Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1090 E. 2019/182 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1090
KARAR NO : 2019/182

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 27/11/2015
KARAR TARİHİ : 14/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda kayıtlı merkez adresi … Sitesi …./Blok No:…. İSTANBUL olan davacı ….Ltd. Şirketinin faaliyetlerini bu adreste kesintisiz olarak sürdürdüğünü, şirketin 2008 yılında “…” unvanıyla şahıs işletmesi olarak kurulduğunu, tescilli sermayesi 87.500,- TL olduğunu, ortakların sermaye taahhütlerinden dolayı borçlarının bulunmadığını, şirketin genel olarak alüminyum ürünler (küpeşte, doğrama, aksesuar vb.) üretimi ve satışını yaptığını, ilerleyen süreçlerde artan iş hacminin gerektirdiği şartlar ve sektöre özgü şartlar nedeniyle 13/05/2015 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil edilerek 20.05.2015 tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği üzere nevi değişikliği yapılarak şirketin … Ltd. Şirketi haline dönüştürüldüğünü, 700 m2 imalat, 240 m2 ofis ve depo olmak üzere toplamda 940 m2 lik bir alanda faaliyet gösteren müvekkili şirketin özgün üretim tekniği olan enjeksiyon yöntemine göre fire oranını yok ederek kaliteli ve verimli üretimi neticesinde sektörde aranan ürünler üreterek her geçen gün satış ve pazarlama ağına yeni merkezler ve bayiler dahil ettiğini, müşteri memnuniyetini prensip edinen müvekkili şirketin yenilenen teknolojiye ayak uydurarak ARGE çalışmalarına devam ettiğini, 21/01/2014 gün ve …. sayılı 24/01/2017 tarihine kadar geçerli kapasite raporu mevcut olup, Sanayi Sicil Belgesi alınması için en kısa sürede müracaat edileceğini, şirketin aktifinde kayıtlı Çerkezköy’de bir gayrimenkulü ve üç adet aracı bulunduğunu, üretimde kullandığı makina parkurunun da mevcut olduğunu, 31/10/2015 tarihi itibariyle toplam 18 personel çalıştığını, rayiç değer bilançosunda görüleceği üzere 31/10/2015 tarihi itibariyle aktifleri ile pasifleri arasındaki dengesizliğin (-) 568.479,75 TL olduğunu, şirketin yeni üretim tekniği geliştirilmesi için yapılan ar-ge çalışmalarının şirket kaynakları üzerindeki etkisi, yeni makine ve kalıp yatırımı, alacaklar ve borçlar arasındaki vade uyumsuzluğu, alacakların bir kısmının tahsil kabiliyetini yitirmesi, maliyetine ya da zarar edilerek satış yapılması, kurların ve faiz oranlarının ani yükselmesi, finansman planlamasında yapılan hatalar ve olumsuzlukların üst üste gelmesinin şirketi borca batık hale getirdiğini, takdir mahkemeye ait olmakla birlikte sunulan iyileştirme projesinin hayatın akışına uygun, işletmenin tüm borçlarını tasfiyeye yeter mahiyette olup, proje sonunda şirketin borca batıklıktan kurtulabileceğini, şirketin iyileştirme tedbirleri olarak; ortakların yeni sermaye getirmeleri veya sermayeyi karşılıksız olarak tamamlamaları, maliyetlerin indirilmesi, stokların azaltılması, yönetim düzeyinde değişiklik yapılması, karşı ve verimli yeni pazarlar bulunması, ürün yelpazesinin artırılması, daha düşük maliyetli üretim tekniklerinin benimsenmesi, yeni pazarlama tekniklerine başvurulması, konsolidasyon sözleşmeleri, taahhüt edilen vadeden önce müşterilere teslimat yapılması, ortak aranması, sermaye arttırımına gidilmesi, pay sahiplerinin veya üçüncü kişilerin şirketin bazı borç ve taahhütlerini üstlenmesi, tasarruf tedbirlerinin alınması, işletmenin küçültülmesi, işletmenin temizlik, güvenlik, servis gibi işlerinin taşerona devredilmesi, şirket organizasyon şemasında rasyonel değişikliklere gidilmesi, borçların uzlaşma yolu ile yeniden yapılandırılması, alacaklılarla adi konkordato yapılması, uzun vadeli ve düşük faizle kredi alınması, sulh anlaşmaları, şirketin hali hazırdaki iş kapasitesi ve iş bağlantıları, stratejik yönetim ve organizasyon politikalarının izlenmesi olduğunu, müvekkili şirkete imkan tanınması halinde iyileştirme projesinin uygulanması ile şirketin borca batıklıktan 3 yıllık süreç içinde çıkabileceğini, gerek temel faaliyetler, gerekse ortaklarca temin edilecek ilave kaynaklar ile 300.000,- TL lik sermaye arttırımı ile sağlanacak tüm kaynakların ticari faaliyetlerin devamı ve borçların ödenmesi için kullanılacağını, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında gerçekleştireceği siparişlerden elde edeceği karlar, gider ve maliyetlerde yapılacak tasarruflar ve ortaklarca 2016 yılı içinde konulacak 300.000,- TL nakdi sermaye artışı neticesinde öz kaynakların tekrar pozitif duruma geçeceğini, müvekkili şirketin tamamen gerçek veri ve projeksiyonlara dayanan iyileştirme projesini uygulayacak, mali yapısını düzeltecek kararlığa ve potansiyele sahip olduğunu, ancak şirketin şu an içinde bulunduğu mali durum dikkate alındığında kısa süre içinde yoğun olarak icra takipleri ile karşı karşıya kalmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu durumda şirketin çalışamaz hale gelerek tüm alacaklıların bu durumdan etkileneceğini, şirketin ise artık olağan satış imkanlarının da ortadan kalkacağını, 18 çalışanın işini kaybetmesi, şirketin ülke için yarattığı katma değerin sona ermesi alacaklıların da eksik tahsilat veya tahsil edememe riski ile karşı karşıya kalacaklarını, müvekkili şirketin çalışarak iyileştirme projesinde belirtilen tedbirleri uygulaması durumunda bütün bu risklerin ortadan kalkacağını, şirketin borçları kısa vadede sıkışmış, alacakları ve sair girdileri uzun vadeye yayılmış bulunduğundan borçların işletme kaynakları ile vadesinde ödenmesi imkanının bulunmadığını ileri sürerek İİK.nun 179/a maddesinde öngörülen ihtiyati tedbirlere ve diğer tedbirlere karar verilmesini ve müvekkili şirketin borca batıklığının tespiti ile iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller vekilleri; davacının iflas erteleme talebinin reddine karar verilmesini istemişlerdir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava; 6102 sayılı TTK’nun 377 ve İİK ‘nun 179 maddelerine dayalı iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
Davacı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; şirket muamele merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu, sicil kaydının faal olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin rayiç değer ve borca batıklık durumunun tespiti yönünden mahkememizce keşfin yapıldığı, bilirkişi kurulunun raporunu sunduğu, ayrıca Çerkezköy ….Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinden talimat raporunun geldiği, denetim kayyımının göreve başlayarak ön raporunu sunduğu, iflas avansının 02/12/2015 tarihli makbuzla yatırıldığı, ticaret sicil kaydının celp edildiği, bilirkişi kurulu raporunda sonuç olarak; davacı şirketin kaydi değerlere göre özvarlığının (-) 394.802,34 TL, rayiç değerlere göre ise 31/10/2015 tarihi itibariyle (-) 535.438,51 TL borca batık olduğunun mütalaa olunduğu, İİK.nun 179/a-b, TTK.nun 376/3, 377, maddeleri gereğince bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler esas alınarak davacı şirketin rayiç değerler üzerinden borca batık olduğu anlaşıldığından 15/12/2015 tarihinde davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, İİK.nun 179 maddesine uygun olmayan maddi hukuka ilişkin diğer tedbir taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı şirketle ilgili iflas erteleme davası açıldığının ve denetçi kayyımı atandığının 05/12/2015 tarihli Türkiye Gazetesinin ilgili sayfasında ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 09/12/2015 tarih …. nolu nushasında ilan edildiği, Ticaret Sicil Gazete nüshasının geldiği, diğer gazete nüshasının davacı vekilince dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Talebin; davacı şirketin iflasının ertelenmesi istemine ilişkin olması nedeniyle sulhe ve arabuluculuğa elverişli olmadığı görülmüştür.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde iflas erteleme davası açılması konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Borca batıklık bilançosu ve iyileştirme projesi dava dilekçesi ekinde sunulmuştur.
Mahkememizce tensiple birlikte davacı şirkete denetim kayyım heyeti görevlendirilmiş, kayyım heyetinden ön rapor alınmış, iflas avansının yatırılması sağlanmıştır.
İflas erteleme davası açıldığı, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile tirajı 50.000’in üzerinde yurt genelinde dağıtımı yapılan ulusal gazetelerden birinde İİK 166. maddesi gereğince ilan edilmiş, gazete nüshaları dosyaya konulmuştur.
Davacı şirketin mahkememize iflas erteleme açtığı ve şirkete denetim kayyım heyeti atandığı, kayyımların görevlerinin kapsamı ticaret sicil kayıtlarına resen tescil ettirilmiştir.
İflasın ertelenmesi talebinde bulunan şirketin tüm aktif ve pasifleriyle demirbaşlarının rayiç değerlerinin tespiti, şirketin kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak şirketin mali durumunun analizi ile rayiç değerler üzerinden borca batık olup olmadığının belirlenmesi için mahallinde keşfen inceleme yapılarak bilirkişilerden rapor alınmıştır.
İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bulunup bulunmadığına ilişkin tespitler
KAYYIM RAPORLARI :
08/12/2015 tarihli kayyım raporunda özetle;davacı şirketin sicii bilgileri, malî tabloları, bu tabloların dayanağı belgeler, şirket mahallinde yapılan toplantı ve iyileştirme projesi üzerinden yapılan ilk inceleme ve değerlendirmelere göre; davacının küpeşte, doğrama aksesuar üretim ve satışı alanında faaliyet göstermek amacıyla kurulduğu, Başakşehir- İkitelli adresindeki şirket merkezi ve imalatında toplam 940 ırı2′ lik kapalı afanda faaliyet gösterdiği, şirketin kayıtlı sermayesinin 87.500,00-TL olduğu, şirketin kayıtlı sermayesinin tamamının ortak tarafından ödendiği, davacı şirketin Ekim/2015 dönemine ait çalışan sayısının 18 olduğu, davacı şirketin aktif büyüklüğünün 5.418.679,71 TL olduğu, davacı şirketin 01.01.2015-31.10,2015 döneminde Dönem Zararının -482.302,34 TL olarak gerçekleştiği, davacı şirketin 31.10.2015 tarihli Bilançosundaki kaydi değerlere göre; Özvarlığının (-) 394,802,34 TL olduğu, iyileştirme projesinde 300.000,00 TL sermaye artırımının ivedi olarak karara bağlanarak uygulamaya konulmasının nakit girdisi bakımından önem taşıdığı, sermaye artırımı île iyileştirme projesinde öngörülen hususların uygulamaya geçirilmesi durumunda borca batıklıktan kurtulma ümidinin bulunduğu, şirketin hali hazırda mevcut düzende fizikî olarak ticari faaliyetlerine devam ettiği, kaydi olarak da yukarıdaki hususların mevcut olduğu bildirilmiştir.
11/03/2016 tarihli kayyım raporunda özetle; davacı şirketin merkezinde ve aynı organize sanayi bölgesinde bulunan imalat atölyesinde faaliyetlerinin devam ettiği,… LİMİTED ŞIRKETİnin Sunulan 31.12.2015 tarihli mali tabloları kapsamında kaydi değerler üzerinden varlıklarının borçlarını karşılamadığı ve (-) 388.673,48 TL tutarında borca batık olduğu, bu durumun talep tarihi itibari ile verilen kaydı batıklıktan daha düşük olduğu, şirketin esasen iyileştirme projelerindeki öngörülen satışlarını ve karlılığı gerçekleştirdiği ancak gerek satış hedefinin gerekse karlılık miktarının çok büyük etki yapmasının mümkün olmadığı, şirketin 2015 yılında satılan mal maliyetinin çok yüksek olduğu, söz (onusu maliyetlerde düşüş olmaması durumunda şirketin öz kaynaklarının pozitif nale dönüşmesini mümkün olmayacağı, bu arada yine rapor içeriğinde de İfade edildiği üzere şirket tarafından protokoller yapılmaya çalışıldığı ve bu durumunda şirketin borçlarını yapılandırmaya çalıştığı şeklinde değerlendirilebileceği ancak bu konudaki çalışmaların devamının gerektiği, davacı şirketin faaliyetlerinin gerek tarafımıza ulaşan mali veriler ve gerek yerinde yapılan tespitler ile devam arz ettiği, personel ve kira borçlarının ödendiği kanaati bildirilmiştir.
12/12/2016 tarihli kayyım raporunda özetle; göreve başlama tarihi ile iş bu raporun hazırlandığı tarih aralığında yapılan çalışmalar ile şirketten elde edilen bulgular olup, mevcut halı ile çalışma düzenini korumakta olduğu ancak 15 temmuz sonrasında satış ve üretimde düşüş olduğunun değerlendirildiğini, mahkemece verilen görev kapsamında, davacı şirketin merkezinde ve aynı organize sanayi bölgesinde bulunan imalat atölyesinde faaliyetlerinin devam ettiği,….LİMİTED ŞIRKETİnin Sunulan 30.09.2016 tarihli mali tabloları kapsamında kaydi değerler üzerinden varlıklarının borçlarını karşılamadığı ve (-) 142.439,40 TL tutarında borca batık olduğu, Bu durum talep tarihi itibari iie verilen kaydı batıklıktan daha düşük olduğu, şirketin iyileştirme projelerindeki öngörülen satışlarını gerçekleştiremediği ancak şirketin 2016 yılında faaliyet karı ve vergi öncesi dönem karı elde etmiş olduğu, şirketin 201S yılında satılan mal maliyetinin çok yüksek olduğu. Bu durumun 2016 yılı 9 aylık dönemde düzeltilmeye çalışıldığı, söz konusu maliyetlerde ki düşüş ile birlikte satış hedeflerinin gerçekleştirilmesi halinde şirketin öz kaynaklarının pozitif hale dönüşmesini mümkün olmayacağı, bu arada yine rapor içeriğinde de ifade edildiği üzere şirketin tek müdahili olan …Bankası A Ş. ile protokol yapılmış olduğu, Verilen çekler ile ilgili protokollerin yapılmaya çalışıldığı, davacı şirketin faaliyetlerinin gerek tarafımıza ulaşan mali veriler ve gerek yerinde yapılan tespitler ile devam arz ettiği, personel ve kira borçlarının ödenmeye çalışıldığı kanaati bildirilmşitir.
13/09/2017 tarihli kayyım raporunda özetle; göreve başlama tarihi ile iş bu raporun hazırlandığı tarih aralığında edilen bulgular olup, mevcut hali ile çalışma 2016 yılındaki satış miktarlarının bile yakalanmasının güç olduğunun değerlendirildiği, verilen görev kapsamında, davacı şirketin kira ile adresini naklettiği, yeni adresinin üretim yapmaya elverişli olmadığı ancak şirketin hali hazırda İştigal konusu ile ilgili alım satım yaptığı, … LİMİTE D ŞIRKETİnin Sunulan 30,06.2017 tarihli mali tabloları kapsamında kaydi değerler üzerinden varlıklarının borçlarını carşılamadığı ve (-) 93.934,99 TL tutarında borca batık olduğu, Bu durum talep tarihi itibari ile verilen kaydı batıklıktan daha düşük olduğu, şirketin İyileştirme projelerindeki öngörülen satışlarını gerçekleştiremediği gibi güncel ve1 iler dikkate alındığında gerçekleşme ümidinin azaldığı, iş bu rapor yazım tarihi itibari ile davacı şirket ortağının 12.09.2017 e 13.09,2017 tarihlerinde şirketin hesaplarına 30,000,00 TL’ Iik kalan sermaye ödemesini yatırmış olduğu, bu arada yine rapor içeriğinde de ifade edildiği üzere şirketin iki müdahllinin olduğu müdahillerden …. Bankası A.Ş. ile protokol yapılmış olduğu, davacının 940 m²lik kapalı alanda faaliyet gösterirken yeni adres nakli ile birlikte 120 m² kapalı alanda faaliyetlerine devam ettiği, davacı şirketin Ekim/2015 dönemine çalışan sayısının 18 olmasına karşın Ağustos ayındaki personel sayısının ikiye düştüğü, şirketin 2017 yılında satılan mal maliyetinin 2015 yılı verilerine göre iyi olduğu ancak bu durumun davacı şirketin batıklıktan kurtulması için yeterli olmadığı, davacı şirketin satışlarının her geçen zaman diliminde azalış gösterdiği ayrıca yeni adresinde üretim yapma imkanının da kalmadığı nazara alındığında şirketin iyileştirme projesini uygulama imkanının kalmadığı bildirilmiştir.
28/02/2018 tarihli kayyım bilgilendirme raporunda özetle;davacı şirket vekili tarafından 14.12.2017 tarihli duruşmada davacı rket He ilgili UYAP aracılığı ile dilekçe sunulduğu ancak davacı vekilinin ek olarak herhangi bir vesaik sunmadığı, davacı şirket ile ilgili 4 no.lu raporda yapılan tespitlerin doğruluğunun avacı vekilinin vesaik sunamamasından da anlaşıldığı, davacı şirketin yeni adresinde üretim faaliyetlerini yerine getiremediği gibi şirketin son dönemde gayri faal hale gelmiş olduğu, şirketin bu durumu dikkate alındığında revize projenin uygulanma ıtimalimn kalmadığı, Şirketin revize projesini yerine getiremeyeceğinden alacaklılara borçlarını ödeyebilmesinin de imkan dahilinde bulunmadığı, davacı şirketin kayyum ücretlerinide uzun süredir yatırmadığı düşünüldüğünde şirketin güncel borçları ödeyebilme imkanının da ortadan kalkmış olduğu bildirilmiştir.
21/05/2018 tarihli kayyım bilgilendirme raporunda özetle; mahkemenin 17.05.2018 tarihli ara kararında ‘şirketin sön durumuyla ilgili rapor ibrazının istenmesine,” karar verildiği. Bu hu$us:a 17.05.2018 tarihli duruşma tutanağının tarafıma tebliğ edilmiş olduğu, davacı şirket ile ilgili 4 ve 5 no.lu raporda yapılan tespitlerin doğruluğunun davacı vekilinin vesaik sunamaması ve davaya mazeıet bildirmesinden de anlaşıldığı, Davacı şirketin hali hazırda yeni adresinde üret faaliyetlerini yerine getiremediği, Şirketin hali hazırda gayri faal hale gelmiş olduğu, şirketin bu durumu dikkate alındığında revlze projenin uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, şirketin revize projesini yerine getiremeyeceğinden alacaklılara borçlarını ödeyebilmesinin de imkan dahilinde bulunmadığı, davacı şirketin kayyum ücretlerini de uzun şiiredir yatıramadığı ancak bllirk şi ücretinin de şirket yetkilisinin şirket hesapları haricinde yatırmış olduğu, şirketin hail hazırda giincel borçları ödeyebilme imkanının da gayri faal olduğu bildirilmiştir.
İflasın ertelenmesi sadece borca batıklık halinde istenebilir. Borca batıklık ile aciz hali aynı şey değildir. Aciz hali ; borçlunun ödeme araçlarından yoksunluğu nedeni ile derhal ödemesi gereken para borçlarını muaccel olsun olmasın şirketin bütün borçlarını karşılamaya yetmemesi bir nevi borç ödeme konusundaki iktidarsızlığıdır. Borca batıklık ise ; borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılamaması durumudur. Bu durum Yargıtay … HD nin ….Esas….Karar sayılı kararında “Limited şirketin borca batık durumda olmadığı, nakit sıkıntısı bulunduğu belirtilmiştir. Aciz halinde bulunmak iflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için yeterli değildir” şeklinde açıklanmıştır. Bir diğer konu sermayenin 2/3’lük kısmının karşılıksız kalması durumudur. Bu durum Yargıtay …. HD nin 25/09/2008,…. Esas …. Karar sayılı kararı “borca batıklık sermaye şirketinin aktiflerinin borçlarını ödemeye yetmemesi durumudur. Sermayesinin 2/3’ünün karşılıksız kalması şirketin borca batık durumda olduğunu göstermez” yönündedir.
BORCA BATIKLIK YÖNÜNDEN ALINAN HEYET BİLİRKİŞİ RAPORLARINDA :
İnceleme :

14/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İİK 179 m.ve 6102 sayılı TTK 376/3 maddesi uyarınca aktiflerin satış fiyatları (piyasa değeri) üzerinden hesaplanarak yapılan değerlendirmede, davacı şirketin rayiç değerler üzerinden oluşturulan bilançoya göre 31/10/2015 tarihi itibariyle -535.438,51-TL tutarında borca batık olduğu bildirilmiştir.
24/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyasına sunulu teknik bilirkişi raporuna göre; davacı şirket tarafından i ilasın ertelenmesi için gerekli teknik koşullardan “borca batık bulunma” koşulunu 31.10.2015 tarihi itibariyle -535.438,51 TL olarak sağlanmış durumda göründüğü, davacı şirketin borca batıklık miktarının düşük düzeyde bulunması. Net Satış hedeflerinin ulaşılabilir hedefler olarak görünmesi yanında, sermaye artırımı önlemine yönelik somut adım atılmış olmasının, davacı şirketin iyileşme ümidinin artıran olumlu yönler olarak görüldüğü, buna karşın hedeflenen Finansman Giderleri ile bu bağlamdaki Nakit Akımı Çelişkileri gibi zayıf yönleri bulunan projenin, ayrıca, içinde bulunulan kriz ortamı koşullarını ve piyasa risklerini yeterince yansıtmamasının, davacı şirketin mevcut öngörü ve önlemlerle hedeflenen sürede borca batıklıktan kurtulabilmesini güçleştiren olumsuzluklar olarak değerlendirildiği, öngörülen iyileştirme tedbirlerinin somut nitelikte olmayıp genel temenni olarak kaldığı, iflasın ertelenmesi için gerekli teknik koşullardan “borca batık bulunma” koşulunu sağlamış durumda görünen şirketin, “ciddi ve inandırıcı bir proje sunulması” koşulunu İse, bu aşama itibarıyla sağlayamamış durumda göründüğü bildirilmiştir.
21/09/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı şirketin mali durumunda iyileşme ümidi itibarıyla en önemli proje Önleminin sermaye artırımı olduğu; bu yönde gözlenen gelişmelerin ise, davacı şirketin mali durumuna doğrudan ve olumlu yönde yansıdığı, alacak ve borç yönetiminde gözlenen olumlu gelişmeler ile birlikte, sunulan revize projenin hedefleri itibarıyla “ciddi ve inandırıcı” niteliklere sahip hale geldiği, d Dolasıyla da 31.05.2016 tarihi baz alınarak gelinen aşamada davacı şirketin revize İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bir proje olarak değerlendirildiği bildirilmiştir.
04/09/2018 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; davacı şirketin yerinde yapılan incelemelerde makine ve teçhizatının atıl durumda olduğu, herhangi bir çalışan bulunmadığı ve şirketin gayrifaal olduğunun görüldüğü, 2018 yılının ilk altı ayında herhangi bir faaliyeti olmadığı, 31/10/2015 tarihi itibarile -535.438,51 TL olan borca batıklığının 30/06/2018 tarihi itibariyle -758.320,58-TL’ye ulaştığının görüldüğü, bu durumun şirketin iyileştirme projesini gerçekleştirmeye hizmet etmediği gibi , bundan sonraki süreçte de iyileştirme projesini gerçekleştirme ihtimali olmadığı kanaati bildirilmiştir.
İyileştirme projesinin somut ve gerçekçi olup olmadığı bakımından yapılan değerlendirme :
Kanun, iflasın ertelenmesi şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunmasını aramaktadır (İİK 179, TTK 376/3) yani şirket borca batık olmasına rağmen, bu durumun bertaraf edilmesi ve şirketin normal faaliyetlerine devam edebilmesi ihtimalinin yüksek olduğu konusunda objektif gerekçelere dayalı bir kanaatin oluşmuş olması gerekir. Şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidi, hiç şüphesiz öngörülen, iyileştirme tedbirleri ile yakından ilişkilidir.
Bilindiği üzere, iyileştirme projesi, şirketin borca batık durumunun düzeltilmesi bakımından birbiri ile bağlantılı olan veya olmayan, bir ya da daha fazla teklifleri ifade etmektedir. Ayrıca iflasın ertelenmesi halinde iyileştirme tekliflerinin uygulanabilirliğini sağlamak, kolaylaştırmak ve etkinliğini artırmak amacıyla bazı tedbirlere başvurulabilecek olup, bu tedbirler için de iyileştirme tedbirleri ibaresini kullanıyoruz. Nihayet bütün bu teklif ve tedbirlerden oluşan proje ise, iyileştirme projesi olarak anılmaktadır. Yine bilindiği üzere iflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için iyileştirme projesinin somut ve gerçekçi olması gereklidir. İyileştirme projesinin somut olması, hayali, afaki ve tek taraflı olmaması, aksine somut verilere dayanıyor olması anlamındadır. Bu cümleden olmak üzere, borca batık şirketin bir üçüncü şahısla sözleşme akdetmesine dayanan bir iyileştirme teklifi söz konusu ise, sözleşme yapma vaadi veya bir ön sözleşme bulunması teklifin somutluğuna işaret edecektir. Ancak, bir ön sözleşme yerine sözleşmenin akdedilmiş olması durumunun, teklifin somutluğuna dair daha kuvvetli bir işaret olarak değerlendirilmesi gerekir. İyileştirme teklifinin ciddi ve gerçekçi olup olmadığı hususu ise, teklifin uygulanabilirliği ile ilgilidir. Örneğin, hukuken yasak olan veya suç teşkil eden bir konuda, bir iyileştirme teklifi söz konusu ise, bir sözleşmeye bağlanarak somut bir teklif haline gelse bile, uygulanabilirliği söz konusu olmadığından gerçekçiliğinden söz etmek mümkün değildir. Bunun gibi teklifin sadece hukuken değil, ekonomik olarak, fiili olarak, fiziki olarak uygulanabilirliği de teklifin gerçekçi olup olmadığı ve gerçekçiliğinin derecesini belirlemekte göz önüne alınmalıdır.
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için öncelikle şirketin borca batık halde bulunduğunun tespiti gerekir. Borca batıklık İİK md 179 hükmü uyarınca şirketin borçlarının aktifinden fazla olması anlamına gelmektedir. Diğer bir ifadeyle şirketin borçlarının mevcut ve alacakları toplamından fazla olması halinde şirket borca batık sayılır ve ancak böyle bir durumun varlığı halinde iyileştirme ümidi üzerine şirketin iflasının ertelenmesine karar verilebilir. Erteleme talebi, borca batıklık bildirimi anlamındadır. Bu nedenle mahkeme öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmeli, borca batık durumda ise ıslahının mümkün durumda bulunup bulunmadığını incelemelidir. (Yargıtay 19 HD nin 12/05/2005 tarih 3626/5418 E-K sayılı kararı). Ayrıca Yargıtay bir diğer kararında “bilirkişi raporunda, aktifleri rayiç değerine göre hesaplandığında limited şirketin borca batık durumda olmadığı anlaşıldığında mahkemece iflasın ertelenmesi talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (Yargıtay 19 HD nin 16/06/2005 tarih 4875/6733 E-K sayılı kararı)” şeklinde hüküm kurmuştur.
Davacının bildirmiş olduğu delil ve belgeler toplanmış, sicil dosyası getirtilerek mahkemece resen seçilen bilirkişi heyetinden raporlar alınmıştır.
Tensiben İİK’nun 179/a maddesi uyarınca, davacı şirkete ait envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulu kararlarını onaylaması için kayyım heyeti atanmış, ayrıca şirketin mal varlığının korunması için şirket faaliyetinin kayyım heyetince izlenerek 3 ayda bir mahkemeye rapor olarak bildirilmesi istenmiştir.
Kayyım raporları yargılama süresince sunulmuştur.
Kayyımın atanmasına ilişkin tensip kararı kısmının ve iflasın ertelenmesine ilişkin talebin İİK’nun 166. maddesinin 2. fıkrasındaki usul ile ilanına ve tescil edilmek üzere Ticari Sicil Memurluğuna bildirilmesine tensiben karar verilmiş, karar gereği yerine getirilmiştir.
Davacı yanın bulunan menkul mal varlığının hazırlanan bilançodaki muhtemel satış değerine uygunluğunun denetlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, akabinde dava dilekçesinde sözü edilen ıslah tedbirlerinin gerçekçi olup olmadığının değerlendirilmesi, davacının borca batık durumda bulunup bulunmadığı hususlarının tahkik ve tespiti ile ihtiyati tedbir isteminin karara bağlanması için şirketin mali durumuna ilişkin gerekli bilgi ve belgelerin derlenmesini teminen bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi ön raporunda; TTK. 376/3. maddesinde ifade edilen aktiflerin satış fiyatı (rayiç değerleri) esasına göre şirketin öz sermayesini tamamen kaybederek borca batık hale geldiği, ve borca batıklıktan kurtulabileceği bildirilmiştir. Bu ön rapor gereğince mahkememizce tedbir kararı verilmiştir. Bilindiği üzere tedbir kararı yaklaşık ispat ile verilmektedir.
Davacı vekiline bilirkişi raporunda izah olunan iyileştirme projesinde bahsi geçen hususlara dair somut delillerini dosyaya kazandırması yönünde süre verilmiş, yeni oluşturulan bilirkişi kurulundan kök rapor alınmıştır.
Bu kök rapor taraflara tebliğ edilmiş ve incelenmiş ve aşağıdaki tespit ve kanaatlere ulaşılmıştır.
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir ( 6102 sayılı TTK.m. 376, 377, İİK.m.179 vd.). Mahkememizce, İİK’nın 166/2. maddesine uygun ilan yapılmış, borca batıklığı, TTK’nın 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmiştir. Borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmiş ve bu raporun da hukuka uygunluğu mahkememiz tarafından denetlenmiştir. Somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamış; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tespiti cihetine gidilmiştir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit olunması gerekmiştir.
Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmış, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmuştur.
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmiştir.İflas erteleme davalarında, erteleme isteyen davacı şirketin mali durumunun mahkemece, yargılama sonuna kadar incelenmesi ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığının denetlenmesi gerekir.
Açıklanan durum karşısında davacı şirketin mevcut kayıtları; mahkememizce ulaşılabilecek tapu, trafik, sanayi ve ticaret odaları, ticaret sicil kayıtları gibi hakkında bilgi alınabilecek belgeler, varlık kalemlerinin rayiç değerlerine ilişkin uzman (teknik) bilirkişi görüşleri ve somut olay bakımından özellik arz edebilecek diğer verilerin toplanmasından sonra, konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor alınmış borca batıklık yukarıda gösterilen ilkeler çerçevesinde tespit edilmiştir.
Davacı şirketin borca batık olduğunun tespitine karar verildiği ikinci aşamada iyileştirme projesinin, bütüncül bir değerlendirmeyle, TTK’nın 376. maddesi kapsamında nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içerip içermediği, İİK 179. maddesi anlamında ciddî ve inandırıcı olup olmadığı ve HMK’nın 29. maddesinde açıklanan dürüstlük kuralına uygun davranma yükümlülüğüne ve gerçeğe uygun bir biçimde hazırlanıp, hazırlanmadığı, eş deyişle, iyileştirme projesinde yapılacak olanların tek tek maliyetinin, hangi ekonomik kaynaktan sağlanacağı, her bir proje kaleminin zaman olarak en geç hangi tarihte yapılacağı, yapılacak olanların ayrı ayrı borca batıklık üzerindeki zaman ve oran olarak etkisinin somutlaştırılması ve böylece iyileştirme projesinin neden ciddi ve inandırıcı olduğunun ayrıntılı ve zaman içinde sayısal olarak, denetlenmeye elverişli nitelikte olması gerekmekte olup, bu özellikte olmayan iyileştirme raporlarına ve bunlara dayalı düzenlenen bilirkişi ve kayyım raporlarına göre iflasın ertelenmesine karar verilemez.
Kayyımın görevlerinden biri de erteleme sürecinde şirketin mali durumundaki değişiklikler ve şirket yetkililerinin iyileştirme projesine riayeti konusunda mahkemeye bilgi vermektir. Kayyım raporlarında şirketin denetlendiği her döneme ilişkin aktif ve pasif durumu ayrıntılı olarak açıklanmış, verilen ihtiyati tedbirlerle birlikte davacı şirketin mali durumunda düzelme olmadığı,iyileştirme projesinin somut olmadığı ve şirketin yeni iş almadığı, mevcut işleri bitiremediği, nakit girişinin olmadığı ve borca batıklıktan kurtulma yolunda somut adımlar atılmadığı ve özellikle tüm kayyım raporlarında belirtildiği üzere şirketin yeni iş alamadığı ve mevcut batık durumun sürdürüldüğü anlaşılmıştır.Bu durumda mahkememizce, davacı şirketin mali analiz tablo ve rasyo oranları ile borçlanması nazara alınarak, iyileştirme projesinin gerçekleştirilmesi ve uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle borca batık olduğu tespit edilen davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerekmiştir.
Yüksek Yargıtay …. hukuk dairesi de çeşitli ilamlarında davacı şirketlerin iflas nedenlerini aşağıdaki gibi sıralamıştır. ; Bunlar davacı şirketlerin sundukları projelerde belirtilen kârlılık ve verimlilik artırma yolunda hiçbir gayret ve faaliyette bulunmamalarını, yurtdışından alacaklı oldukları hususunda gerçekçi ve somut hiçbir belge sunamamalarını, işçi sayısının sembolik düzeylere düşmesini, davacı şirketlerin faaliyette bulundukları iddiasının samimi ve inandırıcı bulunmamasını,, tedbir kararından sonra 10 ay içinde kayda değer bir değişim oluşmamasını, iyileştirme projesinden bir çok noktada sapılmasını, satışların kârlı olmadığı, zararına satışlar gerçekleştirilmesini, kısmen borçlar ödenmiş ise de, halen şirketlerin borca batık durumda olmasını, ödemelerin eşitlik ilkesine göre yapılmaması gibi hususlardır. Davacı şirketlerde de bu hususlar aynen bulunmaktadır. Davacı şirket ile ilgili 4 ve 5 no.lu raporda yapılan tespitlerin doğruluğunun davacı vekilinin vesaik sunamaması ve davaya mazeıet bildirmesinden de anlaşıldığı, Davacı şirketin hali hazırda yeni adresinde üret faaliyetlerini yerine getiremediği, Şirketin hali hazırda gayri faal hale gelmiş olduğu, şirketin bu durumu dikkate alındığında revlze projenin uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, şirketin revize projesini yerine getiremeyeceğinden alacaklılara borçlarını ödeyebilmesinin de imkan dahilinde bulunmadığı, davacı şirketin kayyum ücretlerini de uzun şiiredir yatıramadığı ancak bilirkişi ücretinin de şirket yetkilisinin şirket hesapları haricinde yatırmış olduğu, şirketin hail hazırda giincel borçları ödeyebilme imkanının da gayri faal olduğu bildirilmiştir. Bu hususlar nazara alındığında Yargıtay içtihatları doğrultusunda da davacı tarafın borca batıklıktan kurtulmalarının mümkün olmadığı anlaşılmıştır. (örnek vermek gerekirse 2014/5393 E., 2015/4470 K.,2014/4054 E., 2015/3984 K. Sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Tüm bu nedenlerle; davacının koşulları oluşmadığından iflas erteleme talebinin reddine, borca batık olduğu anlaşılan ve iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı bulunmayan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil nosu ile … Mah…Sokak No… Esenyurt/İstanbul adresinde kayıtlı davacı …. Şirketi’nin iflasına, iflasının 14/02/2019 günü, saat:10:53 itibariyle açılmasına, mahkememizce verilen tüm ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına, denetim kayyım heyetinin görevine son verilmesine, davacı şirketin iflasına karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Bakırköy ….İcra ve İflas Müdürlüğü’ne Uyap üzerinden derhal bildirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının koşulları oluşmadığından İFLAS ERTELEME TALEBİNİN REDDİNE,
2-Borca batık olduğu anlaşılan ve iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı bulunmayan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil nosu ile … Mah…Sokak No…. Esenyurt/İstanbul adresinde kayıtlı davacı ….ŞİRKETİ’nin İFLASINA, iflasının 14/02/2019 günü, saat:10:53 itibariyle açılmasına,
3-Mahkememizce verilen tüm ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına,
4-Denetim kayyım heyetinin görevine son verilmesine,
5-Davacı şirketin iflasına karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Bakırköy ….İcra ve İflas Müdürlüğü’ne Uyap üzerinden derhal bildirilmesine,
6-Davacı vekilinin daha önceki mazeretleri dikkate alınarak mazeret talebinin reddine,
7-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 TL nin mahsubuna, bakiye 16,70-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8- Gider avansından artan kısım olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye ….
¸
Katip ….
¸