatlar üzerinden düzenlediği faunaların, 1.000 Lt 850 kg tekabül etmesi nedeniyle, KDV Dahil 2.166,49 TL fazla fatura düzenlendiği, Sayın mahkemenizce bu bedelin davacının alacaklı olduğu bedelden mahsup edilmesine kanaat edilmesi halinde, davacının davalıdan 8.478,01 TL – 2.166,49TL=6.311,52TL alacaklı olacağı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılama sonucu, taraflar arasında akaryakıt ürünleri alım-satımı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, yargılama aşamasında her iki tarafın da usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinin incelendiği, davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 8.613,01-TL alacaklı gözüktüğü, davalı ticari defterlerine göre ise davalının davacıya 3.829,09-TL borcu olduğu, taraflar arasında 4.783,92-TL tutarında ihtilaf bulunduğu, bu ihtilafın davacı tarafından davalıya düzenlenen 20/10/2014 tarih 135,00-TL bedelli ve yine davacı tarafından davalıya düzenlenen 13/10/2015 tarih 4.648,92-TL bedelli toplam 2 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, 135,00-TL bedelli faturanın irsaliyeli fatura olarak düzenlendiği, ancak fatura muhteviyatının davalıya teslim edilmiş olduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, 13/10/2015 tarihli 4.648,92-TL bedelli faturanın da irsaliyeli fatura olarak düzenlendiği ve üzerinde teslim alan olarak … isimli kişinin imzasının bulunduğu, davalının cevap dilekçesi ekinde davacının fazladan düzenlediği faturaları ibraz ettiği, bu faturalar üzerinde de … isim imzası olduğu görülmekle … isimli kişinin daha önce de davalı adına mallar teslim aldığı ve davalının bu faturaları kabul ettiği anlaşıldığından ve dosya kapsamında davalının bunun aksi yönünde bir iddiası da bulunmadığından 13/10/2015 tarih … nolu 4.648,92-TL bedelli fatura muhteviyatının ve faturanın davalı tarafından teslim alındığı yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Sonuç olarak yanlar arasında 4.783,92-TL tutarında ihtilaf olduğu, az yukarıda açıklandığı üzere bunun davacının kesmiş olduğu iki adet faturanın davalı kayıtlarına alınmamasından kaynaklandığı ve teslimi ispatlanmayan fatura bedelinin 135,00-TL olduğu anlaşılmakla davacı alacağının 8.478,01-TL olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Davalı tarafından davacının fazla fatura kestiğine ilişkin iddialar ileri sürmektedir. Ancak dosya kapsamında davacı tarafından düzenlenen bu faturaların davalı ticari defterlerine işlendiği, bu faturalara kanuni süresinde itiraz edilmediği, fatura tarihlerinden 3 ay sonra e mail yoluyla itiraz edildiği, eldeki dava açılana kadar davalının fazla kesilen faturalara ilişkin herhangi bir iade faturası düzenlemediği anlaşılmaktadır. Davacının davalıyla mutabık kalınan fiyatlar üzerinden düzenlediği faturaların 1.000 litre 850 kilograma tekabül etmesi nedeniyle KDV dahil 2.166,49-TL fazla düzenlendiği görülmekle davacının davalıdan 6.311,52-TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. Anlatılan sebeplerle davacının davasının kısmen kabulü yoluna gidilmiş, 6.311,52-TL alacağın daha önceki bir tarihte temerrüde düşülmemiş olduğu anlaşıldığından, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi yoluna gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen KABUL kısmen REDDİNE, 6.311,52-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 431,13-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 147,09-TL harcın mahsubuna, bakiye 284,04-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL başvurma harcı ile 147,09-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 122,00-TL tebligat, 20,20-TL müzekkere, 1.372,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.514,20-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.109,58-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinden davanın ret miktarı dikkate alınarak 13,36-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 30/05/2018

KATİP …

HAKİM …