Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/209 E. 2018/423 K. 01.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/209
KARAR NO : 2018/423

DAVA : MENFİ TESPİT (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2015
KARAR TARİHİ : 01/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili …’ın …. ‘da emlak komisyonculuğu iş yapmakta olduğunu, müvekillinin davalı … arasında bir kaç kez …. ‘da taşınmaz alınmasına aracılık/ komisyonculuk etme ilişkisinin mevcut olduğunu, davalı ile müvekkili arasında yine bir taşınmazın satımına aracılık etme ilişkisi doğduğunu, müvekilinin müşterisi mülk sahibine … tarafından kapora mahiyetinde ödeme yapıldığını, daha sonra taşınmazı satın almaktan vazgeçen davalının bu alım-satıma aracılık eden davacı müvekkiline müracatı ile söz konusu bedelin kendisine iade edilmesini dayattığını, ticari itibarını düşünen müvekkilinin kendisinin borçlu eşi …’ın kefil olduğu 2 adet bono teminat mahiyetinde düzenlediğini ve davalıya verdiğini, davalı … davacılarca düzenlenerek imzalanan teslim edilen teminat mahiyetindeki 2 adet senedin ödenmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra takibine giriştiğini, davalının kötü niyetle hareket ederek senetlerin eksik kısımlarını müvekkillerce doldurulmamış kısımları kendisi tamamladığını, ve yine 20/11/2014 tediye tarihli, 6.400,00-TL bedelli senedin rakam hanesinin başına (1) ve yazı hanesinin başına da (on) eklenmek suretiyle senet üzerinde tahrifat ile senet bedelini 16.400,00-TL’ye çıkardığını, davalının kambiyo evrakında tahrifat yapmak ve tahrif edilmiş gerçekte bedelsiz olan bu senedi icra takibine konu yapmak suretiyle daha yüksek bedelle tahsil etmek amacını güttüğünü, haksız kazanç peşinde olduğunu, davalı aleyhine Bakırköy CBS’na suç duyurusunda bulunulduğunu, davanın kabulü ile müvekkillerinin 20/11/2014 tediye tarihli, 16.400,00-TL bedelli, senetteki tahrifat nedeniyle kabul edilen 6.400,00-TL hariç, 10.000,00-TL ve fer’ileri yönünden borçlu olmadığının tespitine, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takibinin kambiyo evrakı vasfını yitiren 20/11/2014 tediye tarihli 16.400,00-TL bedelli senet yönünden iptaline, haksız ve hukuka aykırı takip ve hacizlerden dolayı alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkilleri lehine icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama ve ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların davaya konu senetleri müvekkili ile olan ticari ilişki neticesinde kendi istek ve arzuları ile tanzim edip imzaladıklarını açıkça kabul etmekte olduklarını, davaya konu senetlerin davacılar tarafından özgür irade ile tanzim edildiği ve senet üzerindeki imzaların da davacılar tarafından atıldığı konusunda taraflar arasında hiç bir çekişme bulunmadığını, senetler bulunması zorunlu yasal unsurları içerin sahih bir senetler olduğunu, davaya konu senetlerin ifa uğruna teslim edildiğini, bu durum davacının da kabulü olduğunu, senetlerde Ticaret Kanunu gereği taşıması gereken zorunlu unsurların tam olduğunu, teminat senedi iddiasının doğru olmadığını, davacı taraf itiraza konu takibe esas olan senedin teminat senedi olduğunu iddia etmekte olduğunu, davacı iddiasını yazılı belge ile ispatla mükellef olduğunu, fakat davacının iddiasını ispatlayan herhangi bir yazılı belge dosya mündericatında olmadığını, ayrıca takibin dayanağı olan 16.400-TL’lik senet üzerinde de bu senedin teminat senedi olduğuna dair hiç bir ibarenin bulunmadığını, her türlü fazlaya dair cevap hakları saklı kalmak kaydıyla açıklanan nedenlerle davacının senet keşidecisi/borçlusu olduğunu, ifa uğruna tanzim edilerek teslim edilen senetten dönülmesinin hukuken mümkün bulunmadığını ve senet metninin sonradan 3. kişiler tarafından da doldurulabileceği hukuki gerçeği de göz önünde bulundurularak mesnetsiz ve tamamen kötü niyetli olarak açılan davanın tüm talepler yönünden reddine, davacının varsa iddiası müvekkile karşı sebepsiz zenginleşme/istirdat davacı açmakta muhtariyetine, davacının kötü niyetli dava nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini, dava masrafları ve ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Şarköy Tapu Müdürlüğüne ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkerelere ve Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimata cevap geldiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, icra takibinden sonra açılan senetteki tahrifat nedeniyle borçlu olmadığı istemine ilişkindir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 14/12/2015 tarihli raporunda; inceleme konusu senette miktar rakamların baş tarafında bulunan “1” rakamını ve miktar yazılarının baş tarafında bulunan “On” yazısı kendisinden sonra gelen rakam ve yazılardan konum, fulaj izi ve kalem ucu kalibresi bakımından farklılık gösterdiğinden, sırası dahilinde yazılmayıp sonradan ilave edilmiş oldukları sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
İcra takibine konu senet üzerinde ekleme yapılıp yapılmadığı, bu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise ne kadar borçlu olduğu, tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …., …. ve ….. tarafından düzenlenen 14/03/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; inceleme konusu senedin tanziminde miktar bölümlerinin rakam ve yazı ile (6.400-ALTIBİNDÖRTYÜZ) olarak yazılmış bulunduğu halde daha sonra farklı fiziki evsafla bir kalemle miktar rakamlarının baş tarafına (1) rakamının, miktar yazılarının baş tarafına ise (ON) yazısının ilave edilmesi suretiyle miktar bölümlerinin mevcut durumlarına dönüştürülmüş bulunduğunu, tetkiki biten yukarda evsafı yazılı tüm belgeleri içerir dava dosyası ve ekindeki ….. nolu icra dosyasının aynen iade edildiği sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişiler …., …. ve …… tarafından hazırlanan 10/10/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; tetkik konusu 16.400TL.bedelli senette evvelce ilave olduğu tespit edilmiş para miktarını gösteren rakam ve yazıların baş tarafındaki (1) rakamı ile (ON) yazılarını, dosyada mevcut mukayese yazı ve rakamlara kıyasla … ve …’ın eli ürünü olduğunu gösterir yeterli grafolojik ilişki kurulamadığı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
06/02/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; tetkik konusu 16.400TL bedelli senette evvelce ilave olduğu tespit edilmiş para miktarım gösteren rakam ve yazıların baş tarafındaki (1) rakamı ile (ON) yazısının mevcut yazı ve rakamlara kıyasla, önceki raporlarında belirttikleri “… ve …’ın eli ürünü olduğunu gösterir yeterli grafolojik ilişki kurulamadığı” sonucunu değiştirecek herhangi bir husus bulunmadığı, senet üzerindeki diğer bütün yazı ve rakamların da mevcut yazı ve rakamlara kıyasla … ve …’ın eli ürünü olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Kural olarak bonolara karşı ileri sürülen her türlü iddia ve savunmanın 6100 s. HMK.’ nun 200. madde hükmü uyarınca yazılı delille ispat edilmesi gerekir.
Davacılar söz konusu davaya konu bono sebebiyle davalıya bu kadar borcunun olmadığını iddia etmiş olup; davalı hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. soruşturma nolu dosyası üzerinden üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçundan ötürü kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu ancak az yukarıda bahsi geçen 12/03/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre inceleme konusu senedin tanziminde miktar bölümlerinin rakam ve yazı ile (6.400-ALTIBİNDÖRTYÜZ) olarak yazılmış bulunduğu halde daha sonra farklı fiziki evsafla bir kalemle miktar rakamlarının baş tarafına (1) rakamının, miktar yazılarının baş tarafına ise (ON) yazısının ilave edilmesi suretiyle miktar bölümlerinin mevcut durumlarına dönüştürülmüş bulunduğu, bu şekilde tesbit edilen tahrifatın davacıların elinin ürünü olmadığının da yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği sonuç olarak sözkonusu tahrifat niteliğinde eklemenin senedin lehdarı olan davalının elinin ürünü olup olmamasının durumu değiştirmeyeceği, davacıların borçlu ve kefil sıfatıyla imzalayıp vermiş oldukları senedin ön yüzündeki yazıların ve rakamların davacıların elinin ürünü olmamasının da duruma bir etkisinin bulunmadığı,zira başkası tarafından 6400 TL tutarlı olarak düzenlenmiş senedin davacılar tarafından borçlu ve kefil sıfatıyla imzalanmış olmasının hukuki işlemin geçerliliğine bir etkisinin bulunmadığı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında 03/08/2015 tarihinde alınan bilirkişi raporunda borçlu kefil ve imzalarının … ile …’ın elinin ürünü olduğunun belirtildiğinin görüldüğü anlaşılmıştır.

Tüm dosya kapsamında yapılan yargılamada davacıların ilk başta 6400 TL tutarında düzenlenmiş bulunan senette daha sonradan tahrifat yapılmış olduğuna ilişkin iddialarını ispatlamış oldukları, bu şekilde ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu, davalı tarafIN icra müdürlüğü dosyasındaki ödeme emrindeki miktar kadar alacaklı olduğunu yazılı delille kanıtlayamadığı, davalının 10.000 TL lik kısmı takip konusu yapmakla takibinde kötü niyetli olduğu bu sebeple davacının kötü niyetli takip tazminatı talebinin kabulünün gerektiği anlaşılmaktadır. HMK 207. Maddesine göre “senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa inkar halinde göz önünde tutulmaz bu tür çıkıntı veya kazıntı mahkemece senedin geçerliliğine etkili olacak nitelikte görülürse senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir.” Anılan madde uyarınca belgenin ilk düzenleme anındaki tutar 6.400 .-tl olup sadece bu miktar yönünden söz konusu belgeye itibar edilmiştir. Bahsi geçen sebeplerden ötürü davacıların davasının kabulü yoluna gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davasının KABULÜNE, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takibe konu 28/09/2014 düzenleme tarihli, 20/11/2014 tediye tarihli, 16.400,00-TL bedelli bononun 10.000,00-TL tutarındaki kısmından borçlu olmadıklarının tespitine,
2-İcra takibine konu senedin 10.000,00-TL tutarındaki kısmının davacılar yönünden İPTALİNE,
3-Davacıların davalıya yönelik kötü niyet tazminatı talebinin KABULÜNE, asıl alacak olan 10.000,00-TL’nin %20’si oranındaki kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
4-Davalının tazminat taleplerinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 683,10-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından ödenen 27,70-TL başvurma harcı, 170,78-TL peşin harç, 138,00-TL tebligat, 272,10-TL müzekkere, 1.350,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.958,58-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 01/06/2018

KATİP …

HAKİM …