Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/311 E. 2018/291 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/311
KARAR NO : 2018/291

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 27/03/2015

BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … Esas … KARAR SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan )
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 06/04/2015

BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS … KARAR SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan )
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 26/08/2015
KARAR TARİHİ : 26/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davaların yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dosyadaki davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, yetkilisinin … olduğunu, şirketin Almanya’daki bağlı olduğu … nin yetkilisinin de … olduğunu, davalı şirketin de müvekkili gibi tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, şirket sahibi ve yetkilisinin … olduğunu, müvekkilin yetkilisi olduğu … Şirketi’nin davalı şirket ve dava dışı … Ltd.Şti ile ortak tekstil işi yaptığını, … şirketinin sahibi ve yetkilisinin ise … olduğunu, yapılan iş sonunda tüm ödemelerin müvekkili tarafından davalı şirkete yapılacağı, davalının da aldığı ödemelerin bir kısmını beraber iş yaptıkları … şirketi yetkilisi …’a ödeyeceğini, bu kapsamda müvekkilinin yapması gereken tüm ödemeleri davalı şirkete keşide ettiği çeklerle yaptığı halde davalı şirketin, müvekkilinin Almanya’da bağlı olduğu … Şirketi’nin ödeme yapamayacağına dair, bu şirket tarafından gönderildiğini iddia ettiği sahte bir evrak düzenleyerek … şirketine yapması gereken ödemeyi yapmadığını, … şirketi sahibi …, davalıdan alması gereken ödemeyi alamayınca, bir süre bekledikten sonra müvekkili ile temasa geçtiğini ve görüşmeler sonunda davalı şirket yetkilisi …’un müvekkilinden tüm ödemeleri aldığı halde … şirketine ödemesi gereken parayı ödememek için yukarıda belirttikleri sahteciliği yaptığının ortaya çıktığını, bunun üzerine müvekkili şirket yetkilisi … ve … şirketi yetkilisi …’ın Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na ayrı ayrı şikayette bulunduklarını, soruşturma numaralarının …/… Sr. sayılı ve …/… Sr.sayılı olduğunu, davalının … şirketine ödeme yapmaması yüzünden müvekkilinin yaklaşık 325.000,00-TL’yi mükerrer ödemek durumunda kaldığını, bu sebeple müvekkilinin davalıya keşide ederek verdiği muhatabı … … Şubesi, keşidecisi müvekkili şirket, hamili davalı şirket olan, … hesap numaralı, … seri nolu, 27/03/2015 keşide tarihli, 50.000,00-TL tutarlı, … seri numaralı, 03/04/2015 keşide tarihli, 50.000,00-TL tutarlı, … seri numaralı, 10/04/2015 keşide tarihli, 50.000,00-TL tutarlı, … seri numaralı, 17/04/2015 keşide tarihli, 50.000,00-TL tutarlı, … seri numaralı, 24/04/2015 keşide tarihli, 50.000,00-TL tutarlı beş adet çekten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin ödenmemesi ve icra takibine konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında uzun yıllardır ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davacı şirkete tekstil ürünü sattığını, satılan malların faturalarını ekte sunduklarını, davacının aldığı bu malların bedelini zamanında müvekkiline ödemediğini, davacı şirket yetkilisinin müvekkilinden yardım teklifinde bulunduğunu, müvekkilinin de iyi niyetle davacıya nakit borç verdiğini ancak davacının söz verdiği tarihlerde borcunu ödemediğini, biriken alacakların tahsili için tarafların 23/05/2014 tarihinde biraraya gelerek mutabakat-sulh ve ibra protokolü imzaladığını, protokol incelendiğinde, sırf alacağın tahsili için davalı şirketin büyük fedakarlıkta bulunduğu, alacağının önemli bir bakiyesinden vazgeçtiğinin görüleceğini, davacının bu protokole de uymayıp alacağı ödemediğini, yine tarafların 29/10/2014 tarihinde biraraya gelerek mutabakat-sulh ve ibra protokolü imzalandıklarını, müvekkilinin bu protokolde de bakiye alacak kısmından önemli oranda fedakarlıkta bulunduğunu, alacağın taksitlere bölündüğünü, karşılığında protokol ekinde örnekleri sunulan dava konusu çeklerin davacıdan alındığını,çeklerin ödeme günü yaklaştığına davacının ödeme yapmamak için ve ileri de açacağı menfi tespit davasına sahte delil oluşturmak için müvekkili şirket yetkilisi … hakkında 21/03/2015 tarihinde yani ilk çekin ödeme gününden 6 gün önce Bakırköy.C.Başsavcılığı’na sahte evrak düzenlemek ve dolandırıcılığa teşebbüs iddiasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılığın soruşturmada takipsizlik kararı verdiğini, davacının müvekkili ile ticari ilişkisi olmayan … şirketinin sahibi …’ı da ayarttığını, bu şahsın da müvekkili şirket yetkilisi hakında suç duyurusu yaptığını, savcılığın şikayetçi …’ın soyut iddiası üzerine müvekkili şirket yetkilisi hakkında Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile dolandırıcılık gibi ağır ve rencide edici bir suç iddiası ile dava açtığını, oysa şikayetçi … sahibi …’a müvekkili şirketin hiçbir borcunun olmadığına dair 08/02/2014 tarihli ibraname örneğinin bulunduğunu, ceza davasına konu edilen ve sahte olduğu iddia edilen reklamasyon belgesinin bizzat davacı şirketin yetkilisi …’ın Almanya’daki şirket merkezinde çalışan elemanı … tarafından müvekkiline mail olarak gönderildiğini, müvekkilinin de bu maili yönlendirme yoluyla …’a olduğu gibi hiç dokunmadan gönderdiğini, bu davadan müvekkilinin beraat edeceğinin sabit olduğunu, davacının protokole bağlanan çekleri ödememek için suç uydurduğunu, ekte örneklerini sunmuş oldukları protokollerde görüldüğü üzere hiçbir şekilde … isimli firmanın sahibi …’ın protokollere taraf olmadığını, … firmasına müvekkilinin hiçbir borcunun olmadığına dair 08/02/2014 tarihli ibranamenin mevcut olduğunu, davacının davasında tamamen kötü niyetli hareket ettiğini, çekler hakkında verilen tedbir kararının müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini ileri sürerek öncelikle tedbir kararının kaldırılmasına, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen mahkememizin … esas sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davadaki iddialarını tekrarla davalı şirket yetkilisi …’un … yetkilisi …’a,ödeme aldığı müvekkili şirketin Almanya’da bağlı olduğu … Şirketinin reklamasyon adı altında 110.000,00-Euro kesinti yaptığını ve bu yüzden ödemeyi tam olarak alamadığına dair kendi ürettiği sahte bir mail olduğunu söyleyerek yapması gereken ödemeyi yapmadığını, davalı şirket yetkilisi hakkında Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’ne … esas sayılı dosya ile dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığını, 110.000,00-Euro tutarlı mailin hayali olduğunu, müvekkilinin davalı tarafından …’ne ödeme yapmaması üzerine mükerrer ödeme durumu ile karşı karşıya kaldığını, bu sebeple müvekkilinin davalıya keşide ederek verdiği muhatabı … … Şubesi, keşidecisi müvekkili şirket, hamili davalı şirket olan, … hesap numaralı, … seri nolu, 31/04/2015 keşide tarihli, 50.000,00-TL tutarlı, … seri numaralı, 08/05/2015 keşide tarihli, 50.000,00-TL tutarlı, … seri numaralı, 15/05/2015 keşide tarihli, 50.000,00-TL tutarlı, … seri numaralı, 15/05/2015 keşide tarihli, 13.712,00-TL tutarlı, … seri numaralı, 08/05/2015 keşide tarihli, 26.288,00-TL tutarlı beş adet çekten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin ödenmemesi ve icra takibine konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen dosyada cevap dilekçesinde özetle;açılan davayı kabul etmediklerini, asıl davaya ilişkin ibraz ettikleri cevap dilekçesindeki savunmalarını aynen tekrar ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili adına 110.000,00-Euro’luk sahte reklamasyon faturası düzenleyerek tedarikçi olan dava dışı … firmasının mail yoluyla gönderdiğini, bu olay sonrasında müvekkilinin davalıda bulunan çekleri ile ilgili olarak mahkememizin … esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, davalı şirket yetkilisi … hakkında Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davalının müvekkili tarafından düzenlenmiş gibi piyasaya sürdüğü reklamasyon faturası örneğinin gerçek olup olmadığının tespiti gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin 2013 yılı içinde davalı şirkete yönelik reklamasyon adı altında 110.000,00-Euro’luk bir kesinti yapmadığının, bu kapsamda davalı tarafından düzenlenen ekli reklamasyon faturasının gerçek bir belge olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen dosyada cevap dilekçesinde özetle; asıl dava dosyalarındaki cevaplarını tekrarla ceza dosyasında yapılan yargılama sonunda müvekkili hakkında beraat kararı verildiğini, kararın kesinleştiğini, ceza davasına konu edilen ve sahte olduğu iddia edilen reklamasyon belgesinin bizzat davacı şirketin yetkilisi …’ın Almanya’daki şirket merkezinde çalışan elemanı … tarafından müvekkiline mail olarak gönderildiğini, müvekkilinin de bu maili yönlendirme yoluyla …’a olduğu gibi hiç dokunmadan gönderdiğini, davacının iddialarının gerçek olmadığını, sadece protokole bağlanan çekleri ödememek için bunları uydurduğunu, dava konusu edilen imzasız kaşesiz reklamasyon belgesinin bizzat davacı çalışanı tarafından müvekkiline mail olarak atıldığını, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl dava ve birleşen mahkememizin … esas sayılı dava dosyası; 5’er adet olmak üzere toplam 10 adet çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti, birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası ise menfi tespit davalarında delil olarak gösterilen 110.000,00-Euro tutarlı reklamasyon faturasının gerçek bir belge olmadığının tespiti istemlerine ilişkindir.
Taraf vekilleri yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer taraf delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Asıl davada davacı vekilinin İİK 72/2 maddesine dayanan ihtiyati tedbir talebinin alacağın %15’i oranında teminat karşılığında kabulüne 01/04/2015 tarihli ara karar ile karar verilmiş, 37.500,00-TL nakit teminat davacı tarafça yatırılarak tedbir kararı uygulanmıştır.
Birleşen mahkememizin … Esas sayılı dosyasında da davacı yanın tedbir talebi kabul edilmiş ise de, takdir olunan teminat yatırılmadığından tedbir kararı uygulanmamıştır.
Asıl ve birleşen dava yönünden taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl ve birleşen davaya konu olan çeklerden dolayı … sahibi …’ın davalıdan alması gereken ödemeler olup olmadığı, bu ödemeleri davalıdan alamaması ile dava konusu çeklerin varlığının ilgisinin olup olmadığı, bu suretle dava dışı …’ne davacının ödemesi olup olmadığı, ödeme var ise bu ödemenin davacı aleyhine ve davalı lehine mükerrer bir ödeme olduğunun davacı tarafından ispatlanıp ispatlanamadığı, dava konusu çeklerden dolayı davacının çekin düzenlenme sebebini ispatlayıp ispatlayamadığı, çeklerin düzenlenme nedeni ispatlanmış ise çeklerden dolayı davacının borçlu bulunmamasını gerektiren durumun ispatlanıp ispatlanamadığı, bu suretle asıl ve birleşen davaya konu çeklerden dolayı asıl ve birleşen dosya davacısının asıl ve birleşen dosya davalısına karşı borçlu olup olmadığı, sonradan birleştirilen Bakırköy … ATM dosyasında ise menfi tespit davalarına delil olarak gösterilen reklamasyon faturasının gerçek bir belge olmadığının tespiti isteminde davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı, aktif husumetinin olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında ticari ilişki olduğu, bu ilişki kapsamında taraflar arasında alım satım akdi gerçekleştiği, bu kapsamda dosyamız taraflarının isimlerinin bulunduğu mutabakat, makbuz ve ibranamelerin düzenlenmiş olduğu, ayrıca davaya konu olan çeklerde düzenleyenenin dosyamız davacısı,lehdarının ise dosyamız davalısı olduğu, bu hususların tartışmasız olduğu açıktır.
İddia ve savunmaların değerlendirilmesi için taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlık konularıyla ilgili bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. İcra ve iflas uzmanı öğretim üyesi Doç. Dr. …, mali müşavir …, mali müşavir … tarafından düzenlenen 18/07/2017 tarihli raporda özetle; dava ve birleşen dava konusu olan çeklerin davacı şirket yetkilisiyle davalı şirket yetkilisi arasında imzalanan 29/10/2014 tarihli protokol kapsamında düzenlendiği, söz konusu protokole göre çeklerin davacı şirket ve Almanya’da bağlı olduğu şirket ile bu şirketlerin yetkilisi …’ın davalı şirkete olan borçlarının tasfiyesi amacıyla verildiği, dava konusu çeklerin söz konusu protokolün aksine davacının iddia ettiği amaçla düzenlendiğini gösteren dosyada herhangi bir bilgi ya da belgenin bulunmadığı, davacı şirketin 2013 yılına ait ticari defter kayıtlarına göre davalı şirkete cari hesaptan dolayı 402.807,71-TL borçlu durumda gözüktüğü, dava dışı … ya da yetkilisi … ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığı, davacı şirketin 2014 yılına ait ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, 2014 yılı defterlerinde dava konusu çekler ile ilgili olarak ne gibi kayıtların bulunduğunun belirlenemediği, davalı şirketin 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defter kayıtlarına göre dava konusu çekleri davacı şirketin cari hesap borcundan düştüğü ve bu halde davacı şirketten alacaklı durumda gözüktüğü, 2014 yılı sonu itibariyle davalının davacı şirketten cari hesap bakiyesinden dolayı 626.313,67-TL alacaklı olduğu, dava dışı … ile davalının ticari ilişkisinin bulunduğu, ancak …’den aldığı malların bedelini peyderpey ödediği, 2014 yılı sonu itibariyle davalının dava dışı …’e herhangi bir borcunun gözükmediği, davalının ticari defterlerinde dava konusu çekleri davacının ileri sürdüğü nedenle ya da davacının cari hesap borcu dışında başkaca herhangi bir nedenle alındığını, bu çeklerle ilgili olarak dava dışı …e herhangi bir ödeme yapılması gerektiğini gösteren davacı lehine hiçbir muhasebe kaydının bulunmadığı, netice itibariyle dava ve birleşen dava konusu çeklere dayalı davacının menfi tespit talebinin mümkün olmadığı mütalaa olunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, taraflar arasında yapılan protokol, dava konusu çekler, ceza soruşturmaları, benimsenen bilirkişi raporu ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacı asıl davada 5 adet toplamda 250.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle, birleşen mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasında 5 adet toplamda 190.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, ikinci birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında ise, 2013 yılında davalıdan reklamasyon adı altında 110.000,00-Euro’luk bir kesinti yapmadığının ve davalı tarafından düzenlenen reklamasyon faturasının gerçek bir belge olmadığının tespitini talep etmiştir. Davacı vekili; davalı şirket ve dava dışı …in birlikte müvekkiline tekstil işi yaptıklarını, müvekkilinin bu iş bedelinin tamamını dava konusu çekleri keşide etmek suretiyle davalı şirkete ödediğini, davalı şirketin iş ile ilgili olarak müvekkilinden aldığı ödemelerden dava dışı …’e de ödeme yapması gerektiğini, davalı şirket yetkilisinin gerçek olmamasına rağmen müvekkili şirketin Almanya’da bağlı olduğu şirket tarafından reklamasyon adı altında 110.000,00-Euro kesinti yapıldığı ve ödemenin tamamının alınamadığı bahanesiyle dava dışı …e yapması gereken ödemeyi yapmadığını, bu durumun ortaya çıkması üzerine dava dışı …’e davalı tarafından ödenmesi gereken paranın mükerrer olarak müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını, bu mükerrer ödeme sebebiyle müvekkilinin dava konusu çeklerden dolayı davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia etmiştir. Davalı vekili; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında uzun yıllardan beri süregelen ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete tekstil ürünü satmakta olduğunu, ayrıca uzun yıllara dayanan ticari ilişki sebebiyle bir kısım borç paralar da verdiğini, davacının müvekkiline olan borçlarının tasfiyesi amacıyla 29/10/2014 tarihli bir protokol yapıldığını ve dava konusu olan çeklerin de işbu protokol kapsamında alındığını, söz konusu protokolün dava dışı … ile hiçbir alakasının bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı …e herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının müvekkiline olan borçlarına karşılık vermiş olduğu dava konusu çekleri ödememek için kötü niyetli olarak önce savcılık şikayeti sonra ise huzurdaki davaları açtığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İbraz olunan çek suretleri incelendiğinde; çeklerin keşidecisinin davacı şirket , lehtarının davalı şirket olduğu görülmüştür. Dosyada mevcut tahsilat makbuzlarına göre dava konusu olan toplam 10 adet çekin davacı şirket tarafından davalı şirkete 30/10/2014 tarihinde teslim edilmiş olduğu, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğu sabit olup bu konuda herhangi bir çekişme de mevcut değildir. Dosya kapsamına göre, davacı şirket, davalı şirket ve dava dışı … aralarında ticari ilişki kapsamında akdedilmiş olan yazılı herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır. Dava konusu çeklerin taraflar arasında imzalanmış olan ve itiraza uğramayan 29/10/2014 tarihli protokol kapsamında düzenlendiği anlaşılmıştır. Zira söz konusu protokolde detayları belirtilen çekler ile asıl ve birinci birleşen dava konusu çeklerin ait olduğu bankaların, keşide tarihlerinin ve tutarlarının birebir uyumlu olduğu, ayrıca çeklerin teslim tarihlerinin de protokol tarihi ile uyumlu olduğu görülmektedir. 29/10/2014 tarihli protokol içeriğine göre, dava konusu çeklerin davacı şirket ve Almanya’da bağlı olduğu şirket ile bu şirket yetkilisi …’ın davalı şirkete olan borçlarının tasfiyesi amacı ile verildiği, söz konusu protokolde dava dışı … ya da yetkilisi …’ın isimlerinin geçmediği görülmüştür. Dosya içerisinde dava konusu çekler ile dava dışı … ya da yetkilisi … arasında herhangi bir bağ kurmaya yarar nitelikte bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Davacı vekilinin iddia ettiği şekilde davalı şirket ve dava dışı … tarafından birlikte davacı şirkete iş yapıldığını gösterir nitelikte herhangi bir bilgi ya da belge de sunulmamıştır.
Davacı şirket yetkilisi … tarafından davalı şirket yetkilisi … hakkında sahte reklamasyon faturası düzenlediği iddiasıyla Bakırköy C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, yapılan soruşturma neticesinde, herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle şikayetle ilgili kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Yine dava dışı … yetkilisi … tarafından da davalı şirket yetkilisi … hakkında aynı gerekçeyle suç duyurusunda bulunulmuş, bu şikayetle ilgili olarak Bakırköy …Asliye Ceza Mahkemesine … Esas sayılı dosya ile dolandırıcılık suçundan dava açılmış ise de, yapılan yargılama sonucunda konunun ticari ilişkiye yönelik hukuki ihtilaf kapsamında çözülmesi gerektiği, atılı dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği, kararın temyiz edilmeden 13/07/2015 tarihinde kesinleşmiş olduğu celp edilen ceza dosyası aslından anlaşılmıştır.
Davacı şirketin incelemeye ibraz edilen 2013 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarına göre davalı şirket ile 2013 yılı öncesine dayanan cari hesap şeklinde yürüyen ticari bir ilişkisinin bulunduğu, 2013 yılı sonu itibariyle davalı şirkete cari hesap bakiyesinden dolayı 402.807,71-TL borçlu durumda gözüktüğü, davacı ticari defterlerinde savcılık şikayetine konu olan reklamasyon faturasının kaydına rastlanmadığı, yine davacı ticari defterlerinde dava dışı … ya da yetkilisi … ile ticari bir ilişkisi olduğunu gösteren herhangi bir muhasebe kaydının mevcut olmadığı, ayrıca dava dışı …’e herhangi bir ödeme yapıldığını gösteren muhasebe kaydına da rastlanmadığı tespit edilmiştir. Davacı şirket 2014 yılına ait ticari defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz etmediğinden 2014 yılında verilmiş olan dava konusu çeklere ilişkin kayıtların tespiti mümkün olmamıştır.
Davalı şirketin incelenen 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarına göre davacı şirket ile 2013 yılı öncesine dayanan ve cari hesap şeklinde yürüyen ticari bir ilişkisinin bulunduğu, 2014 yılı sonu itibariyle davacı şirketten cari hesap bakiyesinden dolayı 626.313,67-TL alacaklı durumda gözüktüğü, dava konusu çeklerin davalı şirketin 2014 yılı defterlerine 30/10/2014 tarihinde davacının cari hesap borcundan düşülmek suretiyle alınan çekler hesabına kaydedildiği tespit edilmiştir. Davalı şirketin ticari defterlerinde dava konusu çeklerin davacı şirketin cari hesap borcu dışındaki herhangi bir nedenle alındığını gösteren muhasebe kaydına rastlanmadığı gibi savcılık şikayetine konu olan reklamasyon faturası kaydına da rastlanmamıştır. Davalı şirketin defter kayıtlarına göre, dava dışı … ile ticari bir ilişkisinin bulunduğu, …’den 145.800,00-TL’lik mal alımı gerçekleştirdiği ve bu mal bedelini peyderpey ödediği, 2014 yılı sonu itibariyle dava dışı …’e herhangi bir borcunun gözükmediği, yine defterlerde dava dışı şirket ya da yetkilisi … ile birlikte davacı şirkete ortak iş yaptıklarına ve bu iş nedeniyle dava dışı … ya da yetkilisine borçlu olduğunu gösteren herhangi bir muhasebe kaydının bulunmadığı belirlenmiştir.
Dosya kapsamına göre dava konusu çekler, davacı ve davalı şirket yetkilileri arasında imzalanan 29/10/2014 tarihli protokol kapsamında düzenlenmiştir. Söz konusu protokole göre çeklerin, davacı şirket ve Almanya’da bağlı olduğu şirket ile bu şirketlerin yetkilisi …’in davalı şirkete olan borçlarının tasfiyesi amacıyla verildiği anlaşılmıştır. Protokoldeki borç miktarı ile çeklerin miktarı, muhatap banka bilgileri örtüşmektedir. Tarafların incelenen ticari defter kayıtları da bu tespiti doğrulamıştır. Söz konusu protokolde dava dışı … ya da yetkilisi …’ın isimleri geçmediği gibi bir kısım ödemelerin davalı tarafından …’e yapılacağına dair herhangi bir ibare de bulunmamaktadır. Davacı, davalı şirket ve dava dışı … tarafından birlikte davacı şirkete iş yapıldığına dair iddiasını yazılı delillerle ispat edememiş, aksine davacının kendi defterlerinde dahi … ile herhangi bir ticari ilişkisi tespit edilememiştir. Davacı iddiasına dayanak gösterilen 110.000,00-Euro tutarlı reklamasyon faturası ile ilgili davacı şirket yetkilisi tarafından davalı şirket yetkilisi … hakkında yapılan şikayet sonucunda takipsizlik kararı verilmiştir. Dava dışı … yetkilisi … tarafından aynı reklamasyon faturası ile ilgili davalı şirket yetkilisi … hakkında yapılan şikayetle ilgili olarak Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açılmış ise de, anılan mahkemece ticari ilişkiye yönelik hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu gerekçesiyle beraat kararı verilmiş, karar kesinleşmiştir. Davacı, menfi tespit davalarına dayanak olarak 110.000,00-Euro tutarlı reklamasyon faturasının Almanya’da bağlı olduğu dava dışı şirket tarafından düzenlenmediğini, bu faturanın sahte olduğunu, davalı şirket yetkilisinin bu sahte faturayı mail yoluyla dava dışı … şirketi yetkilisine gönderdiğini, …’e davalı tarafından ödeme yapılmadığından bu miktarı kendisinin ödediğini iddia etmiş ise de, davacının kendi ticari defterlerinde … ile herhangi bir ticari ilişkisine rastlanılmamış, ayrıca davacı …’e ödeme yaptığını da ispat edememiş, dava konusu çeklerin verildiği protokolde … veya yetkilisinin ismi olmadığı gibi davalı tarafından …’e ödeme yapılacağına ilişkin herhangi bir kaydın da bulunmadığı görülmüştür. Davacının sahte olduğunu iddia ettiği reklamasyon faturası ile dava konusu çeklerin bağlantısı kurulamamıştır. Çeklerin taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıya olan cari hesap borcunun ödenmesi amacıyla verildiği sabittir. Davacı menfi tespit iddialarını usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Dava dışı şirketle ilgili reklamasyon faturasının sahteliği konusunda suç teşkil edecek olaylarla ilgili yemin teklif edilmesi mümkün olmadığından davacının yemin deliline dayanamayacağı sonucuna varılmış, asıl ve birinci birleşen davalardaki davacının menfi tespit istemi yerinde görülmemiştir.
Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında davacı, davalı şirkete 110.000,00-Euro tutarlı reklamasyon adı altında kesinti yapmadığını, davacı tarafından düzenlenen 110.000,00-Euro tutarlı reklamasyon faturasının gerçek bir belge olmadığının tespitini talep etmiştir. Müstakil tespit davasına konu edilen 110.000,00-Euro tutarlı reklamasyon faturası menfi tespit davalarında delil olarak gösterilmiştir. Söz konusu reklamasyon faturası menfi tespit davalarında inceleme ve tartışma konusu yapılmıştır. Davacının bu hususta ayrıca tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Kaldı ki, anılan reklamasyon faturasının sahteliği ancak davacı şirketin bağlı bulunduğu dava dışı … Şirketi tarafından ileri sürülebilecektir. Tespit davası yönünden davacının aktif husumetinin bulunmadığı kanaatine de varılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında; … Esas sayılı asıl davada; asıl davanın reddine, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı teminat yatırılarak uygulanmış olduğundan davalı-alacaklı yararına dava değerinin (250.000,00-TL) takdiren %20’si tutarı 50.000,00-TL tazminatın (İİK.nun 72/4 mad.) davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar kesinleştiğinde davalı-alacaklı lehine hükmolunan tazminatın öncelikle yatırılan teminattan karşılanmasına, mahkememizin …Esas sayılı birleşen dava dosyasında; birleşen davanın reddine, mahkememizce verilen tedbir kararı teminat yatırılıp uygulanmadığından davalı-alacaklı yararına tazminat takdirine yer olmadığına, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı birleşen dava dosyasında; birleşen bu davada davacının aktif husumetinin olmadığı, ayrıca menfi tespit taleplerine konu her iki davada aynı reklamasyon faturasından bahsedilerek menfi tespit talep edilmesi karşısında tespit davası yönünden hukuki yararın da olmadığı anlaşılmakla davanın bu nedenlerle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-… Esas sayılı
ASIL DAVADA;
a-Asıl davanın reddine,
b-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı teminat yatırılarak uygulanmış olduğundan davalı-alacaklı yararına dava değerinin (250.000,00-TL) takdiren %20’si tutarı 50.000,00-TL tazminatın (İİK.nun 72/4 mad.) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-Karar kesinleştiğinde davalı-alacaklı lehine hükmolunan tazminatın öncelikle yatırılan teminattan karşılanmasına,
2-Mahkememizin … Esas sayılı BİRLEŞEN DAVA DOSYASINDA;
a-Birleşen davanın reddine,
b-Mahkememizce verilen tedbir kararı teminat yatırılıp uygulanmadığından davalı-alacaklı yararına tazminat takdirine yer olmadığına,
3-Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı BİRLEŞEN DAVA DOSYASINDA;
Birleşen bu davada davacının aktif husumetinin olmadığı, ayrıca menfi tespit taleplerine konu her iki davada aynı reklamasyon faturasından bahsedilerek menfi tespit talep edilmesi karşısında tespit davası yönünden hukuki yararın da olmadığı anlaşılmakla davanın bu nedenlerle reddine,
4-… Esas sayılı Asıl Davada;
a-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 4.269,38-TL harçtan mahsubuna, artan 4.233,48-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı lehine tayin ve takdir olunan 20.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5- Mahkememizin … Esas sayılı Birleşen Dava Dosyasında;
a-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 3.244,73 TL harçtan mahsubuna, artan 3.208,83-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı lehine tayin ve takdir olunan 17.350,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı Birleşen Dava Dosyasında;
a-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 27,70-TL harcın mahsubuna, bakiye 8,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı lehine tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Asıl ve birleşen davaların reddine karar verildiğinden asıl ve birleşen dosya davacısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Asıl ve birleşen dosya davalısı … Ltd.Şti tarafından sarf edilen 79,00-TL tebligat gideri , 9,25-TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 88,25-TL yargılama giderinin asıl ve birleşen dosya davacısından alınarak asıl ve birleşen dosya davalısına verilmesine,
9-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2018

Başkan …

Üye …
Üye …

Kâtip …