Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/596 E. 2018/810 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/596
KARAR NO : 2018/810

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/06/2015
KARAR TARİHİ : 13/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10.01.2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (taşıma sözleşmesi kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında navlun akdi kurulduğunu ve müvekkili …. Şirketinin davalı …. şirketine ait inşaat malzemesi cinsi emtiaların, Türkiye-Irak kara nakliyesi işini üstlendiğini, üstlenilen hizmetin ifa edildiğini, taşımaya konu emtiaların, Irak’ta alıcı adresine teslim ve tahliyesi ile navlun alacağı yasal olarak muaccel hale gelmiş olmasına karşın, taraflar arasındaki anlaşma gereğince düzenlenen fatura bedelinin fatura tarihi itibariyle 30 gün vadeli firma çeki veya havale olarak tahsil edileceği şeklinde olacağı kararlaştırılmasına rağmen fatura bedellerinin bugüne kadar ödenmediğini, ödemenin yapılması için taraflar arasında yapılan görüşmelerden de hiçbir netice alınamadığını, bu nedenle davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile toplam 121.994,79.-USD tutarında alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlattıklarını, takibin davalının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli yetkiye ve borca itirazı ile durduğunu, davalı yetkiye itiraz etmiş ise de takibe konu borç likit bir para borcu olduğundan, BK. m.89/1. hükmü çerçevesinde, davalı tarafça, icra dosyasında yetkiye yapılan itirazın, kötü niyetli olduğu gibi yasal mesnetten yoksun olduğunu, müvekkili şirketin navlun alacağının likit olduğunu ileri sürerek davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde; öncelikle usule ilişkin olarak müvekkilinin dava tarihi itibariyle adresinin Kızıltepe/MARDİN olması sebebiyle yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazının kabulü ile davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili Mardin Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak ise alacaklı olduğunu iddia eden davacı …Ltd.Şti. tarafından 04.06.2012 tarih ve … ve …. sıra no ile “….” adresine kesilen irsaliyeli faturalarda mevcut malzemelerin tamamının firma aracına yüklenmesinden bu yana geçen sürede malların yerine teslim edilmediği ve akıbeti konusunda da bir bilgi verilmediğini, buna ilişkin tüm tazminat ve rücu hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirkete Büyükçekmece …Noterliği 13.06.2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnameyi keşide ettiklerini, ayrıca takibe dayanak gösterilen faturaların müvekkiline ulaşmadığını, sevk irsaliyelerindeki imzaların müvekkili firma yetkililerine ait olmadığını, bu itibarla mal teslimlerinin kime yapıldığının belirsiz olduğunu,
bu nedenlerle icra takibine konu borcu kabul etmediklerini belirterek davanın reddine, % 20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklı navlun alacağına dayalı İİK 67.madde kapsamında açılmış icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak, Fatura, e-posta yazışmaları çıktısı taşımaya dair CMR belgeleri İcra takip dosyası, Büyükçekmece … Noterliği 13.06.2012 tarih ve …. yevmiye no’lu ihtar örneği ve taraf vekilleri delil listeleri ile bir kısım yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Takibin önce Beykoz İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyası üzerinden açıldığı, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine, 10/07/2012 tarihinde 120.080.-USD asıl alacak , 1.914,79.-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 121.994,79.-USD alacağın tahsili için 10/07/2012 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya ödeme emrinin 01/08/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun vekili vasıtasıyla 06/08/2012 tarihinde icra dairesinin yetkisine, takibe borca ve ferilerine itiraz ettiği, bunun üzerine dosyanın yetkisizlikle Bakırköy … İcra Müdürlüğüne tevzi edildiği, buradan davalı borçlu vekiline gönderilen ödeme emrinin 11/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin süresi içinde 16/06/2014 tarihinde verdiği dilekçe ile mükerrer takip, tebligat usulsüzlüğü, takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiği, her iki itirazın yasal 7 günlük süre içinde yapıldığı, iş bu itirazın iptali davasının da yasal 1 yıllık süre içinde açıldığı görülmüştür.
HMK 266.madde kapsamında davacının davalıdan iddia ettiği yurt dışı taşıma sebebiyle alacaklı olup olmadığı taşıma hizmetini yerine getirip getirmediği husularında rapor düzenlenmesi geremiş olup alınan raporlarda özetle;
Davacı şirketin 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak davacı defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, davacının dava konusu alacağa dayanak taşıma hizmetini yerine getirip getirmediği, dayanak faturaların defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin defterlerde ne şekilde yer aldığı, sunulanlar kapsamında davacının dava ve takibe konu alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarının tespiti hususlarında ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş, 05/07/2017 tarihli raporda özetle; davacı tarafından ibraz edilen 2013-2013-2014 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, HMK 222. mad. gereği ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfı taşıdığı, yanlar arasında, davacı tarafından davalıya yurtdışı navlun hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, yukarıda (1) ve (2) maddelerde sayılan eksiklikler ikmal edilmeden, taşıma mevzuatına ilişkin kanaat ortaya koymasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
21/09/2017 tarihli celsede dosyanın taşıma mevzuatına ilişkin değerlendirme yapılması için önceki bilirkişi heyeti adına bilirkişi …’a müşterek ek rapor hazırlamaları konusunda günsüz tevdiine karar verilmiş, 06/03/2018 tarihli ek raporda özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının alacağına dayanak fatura muhteviyatı navlun hizmetlerinin davalıya verilip verilmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususunda toplandığı, kök raporun sonuç kısmı, ek raporun ikinci maddesine alındığı, kök raporun (b) taşıma mevzuatı açısından inceleme değerlendirme başlığı altında bir ve ikinci maddelerinde eksik olan belgeler sayılmış ve bu belgelerin dosyaya ikmali talep edildiği, davacı vekilinin mahkemeye sunduğu 07.09.2017 tarihli dilekçe ekinde kök raporda talep edilen 11 adet belgeyi dilekçe ekinde sunduğunu beyan ettiği, bu belgelerin tek tek incelenmiş olup, 11 adet değil 15 adet olduğu, davacı vekili tarafından sunulan 15 adet belgede tabloda yer alan eksiklikler tespit edilmiş olup, davacı vekilinin sunduğu bu 15 adet yeni belge ile kök rapordaki eksiklikleri gidermediği, nitekim, bu CMR belgelerinde malı teslim alan isim soyadı, teslim tarihi, imza ve kaşe bulunmasının gerekmekte olup, belgelerin 14 tanesinde teslim alan isim soyadı ve kaşe bulunmadığı, sadece 1 adedinde 8 nolu CMR de kaşe, imza ve tarih bulunduğu, isim soyadı yabancı dilde yazıldığından okunamadı, aynca bu CMR de CMR numarasının da olmadığı, davacının sunduğu 15 adet CMR ve 9 adet belgeden sadece tablo 2 numara 9 da incelenen nakliyecinin …. olluğu CMR belgesinde şerh bulunmakta olup, bu CMR’de de teslim alan isim soyadı ve kaşe bulunmadığı, davacı vekilinin 2 ayn dilekçe ekinde sunduğu 15-+9 =24 adet belgenin tamamını incelediği, davacı vekilince eksiklerin yerine getirilmediği, gerek yurt içi gerekse uluslararası taşımalarda hasar ihbarı ve belgeleyen tutanağın düzenlenmesine müteakip ulusal ya da uluslararası bağımsız ekspertiz firmaianna başvurularak hasar sebep sonuç ilişkisi içinde incelenerek miktannın belirlenmesinin benimsendiği, davacı vekili tarafından hasara ilişkin belge olarak sunulan … Ltd. Şiti ‘nin antetli kağıdına düzenlenmiş 3 adet depo teslim tutanağında sadece …. Ltd. Şti. çalışanlan ambar şefi, şantiye şefi ve proje müdüre tarafından imzalanmış olup, davalı taşıyıcının hiçbir temsilcisinin imzası bulunmadığı, kaldı ki, taşımaya konu mallann hiçbirisinin mal faturasının dosyaya sunulmamış olması dikkate alındığında, eğer yukandaki eksikliklerin tamamı giderilmiş olsa dahi, bilirkişilerin gerçek zararı-nasıl hesaplayabilecekleri muğlak olduğu bildirilmiş, mali olarak …. görüşünde ; taşıma mevzuatı açısından, davalının hasarlı mallarının tespitinde düzenlenen tutanaklarda, davalı taşıyıcının hiçbir temsilcisinin imzası olmadığından, sunulan tutanaklardan hasarlı mal tespiti yapılamayacağı beyan edilmiş ve sonuca varılamamış ise de; dava konusu yurt dışı taşıma hizmetinde, davalı tarafından, davacının taşıdığı malların hasarlı olarak teslim edildiği iddiasının olduğu, hasar tutanaklarında … Ltd. Şti. çalışanları ambar şefi, şantiye şefi ve proje müdürü tarafından imzası bulunduğu, keza davalı yanın, davacıya hasarlı mallarla ilgili aynen e-maillerde ki talebi olan 1.606,33 USD bedelli hasar tazminatı faturasını düzenlediği, davacının da bu faturaya itiraz etmeyerek davalı alacağına işlediği, dolayısıyla yanlar arasında (sunulanlarla bağlı kalarak) artık hasarlı mal bedelleri açısından herhangi bir ihtilaf kalmadığı mütalaa olunmuştur.
Alınan raporlar özellikle taşıma mevzuatı ve taşımaya yönelik yeterli görülmediğinden dosyanın ve eklerinin taşıma ve lojistik konusunda uzman Yard. Doç.Dr. …’e tevdii ile iddia ve savunmalar dosyada mevcut tüm bilgi ve belgeler incelenmek suretiyle davacının davalıya takibe konu faturalara ilişkin taşıma hizmeti verip vermediği, vermiş ise mali müşavirin defter incelemesine ilişkin tespitleri de mukayese edilerek ne miktar alacak talep edilebileceği hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, 19/06/2018 tarihli raporda özetle; alacağın navlun faturalarına dayandığı, dosya kapsamına ve taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayanan faturalar ve mesnedi taşıma evrakına göre fatura içeriği taşıma işinin görüldüğünün kabulü gerektiği, dosyada mevcut bilirkişi kök ve ek raporunda taşıma açısından değerlendirme yapan bilirkişinin davada navlun alacağı davası olduğunu göz ardı ederek, hasar kaynaklı tazminat davası varmış ve davalı tarafından tazminat talep ediliyor gibi teslim tesellüm ve hasar tutanakları ile taşınan mala ilişkin kıymet araştırması yapmasının sonuca gitmesini engellediği, oysa davanın navlun alacağı davası olduğunun gözetilmesi gerektiği, davacı ticari defter kayıt ve belgeleri ile 109.629.71 USD alacağın sabit olduğu, bu miktarın tespitinde davalının düzenlediği hasar faturası ve davalının kısmi ödemelerinin de hesaba katıldığının gözetilmesi gerektiği, davalının takip konusu borca itirazının da işin görülmediği hususunda olmadığı, bir sefere ilişkin itirazı bakımından ise düzenlenen hasar faturasının davacı yanca hesaba alındığı ve bakiyenin oluşmasında mahsup edildiğinin gözetilmesi gerektiği, davacının alacaklı sıfatıyla; 10.07.2012 tarihinde borçlu aleyhine yetkisiz icra müdürlüğü nezdinde giriştiği takipten önce davalı yanı temerrüde düşürdüğünün sabit olmadığı, bu nedenle işlemiş faiz talebinin somut olaya uymadığı, ticari defterler ve kayıtları ile tespit edilen 109.629.71 USD alacağın likit ve muaccel fatura alacağına dayandığının kabulü gerektiği, takip tarihinden itibaren USD talebi gözetilerek ticari temerrüt faizi talebinin somut olaya uygun olduğu mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce tüm bu deliller ışığında yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda ; uyuşmazlık davacının fatura içeriği taşıma hizmetini yerine getirip getirmediği ve davalının sorumlu olduğu miktarın tespiti hususunda olup ,gelen rapor ve kayıtlardan tarfalar arasında, davacı tarafından davalıya Yurt dışı Navlun hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu sabittir. İlk alınan heyet raporunda mali yönden farklı görüş içeren bilirkişi davalı taşıyıcının hiçbir temsilcisinin imzası bulunmadığı, kaldı ki, taşımaya konu mallann hiçbirisinin mal faturasının dosyaya sunulmamış olması dikkate alındığında, eğer yukandaki eksikliklerin tamamı giderilmiş olsa dahi, bilirkişilerin gerçek zararı-nasıl hesaplayabilecekleri muğlak olduğu görüşüne yer vermiş ise de burada konu artık taşıma hukuku yönünden incelenmesi gereken konu olduğundan ikinci bilirkişi raporu ve mali müşavir bilirkişi tespitleri dosya ile uyum olması ticari defterdeki kayıtlar ve davalının taşımadan sonraki fatura tarihi itibariyle BA formunda davacıdan alış yaptığını bildirdiği görülmüş ayrıca Dava konusu Yurt dışı taşıma hizmetinde, davalı tarafından, davacının taşıdığı malların hasarlı olarak teslim edildiği iddiası olup hasar tutanaklarında … Ltd. Şti. çalışanları ambar şefi, şantiye şefi ve proje müdürü tarafından imzası bulunduğu görülmüş ve keza davalı yan, davacıya hasarlı mallarla ilgili aynen e-maillerde ki talebi olan 1.606,33 USD bedelli hasar tazminatı faturasını, düzenlemiş, davacı da bu faturaya İtiraz etmeyerek davalı alacağına işlediği dikkate alındığında artık çözülmesi gereken meselenin navlun alacağı hususu olduğu dikkate alındığında iş bu davada fatura içeriği hizmeti verdiğini ve alacağa hak kazandığını genel ispat kuralları çerçevesinde davacıya ait olduğu gözetilerek sunulan kayıtların büyük kısmında teslim alanların imzası olduğu dikkate alındığında hasarlı miktarı uhdesine itirazsız şekilde alan davalının kayıtları da gözetildiğinde söz konusu taşımanın yapılarak teslimin sağlandığı dosya kapsamı kayıtlar ve hayatın olağan akışı ile uyumlu olup davlının BA formu da dikkate alınarak davacının hasar bedeli düşüldükten sonra asıl alacak olan 109.629,71 USD taşıma bedelini hak kazandığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulü ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 109.629,71 USD alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak talep edilen faiz türü ve oranına göre yıllık %6 oranını aşmamak üzere yasal faiz oranlarında faiz yürütülmek suretiyle devamına, alacak faturalara dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takip tarihindeki kur dikkate alınarak TL karşılığı olan ( 109.629,71 USD X 1,80 TL = 197.333,48 TL ) miktarın takdiren %20’si tutarı 39.466,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının işlemiş faiz talebi ise 6098 sayılı TBK 117.maddeye göre temerrüt faizi talebi için taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve usulüne uygun temerrüde düşürülmediğinden gözetildiğinde davacının olan işlemiş faiz talebinin koşulları oluşmaması sebebiyle reddin ve fazlaya ilişkin alacak isteminin de yukarıda izah edilen nedenlerle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜNE,
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 109.629,71 USD alacağa takip tarihinden yıllık %6 oranını aşmamak üzere yasal faiz oranlarında faiz yürütülmek suretiyle devamına,
2-Alacak faturalara dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takip tarihi itibariyle TL karşılığı olan ( 109.629,71 USD X 1,80 TL = 197.333,48 TL) miktarın takdiren %20’si tutarı 39.466,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının işlemiş faiz ve fazlaya ilişkin alacak isteminin reddine,
4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 20.592,72 TL ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 572,89-TL harç ile icra aşamasında yatırılıp mahsup edilen 1.097,90-TL harcın mahsubuna, bakiye 18.921,93-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 27,70-TL başvurma harcı, 572,89-TL peşin harç ile icra aşamasında yatırılıp mahsup edilen 1.097,90-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 24.037,59- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 4.080,18 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 288,80-TL tebligat masrafı, 133,95-TL müzekkere masrafı olmak, 2.600,00-TL bilirkişi ücreti, 332,50-TL talimat masrafı olmak üzere toplam 3.355,25.-TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 3.015,17-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
11-Gider Avansından kalan miktarın 6100 sayılı HMK’nun 333 md. uyarınca karar kesinleşince davacıya iadesine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2018

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸