Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/243 E. 2020/563 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/243 Esas
KARAR NO : 2020/563

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/03/2015
KARAR TARİHİ : 15/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin ……. no.lu kasko poliçesiyle sigortalı bulunan …… plakalı aracın 05/03/2013 tarihinde davalının maliki olduğu ……. plaka sayılı aracın %100 kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası nedeniyle hasara uğradığını, araçta 14.918,00 TL değerinde hasar meydana geldiğini, müvekkilleri sigorta şirketi tarafından 04/04/2013 tarihinde ödeme yapıldığını, daha sonra meydana gelen hasarın 10.000,00 TL’sinin …… Sigorta A.Ş.tarafından ödendiğini, geri kalan 4.918,00 TL alacağın tahsili için Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olup, süresinde cevap dilekçesi sunulmuştur.
Davalı vekili 07/04/2015 tarihli cevap dilekçesinde; kaza tarihi olan 05/03/2013 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, kazanın zincirleme trafik kazası olduğunu, müvekkilinin %100 kusurlu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek kusur oranına karar verilmesi gerektiğini, davanın …… Sigorta A.Ş.’ye ihbarının gerektiğini, davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Dava yargılama sırasında …… Sigorta A.Ş.’ ye ihbar edilmiştir.
…… Sigorta A.Ş. 05/06/2015 tarihli cevap dilekçesinde; Davalı …… Turizm şirketine ait aracın ZMM poliçesini tanzim ettiğini, poliçedeki teminat dahilinde davacı …… Sigorta A.Ş.’ye 10.000,00 TL, …… Sigorta A.Ş.’ye 9.394,00 TL ve 5.000,00 Tl, ……. Sigorta A.Ş:’ye 4.252,00 TL olmak üzere toplam 28.646,00 TL tazminat ödediklerini, poliçe teminatının tükendiğini, müvekkilleri aleyhine hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanarak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılamaya konu Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’ nün ……. E. Sayılı takip dosyası aslı celp edilmiştir.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından, kazaya karışan araçların kaza tarihi itibariyle malik bilgileri dosya içerisine celp edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından, davacı ve davalı şirketin sicil kayıtları dosya içerisine celp edilmiş olup, her iki şirketin de faal olarak hükmi şahsiyetlerini devam ettirdikleri görülmüştür.
Sigorta Bİlgi Merkezine yazılan müzekkere neticesinde, kazaya karışan araçların kasko sigortası poliçe ve hasar bilgilerinin gönderildiği görülmüştür.
İBB Ulaşım Daire Başkanlığı’ na yazılan müzekkere neticesinde, kaza anını gösterir kamera kayıtları bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı şirket tarafından delil listesi ile birlikte kaza hasar tespit dosyasının bir suretinin ve ödemelere ilişkin dekontun sunulduğu görülmüştür.
GOP Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın …… soruşturma numaralı dosyasının bir sureti celp edilmiş olup, incelenmesinde; kazaya yönelik yürütülen soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde Kusur ve Hasar Uzmanı tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 07/01/2017 tarihli raporda özetle; kazanın oluşumunda ……. plaka numaralı taşıt sürücüsü …..’ün %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğunu, başkaca kusur izafe edilecek taraf bulunmadığını, …… plaka sayılı taşıt onarım bedelinin dosya muhteviyatı somut belgeler ışığında KDV dahil 14.917,57 TL olarak kabulünün gerektiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı süresinde davalı tarafça itiraz dilekçesi sunulmuştur.
…..’ün 26/05/2017 tarihli duruşmada davalı tanığı olarak beyanına başvurulmuş olup, olay günü TEM otoyolunda Edine istikametinde …… plakalı araç ile gündüz saat 11-12 aralığında seyir halinde olduğunu, orta şeritte aracının midibüs olduğunu, hızının ortalama 60-70 km civarında olduğunu, önünde harfiyat kamyonu olduğunu, harfiyat kamyonu önüne geçmeden önce kendi önündeki kamyonet ile birbirleine makas attıklarını, önüne geçemeden önce sağ şeritte olduklarını, sonra sırası ile önce kamyonet ardından hafriyat kamyonu benim önüme geçtiklerini, makas atarak ilerledikleri için takip mesafesini koruyamadılarını, kamyon ile aralarında bir taksi mesafesi olduğunu, önündeki kamyonun kendi önündeki kamyonete çarparak durduğunu, o durunca kendisininde ona çarpmak durumunda kaldığını, başka bir kazaya sebebiyet vermemek için aracı sağa sola kaydırmadığını, kazada en sondaki araç olduğunu, aracına arkadan çarpan olmadığını, kazaya 8 araç karıştığını, kaza sırasında araçta sıkıştığını, ambulans ile hastaneye götürüldüğünü, kazanın en öndeki aracın arıza yahut lastik patlaması gibi bir sebeple durmasından ötürü araçların birbirine çarpması sonucu meydana geldiğini, önündeki kamyonun da kendi önündeki araca çarptığını bu kazanın meydana gelişinde kusurunun olmadığını belirtmiştir.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazlar nedeniyle kusur oranının tespiti için dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup, 02/03/2018 tarihli raporu ile ATK tarafından eksikliklerin giderilmesi istenildiği, belirtilen savcılık dosyasının istenildiği, yeniden rapor alınması için dosyanın ATK Başkanlığı’ na gönderildiği, 29/04/2019 tarihli raporu ile zincirleme kaza neticesinde yedi sürücünün de ayrı ayrı ifadelerinin alınmalarının gerektiği ve kaza tespit tutanağının bir bütün halinde değerlendirildiğinde rapor düzenlenebileceği bildirildiği, belirtilen tüm eksiklikler giderildiğinde Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 25/02/2020 tarihli raporunda; …… plakalı aracın ön kısmındaki hasarda sürücü …….’ın önündeki araçlarla arasına güvenli bir takip mesafesi bırakmadığı gerekçesi ile %100 oranında kusurlu olduğu, …… plakalı aracın arka kısmındaki hasarda gerisinden gelen sürücü …….’ın önündeki araçlarla arasına güvenli bir takip mesafesi bırakmadığı gerekçesi ile %100 oranında kusurlu olduğu ve davalı şirketin maliki olduğu aracın sürücüsü …..’ün dava konusu olayda kusurunun olmadığı kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf – tanık beyanları. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Yargılamaya konu Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’ nün ……. E. Sayılı takip dosyası aslının incelenmesinde; takibin genel haciz yoluyla takip olduğu, takip alacaklısının davacı …… Sigorta A.Ş. ….. Sigorta A.Ş. olduğu, takip borçlusunun davalı …… Turizm Servis ve Tic. Ltd. Şti. Olduğu, takip miktarının 4.918,00 TL asıl alacak ve 369,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.287,86 TL olduğu, takip sebebinin davalı borçlunun maliki olduğu ……. plakalı aracın davacı takip alacaklısının sigortaladığı …… plakalı araca vermiş olduğu hasarın tazmin edilemeyen bakiye miktarının rücusuna ilişkin olduğu, süresi içerisinde davalı borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edildiği, takibin durduğu ve süresi içerisinde mahkememizde davanın açıldığı görülmüştür.
Davacı sigorta şirketi tarafından yaşanan kaza dolayısıyla sigortalısı olan …… plakalı araç malikine 14.918,00 TL ödeme yapıldığı, bu yapılan ödemenin 10.000,00 TL’sinin …… Sigorta A.Ş. tarafından geri alındığı, poliçe limitinin tükenmesi sebebiyle geri kalan 4.918,00 TL alacağın tahsil edilemediği ve bu sebeple kazaya karışan ……. plakalı aracın malikine rücu edildiği anlaşılmıştır.
Davacı takip alacaklısının, alacağa hak kazanabilmesi için öncelikle kazaya karışan davalı takip borçlusunun maliki olduğu ……. plakalı aracın sürücüsünün kaza sebebiyle kusurunu ispatlaması gerekmektedir.
05.03.2013 günü saat 11:30 sıralarında davalı şirketin maliki olduğu, sürücü ….. sevk ve idaresindeki ……. plakalı otobüsü ile Tem Otoyolu üzerinde Ankara istikametinden Edirne yönüne 3. şerit üzerinde seyir halinde iken kaza mahalli olan ……. yakınlarına geldiği esnada aracının ön kısmıyla, önündeki sürücü …… idaresindeki …… plakalı kamyona çarpmış ve bu araçta ötelenerek önünde yer alan sürücü ……. sevk ve idaresindeki …… plakalı kamyonetin arka kısmına çarpmış ve bu araçta ötelenerek önünde yer alan davacı şirket tarafından sigorta poliçesi düzenlenen sürücü ……. idaresindeki …… plakalı kamyonun arka kısmına çarpmış ve bu kamyonda ötelenerek önünde yer alan sürücü ……. sevk ve idaresindeki …… plakalı kamyonetin arka kısmına çarpmış ve bu araçta ötelenerek önünde yer alan sürücü ……. sevk ve idaresindeki …… plakalı kamyonun arka kısmına çarpmış ve bu araçta ötelenerek önünde yer alan sürücü …… sevk ve idaresindeki …… plakalı otomobilin arka kısmına çarpması neticesi yedi aracın karıştığı ve …… plakalı kamyonda maddi hasarın meydana geldiği trafik kazası meydana gelmiştir.
Hükme esas alınan gerekçeli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 25/02/2020 tarihli rapor içeriğinden de anlaşıldığı üzere, yaşanan kaza olayında araç sürücülerinin önündeki hasardan kendilerinin sorumlu oldukları, arkalarındaki hasardan arkasındaki hasar sürücülerinin sorumlu olduğu; …… plakalı aracın ön kısmındaki hasarda, sürücü …….’ın önündeki araçlarla arasına güvenli bir takip mesafesi bırakmadığı gerekçesi ile %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu; …… plakalı aracın arka kısmındaki hasarda, gerisinden gelen sürücü …….’ın önündeki araçlarla arasına güvenli bir takip mesafesi bırakmadığı gerekçesi ile %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu ve davalı şirketin maliki olduğu aracın sürücü …..’ün dava konusu olayda kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça ATK raporuna itiraz edilmişse de, raporun 20.08.2019 tarihli genişletilmiş uzmanlar kurulu heyetine dayalı olduğu anlaşıldığından, ATK’ dan yeniden rapor aldırılmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda istinaf kanun yolu gösterilmişse de, icra takibindeki alacak miktarının 2020 istinaf kesinlik sınırının (5.390,00 TL) altında olduğu görülerek, kararın kesin olarak verildiği gerekçeli hüküm altına işlenmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin alınan 90,31 TL harçtan mahsubu ile 35,91 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davalı tarafından yapılan 217,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2020

Katip ……
¸e-imza

Hakim …….
¸e-imza