Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/754 E. 2019/807 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/754
KARAR NO : 2019/807

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/08/2015
KARAR TARİHİ : 12/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili arasında süregelen ilişki nedeniyle bir kısım alacakların ödenmemesi üzerine Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün….. Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, taraflar arasında 2012 yılı Nisan ayından itibaren birçok alışveriş yapıldığını, davalı tarafından kısmi ödemeler yapıldığını, yine satışlardan dolayı davalı tarafından bir kısım iade faturaları düzenlendiğini, ancak düzenlenen bazı iade faturalarının iade edilen mallar ile ilgisinin bulunmaması, belirtilen ürünlerin gönderilen mallar arasında çıkmaması nedeniyle taraflar arasındaki görüşmeler sonucunda bu malların bedelleri üzerinden müvekkili tarafından düzenlenen faturaların davalıya gönderildiğini, tarafların görüşmeleri sonucunda borç ve ödeme konusunda mutabık kalmalarına rağmen davalı tarafından bakiye borcun ödenmediğini belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin Bakırköy mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile davacının imzalanan sözleşmeler çerçevesinde çalıştıklarını, en son 12/03/2012 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme gereğince nihai satıştan sonra ödeme şartıyla işlem yapıldığını, müvekkili tarafından davacıya kesilmiş olan insert bedeli, aylık ciro primi ve iskonto farkı faturalarının davacı tarafından itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, cari hesap kat edilmeden ve mutabakat sağlanmadan cari hesaba dayalı likit bir alacaktan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davacının 04/09/2013 tarihli 3 adet faturasının müvekkiline ulaşmadığını, ayrıca davacının müvekkili şirkette iade konusu mallar bulunduğunu, ancak davalının teslim alması gereken bu malları teslim almadığını, davacının davasının sözleşmenin ödeme maddesine aykırı olduğunu belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara …… İcra Müdürlüğü’nün……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı ….. tarafından borçlu …… hakkında 13.560,16 TL asıl alacağın işlemiş faiziyle birlikte tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra davacının ticari defter kayıtları yönünden talimat yoluyla rapor alınmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 12/09/2017 tarihli raporda; davacının ticari defter kayıtlarına göre 07/04/2012 tarihinden takip tarihine kadar davacı tarafından 44.883,34 TL tutarında satış faturası düzenlenmiş olduğu, davalı tarafından 06/08/2013 tarihinde 5.654,21 TL ödeme yapıldığı, yine davalı tarafından 31.062,16 TL tutarında iade faturası düzenlendiği, bu işlemden sonra kalan alacak miktarının 8.166,97 TL olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıdan 13.560,16 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Dosyamız ve davalının ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/01/2019 tarihli raporda; davacının ticari defter kayıtlarına göre 13.560,16 TL alacak tespit edilmiş olduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacının 44.883,34 TL tutarındaki faturalarının kayıtlı olduğu, davalı tarafından 2012 yılında 7.457,81 TL ve 2013 yılında 23.604,35 TL tutarında faturalar düzenlenerek davacı borcu olarak kaydedildiği, yine 2013 yılında yapılan 5.654,21 TL ödemenin borç olarak kaydedilmesi sonucunda takip tarihi itibariyle davacının davalıya 8.166,97 TL borçlu olduğu, taraf kayıtları arasındaki fark 5.393,19 TL olup bu farkın davacının düzenlemiş olduğu 1 adet aylık ciro primi iade faturası ile 2 adet eksik ürünlere ilişkin iade faturasından kaynaklandığı, davacı tarafından davalıya 3.574,95 TL iade prim faturası düzenlenmiş olduğu, iade edilen mallar nedeniyle davalı tarafından fatura edilen primlerden 3.576,38 TL iade prim borcunun mevcut olduğu, bu nedenle 8.166,97 TL davacı alacağı ile 3.574,95 TL davalı tarafından düzenlenen prim iadesinin toplanması sonucunda davacının davalıdan 11.741,92 TL alacağının olduğu, davacı tarafından 04/09/2013 tarihinde düzenlenmiş olan toplam 1.818,24 TL tutarındaki faturaların davalının Nisan ayında düzenlemiş olduğu faturalara ilişkin olup, bu faturalara davacı tarafından itiraz edilmediği, ayrıca bu iade faturalarının davalının ticari defter kayıtlarında yer almadığı, davacının bakiye alacağının 11.741,92 TL olduğu belirtilmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmeye dayalı olarak cari hesap ilişkisi bulunduğu, cari hesap ilişkisi kapsamında davacı tarafından davalıya toplam 44.883,34 TL tutarında mal satışı yapılarak faturaların düzenlenmiş olduğu, dönem içerisinde davalı tarafından davacıya 06/08/2013 tarihinde 5.654,21 TL ödeme yapıldığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre bakiye alacağın 13.560,16 TL olduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre ise davalı tarafından yapılan ödeme ile 2 adet iade faturası toplamı düşüldükten sonra davalının davacıya 8.166,97 TL borcunun gözüktüğü, taraf ticari defter kayıtları arasındaki fark 5.393,19 TL olup bu farkın 1 adet ciro primi iade faturası ile 2 adet eksik ürünlere ilişkin iade faturasından kaynaklandığı, sözleşmeye göre primin net alım tutarları üzerinden hesaplanması gerektiği, iade edilen mallar nedeniyle davalı tarafından fatura edilen primlerden davalının 3.576,38 TL iade prim borcunun mevcut olduğu, davacının davalıya 3.574,95 TL iade prim faturası düzenlediği, bu nedenle tespiti yapılan 8.166,97 TL davacı alacağına davalı tarafından düzenlenen 3.574,95 TL tutarındaki fazladan düzenlenmiş olan prim iadesinin eklenmesi sonucunda davacının bakiye alacağının 11.741,92 TL olduğu, davacı tarafından düzenlenmiş olan 1.818,24 TL tutarındaki 2 adet faturanın davalının Nisan 2013 ayında düzenlemiş olduğu faturaya ilişkin olup davalının düzenlediği faturaya davacı tarafından yasal süresinde itiraz edilmemiş olduğu, ayrıca davacı tarafından düzenlenmiş olan bu iade faturalarının davalının ticari defter kayıtlarında yer almadığı, bu nedenle davacının iade faturalarına konu 1.818,24 TL yönünden davalıdan talepte bulunmasının mümkün olmadığı, davacının takipte talep etmiş olduğu işlemiş faiz tutarının temerrüt tarihine uygun olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alacak likit olup davalının itirazında haksız olması nedeniyle davacı yararına tazminata hükmedilmiş; reddedilen kısım yönünden ise davacı takipte haksız olsa da kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının Ankara ……. İcra Müdürlüğü’nün….. Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptaline,
3-Takibin 11.741,92 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara 04/09/2013 tarihinden itibaren davacının talebi aşılmamak üzere değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
4-Kabul edilen asıl alacak tutarı olan 11.741,92 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine,
6-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 802,09 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 231,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 570,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafça sarf edilen 231,60 TL peşin harç ödemesi nedeniyle 231,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça sarf edilen 900,00 TL bilirkişi ücreti, 194,90 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.094,90 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 941,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 1.818,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.12/07/2019

Katip …

Hakim …