Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/665 E. 2019/1372 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/665
KARAR NO : 2019/1372

DAVA : MENFİ TESPİT (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 08/07/2015
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … temsil ve ilzama yetkili bulunduğu …. Kuyumculuk Ltd Şti’ni temsilen … mahallesi …. cadde No:… adresindeki yeri 25/04/2008 tarihli kira mukavelesi ile kiracı sıfatıyla kiraya aldığını, kiralama işleminden önce …. – …… isimli kişi kiracı olarak bulunduğunu, müvekkili temsili olduğu şirket adına abone olmak ve abonelik sözleşmesi imzalamak üzere gerekli belgeler ile …. Bakırköy işletme müdürlüğü’ne başvurduğunu, başvurunun reddedilmesine müteakiben bu defa 28/07/2008 tarihinde yazılı dilekçe ile sözleşme yapımı için müracaat edilmiş, bahse konu dilekçe 28/07/2008 tarih ve …. kayıt nosu ile İşletme müdürlüğünce kayıt altına alındığını, yazılı dilekçe ile yapılan başvuruya Bakırköy İşletme Müdürlüğünce 30/07/2008 tarihli ve 3010 sayılı cevabi yazı ile ilgili tesisata ait borçlar ödenmeden adınıza sözleşme yapılamayacaktır, şekilde cevap verildiğini, bulunan borcun müvekkil ile hiçbir alakasının olmadığını, elektrik borcu sebebiyle sözleşme talebinin reddedildiğini, …..’ın yaptığı kanunsuz, usülsüz, haksız ve keyfi uygulama ve işlemlerle müvekklerinden kaçak elektrik bedeli adı altında tahsil etmiş bulunduğu yaklaşık 25,00-TL’nin tahsil tarihinden itibaren davanın sonuçlanıncaya kadar uygulanabilecek en yüksek ve değişik faiziyle birlikte davalıdan istirdatını müvekkilleri adına talep ettiğini, karşı tarafın beyan ve delillerine karşı beyanda bulunma ve delil sunma haklarını ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak haklı davanın kabulünü, yargılama ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ve müvekkilinin tacir olduğu için iş bölümü itirazında bulunduklarını, her iki tarafı tacir olan davalarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacıların borçlu olmadığının tespiti talebini havi Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …., esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, davanın bu talep yönünden reddi gerektiğini, müvekkili kurumun yaptığı işlemlerin amacının kamu yararına yönelik olduğunu, kanun ve yönetmelikler doğrultusunda hareket ettiğini, müvekkili kurumun kendi yetkisi hacirinde fazla bir talebininde söz konusu olmadığını, müvekkil şirketin alacağı kaçak elektrik tespit tutanağı, kaçak elektrik faturaları, borç döküm ekstreleri ile sabit olduğunu belirterek davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddini talep etmiştir.
Dosya Bakırköy Tüketici Mahkemesinin 06/07/2012 tarih, …. Esas, …. Karar sayılı görevsizlik kararı ile Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, Bakırköy … Aliye Hukuk Mahkemesinin 04/12/2014 tarih, … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik tahakkukundan kaynaklanan İİK 72.md uyarınca davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılmış taraf teşkili sağlanarak ön inceleme yapılmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler mali müşavir … ile kaçak elektrik uzmanı …. tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi kurulu raporuna göre; davacının iş yerindeki elektrik sayacının “Alt Kapağı Mühürsüz-İdareye Kayıtsız Sayaçtan Elektrik Kullanmak” nedeni ile kaçak elektrik kullanımı olduğu, davacının davalı ile elektrik aboneliği sözleşmesi yaptığı ve elektrik sayacının, aboneliğin yapılması ile “Alt Kapağı Mühürsüz-İdareye Kayıtsız Sayaçtan Elektrik Kullanmak” durumunun ortadan kalktığı, davacının dava konusu adresteki işlerinin elektrik tesisatı üzerindeki sorumluluğu kira başlangıç tarihi olan 25/04/2008 tarihinden itibaren başlamakla birlikte, bu tarihten bu dava konusu işyerinin elektrik tesisatına düzenlenen kaçak elektrik tutanaklarından sorumlu olduğu, davalı tarafından bedeli davacıdan talep edilen 2 adet kaçak tutanağı 25/04/2008 tarihinden önce olduğundan dikkate alınamayacağı, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu ve davalı kurumu tarafından davacı adına düzenlenmiş olan ön iki adet kaçak elektrik kullanımı tespit tutanaklarından, davacının kira başlangıç tarihi olan 25/04/2008 tarihinden sonra düzenlenmiş olan on adet kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağından sorumlu olduğu, bunların EPDK’nın elektrik piyasası müşteri hizmetleri yönetmeliği ile kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanılması durumunda yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar yönetmeliklerinin ilgili maddelerine istinaden, yapılan hesaplamalara göre 12/05/2008 tutanak tarihli 298,55-TL için, 07/08/2008 tutanak tarihli 1.189,62-TL için, 14/10/2008 tutanak tarihli 668,88-TL için, 27/10/2008 tutanak tarihli 237,35-TL için, 14/04/2009 tutanak tarihli 1.864,60-TL için, 03/09/2009 tutanak tarihli 2.752,86-TL için, 28/10/2009 tutanak tarihli 1.505,82-TL için, 22/11/2009 tutanak tarihli 317,79-TL için, 11/02/2010 tutanak tarihli 2.838,31-TL için ve 15/03/2010 tutanak tarihli 894,98-TL için toplam 12.568,76-TL kaçak elektrik kullanım bedeli olduğu, fakat davacının 6111 sayılı yasa ile birlikte yapılandırma yoluna gittiği, toplam 32.123,55-TL ödeme yaptığı ve buna bağlı olarak tutanaklarda 12/05/2008 tarihli 636,85-TL için, 07/08/2008 tarihli 3.985,08-TL için, 14/10/2008 tarihli 430,42-TL için, 27/10/2008 tarihli 39,55-TL için, 03/09/2009 tarihli 417,84-TL için ve 22/11/2009 tarihli 43,71-TL için toplam 5.553,45-TL fazla ödeme yaptığı, davacı tarafın da 6111 sayılı kanun kapsamında borcunu yapılandırıp öderken taksitlendirdiği, hangi taksitin hangi alacağa tekabül ettiğinin tespit edilemeyeceği gibi, bu tutarın içinde fazla ödenen 5.553,45-TL’nin de hangi tahakkuk/fatura veya borç kalemine karşılık geldiğinin tespitinin yapılamayacağından bu konuda herhangi bir faiz hesabının yapılamayacağının bildirildiği görülmüştür.
Dava, menfi tespit davasıdır. Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72.maddesi uyarınca davacı hukuki ilişkisinin varlığını inkar etmekte olduğundan ispat yükü davalıdadır.
Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13 ncü maddesi hükmü ” Gerçek veya tüzel kişiler tarafından;
Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,” kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmekte olup 12 adet tutanakla davacının kaçak elektirk kullandığı sabittir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29/12/2005 günlü 622 sayılı kararının B/1-a maddesinde;
“Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.
Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.
“C) Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde; “Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı;
1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;
a) Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)
b) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;
1) Meskenlerde, bağlantı gücü ve ortalama aylık çalışma saatine göre (buradaki bağlantı gücü, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW’ın altında olmamak üzere) yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak,
2) Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre,
3) Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre hesaplanır.” hükmü yer almakta olup bu hükme uygun olarak bilirkişi raporu düzenlettirilmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının idareye kayıtlı olmayan sayaçtan abonesiz elektrik enerjisi kullandığının tespit edilmesi üzerine 12 adet tutanağın düzenlendiği ve sayaçtaki veriler göz önünde bulundurularak davacı tarafından kaçak elektrik tüketimi tahakkukunun yapıldığı, tahakkuklar ödenmeden davacının abonesinin yapılmadığı, davacı tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki menfi tespit davasının açıldığı, davacının eylemi Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13 ncü maddesi uyarınca kaçak elektik tüketimi olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacı tarafından yargılama esnasında 6111 sayılı yasadan faydalanılarak toplam 32.123,55-TL ödeme yapıldığı, bunun üzerine mahkememizce yeniden rapor alınması yoluna gidilmiş, hükme esas alınan ve yukarıda anılan esaslara uygun düzenlenen bilirkişi raporuna göre, davacının kaçak elektrik enerjisi tüketimi nedeniyle davalıya 5.553,45-TL fazla ödeme yaptığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davacının 5.553,45-TL davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacının davalı alacaklıya fazla ödediği 5.553,45-TL’nin davanın tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile iadesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 379,35-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 426,93-TL harçtan mahsubuna, artan 47,58-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 27,70-TL başvurma harcı ile 426,93-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 321,20-TL tebligat, 15,30-TL müzekkere, 550,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 886,50-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 196,92-TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı tarafından yapılan 550,00-TL yargılama giderinden davanın ret miktarı dikkate alınarak 427,82-TL’sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda ,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 25/12/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza