Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/331 E. 2018/100 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/331
KARAR NO : 2018/100

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …sicil nosunda kayıtlı iki ortaklı bir şirket olan müvekkili şirketin…. Mah. … Cad. No:…Bodrum adresinde şubesinin bulunduğunu, şirketin 400.000,- TL tutarındaki sermayesinin % 75 oranında 300.000,- TL sinin …. Şirketine, % 25 oranında 100.000,- TL sinin ise davalı … Tic. İşletmeleri A.Ş tarafından taahhüt edildiğini, diğer davalı …’ın ise 2009 yılından 02/10/2014 tarihine kadar müvekkili şirketi ve …. Şubesini münferit imza ile temsile yetkili müdürü olduğunu, bir süre evvel şirket hesaplarındaki bir karışıklık nedeniyle şirket müdürü davalı … tarafından şirketin 2010, 2011, 2012 ve 2013 yılı ticari defter ve kayıtlarında inceleme yaptırıldığını, düzenlenen raporda ….da işletilmekte olan petrol istasyonuna yapıldığı iddia edilen inşaat işleri ile ilgili olarak davalı hissedar ….A.Ş tarafından kesilen 28/02/2011 tarih ve 13213 numaralı 175.820,- TL bedelli gerçeğe aykırı fatura ile şirketin borçlandırıldığını, diğer davalı şirket müdürü …’ın da …. Tic. Ltd. Şirketinin defter kayıtlarına gerçeğe aykırı bu faturayı 28/02/2011 tarih …mahsup fişi ile kaydettirdiğinin tespit edildiğini, oysa müvekkili şirketin …ilçesinde akaryakıt istasyonu bayiliği yaptığı ana dağıtım şirketi … firmasının akaryakıt istasyonlarını bizzat kendisinin inşa ve dizayn ettiğini, tüm masraflarını kendisinin karşıladığını bu nedenle düzenlenen faturanın gerçeğe aykırı olduğunu, ayrıca 2010 yılında müvekkili şirketin …. Şubesinin banka borcuna karşılık davalılarca toplam 1.120.000,00 TL. tutarında ki (9) adet çekin ilgili banka şubesine verildiğini, daha sonra bu çek bedellerinin aynı yıl içerisinde şirketin şubesinin kasasından ve banka hesaplarından nakden ödenip 2011 yılına 52.285,35 TL borç devredildiği halde, davalı …’ın şirket müdürü yetkisine binaen şube muhasebecisine verdiği talimatla 2011 yılı başında “…tashih…” açıklaması ile herhangi bir dayanak belge olmaksızın müvekkil şirketi 776.460,00 TL borçlu göstererek bu borca istinaden …. 31/12/2012 tarih ve …. sayılı fatura ile hayali alacak kaydının faizi olarak 85.299,43 TL + KDV tutarında “…faiz geliri…” açıklamalı fatura düzenleyerek şirket defter ve kayıtlarına 31/12/2012 tarih ve 03791 mahsup fişi/yevmiye numarası ile masraf olarak intikal ettirildiğini ve şirket hesaplarında davalı … AŞ lehine (776.460,00 – 52.285,35=) 724.175,00 TL borç kaydı oluşturularak bu borcun müteakip yıllara devrettirildiğini , bütün bu tespitler üzerine müvekkili şirketin 02/10/2014 tarihinde aldığı ortaklar kurulu kararı ile davalı müdür …’ın görevine son vererek geçmiş dönem faaliyet ve hesapları hakkında ibra edilmemesi ve şirketi zarara uğratan sorumlular hakkında dava açılmasına karar verildiğini, gerçek olmayan fatura ve kayıtlarla davalı şirket müdürü …’ın yetkisini kötüye kullanarak ve şirketin hissedarı bulunduğu gayrımenkuldeki haklarını kaybetmemek için borç temin ederek kendilerine ödeme yaptırarak müvekkili şirketi zarara uğrattıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,- TL tazminatın avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davaya konu 02/10/2014 tarihli genel kurul kararlarının iptali talebiyle İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ile açtıkları davada verilecek kararın huzurdaki davayı etkileyeceğinden mahkememizde görülen davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava açıldığını, ….107/2 maddesine göre talep konusu miktarın açıkça belli olması durumunda kısmi dava açılamayacağını, davacı şirketin hakim ortağı % 75 hisse sahibi …. Şirketini temsilen … ve kardeşi…. münferiden küçük ortak % 25 hisse sahibi ….A.Ş yi temsilen ise …’ın münferiden davacı şirketin müdürlüğünü yapmakta olduklarını, dolayısı ile davacının yapılan işlerden haberimiz yoktu şeklindeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı şirketin muhasebesinin şirket merkezinde davacının büyük ortağı … Ltd. Şirketinin muhasebecileri tarafından tutulmakta olduğunu, … Ltd. Şirketinin 22/12/2010 tarihinde davacı şirkete ortak olduğunu TTK.558 maddesine göre aradan geçen süre içinde hesapların ibra edilmiş ve belirtilen sürelerin geçmiş olması nedeniyle davaya konu edilemeyeceğini, yine TTK. 438 ve 558 maddelerine aykırı olarak kendi muhasebecilerine özel amaçlı olarak rapor düzenlettirdiklerini, müvekkili şirket tarafından 01/04/2009 tarihinden itibaren 22/12/2010 tarihine kadar yapılmış olan teknik ve takip hizmetinin bilgileri dahilinde 2011 yılı sonuna kadar verileceğinin taahhüt edildiğini ve hizmetlerin fiyatlandırılarak söz konusu faturanın düzenlendiğini ve müvekkili şirketin hesaplarına işlenerek vergisinin ödendiğini, müvekkili şirketin cari hesaplardaki alacak bakiyelerine faiz tahakkuk ettirilmesinin değil, faiz tahakkuk ettirilmemesinin Vergi Usul Kanununa aykırı olduğunu, müvekkilinin 1.120.000,- TL alacağına karşılık 9 adet çekin bankaya tevdi edildiği ve daha sonra bu çek bedellerinin aynı yıl içerisinde ….. Ltd. Şirketi tarafından nakden ödendiği iddia edilmiş ise de, müvekkili şirketin 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yılı cari hesaplarında böyle bir işlem kaleminin mevcut olmadığını, 28/02/2010 tarihinde ….Tur adlı müşterisinden almış bulunduğu 5 adet vadeli cari hesapta belirtilen toplam 200.000,- TL tutarındaki çekin …. hissesinin satın alınması için gerekli olan nakit kredinin temini için ciro edilerek davacı şirkete verildiğini, 10/03/2010 tarihinde davacı tarafından banka havalesi ile gönderilen 540.000,- TL nin 31/03/2010 tarihinde alınan hisselerin tapularının bedeline mahsuben müvekkili şirkete havale edildiğini, müvekkilinin cari hesabında gözüken 9 adet toplamda 1.009.000,- TL tutarındaki ödemenin mal sahibi ….’ın kendisine, alacaklılarına verilmek üzere şirket müdürü …’a satış bedeline mahsuben yapıldığını, bu işlemlerin davacının büyük ortağı … Ltd. Şirketinin ortak olmadığı döneme ait işlemler olup ibra edilmiş dönemler olduğunu, …. benzin istasyonunun bulunduğu taşınmazın iki hissesinin satışa çıkartıldığını, hisselerin alınması için davacı şirket tarafından finansman sağlanamadığından finansman temin edildiğinde hisselerin davacı şirketin malvarlığına geçirilmesi şartıyla hisselerin müvekkili şirket tarafından satın alınması istendiğinden müvekkili şirketin söz konusu iki adet tapuyu bedelini ödeyerek aldığını, ancak büyük ortak … Ltd. Şirketinin finans temin etmemesi üzerine davacıya şufa hakkını kullanması için ihtar gönderildiğini, bunun üzerine davacının …Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile dava açtığını, satış bedeli konusunda muvazaa iddialarının olmadığı açılan dava sonucu verilen kesinleşmiş karar ile anlaşıldığını, bu davada mahkemenin uzlaşma teklifini kabul etmelerine rağmen uzlaşma talebinin davacı tarafça reddedildiğini ve bu dava nedeniyle müvekkilinin 160.689,- TL zarara uğratıldığını belirterek açılan genel kurul kararlarının iptali davasının bekletici mesele yapılmasını ve haksız açılan davanın , faiz taleplerinin ve kısmi dava taleplerinin reddini istemiştir.
Dava, yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların delilleri toplanmış, resen seçilen bilirkişi kurulundan rapor ve itirazlar üzerine ek rapor alınmıştır.
Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; … Tic. İşletmeleri A.Ş ve … tarafından davalı …. Tic.Ltd Şti. Aleyhinde açılan davalı şirketin 02/10/2014 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararların iptali davası olduğu, davanın 30/12/2014 tarihinde açıldığı, mahkememize yetkisizlik kararı ile gönderildiği, bu davada da bilirkişi incelemesinin yapılarak rapor ve ek raporun alındığı görülmüştür.
H….nun 166/1-4 maddesinde “aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar…. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. ” düzenlenmiştir.
Huzurdaki tazminat davasında eski şirket müdürü …’ın şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklı talep olduğu, yukarıda incelenen mahkememizin …. esas sayılı dosyasına konu 02/10/2014 tarihli genel kurulda şirketin müdürü …’ın ibra edilmemesi ve hakkında sorumluluk davası açılmasına ilişkin alınan kararın da iptalinin istenildiği, her iki dosyada aynı olaylarla ilgili incelemeler yapıldığı, dosyalardan biri hakkında verilecek hükmün, diğerini etkileyecek nitelikte olduğu, delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmakla, mahkememizin işbu dosyasının hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle daha önce açıldığı anlaşılan yine mahkememizin …. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin işbu dosyasının daha önce açıldığı anlaşılan yine mahkememizin …. Esas sayılı dosyası ile bağlantı nedeniyle BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2- Mahkememiz esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılamanın mahkememizin …. Esas sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine,
Esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …