Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/659 E. 2019/623 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/659 Esas
KARAR NO : 2019/623

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 07/07/2015
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul Ticaret Siciline …. sicil numarası ile kayıtlı “…Limited Şirketi”nin … Sitesi …’lü … Blok Kat….No:…. Başakşehir/İSTANBUL adresinde her türlü baskı dizgi cilt, serigrafık baskı ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler konusunda faaliyetini sürdürdüğünü, şirketin … Merkezi …. Blok No:…. İkitelli/İSTANBUL adresinde ise şubesinin bulunduğunu, 300.000,00,- TL tescilli sermayesi olan şirkete ortakların taahhütlerinden dolayı borçlarının bulunmadığını, şirketin aktifinde kayıtlı, hali hazırda 18 adet araç bulunduğunu, şirkette, toplam 23 personel çalıştığını, iyileştirme projesi içeriğinde sunmuş oldukları rayiç değer bilançosunda görüleceği üzere; şirketin 31.05.2015 tarihi itibarı ile aktif ve pasif arasındaki dengesizliğin (-) 344.139.37 TL olduğunu, şirketin rayiç değerlere göre hesaplanan mal varlığının, şirketin borçlarına yetmediğini, nakit akışında meydana gelen aksama nedeniyle de şirketin cebri icra ve haciz tehdidi altında olduğunu, Yüksek Hızlı Tren Projesinde Demir fiyatlarında oluşan maliyet artışlarının sözleşmesel satış fiyatlarına yansıtılamamasının şirketin yapmış olduğu yatırımın ve diğer üretim araçlarının çıkan yangında büyük zarar görmesi ve söz konusu zararın çok büyük bir kısmının sigorta şirketince tazmin edilmemesi, döviz kurlarının ve faizlerin ani yükselmesinin kaynak maliyetini yükseltmesi, alacakların tahsil süresi ite borçların ödeme vadelerindeki uyumsuzluk ve bunun yabancı kaynak yoluyla giderilmeye çalışılması, bu süreçte önemli tutarlarda vade farkı ödenmesi, alacakların bir kısmının tahsil kabiliyetini yitirmesi ve şüpheli alacak haline dönüşmesi, bazı müşterilere zararına satış yapılması, finansman planlamasında yapılan hatalar nedeniyle müvekkili şirketin borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesi çerçevesinde, ortakların yeni sermaye getirmeleri veya sermayeyi karşılıksız olarak tamamlamaları, maliyetlerin indirilmesi, stokların azaltılması, yönetim düzeyinde değişiklik yapılması, karlı ve verimli yeni pazarlar bulunması, ürün yelpazesinin artırılması, daha düşük maliyetli üretim tekniklerinin benimsenmesi, yeni pazarlama tekniklerine başvurulması, konsolidasyon sözleşmelerinin yapılması, alacaklı bankanın faiz işlemesini bir süre için durdurmaya ikna edilmesi, müşterilere taahhüt edilen vadeden önce teslimat yapılması, sermaye artırımına gidilmesi ve iştirak taahhütnamelerinin alınmış olması, pay sahiplerinin veya üçüncü kişilerin, şirketin bazı borç ve taahhütlerini üstlenmesi, şirket hissedarlarının veya diğer üçüncü kişilerin şirket borçları için alacaklılar lehine garanti vermeleri veya mutemel zararları üstlenmeleri, şirketin önemli miktarda gelir sağlayacak olan yarım kalmış işlerinin bitirileceği konusunda bazı yeni gelişmelerin ortaya çıkması, tasarruf tedbirlerinin uygulanması, işletmenin küçültülmesi, işletmenin bazı işlerinin (temizlik, güvenlik,servis vb,) taşerona devredilmesi, borçların uzlaşma yolu ile yeniden yapılandırılması, yeni iş bağlantıları, uzun vadeli ve düşük faizle kredi alınması, işletmenin mallarının veya işletmenin bir kısmının satılması), stratejik yönetim ve organizasyon politikalarının izlenmesinin planlandığını, iyileşme süreci içerisinde yeni yatırım yapılmayarak bu amaçla ek kaynak tahsisi yapılmayacağını, müvekkil şirketin rahat bir şekilde çalışmasına olanak sağlandığı takdirde, 3 yıllık dönemde karlılığını artırması ve borçlarını tasfiye etmesinin beklendiğini, şirket sermayesinin 200.000,-TL tutarında artırılacağını, çürümeye terk edilecek halde olan tesislerin, iflasın ertelenmesi ve şirketin ıslah edilmesi halinde ekonomik bir değer ifade edeceği ve katma değer yaratarak borçların ödenmesini sağlayacağının açık olduğunu, hali hazırda 23 kişiye doğrudan istihdam olanağı sağlayan müvekkili şirketin faaliyetinin durması, çalışanlarının işini kaybetmesi, şirketin ülke için yarattığı katma değerin sona ermesi, alacaklıların da geç ve/veva eksik tahsilat veva tahsil edememe riski ile karşı karşıya kalması anlamına geleceğini, müvekkili şirketin ürettiği birçok üründe Türkiye’nin sayılı firmalarından olması ve ileri teknoloji nedeniyle şirketin iflası ile dolaylı olarak yüzlerce tedarikçi firma ve tüm çalışan personelin etkileneceğini, müvekkili şirketin, çalışarak iyileştirme projesinde belirtilen tedbirleri uygulaması durumunda bütün bu risklerin ortadan kalkacağını ileri sürerek 6102 s. TTK.nun 377 ve İİK. nun 179/a maddeleri uyarınca ihtiyati tedbirlere karar verilmesini ve müvekkili şirketin borca batıklığının tespiti ile iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım müdahiller vekilleri yazılı beyanlarını ibraz etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; 6102 sayılı TTK’nun 377 ve İİK’nun 179 maddelerine dayalı iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın; davacı şirketin iflas erteleme koşullarının oluşup oluşmadığı, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edildi.
Davacı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; şirket muamele merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu, sicil kaydının faal olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen sicil kayıtlarına göre davacı … Limited Şirketi’nin …. sicil nosu ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne 11/01/2010 tarihinde kayıtlı olarak bulunduğu, son adresinin …Sitesi ….lü …. Blok Kat:…. No:… Başakşehir/İstanbul olduğu, şirket adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu, ortağının Ufuk Mertol olduğu, şirketi münferiden temsile yetkili olduğu, şirketin başlıca faaliyet alanlarının her türlü baskı dizgi cilt yapmak serigrafik baskı yapmak ve ana sözleşmesinde yazılı diğer işler olduğu anlaşılmıştır.
İflasın ertelenmesi için mahkemeye başvurulması konusunda ortaklar kurul kararı dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde iflas erteleme davası açılması konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Borca batıklık bilançosu, iyileştirme projesi, ortaklar kurulu kararı, alacaklılar listesi, demirbaş, tesis makine ve taşıtlar listeleri, taksitli kredi ödeme planları, araç ruhsat fotokopileri, kıdem tazminat karşılıkları listesi, vergi ve SGK borç dökümleri, şirketin kurumlar vergisi beyannameleri, vergi levhası, faaliyet belgesi, ticaret sicil gazeteleri, şirkete ait tescil belgeleri, sertifikalar, başarı belgeleri, tapu fotokopisi, şirkete ait kataloglar dava dilekçesi ekinde sunulmuştur.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosuna yazılan müzekkereye cevabında Uyap ortamında yapılan sorgulamada FETO/PDY Silahlı Terör Örgütü kapsamında herhangi bir soruşturma kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Terör ve Örgütlü Suçlar Şubesine yazılan müzekkereye cevap verilmediği, İstanbul Anadolu …İcra Dairesine, Bahçelievler Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne yazılan yazılara cevap verilmediği, Küçükçekmece ….İcra Dairesinden cevap geldiği görülmüştür.
Mahkememizce tensiple birlikte davacı şirkete denetim kayyımı görevlendirilmiş, kayyımdan ön rapor alınmış, iflas avansının yatırılması sağlanmıştır.
İflas erteleme davası açıldığı, davacı şirkete denetim kayyımı atandığı ve kayyımın görevlerinin kapsamı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile tirajı 50.000.’in üzerinde yurt genelinde dağıtımı yapılan ulusal gazetelerden birinde İİK 166 maddesi gereğince ilan edilmiş, gazete nüshaları dosyaya konulmuş, aynı zamanda sicil kayıtlarına re’sen tescil işlemi yaptırılmıştır.
İflasın ertelenmesi talebinde bulunan şirketin tüm aktif ve pasifleriyle demirbaşlarının rayiç değerlerinin tespiti, şirketin kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak şirketin mali durumunun analizi ile borca batık olup olmadığının belirlenmesi hususlarında mahallinde keşfen inceleme yapılarak bilirkişilerden rapor alınmıştır.
21/07/2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; 31.05.2015 talep tarihi itibariyle şirketin kaydı değerlerle (-) 240.684,31- TL’si olduğu, şirketin kaydı değerlere göre batık olduğu, bu itibarla şirkette yapılan muhasebe çalışmaları ve teknik bilirkişilerin maddi duran varlıklar ve stoklan üzerinde yaptıkları incelemeler neticesinde şirket tarafından sunulan ticari defter kayıtlar ile tüm aktiflerinin piyasa rayiç değerlendirmesi neticesinde düzenlenen 31.05.2015 tarihli bilançoya davacı şirketin öz varlığının (-) 735,357,23 TL olduğu, toplam borçlarının aktiflerini (-)735.357,23 TL tutarında aştığı, dolayısı ile aktif toplamının şirket borçlarını karşılayamaz hale geldiği, Diğer bir ifade ile Davacı şirketin yapılan hesaplamalara göre 31.05.2015 tarihli rayiç hesaplamalara göre borca batık görünmekte olduğu, şirketin batıklığının; şirketin geçmiş yıllardaki zararı ile aktifleştirilen özel maliyetler, faturalanmamış giderler ve kredi faiz tahakkuklarından dolayı oluşan giderlerin rayiç piyasada herhangi bir değerinin bulunmaması ve şirketin karşılık giderlerinden kaynaklandığı bildirilmiştir.
28/04/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; şirketin önceki bilirkişi kurulu tarafından hesaplanan borca batıklık miktarı vc rapor içerinde sunulan ayrıntılı tespit ve analizlerimiz çerçevesinde, gerek borca batıklık miktarının, gerekse net çalışma sermayesi açığının kapatılması ve bunun için de doğrudan kaktı sağlayacak sermaye artırımı önleminin ivedilikle uygulamaya konmasının büyük önem kazanmış durumda göründüğü, bu olumsuzluktan daha da önemli görünen hususun ise, davacı şirket projesinde öngörülen borca batıklık miktarının gerçekçi bir durum analizine dayanmadığı gibi, mevcut sayısal hedeflerinin 2017 yılsonuna kadar borca batıklıktan çıkmak için yeterli görünmediği yönündeki tespiti olduğu, bu bağlamda rapor içerisinde ayrıntılı olarak analize tabi tutulduğu üzere, mevcut projenin gözlenen eksiklikler itibarıyla “ciddi ve inandırıcı” bir proje olarak değerlendirilme olanağının bulunmadığı, iflasın ertelenmesi için gerekli teknik koşullardan “borca batık bulunma” koşulunu sağlamış durumda görünen davacı şirketin, “ciddi ve inandırıcı bir proje sunulması” koşulunun ise bu aşamada sağlayamamış durumda göründüğü bildirilmiştir.
07/09/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davacı şirketin ilk borca batıklık tespitinin yapıldığı 31/05/2015 tarihinden, kayıtlar itibariyle objektif denetime elverişli tarih olarak görünen 31/03/2016 tarihine kadar geçen süreç rapor içerisinde ayrıntılı olarak değerlendirilmiş olup öncelikle davacı şirketin raporlanan varlık ve kaynak dengesi içerisinde işaret edilen konular ile ilgili belirsizliklerin kayyım denetiminde gerçekleştirilmesinin büyük önem taşıdığı, rapor içerisinde sunulan ayrıntılı tespit ve değerlendirmeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde ise, mevcut projenin “ciddi ve inandırıcı” bir proje olarak değerlendirilmesinin olanaklı bulunmadığı tespit edilmiştir.
06/09/2018 tarihli duruşmada gerek 2.bilirkişi heyetinin 3 ek raporunda gerekse denetim kayyımının (14) nolu raporunda davacı şirketin davanın açıldığı tarihten itibaren geçen süreç içerisinde mali tabloları itibariyle kaydi değerler üzerinden(+) ‘da olduğu, 2017 sonu mali verileri esas alındığında 3.ek raporda çok az miktarda borca batıklık belirlendiği kaydi değerler üzerinden öz varlığının daha da arttığı dikkate alındığında davacı şirketin borca batıklıktan çıkma olasığılı yüksek göründüğünden mahkememizce davanın başında belirlenen ilk bilirkişi heyetinden (…) aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden güncel borca batıklık miktarının tespiti, davacının son mali verileri esas alınarak rayiç değerler üzerinden borca batıklıktan çıkıp çıkmadığının belirlenmesi hususunda davacı şirketin merkez adresinde demirbaşların tüm stok makine ve teçhizatları, taşınmazları başında keşfen inceleme yapılmak suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş, 27/03/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; şirketin aktiflerinin satış değerleri esas alınmak suretiyle düzenlenen ara bilanço sonuçlarına göre 31/12/2018 tarihi itibariyle toplam borçlarının toplam aktiflerini (-) 134.586,49 TL tutarında aştığı, dolayısıyla aktif toplamının şirket borçlarını karşılayamaz olduğu, davacı şirketin borca batık durumda olduğu, şirketin batık olmamasının nedeninin stoklarında kayıtlı olan mamul ve ticari mallara karşılık teknik bilirkişi değerlendirmesinde tespit edilen stok miktarı arasındaki farktan kaynaklandığı kanaati bildirilmiştir.
30/12/2016 tarihli duruşmada 10/10/2016 tarihli ek rapordan sonra sunulan denetim kayyımının (6) ve (7) nolu raporları ve eki belgelerin, yine davacı vekilinin sunduğu itiraz dilekçeleri ile belgelerin, sermaye artırımı ödemelerinin, borç ödemelerinin, finansal ve mali tabloların incelenmesi suretiyle gelinen süreç ve gelişmeler değerlendirilerek davacının iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı konularında 2.bilirkişi heyetinden (Prof Dr…., Prof. Dr. …, Doç. Dr. …., mali müşavir ….) 2. ek rapor alınmasına karar verilmiş, 10/04/2017 tarihli ek raporda özetle; şirketin ilk borca batıklık tespitinin yapıldığı tarihten sonra ve 31.12.2016 tarihine kadar geçen süreçte gösterdiği üretim performansına rağmen kârlılıkta yeterince etkinliğin sağlanamamış durumda göründüğü, kayyum denetiminde yapıldığı anlaşılan protokeller ile borç yönetimi çabalarının sürdüğü, fakat bu bağlamdaki iyileşmenin de oldukça sınırlı düzeyde kaldığının gözlendiği, bununla birlikte şirket ortaklarının, iyileşme amacına yönelik olarak ve sermaye artırım önlemi çerçevesinde attıkları gözlenen somut adımlara bağlı olarak Öz Kaynaklarda iyileşme ortaya çıktığı ve 1 yıl 7 aylık dönemde borca balıklıkla gözlenen gerileme ile birlikte iyileşme ümidinin sürmeye devam ettiği, şirket ortağı ve yönetiminin iyileşme amacına yönelik faaliyet performansları ve çabalarına karşın, 2017 yılı sonuna kadar iyileşme hedefini yansıtan iyileştirme projesinin mevcut haliyle ve mali projeksiyonları itibarıyla bu hedefe ulaşılabilmesi için yeterli görünmediği, gelinen aşama itibarıyla ise, kaçınılmaz görünen ek kaynak sağlanmasına yönelik olarak, davacı şirketçe somut adım atılması halinde 2017 yılı sonuna kadar borca batıklıktan çıkma hedefinin yakalanabileceği tespit edilmiştir.
22/05/2019 tarihli kayyım raporunda; şirketin iflas erteleme talebine esas 31.05.2015 kaydi bilanço verilerine göre öz varlığının (-) 240.684.31TL: 31.12.2016 kaydi bilanço verilerine göre (+) 136.154.86TL: 31.12.2017 tarihli kaydi bilanço verilerine göre (+) 631.877.35TL: 31.12.2018 tarihli bilanço verilerine göre (+) 846.945,82TL: son olarak 31.03.2019 kavdi bilanço verilerine göre ise (+) 964.014.24 TL olarak raporlandığı, bu çerçevede davacının öz varlık tutarlarında aktif ve pasif hesaplardaki değişimler neticesinde 46 aylık periyotta 1.204.698,55 TL tutarında “net kaydı özvarlık artışı” gerçekleştiği, bu kapsamda davacı şirketin kayden borca batık durumdan çıktığı, ancak davacı şirket merkezinde son olarak keşfen yapılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi raporu ile davacı sirkatin 31.12.2018 itibarıyla rayiç değerler üzerinden (-) 134,586.49 TL borca batık durumda bulunduğunun tespit edildiği, şirketin iflas erteleme talebine esas 31.05.2015 tarihli kavdi bilançosunda Kısa Vadeli Yabancı Kaynakları ile Uzun Vadeli Yabancı Kaynakları yani borçları toplamı 3.311.196.12TL iken 31.03.2019 tarihli kavdi bilançosu verilerine göre gecen 46 aylık periyot sonunda 646.238.85 TL BORÇ AZALIŞI ile 2.664,957,27 TL ve gerilediğinin görüldüğü, 31 05.2015 tarihli Gelir Tablosunda faaliyet karı 16.019,47TL, Dönem Karı ise 1.493,34TL iken 31.03.2019 Gelir Tablosu verilerine göre faaliyet karının 52.949,29 TL. Dönem Karının ise 51.893,82TL olarak raporladığı, şirket tarafından Gelir İdaresi Başkanlığına sunulu 01.01.2019-31.03.2019 dönemi Kurum Gecici Vergi Beyannamesi içeriğinde yer alan Gelir Tablosu verilerine göre 2019 yılı ilk 3 aylık periyodunda 1.321.298,76 TL net satış rakamı raporlandıöı: net satışların maliyeti ile karlılık oranının % 92.00 – % 8,00 olduğu, 2019 yılı ilk 3 aylık periyot sonunda 1.321.298,76TL net satış rakamı raporlayan davacı şirketin işbu satış rakamının, bir önceki yıl cirosunun (%42) oranına tekabül ettiği, ancak ekonomisinin mevcut durumu itibarıyla hammadde malzeme fiyatlarındaki artış sebebiyle maliyetlerde yükseliş olduğu; ilk 3 aylık periyotta beklenen kar oranının elde edilemediği, buna rağmen şirketin ilk 3 ay sonunda yaklaşık 52.000,00TL kar raporladığı, şirketin sermayesinin 300.000,00TL olduğu, tamamının ödendiği, şirketin finansman ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak İyileştirme Projesinde sermayenin ortaklarca 200.000,00TL artırılarak, artırılan sermayenin 100.000,00TL’lik kısmının 2015 Eylül ayı sonuna kadar, kalan 100.000,00 TL’lİk kısmının ise 2015 Aralık ayı sonuna kadar nakden ve tamamen Ödeneceğinin taahhüt edildiği, ancak rayiç değerler üzerinden yapılan hesaplama ile davacı şirket özvarlığının (-) 735.357,23TL tespit edilmesi ardından projede ver atan artırım tutarının yetmeyeceği anlaşılmakla, davacı şirketin sermayesinin 400.000,00TL artırılarak 300.000,00TL’den 700.000,00 TL’ye çıkarıldığı, işbu sermaye artırım tescili 18.05.2016 tarihinde yaptırılarak keyfiyetin 25.05.2015 tarih, 9082 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, artırılan 400.000,00TL sermayenin tamamının ödenmiş olduğu; davacı şirketin toplamda 700. 000,00TL sermaye artırımı yaptığı ve tamamının ödendiği, şirketin….Bankası, …., …Bankası ve …. Bankasına olan borçlarının yapılan Protokoller çerçevesinde ödenerek borçlarının tamamının kapatıldığı, ….bank ile yapılan protokol sonucu ise 57,632,35TLnin ödendiği, aylık ödemesi 10.000,00TL olan tutarın yüksek olması ve ödenememesi nedeniyle protokolün bozulduğu, anılan banka tarafından 210.000,00TL borcun işletilen faizler neticesinde 550.000,00TL (31.12.2018 sonunda 800 000,00 TL iken 250.000,00 TL lik kısmi ….Fonundan anılan banka tarafından tahsil edilmiştir.) olduğu, bu miktarda borcun ödenmesinin bu aşamada mümkün bulunmadığı, şirket aktifinde kayıtlı taşınmazın anılan banka kredisi ile alındığı ve anılan taşınmazın banka tarafından satışı suretiyle borcun kapatılmak istendiği yönünde niyet belirtildiği ancak davacı şirket tarafından taşınmaz satışına sıcak bakılmadığı kaldı ki iflas erteleme sürecinde Mahkeme izni olmaksızın böyle bir satış imkanının da bulunmadığı, bankanın ödenebilir uygun koşullarda yapılandırma talebine sıcak bakarak şirkete yardımlarının beklendiği, …. Bankası ile de görüşmelerin devam ettiği ancak talep edilen faiz oranlarının yüksek olması nedeniyle halen anlaşmaya yanlamadığı, şirketin iflas erteleme talep tarihi itibarıyla tedarikçilerine olan borçlarına ilişkin yapılan ödemeler listesinin rapor içerisinde maddeler halinde sıralandığı, şirketin en büyük alacaklıları arasında yer alan firmalardan ….firmaları ile yapmış olduğu Borç Yapılandırma Protokolleri kapsamında ödemelerin devam ettiği, halihazırda anlaşmaya varılamayan banka ve tedarikçilere, anlaşmaya varılan ve borç ödemeleri tamamlanan banka ve tedarikçilerin referans olması gerektiği, şirketin ödeyebileceği koşullarda yapılandırma protokolleri yapmaya hazır olduğu: bu hususta şirkete gereken destenin verilmesi gerektiği, şirketin 31.03.2019 sonu itibarıyla 4 personel istihdam ettiği, istihdam edilen personele geçmiş dönem ücret borcunun bulunmadığı, şirket yetkilisi tarafından şirket hesaplarından yapılan ödemelerin tarafım uygunluğuna sunulduğu, yine şirket yetkilisi tarafından aylık faaliyet raporu hazırlanıp sunulmak suretiyle davacı şirketin müşteri portföyüne yeni müşteriler kazandırmak adına yaptığı çalışmalar konusunda da tarafıma bilgi verildiği, ancak davacı şirketin kavvım bilgi ve onayına sunmadığı veya kayyım tarafından belirlenmesi fiilen imkan dahilinde olmayan olayların gerçek mahiyetlerini belirleme yönünde bir inceleme, tespit ve kapsama alanına sahip olunmadığı: kayyım onayına sunulmayan ve tarafımca tespiti mümkün olamayacak is ve işlemlerden sonradan haberdar oiunmast halinde cezai sorumluluğun davacı şirket uhdesinde bulunduğu, şirketin başlangıçtan bugüne gecen süre içerisinde aktif ticari faaliyetine aralıksız devam ettiği: bunun da kavdi mali tablolara yansımasının olumlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporu ile (6) nolu kayyım raporuna itiraz ve beyanlarını içeren 01/12/2016 tarihli dilekçe ile eki belgeler ibraz ettiği, yine davacı vekilinin 08/12/2016 tarihli dilekçesiyle….Kulübü ile yapılan sözleşmelerin sürelerinin uzatıldığına dair yazı suretlerini sunduğu, 15/12/2016 tarihli dilekçe ile 4 adet toplam 115.000-TL bedelli çeklerin ödenerek teslim alındığını bildirdiği, çek suretlerini sunduğu, 19/12/2016 tarihli dilekçe ile 2 adet toplam 35.000-TL bedelli çeklerin ödenerek teslim alındığını bildirerek çek suretlerini sunduğu, 22/12/2016 tarihli dilekçe ile 7.000-TL sermaye taahhüt ödemesi yapıldığını, toplam ödenmiş sermaye artırımının 178.751-TL’ye ulaştığını bildirdiği, ekinde banka ödeme dekontu ibraz ettiği, son olarak 27/12/2016 tarihli dilekçe ile 50.000-TL daha nakit sermaye artırımı bedeli ödendiğini, ödenmiş toplam sermaye artırımının 228.571-TL’ye ulaştığını bildirdiği, ekinde banka dekont örneği sunduğu görülmüştür.
Davacı şirketin rayiç değerler üzerinden ve borca batıklık durumunun tespiti yönünden mahkememizce keşif yapılmış, bilirkişi kurulundan rapor alınmış, denetçi kayyım göreve başlayarak ön raporunu sunmuş, iflas avansı yatırılmış, …. internet sitesinden davacı şirketin sicil kayıtları çıkartılmış, bilirkişi kurulu raporunda sonuç olarak; davacı… Ltd. Şirketi’nin 31.05.2015 tarihi itibariyle rayiç değerlere göre (-) 735.357,23 TL borca batık olduğu mütalaa olunmuş, İİK.nun 179/a-b, TTK.nun 376/3, 377, maddeleri gereğince bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler esas alınarak davacı şirketin rayiç değerler üzerinden borca batık olduğu anlaşıldığından 22/07/2015 tarihli ara karar ile ; davacı vekilinin 6102 s. TTK.nun 377 ve İİK. nun 179/a maddeleri doğrultusundaki ihtiyati tedbir talebinin bilirkişi kurulu raporu, kayyım ön raporu ve dosya kapsamına göre İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün; …. sicil nosunda kayıtlı …. Limited Şirketinin ihtiyati tedbir talebinin Kısmen Kabulüne, İİK 179/b maddesinin 2 ve 3.fıkralarında yazılı istisnalara ilişkin hükümler hariç olmak suretiyle 6183 Sayılı Kanun ile yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın davacı şirket hakkında her türlü İhtiyati Haciz-İhtiyati Tedbir ve Muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedir yoluyla durdurulmasına, Yapılmış olan takiplerin bugünkü mevcut durumları aynen korunarak olduğu yerden durdurulmasına, (alacaklılar tarafından icra dosyasına yapılan haciz ve muhafaza işlemleri aynen korunmak suretiyle mevcut haliyle, davacı şirketin gayrimenkulleri ve tescilli, tescilsiz tüm mülkleri ile araçları üzerine 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yolunda İhtiyati Tedbir Konulmasına, ayrıca üzerlerine ayni ve şahsi hak tesisinin önlenmesine, davacı şirketin takip borçlusu olduğu veya 3. şahıs konumunda olduğu takiplerde davacı şirkete yönelik haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesine, davacı şirket tarafından yapılan takiplerde alacağın tahsili bakımından haciz ihbarnamesi gönderebileceklerine, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ve yapılacak takiplerde erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizlerin teminatlandırılması şartıyla muhafaza tedbiri alınmamasına, satış yapılmamasına , teminat alınmasına yer olmadığına, kararın Bakırköy İcra ( iflas ) Müdürlüğünce infazına, davacı vekilinin İİK.nun 179 maddesine uygun olmayan diğer tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş, davacı vekili 29/02/2016 tarihli dilekçesiyle ihtiyati tedbir kararına ilişkin tavzih talebinde bulunmuş, talebin 07/03/2016 tarihli heyet ara kararı ile reddine karar verilmiş, önceki verilen ihtiyati tedbir kararlarımızı değiştirecek bir durum görülmediğinden müdahil Ertem Basım vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununda iflasın ertelenmesine ilişkin olarak getirilen hükümler çerçevesinde; sermaye şirketlerinin iflasını düzenleyen 179.maddede, şirketin idare ve temsili ile vazifelendirilmiş kimselerin, mali durumun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebileceği, mahkemenin projeyi ciddi ve inandırıcı bulması halinde iflasın ertelenmesine karar verebileceği kabul edilmiştir. Talepte bulunan şirketin, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgeleri de mahkemeye sunması zorunludur. İflasın ertelenmesi kurumunun başlıca amacı, mali durumunu düzeltebilecek bir şirketin iflastan kurtularak varlığını sürdürebilmesidir. İflasın ertelenmesinin maddi koşulları: Şirketin borca batık olması, iyileştirmenin mümkün olması ve alacaklıların haklarının korunmasıdır. Mali durumu ıslah tedbirleri çok çeşitli olabilir. Sermaye artırımına gitmek, hissedarlar veya üçüncü kişiler tarafından şirketin bazı borç ve taahhütlerini üstlenmek, yeni bir yönetim kurulu oluşturmak, alacaklılarla borç erteleme anlaşmaları yapmak, konkordato teklif etmek iyileştirme tedbirlerine örnek olarak gösterilebilir. İflasın ertelenmesi prosedürünün uygulanabilmesi bakımından, iyileştirme projesinin, mali durumun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna yönelik bir yapıda bulunması ayrıca ciddi ve inandırıcı olması temel koşullardandır. İflası önlemeye yönelik olan kuralların iflasın erteleme amacına da uygun olması gerekir. Bu kapsamda borçlunun ekonomik durumunun düzelmesi mümkün değilse iflas tasfiyesi kaçınılmaz olacaktır. İflas erteleme kurumu niteliği itibariyle borç tasfiyesi olmayıp iflastan kurtulmaya yönelik bir kurumdur. Ortada bir proje olmalı, bu proje uygulanarak tüm alacaklıların eşit oranda menfaatleri korunarak şirketin borca batıklıktan kurtulması gerekmektedir. Projede asıl olan şirketin mal varlığının korunarak karlılığın sağlanacağı yapısal, mali ve hukuki tedbirler olmalıdır. Şirketin atıl durumda bulunan mal varlığının satışının yapılması mümkündür. Ancak bunun şirkete sermaye temini amacıyla yapılması ve tüm alacaklıların alacağının teminatı olan mal varlığının değerleri korunmak kaydıyla türünün değiştirilmesine yönelik olması gerekir. Bu tür bir önlem içeren iyileştirme projesinde ayrıca derhal açılacak bir iflas halinde de tüm alacaklıların elde edecekleri mümkün menfaatlerin de gösterilmesi gerekir. İflasın ertelenmesi, iflas tasfiyesine alternatif bir külli tasfiye usulü değildir. Bir sermaye şirketinin varlığını sürdüremeyeceği tespit edildiği taktirde, bu şirketin tasfiyesi gündeme gelir ki burada kural olarak iflas tasfiyesi söz konusu olur. İflasın ertelenmesinin amacı, şirketin yeniden ticari faaliyetine devam edebilmesinin sağlanması, deyim yerinde ise sağlığa kavuşturulması olup alacaklıların durumlarının iyileştirilmesi değildir. Ancak alacaklıların, derhal açılacak iflasa nazaran daha kötü duruma düşmeyecek olmaları da bir koşul olarak aranmalıdır. Bu yüzden iflasın ertelenmesi sonunda sadece tüm alacaklıların alacaklarının garanti altına alınması ve fakat şirket mal varlığı olarak geriye bir şey kalmaması durumunda, şirket bakımından bir iyileştirmeden söz edilemez ve bu nedenle erteleme kararı verilemez. ( Oğuz Atalay borca batıklık ve iflasın ertelenmesi 2007 sayfa 101-102)
Tüm bu nedenlerle; davacı şirketin iflas erteleme talebinin kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı …. Ltd. Şti.nin iflasının 23/05/2019 günü saat 14:22 itibariyle altı (6) ay süre ile ertelenmesine, erteleme kararının İİK’nun 166/2 maddesi uyarınca masrafları davacıdan alınmak kaydıyla karar tarihinde yurt çapında trajı en yüksek gazetede ve Ticaret Sicil Gazetesinde bir kere ilanına, üçüncü kişilerin hak ve alacaklarının korunması ve kayyım heyetinin görev ve yetkilerine aleniyet kazandırılması açısından iflasın ertelenmesi kararının hüküm fıkrası özetinin İİK’nun 166. maddesi uyarınca Tapu Sicil Müdürlüğüne, Ticaret Sicil Memurluğu’na,Gümrük ve Posta İdareleri’ne, Türkiye Bankalar Birliği’ne, Mahalli Ticaret Odaları’na ,Sanayi Odaları’na, Menkul Kıymetler Borsası’na , Sermaye Piyasası Kurulu’na ve diğer lazım gelen kurumlara bildirilmesine, daha önce görevlendirilen denetim kayyımı mali müşavir ….’ın aynı görev ve yetkilerle görevinin devamına, kayyım için aylık 1.500.-TL ücret takdirine, ücretin kayyım tarafından doğrudan davacı şirket hesaplarından tahsiline, iflasının ertelenmesine karar verilen davacı şirketin mal varlığının korunması için alacaklıların menfaatleri de dikkate alınarak İİK nun 179/b maddesinin 1,2 ve 3. fıkraları gereğince; taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ve İİK ‘nun 206.maddesinin 1. sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla yapılmış ve yapılacak takipler hariç olmak üzere ; 6183 sayılı kanunla yapılan takipler de dahil davacı hakkında her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza istemi de dahil olmak üzere hiçbir takip işlemi yapılmamasına, yapılmış olan takiplerin bugünki mevcut durumları aynen korunarak ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına,(alacaklılar tarafından icra dosyalarında yapılan haciz ve muhafaza işlemleri aynen korunmak suretiyle mevcut haliyle ), taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlamış veya başlayacak takiplerde işleyecek olan ve mevcut rehin ile karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak kaydı ile muhaza tedbirleri alınmamasına ve rehinli malların satılmamasına, tedbirlerin uygulanması noktasında mahkememizin karar tarihinden itibaren kayyımın davacı şirketçe dosyaya sunulan iyileştirme projelerine göre,iyileştirme projesinin uygulanması ve gerçekleştirilmesini denetleme ve gözetleme görevinin verilerek şirketin iyileştirme tedbirlerine uyup uymadığı konularında üçer aylık dönemler halinde açıklayıcı rapor sunmasına, raporların alacaklılara tebliğine, kayyımın mali konularda bilirkişi görevlendirme ya da mahkememize başvurarak bilirkişi görevlendirilmesini isteme yetkisi verilmesine, şirketin mali durumunun kötüleşmesi veya iyileştirme projesinin gerçekleşmesinin imkansızlaşması gibi olumsuz gelişme olduğunda kayyımca rapor süresi beklenmeden bildirilmesinin istenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı şirketin iflas erteleme talebinin KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı ….LTD. ŞTİ.nin İFLASININ 23/05/2019 günü saat 14:22 itibariyle ALTI (6) AY SÜRE İLE ERTELENMESİNE,
2-Erteleme kararının İİK’nun 166/2 maddesi uyarınca masrafları davacıdan alınmak kaydıyla karar tarihinde yurt çapında trajı en yüksek gazetede ve Ticaret Sicil Gazetesinde bir kere ilanına,
Üçüncü kişilerin hak ve alacaklarının korunması ve kayyım heyetinin görev ve yetkilerine aleniyet kazandırılması açısından iflasın ertelenmesi kararının hüküm fıkrası özetinin İİK’nun 166. maddesi uyarınca Tapu Sicil Müdürlüğüne, Ticaret Sicil Memurluğu’na,Gümrük ve Posta İdareleri’ne, Türkiye Bankalar Birliği’ne, Mahalli Ticaret Odaları’na ,Sanayi Odaları’na, Menkul Kıymetler Borsası’na , Sermaye Piyasası Kurulu’na ve diğer lazım gelen kurumlara bildirilmesine,
3-Daha önce görevlendirilen denetim kayyımı mali müşavir ….’ın aynı görev ve yetkilerle görevinin DEVAMINA,
Kayyım için aylık 1.500.-TL ücret takdirine, ücretin kayyım tarafından doğrudan davacı şirket hesaplarından tahsiline,
4-İflasının ertelenmesine karar verilen davacı şirketin mal varlığının korunması için alacaklıların menfaatleri de dikkate alınarak İİK nun 179/b maddesinin 1,2 ve 3. fıkraları gereğince; taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ve İİK ‘nun 206.maddesinin 1. sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla yapılmış ve yapılacak takipler hariç olmak üzere ; 6183 sayılı kanunla yapılan takipler de dahil davacı hakkında her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza istemi de dahil olmak üzere hiçbir takip işlemi yapılmamasına, yapılmış olan takiplerin bugünki MEVCUT DURUMLARI AYNEN KORUNARAK İHTİYATİ TEDBİR yoluyla durdurulmasına,(alacaklılar tarafından icra dosyalarında yapılan haciz ve muhafaza işlemleri aynen korunmak suretiyle mevcut haliyle )
Taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlamış veya başlayacak takiplerde işleyecek olan ve mevcut rehin ile karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak kaydı ile muhaza tedbirleri alınmamasına ve rehinli malların satılmamasına,
5-Tedbirlerin uygulanması noktasında mahkememizin karar tarihinden itibaren kayyımın davacı şirketçe dosyaya sunulan iyileştirme projelerine göre,iyileştirme projesinin uygulanması ve gerçekleştirilmesini denetleme ve gözetleme görevinin verilerek şirketin iyileştirme tedbirlerine uyup uymadığı konularında üçer aylık dönemler halinde açıklayıcı rapor sunmasına, raporların alacaklılara tebliğine, kayyımın mali konularda bilirkişi görevlendirme ya da mahkememize başvurarak bilirkişi görevlendirilmesini isteme yetkisi verilmesine, şirketin mali durumunun kötüleşmesi veya iyileştirme projesinin gerçekleşmesinin imkansızlaşması gibi olumsuz gelişme olduğunda kayyımca rapor süresi beklenmeden bildirilmesinin istenmesine ,
6-Kararın kayyıma tebliğ edilmesine,
7-İflası ertelenen davacı şirketin borç altına girmesini sağlayacak çek keşide etmesinin ve senet düzenlemesinin kayyımın onayına tabi tutulmasına,
8- Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 TL harcın mahsubuna, bakiye 16,70- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9- Davanın mahiyeti itibariyle davacı tarafından yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
11-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile hazır olan müdahil vekillerinin yüzlerine karşı, oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2019
Başkan ….
¸
Üye ….
¸
Üye ….
¸
Katip …
¸