Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/295 E. 2019/588 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/295 Esas
KARAR NO : 2019/588

DAVA : Tazminat (Kooperatif Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2015
KARAR TARİHİ : 16/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 26/06/2012- 16/09/2014 tarihleri arasında …. Sitesi Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan davalıların görev süresi içerisinde kooperatifi zarara uğrattıklarını, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 62.maddesine göre yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurlarının kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumlu olduğunu, TTK.nun 553.maddesinin de bu yönde hüküm içerdiğini, ayrıca kooperatif ana sözleşmesinin 48.maddesine göre yönetim kurulu üyesi olan davalıların kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan müteselsilen sorumlu olup, kooperatife verdikleri zararları tazminle yükümlü olduklarını, yeminli mali müşavir …. tarafından muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemenin devam ettiğini, değerli kağıt ve nakit kasa devir teslimine ilişkin muhasebe kayıtlarına ilişkin raporun ise tamamlanarak 16/03/2015 tarihinde kooperatif yönetim kuruluna sunulduğunu, bu rapora göre 19/09/2014 tarihli değerli kağıt ve nakit kasa devir teslim tutanağıyla devredilen tutar ile devredilmesi gereken tutar arasında 109.890,53 TL kasa, 25.000,- TL çekler, 18.754,- TL senetler olmak üzere toplam 153.644,53 TL fark bulunduğu belirtilerek davalıların kooperatifi 153.644,53 TL zarara uğrattığının tespit edildiğini, mali incelemenin devam ettiğini, nihai raporun verilmediğini, nihai rapor verildiğinde davalıların başka hususlarda da kooperatifi zarara uğrattıklarının ortaya çıkması halinde, her türlü cezai ve hukuki talep ve başvuru haklarını saklı tuttuklarını, bu kapsamda davalılardan önceki dönem kooperatif başkanı …’un kooperatife yüklü miktarlarda borç verdiği gerekçesiyle kooperatifi borçlu gösterdiği ve keşide edilen çeklerle kendisini alacaklı olarak gösterdiğini, bu hususun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 153.644,53 TL nin zararın oluştuğu tarihlerden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle …Sitesi Yapı Kooperatifine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacıların asaleten davacı sıfatlarının bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, davacıların denetçi sıfatı ile açmış oldukları davanın yasa ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, bu durumun dava dilekçesi ekinde sunulan ve yöneticilerin tamamı tarafından imzalanmayan 18/03/2015 tarihli yönetim kurulu kararından açıkça anlaşıldığını, yasa ve ana sözleşme uyarınca yönetim kurulu ve denetçilerin doğrudan sorumluluk davası açmasının mümkün olmadığını, davanın maddi temelden yoksun olduğunu, maddi delil olarak dayanılan yeminli mali müşavir … tarafından düzenlenen tespit tutanağı başlıklı mütalaada; dijital ortamdaki veriler üzerinde inceleme yapıldığı, yasal defterlerin incelenmediğinin açıkça yazılı olduğunu, her türlü müdahaleye açık bilgisayar kayıtlarının delil olamayacağını, kooperatif yönetimi tarafından alelacele, hiçbir maddi delile dayanmadan kötü niyetli olarak dava açılması kararı verildiğini, kaldı ki, sunulan yeminli mali müşavir mütalaasında bankalara tahsil için verilmiş senetlerin dahi kasa açığı olarak nitelendirildiğini, kooperatife ait senetlerin verildiği bankalara ait kayıtların celbi ile bu konunun açığa kavuşacağını, müvekkilinin görev yaptığı süre sonunda ve devir teslim esnasında herhangi bir kasa açığının olmadığını, kooperatif yasal kayıt ve defterleri üzerinde yapılacak inceleme sonucunda bu durumun sabit olacağını, davacının kötü niyetli olduğunu müvekkilinin kooperatifin kuruluşundan 16/09/2014 tarihine kadar yönetim kurulu başkanlığı yaptığını, bu davanın açılmasının sebebi ise müvekkilini 30 yıl hizmet ettiği kooperatif üyeleri nezdinde itibarsız hale getirmek olduğunu, öte yandan müvekkiline yönelik ödemelerin vadesi yaklaşırken böyle bir davanın açılmasının düşündürücü olduğunu belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde; usule ilişkin olarak öncelikle denetim kurulu üyeleri olan davacıların huzurda görülmekte olan davayı açma yetkilerinin bulunmadığını, 1136 sayılı Kooperatifler Kanunu ve 6102 Sayılı Yeni Ticaret Kanunu 553. maddesi uyarınca denetçiler tarafından iş bu davanın açılmasının mümkün olmadığını, bir an için eski Ticaret Kanununda öngörülen usullere göre dava açılabileceği kabul edilse bile bu durumda öncelikle yöneticilerin sorumluluğu konusunda dava açılması için kooperatif genel kurulunda karar alınması gerektiğini, müvekkillerinin kooperatifin eski yöneticileri olması sebebi ile kooperatif belgelerine ulaşma imkanlarının bulunmadığını, açılan davanın gerek kanunlara gerekse ana sözleşmeye aykırı olarak açıldığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak ise davacıların kötü niyetle ve halen rakibi konumunda olan eski yöneticileri zor duruma düşürmek kastı ile hareket ederek işbu davayı açtıklarını, kooperatif yöneticilerinin basiretli bir tüccar gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, yeminli mali müşavir …. tarafından düzenlenen raporda şirket defterlerini incelemediğini açıkça itiraf ettiğini, raporda tahsildeki senetler başlığı altında 18.754,00 TL. lik senet kasa açığı olarak belirtilmiş ise de o an için bankada tahsilde olan senet veya senetlerin fiilen teslim edilmesi ve devir teslim tutanağına yazılması imkanı bulunmayacağından teslim tutanağında yer verilmediğini, kaldı ki kasa açığı olarak belirtilen ve bankada mevcut senetlerin teslim tutanağı tarihinden sonra tahsil edilmiş olma ihtimalinin de mevcut olduğunu, …. Bankası …. Şube Müdürlüğünden ….. nolu hesabından iş bu senetlerin bankada bulunup bulunmadığı veya ödenip ödenmediği incelenip buna göre rapor düzenlenmesi gerekirken bu basit araştırmaların yapılmadığını, kooperatifin defterleri üzerinde inceleme yapıldığında müvekkillerinin hiçbir sorumluluğu bulunmadığı davacıların iddia ettikleri hususların gerçek dışı olduğunun ortaya çıkacağını, yine dava dilekçesinde diğer zararların saklı tutulduğu beyanı ile davacı tarafça sanki başka zararlar varmış gibi bir görüntü verilmeye çalışıldığını ileri sürerek öncelikle davacıların taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddine, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62.maddesi 6102 Sayılı Ticaret Kanunu 553. maddesi uyarınca yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, kooperatif eski yöneticileri olan davalıların kooperatifi zarara uğratıp uğratmadıkları, davacıların iddialarının doğru olup olmadığı, zarar var ise miktarının ne kadar olduğunun tespitinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin….Esas sayılı dava dosyasının 26/11/2015 tarihli kararla dosyamızla birleştirildiği, birleşen dosyanın 21/12/2015 tarihli müzekkereyle mahkememize gönderildiği, mahkememizce 24/12/2015 tarihinde birleşen dosyanın iş bu dosyadan tefrikine karar verildiği, 29/12/2015 tarihinde ise ….Esas numarasını alan tefrik edilen dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiği, kararın taraf vekillerine tebliğ edildiği, mahkememizce verilen birleştirme kararının kesinleştiği, 05/01/2016 tarihli müzekkere ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine …. Esas sayılı dosyanın 23/12/2015 tarihinde Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ( Birleştirme ve tefrik nedeniyle Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasını almıştır), dosyası ile birleştirildiğinin bildirildiği, gerekçeli kararın gönderildiği , mahkememizin…. Esas sayılı dosyasından tefrik edilen …. Esas sayılı dava dosyasının İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ile HMK 166/2 maddesi uyarınca davacı vekilinin birleştirme talebi de dikkate alınarak birleştirilmesine karar verildiği, kararın taraf vekillerine tebliğ edildiği, taraf vekillerince temyiz edilmediğinden mahkememizce verilen birleştirme kararı kesinleştiği, dosyanın bu nedenle gönderildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı ekinde kooperatife ait 29/06/2006 tarihli genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetvel ve toplantı tutanağı ekinde yer alan mali tabloların bir sureti gönderilmiştir.
28/01/2016 tarihli duruşmada iddia ve savunmaların değerlendirilmesi için davacı kooperatifin ihtilaf konusu dönemleri ilişkin tüm ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde üçlü bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak davalıların davacı kooperatifi zarara uğratıp uğratmadıkları, her bir davalının görev yaptığı dönemler itibariyle sorumlulukları bulunup bulunmadığı, zarar var ise hangi davalı yada davalıların hangi miktar ve eylemlerden sorumlu oldukları hususlarında ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş, 20/07/2016 tarihli raporda özetle; Davalılar 2012, 2013 hesap yılında haklarında alınan ibra kararının bu işlemler yönünden geçerli olmayacağı, bu faaliyet döneminde kooperatife karşı sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmeyen, kooperatifin para ve malları üzerinde suç İşleyerek onu zarara uğratan veya yönetim kurulu üyesi sıfatıyla üzerine düşen görevleri basiretli bir şeklide yerine getirmeyerek kooperatif tüzel kişiliğinin zarara uğramasına sebebiyet veren, davalıların yeni TTK’nun 553’üncü maddesine göre yönetim kurulu üyeleri, Kanun ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini İhlâl ettikleri takdirde, kusurlarının bulunmadığını İspatlamadıkça İlkesi gereği hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları, tüm davalıların 01.01.2014 ile 16.09.2014 tarihi arasındaki görev ve faaliyetlerinden dolayı genel kurulca ibra edilmedikleri, Kooperatif ana sözleşmesi ve 1163 savılı kanun çerçevesinde yönetim kurulu üyesi veya ortakların, şahısları adına, kooperatife borç verme, geri tahsil etme, ticari işlem v.b işlemler yapılamayacağından davalıların ibra edildikleri 2012, 2013 hesap yı|ı görev döneminde (bu dönemde ibra kararı alınmasına rağmen) ve ibra edilmedikleri 2014 hesap yılında kanun ve ana sözleşmeye aykırı olan yukarıda sayılan bu mail işlemlerden birlikte müteselstlen ve müştereken sorumluluğunun bulunduğu, yönünde bilirkişi görüş ve kanaatine ulaşıldığı, kooperatif muhasebe kayıtlarında, 2012 yılında …. şirketine verilmiş olan çeklerin; aynı gün … tarafından Bankaya para yatırılarak, … ve Kooperatif Üyesi …. tarafından tahsil edilmesinin tamamen çelişki olduğu bu işlem sebebiyle kooperatifin 300,000,00 TL zarara uğratıldığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı, davalı …’un 14.05.2013 tarihinde toplam 1.205.918,00 TL bedelli senetlerle kooperatiften tahsilat yaptığı ve karşılığında borçlandığı, anili senetlerin 31.12.2013 tarihinde Kooperatife iade edildiği ve dolayısıyla aynı miktarda …’un Alacaklı olması gerekirken senetlerin iade edilmesi karşılığında … hesabına alacak kaydedilmeyip, Kooperatif hesaplarında 128.01.01.01 hes. kodu ile Şüpheli Tic. Alacaklar Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. Nolu İcra dosyası hes. ile takip edilen dava dışı …. şirketinin Alacağına kaydedilerek. Kooperatifin alacaklı olduğu …. Enerll borcunun 1.205.918.00 TL usulsüzce azaltılmak suretiyle kooperatifin zarara uğratıldığı, Kooperatif ana sözleşmesinin amaçlar ve faaliyetler başlıklı 6/6 maddesinde kooperatifin ancak finans kuruluşlarından kredi alabileceği, Kooperatif ana sözleşmesinde ve dosyaya İbraz edilen genel kurul kararlarında kooperatifin özel kişilerden elden borçlanmaya olanak sağlayan bir düzenlemenin olmadığı, Kooperatif yönetim kurulu başkanı olan …. …’un 2012 ve 2013 hesap yılında kooperatif İle arasında borç alma ve verme İşlemlerinin yapılmış olması 2014 hesap yılında 03.09.2014 tarih 16 sayılı alınan yönetim kurulu kararı ile (bu kararı sadece … imzalamamıştır) …. …’tan borç para alınması ve borcun kooperatifin çekleri ile geri ödenmesi yönündeki alınan karar hükümsüz (BATIL)olduğu gibi yasa ve ana sözleşmeye aykırı olarak 2012 yılından yeni yönetim kurulunun seçilmesine kadar yani 16.09.2014 tarihine kadar geçen sürede kooperatifle arasında süregelen usulsüz alacak borç ilişkisinin çek ve senet verilme ödeme kapama ve muhasebe işlemleri ile kooperatifin zarara uğratılmış olması nedeniyle bu mali İşlemlerden …. …’un kooperatif başkanı olarak, diğer davalılarında başkanının yanında yönetim kurulu üyesi sıfatıyla üzerine düşen görevleri basiretli bir şekilde yerine getirmeyerek kooperatif tüzel kişiliğinin zarara uğramasına sebebiyet verdiklerinden şahsen sorumluluklarının bulunacağı, yeni TTK’nun 553’üncü maddesine göre yönetim kurulu üyeleri, Kanun ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini İhlâl ettikleri takdirde, kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olmaları sebebiyle davalılardan …’ırı …. … İle birlikte kooperatifi temsil etmesi, diğer davalılar …, …, …. … ,…’nın da 2012 yılından 16.09.2014 yılına kadar kooperatif başkanı … …’la birlikte görevde bulunması ve 2012 yılından beri yasa ve ana sözleşmeye aykırı olarak …. …’un kooperatife borç verme ve çeklerle geri tahsil etme şeklindeki, usulsüz muhasebe işlemlerinden dolayı Kooperatifin uğratıldığı toplam 1.505.918,00 TL zarardan …. … ile birlikte müştereken ve müteselsllen sorumluluğu bulunduğu, davalılardan … ‘in görev yaptığı 09.01.2012 – 23.12.2013 dönemi itibari ile kooperatifin muhasip üyesi bulunması ve …. …’un kooperatife borç verme ve çeklerle geri tahsil etme şeklindeki, usulsüz muhasebe işlemlerinden dolayı Kooperatifin uğratıldığı toplam 1.505.918,00 TL zarardan …. … ile birlikte müştereken ve müteselsllen sorumluluğunun bulunduğu, …’nin görev yaptığı 09.01.2012 tarihi ile 19.09.2014 dönem itibari ile genel kurulun bilgisine sunulan işlemler yönünden genel kurulca ibra edildiği ancak …’nin 09.01.2012 tarihinden 31.12.2013 tarihine kadar olan dönemde kooperatif başkanı …. …’la birlikte görevde bulunması, yasa ve ana sözleşmeye aykırı olarak …. …’un kooperatife borç verme ve çeklerle geri tahsil etme şeklindeki, usulsüz muhasebe İşlemlerinden dolayı Kooperatifin uğratıldığı toplam 1.505.918,00 TL zarardan …. … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, davacı kooperatifin, davalılar tarafından kooperatifin 153.644,53 TL zarara uğrattıkları iddiaları yönünden ise; davalılann devrettiği değerli kağıt ve nakit kasası toplamı olan 128.209,12 TL ile davacı kooperatif tic. defterlerindeki değerli kağıt ve nakit kasası toplamının örtüştüğü, diğer bir ifade ile devir edilen tutarla kooperatif ticari defterlerinde kayıtlı tutarlar arasında herhangi bir fark olmadığından 153.644.53.TL’lik tutar yönünden zarar oluşmadığı kanaati bildirilmiştir.
6102 sayılı TTK.nun 553/1.maddesinde 6335 sayılı Kanunun 28 ve 41.maddeleriyle değişiklik yapıldığı, ancak bilirkişi raporunda maddenin değişiklikten önceki metni esas alınarak değerlendirmeye gidildiği, huzurdaki davanın kooperatif yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminat davası olduğu, anılan 553.maddenin yasal değişiklikten sonraki düzenlemesi uyarınca davacı kooperatifin zararı ve bu zarardan yöneticilerin kusurlarıyla sorumlu olduklarını ispat yükü altında bulunduğu nedenleriyle davacılar vekilinin ara kararlardan rücu talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 21/03/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 20.07.2016 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda dava dilekçesinde talep ettiği alacaklarının ıslah yolu ile 1.352.273,47-TL artırarak, toplamda 1.505.918,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve zararın oluştuğu tarihten itibaren ticari reeskont faizi işletilmesine karar verilmesini talep etmiş, aynı tarihte ıslah harcını yatırmıştır.
18/05/2017 tarihli duruşmada davalılar vekillerinin kök rapora itirazlarının değerlendirilmesi, kök rapordan sonra celp edilen soruşturma dosyası, çek suretleri, icra dosyalarının incelenmesi, bilhassa 6102 sayılı TTK.nun 553/1.maddesinde 6335 sayılı Kanunun 28.ve 41.maddeleriyle değişiklik yapıldığı da dikkate alınmak suretiyle önceki bilirkişi kurulundan (….) ek rapor alınmasına karar verilmiş, 08/02/2018 tarihli ek raporda; kök raporun 10,11,12 maddesinde de belirtildiği üzere, kök raporda belirtilen 1163 sayılı kanunun 42. Mad ne ve ana sözleşmeye aykırı olarak, aykırı işlemler sebebiyle davalıların birlikte kusurlarının bulunduğu, kök rapordaki 10,11,12 nolu değerlendirme bölümündeki mali değerlendirmelerin ise, ek rapor kapsamında sunulu bilgi ve belgeler çerçevesinde aşağıdaki şekilde değiştiği, yeni TTK’nun 553’üncü maddesine göre yönetim kurulu üyeleri, Kanun ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlâl ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olmaları sebebiyle davalılardan … … ite birlikte kooperatifi temsil etmesi, diğer davalılar …, …, …. … , ….’mn da 2012 yılından 16.09.2014 yılına kadar kooperatif başkanı …. …’la birlikte görevde bulunması ve 2012 yılından beri yasa ve ana sözleşmeye aykırı olarak …. …’un kooperatife borç verme ve çeklerle geri tahsil etme şeklindeki, usulsüz muhasebe işlemlerinden dolayı Kooperatifin uğratıldığı toplam 1.255.918,00 TL zarardan … … ile birlikte müştereken ve müteselsllen sorumluluğu bulunduğu, davalılardan …’in görev yaptığı 09.01.2012 – 23.12.2013 dönemi itibari ile kooperatifin muhasip üyesi bulunması ve …. …’un kooperatife borç verme ve çeklerle geri tahsil etme şeklindeki usulsüz muhasebe işlemlerinden dolayı Koop.’in uğratıldığı toplam 1.255.918,00 TL zarardan …. … ile birlikte müştereken ve müteselsllen sorumluluğunun bulunduğu, …’nin görev yaptığı 09.01.2012 tarihi ile 19.09.2014 dönem itibari ile genel kurulun bilgisine sunulan işlemler yönünden genel kurulca İbra edildiği ancak, …’nin 09.01.2012 tarihinden 31.12.2013 tarihine kadar olan dönemde kooperatif başkanı …. …’la birlikte görevde bulunması, yasa ve ana sözleşmeye aykırı olarak …. …’un kooperatife borç verme ve çeklerle geri tahsil etme şeklindeki, usulsüz muhasebe İşlemlerinden dolayı Kooperatifin uğratıldığı toplam 1.255.918,00 TL zarardan …. … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, diğer kanaatler açısından köK rapordaki bilirkişi görüş ve kanaatinin değişmeyeceği yönünde mütalaa olunmuştur.
Küçükçekmece …Asliye Ceza Mahkemesine yazılan müzekkereye cevap verilmiş, incelenmesinde; iddianame ceza dosyası içeriğine göre ceza davası sadece şirket kayıtlarından ve bu davada sabit olduğu üzere31/05/2014 tarihinde kooperatife ait 4 adet çeki-kendisini lehdar olarak göstererek-keşide ettiği, mezkur çekleri sonrasında cira yoluyla üçüncü şahıslara aktardığı, çekler sebebiyle İstanbul İcra Daireleri nezdinde kooperatif aleyhine takip başlatıldığı, 1163 sk. md. 59/6 uyarınca kooperatif yöneticilerinin kooperatif ile kişisel alacak ilişkisine giremeyecekleri gerekçesiyle dava açıldığından iş bu davanın konusu yönünden ise takipsizlik kararı verildiğinden iş bu dosyanın bekletici mesele yapılmamasına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama , toplanan ve sunulan deliller, celp edilen dosyalar, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde;
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde; “Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur” hükmüne yer verilmiş, 62/1. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmıştır. 62/3. maddesinde ise; “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar” hükmüne yer verilmiştir.
Sorumluluğun söz konusu olabilmesi için de öncelikle bir zararın doğması şarttır. Zarar meydana gelmiş ise, yöneticilerin kusursuzluğunu ispat etmesi gerekir. Kusursuzluğun ispatı da genel hükümlere tabidir. Kural olarak yönetim kurulu üyeleri kooperatif adına yaptıkları işlemlerden dolayı kişisel olarak sorumlu tutulamazlar ise de, anılan 336. maddedeki hallerde kooperatife, kooperatif ortaklarına ve kooperatif alacaklılarına karşı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsilen sorumlu olurlar. Yöneticilerin görevlerini ifa sırasındaki zararın kusur ile işlendiği karinesinin aksini ispat etmedikçe 338. maddesi gereğince sorumluluktan kurtulamazlar. Diğer yandan, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2007 tarih ve…. E., …. K. sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde yöneticilerin kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan yöneticilerin birlikte sorumlu olacağı anlaşılması gerekir.
Toplanan delillere göre Davaya konu olayda , davalıların yöneticisi olarak bulundukları döneme ilişkin …. …’un kooperatife borç verme ve çeklerle geri tahsil etme şeklindeki usulsüz muhasebe işlemleri yaptığı. davalıların 26/06/2012-16/09/2014 tarihleri arasında dava dışı kooperatifin yönetim kurulu üyeliklerini yaptıkları sabit olup yönetim kurulu üyeleri olarak 03/09/2014 tarih 16 sayılı yönetim kurulu kararında 2 nolu karar ile kooperatif vadeli borçlarının günü gelmesi, nakit sıkışıklığı ödeme güçlüğü sebebiyle davalı yönetim kurulu başkanından borç para alınması, alınacak borcun kooperatifin çekleriyle geri ödenmesine oy birliğiyle karar verildiği görülmüş, yine incelenen defter ve kayıtlara yönetim kurulu başkanı …’un kooperatife borç nakit para ve bankaya yaptığı havalelerle alacaklandığı, kooperatifi müşteri çekleriyle borçlandırarak kooperatif muhasebe kayıtlarından da anlaşılacağı üzere dava dışı …. şirketine verilmiş olan çeklerin davalı … tarafından bankaya para yatırılarak …. İnşaat’a yatırılına çeklerin davalı tarafından tahsil edildiği, yine kooperatifçe düzenlenen senetlerden dolayı kooperatif yönetim kurulu başkanının alacaklı olduğu, davalı yönetim kurulu başkanının banka hesabına yüksek miktarlarda para havale edildiği, kooperatifin yönetim kurulu başkanı aracılığıyla borçlandırıldığı, incelenen kayıtlarda birçok senedin iade edilmesi karşılığında … hesabına alacak kaydedilmemiş olup kooperatif hesaplarında şüpheli ticari alacaklar Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. nolu icra dosyası ile takip edilen dava dışı …. Enerji şirketinin alacağının kaydedilerek kooperatifin alacaklı olduğu …. Enerji’nin borcunun 1.205.918,00TL usulsüzce borcun azaltıldığı, kayıtların tamamen fiktif ve muhasebe esaslarına aykırı işlemler olduğu dikkate alındığında tüm davalıların 01/01/2014 ile 16/09/2014 tarihleri arasında görev faaliyetlerinden dolayı genel kurulca ibra edilmedikleri anlaşılmış olup ayrıca genel kurulun bilgisine sunulmayan yanıltıcı işlemlerle ilgili 2012-2013 yılı hesap yılında haklarında ibra kararının bulunması davaya konu işlemleri kapsamadığı dikkate alınarak davalıların sorumlu tutulmasında sakınca görülememiştir. Öte yandan savcılık soruşturmalarında alınan raporlar incelendiğinde davalı … ‘un yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde kooperatifin sahibi olduğu 16 adet bağımsız bölümün 2.650.000,00 TL bedelle dava dışı …. Enerji Ltd.Şti.’ne genel kurul kararı olmadan ve ödemelerin çekle yapılacağı dikkate alındığında çek bedelleri tahsil edilmeden dava dışı şirkete 16 adet taşınmazın devredildiği ve şirkete bu taşınmazların tahsis edildiği 250.000,00 TL’nin dava dışı şirket tarafından peşin ödendiği, geri kalan bedelin ise 9 adet çekle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 9 adet çekin ise karşılıksız çıktığı anlaşılmış olup dava dışı şirkete icra takibi yapıldığı, ancak tahsis bedeli tahsil edilmemiş olup genel kurul kararı olmadan yapılan bu satış sonunda kooperatif kurulunca 2014 yılında 10 ve 16 sayılı yönetim kurulu kararıyla daha sonradan satış bedelleri tahsil edilmeden ve ortada genel kurul kararı olmadan dava dışı şirketin bu defa malik olduğu bağımsız bölümlerin davalı …’a satıldığı, davalı … ‘un ise bu taşınmazları daha sonra dava …. Şirketine devrettiği ve davalı … ‘un kooperatif üyelik kaydının kapatıldığı anlaşılmıştır. Zararın taşınmazlar karşılığında dava dışı …. Enerji şirketinden alınan karşılıksız çekler sebebiyle oluştuğu anlaşılmıştır. Kooperatifler Kanunu 42/6.maddesi uyarınca gayrimenkul alım satımıyla ile almaya yetkili karar organı kooperatif genel kurulu olduğu tartışmasızdır. Davalıların ileri sürdüğü Çarşı Blokta bulunan atılı ve Çarşı Blokta meydana gelen yağmur suyu ve izolasyon problemiyle ilgili kararın bu taşınmazlarla ilgili olmadığı tespit edilmiştir. Bu faaliyet dönemlerinde kooperatife karşı sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmeyen yönetim kurulu üyesi sıfatıyla üzerine düşen özen ve yükümlülüğüne aykırı davranarak kooperatifte meydana gelen zarardan yönetim kurulu üyelerinin sorumlu oldukları anlaşılmış olup davalı …’un 14/05/2013 tarihinde toplam 1.205.918,00 TL bedelli senetlerle kooperatiften tahsilat yaptığı ve karşılığında borçlandığı, anılı senetlerin 31.12.2013 tarihinde kooperatife iade edildiği ve dolayısıyla aynı miktarda … un alacaklı olması gerekirken senetlerin iade edilmesi karşılığında, … hesabına alacak kaydedilmeyip kooperatif hesaplarında 128.01.01.01 hesap kodu ile Şüpheli Ticari Alacaklar Bakırköy …İcra Müdürlüğünün…. nolu icra dosyası hesabı ile takip edilen dava dışı …. Enerji şirketinin alacağına kaydedilerek kooperatifin alacaklı olduğu …. Enerji borcunun 1.205,918,00 TL usulsüzce azaltılmak suretiyle kooperatifin zarara uğratıldığı anlaşılmış olup, sonuç olarak davalı … ‘un Kooperatifler Kanunu 42.maddeye aykırı olan genel kurul kararı olmadan ve kooperatif üyesi bir şirketten 2.650.000,00 TL’yi tahsil etmeden dava dışı …. Enerji şirketine tahsis edilmesine karar verilen 16 adet bağımsız bölümün 1.205.918,00 TL bedelle satın alınmış olması karşısında kooperatifin zarara uğratıldığı anlaşılmış olup
2012 yılından beri yasa, kanun ve ana sözleşmeye aykırı olarak kooperatif yönetim kurulu başkanı …’un kooperatife borç verme ve çeklerle geri tahsil etme şeklindeki usulsüz muhasebe işlemlerinden dolayı kooperatifin toplamda 1.255,918,00 TL zarara uğratıldığı ve kooperatif yönetim kurulu başkanıyla birlikte görevde bulunan diğer davalılarında bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları dikkate alınarak bu bedelden dolayı söz konusu davalıların sorumluluğu sebebiyle uğranılan zararın kooperatife ödetilmesi yönünde mahkememizde kanaat oluşmuş olup ek raporda da belirtildiği üzere incelenen kooperatif defter ve kayıtlarından dava dışı …. İnşaat ile kooperatif arasındaki ticari ilişki kapsamında bu çeklerin verildiği dikkate alındığında ve kooperatif tarafından da söz konusu ticari ilişkinin içeriği olan işlerin yapılmadığı iddiası da yapılmadığı dikkate alındığında davalı tarafından 250.000,00 TL ‘lik çekler yönünden tahsil edildiğine dair herhangi bir kayıt ta olmadığı dikkate alınarak dava dışı …. İnşaatı’na hakediş karşılığı verildiği dikkate alınarak incelenen defter ve kayıtlara göre 250.000,00 TL’lik kısım yönünden davalıların kooperatifi zararlandırıcı işlem yaptığı sabit olmadığından talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile kooperatifin uğratıldığı zarar olarak tespit edilen 1.255,918-TL’nin 153.644,53-TL’si yönünden dava tarihinden itibaren başlamak üzere, 1.102.273,47-TL’si için ise ıslah tarihinden itibaren başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kooperatife verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜ VE KISMEN REDDİ
2-Kooperatifin uğratıldığı zarar olarak tespit edilen 1.255,918-TL’nin 153.644,53-TL’si yönünden dava tarihinden itibaren başlamak üzere, 1.102.273,47-TL si için ise ıslah tarihinden itibaren başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kooperatife verilmesine,
3-Davacıların fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine,
4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 85.791,76 TL ilam harcının davacı tarafından yatırılan 2.623,87 TL harç ile 23.093,45 TL harçtan mahsubuna, bakiye 60.074,44TL ilam ve karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,

5-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile ilam harcına mahsup edilen 25.717,32 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 61.627,54 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın ret miktarı dikkate alınarak 20.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 610,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 7.500,00- TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.110,80 TL yargılama giderinin davanın kabul miktarı dikkate alınarak 6.764,31 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9- Davalı … tarafından yapılan 24,00- TL posta masrafından oluşan yargılama giderinin davanın ret oranı gözetilerek takdiren 4,80 TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
11-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸