Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/384 E. 2018/91 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/384
KARAR NO : 2018/91

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/04/2015
KARAR TARİHİ : 20/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle ; davalı şirkete ait elindeki ortaklık pay senetlerini kaydileştiremediğini, pay senetlerinin yasa gereği kıymetli evrak vasfını yitirdiğini, müvekkilinin paydaşlık hakkı yasa gereği son bulmasına rağmen bu pay senetlerini satın alabilmek için belirli bir bedel ödediğini, müvekkilinin elinde bulunan hamiline yazılı senetlerin …. İstanbul’da işlem gören …’nin bir hisse değeri baz alınarak müvekkiline karşılığının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle;
Borçlar Kanunu’nun 126.maddesi uyarınca dava ve talebin beş yıllık zamaaşımı süresi geçildikten sonra açıldığını, borsada işlem gören anonim şirketlerin hisse işlemlerinin bu hususta özel yasal düzenleme olan Sermaye Piyasası Mevzuatı hükümlerine tabi olduğunun tartışmasız olduğunu, bu şartlarda yapılan açıklamalarda gözetilerek davacının pay sahipliği sıfatının da ortadan kalkmış olması sebebiyle işbu davanın öncelikle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiği, yine cevap dilekçesinde belirtilen sebeplerle davanın esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 30/03/2017 tarihli raporda özetle; payları ….A.Ş ‘de işlem gören ve halka açık şirket olan davalı şirket tarafından ihraç edilen ve davacının sahip olduğunu iddia ettiği 1999 yılı itibariyle 45.562,000 TL itibari değerdeki payların geri verilmesi talebi ile açılan işbu davada dava dilekçesi ekinde davacının davalı şirkette toplam 45.562,000 TL itibari değerde paya sahip olduğunu gösteren hisse senedini ibraz ettiği, davacının 1999 yılı ve sonrasında 1002 adet hisse senedi satın aldığı, kaydileştirme zorunluluğundan haberdar olmaması nedeniyle bu senetleri yasal süre olan 31/12/2012 tarihine kadar kaydileştirmek üzere teslim edemediğini ifade ederek sahibi olduğu payların bedeli olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL talepte bulunulduğu, davalı şirketin 30/06/2016 tarihi itibariyle 1.380.000.000 TL geri çıkartılmış sermaye sahip olduğu ve paylarının % 49,12 sinin … Başkanlığına ait iken % 50,88 ‘nin halka açık olduğu, davacının davalı şirket sermayesindeki pay sahipliğinin davacı beyanı ve dilekçe ekindeki davalı belgelerine göre 1999 yılında başladığı ancak dosyaya ibraz edilen hisse senetlerinin üzerindeki sermaye arttırımı tescil tarihi esas alınarak hisse senetlerinin 11/07/2000 tarihinden önce elde edilmesinin mümkün olamayacağı, dava tarihi itibariyle dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan hisse senetleri ile davacının temsil edilen 45.562.000 TL itibari değerli pay ile davalı şirket sermayesinde pay sahibi olduğu ve bu payların eski TTK ve yeni TTK kapsamında temsil ettiği ortaklık haklarını talep ve dava edebilir durumda olduğu, dava tarihi itibariyle davacının davalı şirketteki ortaklık hakları kapsamında sahip oldukları ile birlikte elde edebileceği toplam payların itibari değerinin 388,24 elde edebileceği toplam temettü tutarının ise 47,64 olarak hesaplandığı, dava tarihi itibariyle …. ….A.Ş tarafından 1 TL itibari ( nominal ) değerdeki davalı şirket payı için açıklanan borsa fiyatı olan 5,60 TL esas alınarak davacının hak kazandığı payların Borsa ( piyasa ) değerinin 2.174,17 TL olduğu, davacının hak kazandığı TL tutarındaki temettü de eklenerek hak kazandığı alacak tutarının ise 2.221,81 TL olduğu, davacının talep ettiği hakların payların kullanımı davacıya ait iken 6362 SPK ‘nun 13/4 maddesi ile dava dışı … merkezine geçirilmiş olduğu Anayasa Mahkemesinin 6362 sayılı kanunun 13/4 maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle dava dışı YTM ‘ye intikal etmiş payların hak sahiplerine iade edilmesi için hazırlanmış olan ” 6362 sayılı SPK ‘nun 13.Maddesinin 4.Fıkrasının Kısmen İptali Üzerine … Merkezi Tarafından Yatırımcılara Yapılacak Ödemelere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in ” 07/09/2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğu, söz konusu yönetmeliğin 4. maddesine göre mülkiyeti YTM’ye intikal eden sermaye piyasası araçlarından, YTM tarafından satılmamış olanların aynen, satılmış olanların ise satış tutarları dikkate alınarak nemalarıyla birlikte 5. madde belirtilen belgelerle birlikte YTM’ye başvuran pay sahiplerine 8. ve 9. maddelerde belirtilen usullere göre ödeneceğini, 31/21/2012 tarih itibariyle davacının dava konusu paylarının YTM’ye intikal ettiği ve bu tarihten itibaren YTM tarafından nemalandırıldığı dikkate alınarak davacının alacak tutarının YTM tarafından hesaplanmasının daha doğru olacağını, bu davanın haksız fiil zamanaşımını süresi içerisinde açıldığını, sonuç olarak, davacının dava konusu payları üzerinde davalı şirketin pay sahibi olmadığı, payların temsil ettiği ortaklık haklarının talep edilebilir olduğu, şirketin sermayesinin sadece %49.12’sinin devlete ait olduğu, özel hukuk kişilerinin de şirkette pay sahibi olabildiğini, davacıya ait hisse senetlerinin mevzuatta yapılan değişiklik sonucunda davalıya dönmeyip önce YTM’ye intikal ettiği, ancak Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında payların mülkiyet hakkının davacıya ait olduğu, davacının sahip olduğu hisse senetleriyle ve gerekli belgelerle birlikte kamu tüzel kişisi olan …..Merkezine başvurması gerektiğini, davalıya yöneltilen husumette isabet olmadığını, davacıya yapılacak ödeme tutarının ancak YTM tarafından hesaplanabileceği ve davacının Yönetmeliğin 5. maddesindeki belgelerle birlikte Yönetmeliğin 4. maddesi uyarınca YTM’ye başvurması halinde kendisine YTM tarafından ödeme yapılabileceğini bildirmişlerdir.
Alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının hisse senedi şeklinde belgelerini ibraz ettiği 45.465.000 Tl itibari değerde payın mülkiyeti ve dolayısı ile tasarruf hakkı davacıya ait iken 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununun geçici 6. maddesi ile 31.12.2012 tarihinde davalı ….’ya geçecek iken, bu tarihten önce 30.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6362 Sermaye Piyasası Kanunu ile ….sayılı Sermaye Piyasası Kanunu yürürlükten kaldırılmış ve 6362 SPK ‘nun 13/4 maddesi ile bu payların kamu tüzel kişiliğine sahip dava dışı …. Tazmin Merkezine intikal edeceği ve YTM tarafından intikal eden payların üç ay içerisinde satılacağının düzenlendiği, bu düzenlemelere göre davacının dava konusu paylarının 31.12.2012 tarihi itibarıyla … Merkezine intikal ettiği, yine bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin 22.12.2015 tarihli kararı ile 6362 Sayılı Kanun’un 13/4 maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle davacının dava konusu paylarının hukuksal durumunda ortaya çıkan belirsizliğin 07/09/2016 tarihinde yürürlüğe giren ” 6362 Sayılı SPK ‘nun 13.Maddesinin 4.Fıkrasının Kısmen İptali Üzerine … Merkezi Tarafından Yatırımcılara Yapılacak Ödemelere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ile giderildiği ve davacının dava konusu paylarının YTM’ye başvurması halinde aynen ya da neması ile birlikte iade edeceği konusunda düzenleme getirildiği bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, bu nedenle dava tarihi olan 15.04.2015 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6362 Sermaye Piyasası Kanunun yukarda belirtilen ilgili hükümleri gereğince husumetin dava dışı YTM’ye yöneltilmesinin gerektiği düşünülmekle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın husumetten REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 170,78 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 134,88 TL maktu karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf edilen 50,00 TL tebligat ve müzekkere giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/02/2018

Katip …

Hakim …