Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/100 E. 2018/320 K. 04.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/100
KARAR NO : 2018/320

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2016
KARAR TARİHİ : 04/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari faaliyetten doğan alacağı nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, yetki itirazı ile dosyanın Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından devam ettiğini, icra dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı şirketin icra dosyasına hiçbir evrak ve belge sunmadan takip konusu alacağa ve fer’ilerine haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, davalının itirazında haksız olduğunu, sadece süreci uzatmak için yapılan bir itiraz olduğunu, davalının borcunun ödediğine dair hiçbir belge dahi sunmadığını, borçlunun itirazının takibi durdurmak için kötüniyetle yapıldığını belirterek, davalarının kabulüne, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki davalının haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ettiği itirazının iptali ile takibin devamına, davalı şirketin %40’tan aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, davacı ile müvekkili şirketin ilişkisinin müvekkilinin şirketin ortağı ve yetkilisi …’in evinde yapılan tadilatında kullanılmak üzere satın alınan malzemelerden kaynaklandığını, müvekkillerinin davacı şirketten 19/08/2015 tarihli … seri numaralı 11.608,51-TL bedelli ve 31/08/2015 tarihli … seri numaralı 259,60-TL bedelli faturaları ve faturalarda yer alan ürünleri aldığını, satın alınan malların bedellerinin ödendiğini, müvekkilinin davacıdan 2.772,10-TL alacaklı olduğunu, davacının dava dilekçesi ile delil listesinde sunduğu 19/08/2015 tarihli … seri numaralı 11.608,51-TL bedelli ve 31/08/2015 tarihli … seri numaralı 259,60-TL bedelli faturalar haricindeki diğer faturaların müvekkilleri tarafından teslim alınmadığını, faturalarda yer alan ürünlerin de evde yapılan tadilatta kullanılmadığını, mahkemece yapılacak keşifte uyuşmazlık konusu faturalardaki malzemelerin de müvekkillerinin evinde kullanılmadığının anlaşılacağını, davacının icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığını belirterek, açılan davanın reddine, davacının İİK’nın67/2 maddesi gereğince alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğüne, … Vergi Dairesi Müdürlüğüne, … Bankası … Şubesine, … Bankası … Şubesine yazılan müzekkerelere ve Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimata cevap geldiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen 31/08/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı ile davalının aralarında 2015 yılı Ağustos ile Eylül aylarında ticari ilişkinin oluştuğu, davacı şirket tarafından faturaların kargo şirketi ile gönderdiğine ve davalı şirket tarafından söz konusu kargonun alındığına ilişkin kargo gönderi belgesini dosyaya sunmuşsa da gönderilerin fatura olup olmadığının bilinmediği, ancak Davacı şirketin malların şevkinden sonraki yedi günlük süre içinde düzenlediği yedi adetteki 6.389,99 TL’lik fatura içeriklerinde sevk irsaliyesinde belirtilen aynı cins, aynı tür, miktar ve adeti ürünün yazılı olduğu, dolayısıyla sevk irsaliyeleri ile faturaların birbirini teyit ettiği, faturalarda sevk irsaliye tarih ve numaralarının da yer aldığı, davacı tarafından inşaat işlerinde kullanılmak üzere içerikleri adet ve miktarları belirtilen sevk irsaliyelerinin düzenlediği, sevk irsaliyeleri içinde birtakım teslim eden ve teslim alan bölümlerinde isimler ile imzaların bulunduğu, söz konusu sevk irsaliyelerinde mal teslim alan kısmında yer alan İsimler ve imzaların şirketin çalışanı veya yetkililerine ait olduğunun tespiti halinde bu kapsamda davacı defterlerinde kayıtlı ancak davalı defterlerinde kayıtlı bulunmayan fatura muhteviyatlarının davalı yanca alındığının kabulünün gerekeceği, davacı tarafından İbraz edilen önceki paragrafta belirtildiği şekilde sevk irsaliyelerinin davalı tarafından alındığının kabulü halinde bu sevk irsaliyelerinde yer alan mallara karşılık düzenlediği fatura tutarı 6.389,99 TL olmasına karşın, 15/09/2015 tarihinde davalının davacıya daha önce fazla ödeme yapması nedeniyle cari hesabın davalı lehine 2.772,10-TL alacak bakiyesi gösterdiği, dolayısıyla fatura toplamı 6.389,99 TL olmasına karşın 2.772,10-TL alacağın faturalardan düşülmesi sonucu davacı alacağının 3.627,79-TL olarak oluştuğu ve aradaki farkın bu şekilde gerçekleştiği, dolayısıyla davacının takip tarihinde davalıdan talep ettiği gibi 3.627,79-TL alacağının oluştuğu, davacının takipten önce alacağının ödenmesi için noter ihtarı ile iadeli/taahhütlü mektupla talep etmediğinden davalının temerrüdünün takiple birlikte oluştuğu, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … esas dosyası kapsamında önceki bölümde belirtilen gerekçelerle davacının davalıdan kayıtlanna göre de 3.627,79-TL alacağının tespit edildiği, davacı ve davalı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onayı olması nedeniyle usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu bu nedenle takdir mahkemeye ait olmak üzere sahipleri lehine delil niteliği taşıdığı, davacı alacağı olan 3.627,79-TL’nin kabulünün mahkemenin takdirinde olduğu, kabulü halinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren ödeme yapılıncaya kadar tarafların tacir olması nedeniyle yıllık % 10,50 ve değişen oranlarda TC Merkez Bankası ticari avans faizi oranı üzerinden temerrüt faizi işletilebileceği, taraftarın icra inkar tazminatı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile ilgili taleplerin mahkemenin takdirlerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce sevk irsaliyelerindeki imza dikkate alınarak davalı şirket yetkilisi …’ın imza ve yazı örnekleri usulünce toplanmış,aynı şekilde mahkeme huzurunda da imza ve yazı örnekleri aldırılmıştır.
Mahkememizce 30/11/2017 havale tarihli rapor aldırılmış, gelen raporda Bilirkişi … tarafından hazırlanan 30/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; inceleme konusu sevk irsaliyelerindeki imzalar ile …’in karşılaştırma belgelerindeki imzalan arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından benzerlik noktasında bir ilişki saptanmaması nedeni ile, söz konusu sevk irsaliyelerindeki imzaların, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla, …’in eli ürünü olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce , tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Tüm dosya kapsamında yapılan yargılamada, taraflar arasında 2015 yılı Ağustos ile Eylül aylarında ticari ilişkinin oluştuğu, davaya konu faturaların ve sevk irsaliyelerinin birbiriyle örtüştüğü, dava konusu 9 adet faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde ise bu faturalardan 7 adetinin kayıtlı olmadığı, tarafların ticari defterlerinden tespit edildiği üzere davacının davalıya 2.772,10-TL borçlu olduğu, davacının sevk irsaliyelerinde yer alan mallara karşılık düzenlediği fatura tutarının 6.389,99-TL olduğu, bu meblağdan davacının borcu olan 2.772,10-TL mahsup edildiğinde davacı alacağının 3.627,79-TL olduğunun görüldüğü, ancak sevk irsaliyelerinde teslim alan sıfatıyla davalı şirket yetkilisi …’e atfen atılan imzanın esasen …’e ait olmadığı anlaşıldığından teslim eden sıfatıyla ismi bulunan şahısların tanık sıfatıyla dinlenilmesine gerek duyulmayarak davacının dava dilekçesinde deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanmış olduğu anlaşılmakla davaya konu edilen fatura ve irsaliyeler kapsamında 3.627,79-TL tutarında davalıya mal teslim edilip edilmediği konusunda davacı vekiline yemin teklif hakkı hatırlatılmış davacı vekili davalıya yemin teklif etmek istediğini bildirdiğinden, davacı vekilinin hazırladığı yemin metni davalı şirket yetkilisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı şirket yetkilisi duruşmaya gelerek yemini ifa ettiğinden ispat edilemeyen davanın reddi yoluna gidilmiş davacının davası reddedildiğinden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine ve davacının takip yapmakta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacının davası reddedildiğinden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacının takip yapmakta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 61,96-TL harçtan mahsubuna, artan bakiye 26,06-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi gereğince tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafından yapılan 60,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı şirket yetkilisinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 04/05/2018

KATİP …

HAKİM …