Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/111 E. 2020/731 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/111 Esas
KARAR NO : 2020/731

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/02/2015
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 12/11/2013 tarihinde …… ‘ın …… plakalı motosiklet ile …. caddesi üzerinde giderken davalı … şirketi nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olan sahibi … olan ve……. sevk ve idaresindeki ……. plakalı aracın kendisine çarpması neticesinde yaralanarak mağdur olduğunu, davacının …… plakalı araçta hiçbir kusur olmadığını, kaza akabinde alınan 19/11/2014 tarihli …… Hastanesi Sağlık Kurulu engelle raporunda davacının %72 oranında maluliyete uğradığının tespit edildiğini, sigorta şirketi tarafından 13/01/2015 tarihinde 161.426,00 TL ödeme yapıldığını, ancak ödemenin davacının zararını karşılamaya yetmediğini, yaşanılın kayıp yanında yetersiz kaldığını, …’dan şikayetçi olduklarını, Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve devam ettiğini, davacının kazadan önce bilgisayar tamir işiyle uğraştığını, Bağkur açılışı olmasa da davacının iş yerinde kazadan önce çalıştığı ve gelirinin 2.500 – 3.000,00 TL olduğunun tanıklarla sabit olduğunu, davacının kalıcı sakatlığa uğramış olmasından dolayı tedavi süresince çalışamadığı gibi işinide devretmek zorunda kaldığını, davacının da işini kaybetmiş olması sebebiyle davanın adli yardımlı olarak devam etmesini, davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararı nedeni ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsiline, %72 malul kalması nedeniyle üzüntü ve elemini bir nebze azaltabilmek adına araç sahibi …’ndan tahsil edilmek üzere 30.000,00 TL manevi tazminata mahkum edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından sunulan 08/05/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde; davalı … şirketinni ikametgah adresinin takipte de belirtildiği gibi İstanbul – … ilçesinde olduğundan müvekkili aleyhine yapılacak icara takiplerinde yetkinin İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemelerine ait olduğunu, davaya yetki yönünden itiraz ettiklerini, davacı tarafın 15/03/2015 – 2014 vade tarihli …… numaralı poliçe ile ……. plakalı aracıcın davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğnu, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin manevi tazminatı karışlamadığını, dava konusu hasara istinaden başvuru yapıldığını, …… numaralı hasar dosyası açıldığını, 13/01/2015 tarihinde …’a 161.425,95 TL ödendiğini, bu nedenle maluliyet tazminatı na ilişkin talebinin reddinin gerektiğini, ilgili poliçeden doğan sorumluluklarının sigortalalarının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, yapılan ödemenin mahsubu neticesinde sigorta şirketinin bakiye teminatının 88.574,05 TL olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin şikayeti kabul anlamandı olmamakla birlikte yapılacak inceleme sonucunda sigorta şirketinin sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı takdirde sorumluluk limitinin esas alınmasının gerektiğini, tazminat hesabının aktüer bilirkişi kanalı ile yaptırılması gerektiğini belirterek davalı ….’nin yürürlektesi mevzuat, sigorta genel ve özel şartları gereğince üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, SGK tarafından davacıya iş göremezlik sebebiyle bağlanan gelirlerin tespitine, malüliyet oranının tespiti açısından Adli Tıp kurumundan rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan 16/04/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde bahsi geçen trafik kazası sırasında davalıya ait aracın sürücüsünün ………. değil … olduğunu, kazanın meydana geliş şekli davacının iddia ettiği gibi olmadığını, kazanın meydana gelmesinde davalıya ait aracın kusurunun bulunmadığını, bu hususta kamera kayıtlarının celbi ve tanıkların dinlenilmesi sonrasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, davacının maluliyet oranını kabul etmediklerini, ayrıca davacının yaptığı işi ve gelir durumunun tanıkla ispatına muvafakatlerinin olmadığını, resmi belgelerle ispatlanması gerektiğini, davanın reddine ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasının, Kastamonu Emniyet Müdürüğü ……. Polis Merkez Amirliği tarafından … isimli şahısla ilgili olarak yapılan tahkikat sonucu düzenlenen tutanağın, Esenler ilçe Emniyet Müdürlüğü tarafından …… plakalı aracın kayıt bilgilerinin, Güngören İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından …’ın sosyal ekonomik durumunun, Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından ……. plakalı aracın kayıt bilgilerinin, Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü tarafından … hakkında yapılan tahkikat sonucunun, mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Dosyanın dava konusu olaya ilişkin Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dosya kapsamı içeriği ve kusura dair somutlaştırılan tüm deliller çerçevesinde kusur oranının tespiti açısından dava dosyasının bir bütün olarak ATK’ya gönderilmesine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 14/04/2016 tarihli raporda; davalı taraf sürücüsü …’nun %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’ın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı 23/09/2016 tarihinde …….. Hastanesi’ne sevk edilmiş, hastaneden gelen tedavi belgeleri ile dosya Adli Tıp Kurumu’na yeniden gönderilmiş, …’ın geçici ve sürekli iş göremezlik oranlarının tespit edilmesi için yeniden rapor düzenlenmiş olup, Adli Tıp Kurumu …… İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 30/10/2017 ve 21.03.2018 tarihli raporda; …’ın %47 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmş sayılacağını, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Dosyanın geçici ve sürekli iş göremezlik oran ve süreleri dikkate alınarak davacının talep edebileceği geçici ve sürekli iş göremezlik zararının hesabı bakımından rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi ……. tarafından düzenlenen 11/03/2019 tarihli raporda; davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zarırının 16.179,56 TL olduğunu,sürekli iş göremezlik maddi zararının 70.720,17 TL olduğunu ve anılan zarar kalemleri toplamının ise 86.900,28 TL tutarın 88.574,05 TL tutarındaki bakiye teminat limitinin altında kaldığı ve maddi tazminatın giderildiği kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, kendi yaralanmasından dolayı maddi ve manevi tazminatın tahsili amacıyla araç maliki ve araca ait trafik sigortacısı davalı … şirketi aleyhine bu dava açılmıştır.
Davalılardan …’den ……. plakalı araca ilişkin başlangıç 04/12/2013, bitiş 15/03/2014 tanzim tarihli Motorlu Kara Taşıt Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi getirtilerek dosya içerisine konulmuştur. Kaza tarihi itibariyle aracın maliki davalı …’ dur.
Bakırköy…… Asliye Ceza Mahkemesinin …… esas, …… karar sayılı dosyası fiziken getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Davacı ile gerçek kişi davalının sosyo ve ekonomik durum araştırılması yaptırılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 14/04/2016 tarihli raporda; davalı taraf sürücüsü …’nun %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’ın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Oluşa göre belirlenen bu kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu …… İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 30/10/2017 ve 21.03.2018 tarihli raporda; …’ın %47 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmş sayılacağını, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği görülmüştür. Rapor içeriğine itibar edilerek, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi …… tarafından düzenlenen 11/03/2019 tarihli raporda; davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zarırının 16.179,56 TL olduğunu,sürekli iş göremezlik maddi zararının 70.720,17 TL olduğunu ve anılan zarar kalemleri toplamının ise 86.900,28 TL tutarın 88.574,05 TL tutarındaki bakiye teminat limitinin altında kaldığı ve maddi tazminatın giderildiği kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Aracın maliki davalı …’ dur. Diğer davalının da sigorta poliçesinin tarafı olduğu görülerek, davalıların kaza kapsamında meydana gelen maddi tazminat alacağından sorumlu oldukları sabit olmuştur. Ancak, dava tarihi öncesinde davacının alabileceği tazminat miktarından fazla davalı … tarafından davacıya ödeme yapıldığından ve fazlasına ilişkin maddi tazminat hakkı da bulunmadığından, maddi tazminat davası yönünden davasının reddine karar verilmiştir.
** Hakimin manevi zarar adı ile iş kazasına uğrayana verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ İLE,
-30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca manevi tazminat talebi yönünden toplam alınması gereken 2.049,30 TL karar harcın davalı …’ den alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
– Suç üstü ödeneğinden karşılanan ATK rapor ve hesap bilirkişi giderleri olan toplam (600,00+566,50+689,50+211,00=) 2.067,00 TL’ nin davalı …’ den alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri (posta masrafları) olmak üzere toplam 268,50 TL’ nin davalı …’ den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,(gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
5- Maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6- Manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 4.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2020

Katip ……
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza