Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1077 E. 2019/445 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1077
KARAR NO : 2019/445

DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkma, Kâr Payı Alacağı
DAVA TARİHİ : 24/11/2015
KARAR TARİHİ : 09/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin davacı ve davalılar tarafından birlikte kurulduğunu, şirket yetkilisi …’in davalı şirketi, sahibi olduğu …. Şirketinden gerçekte hizmet almamasına rağmen hizmet almış gibi borçlandırdığı, bu faturalarda diğer davalı …’in imzasının bulunduğunu, bu nedenle davalıların sorumlu olduklarını, davalı şirketin gelirlerinin bu şekilde ….şirketine transfer edildiğini, bu nedenle davalı şirketin kârının çok düşük çıktığını, şirket hesap ve defterleri incelendiğinde davalı şirketten diğer şirkete herhangi bir ticari işlem olmadan ve açıklaması bulunmayacak şekilde para transferlerinin bulunduğunun görüleceğini, bu nedenle müvekkiline ödenmesi gereken 30.000,00 TL kâr payının ödenmediğini, davacının usulsüz ve gerçek dışı faturaları tespit etmesi sonrasında şirketteki görevine son verildiğini, şirket faaliyetlerini takip etmesinin engellendiğini belirterek 30.000,00 TL kâr payının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıya ait hissenin davalılara piyasa değeri üzerinden devredilmesi suretiyle ortaklıktan haklı nedenle ayrılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin …şirketinin satmakta olduğu teçhizatların bakım ve tamirini yapmak üzere kurulduğunu, bu nedenle ….şirkitinden teknik servis aldığını, bu işlerin bir kısmının davacının ortak olduğu firmaya, bir kısmının ise başka firmalara taşeron olarak yaptırıldığını, davacının iddia ettiği şekilde bir kârlılık oranı bulunmadığı, ….tarafından verilen hizmetin olması gerektiği gibi faturalandırıldığını, …. firmasında mühendis olmadığından ve ithalat konusunda tecrübesi bulunmadığından bu tür servislerin hepsinin ….tarafından sağlandığını, yıl sonu kâr hesaplamaları ve paylaşımının davacının da imzaladığı kararla kesinleştiğini ve dağıtıldığını, davalı şirket tarafından hiç bir firmaya faturası olmayan karşılıksız bir ödeme yapılmadığını, davacının davalı şirket müşterilerine ve çalışanlarına asılsız ve suçlayıcı ifadelerde bulunarak şirketin itibarını zedelediğini, davalı şirketin adresinin taşınmasının tamamen kanunlara uygun ve ortaklara resmi davet yapılarak yapıldığının, gerçekleştirilen toplantıya davacının mazeret bildirmeksizin katılmadığını, diğer ortakların oy çokluğu ile karar aldıklarını, davacının şirket imkanlarını kullanarak eğitim aldığını, daha sonra kendi adına aynı iş kolunda firma açacağından ortaklıktan ayrılmak istediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, davalı şirkete ait tüm kayıtlar getirtilmiş, yargılama sırasında davalı şirketin 04/10/2018 tarihli genel kurul kararına dayalı olarak tasfiye sürecinde iken ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 21/11/2017 tarihli raporda; davalı şirketin 23/07/2017 tarihinde 50.000,00 TL sermaye ile kurulduğu, davalı …’in 40.000,00 TL, davalı …’in 5.000,00 TL ve davacının 5.000,00 TL sermaye ile şirkete ortak oldukları, davalı …’in %80 hisse oranı ile çoğunluk hissesine sahip olarak tek başına karar alma yetkisine sahip olduğu, davalı şirketin 2013 ve 2014 yıllarında kâr ettiği, 2015 ve 2016 yıllarında ise zarar ettiği, dava dışı ….tarafından davalı şirkete toplam 275.585,32 TL tutarında fatura düzenlenmiş olduğu, fatura içeriklerinde hizmet bedeli olarak yazıldığı, hizmetin içeriğine dair bir açıklama bulunmadığı, davalı şirketin 19/03/2015 tarihli genel kurul toplantısında şirket karının belirtilen kısmını şirket ortaklarına dağıtılmasına ve 4 taksitle ödenmesine karar verildiği, bu karara dayalı olarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığına dair dosyada kayıt bulunmadığı, faturaların kabulü halinde davacının çıkma payı alacağının bulunmadığı, sadece 2013 ve 2014 yıllarına ait dağıtılmasına karar verilen kâr payı oranından 13.303,76 TL tutarında alacaklı olduğu, bu faturaların kabul edilmemesi halinde ise davacının 20.902,51 TL ortaklıktan ayrılma payı talep edebileceği, şirketin kâr elde etmemesi ve borca batık hale gelmesi nedeniyle kanun gereği münfesih hale geldiğinin kabulünün gerektiği, bu nedenle şirketin tasfiyesine karar verilmesinin daha uygun olacağı, davacı açısından haklı sebeple şirketten çıkma şartlarının oluştuğu belirtilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporuna itirazlar üzerine bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 23/07/2018 havale tarihli ek raporda; …ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, ancak dava dışı firmanın tanzim ettiği faturalara ilişkin dayanak olarak bildirilen kayıtların zaman ve tutar olarak dayanak faturalar ile korelasyonunun tespit edilemediği, davacının 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin kâr payının stopaj düşümü sonrası 11.308,20 TL olduğu, davacının çıkma payının 16.698,66 TL olduğu belirtilmiştir.
Dava, haklı sebeple şirket ortaklığından çıkma ve kâr payı alacağından ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı ve davalılar tarafından davalı … Ltd. Şti’nin kurulduğu, şirket sermayesi 50.000,00 TL olup davalı …’in %80, davacı ve diğer davalının ise %10 hisse oranıyla şirkete ortak oldukları, davalı …’in hissedarı olduğu dava dışı …şirketi tarafından davalı şirkete toplamda 275.585,32 TL tutarında 5 adet hizmet bedeli açıklamasıyla fatura kesilmiş olduğu, ancak söz konusu faturaların dayanağının bulunmadığı, hagi hizmete istinaden kesildiğinin ve davalı şirkete verilmiş hizmet bulunduğunun kanıtlanamadığı, bu suretle borçlandırılan şirketin bilirkişi kurulu tarafından da tespit edildiği üzere zarar ettirildiği ve kâr elde edemeyip borca batık duruma geldiği, sermaye artırımı da yapılmaması nedeniyle münfesih hale geldiği, şirketin bu hale gelmesinde özellikle çoğunluk hissesine sahip bulunan davalı …’in ortağı olduğu dava dışı ….tarafından düzenlenen faturalardan kaynaklandığı, davacının şirket kayıtlarına erişiminin de engellendiği, tüm bu olgular dikkate alındığında davacının şirket ortaklığından haklı sebeple çıkma koşullarının oluştuğu, yine bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının talep edebileceği kar payı tutarının 11.308,20 TL olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan davalı şirketin yargılama sırasında genel kurul kararına dayalı olarak ticaret sicilinden terkin edildiği, bu nedenle davacının şirket ortaklığından çıkma isteminin konusuz kaldığı, yine bu nedenle davacının kâr payı alacağına ilişkin olarak davalı şirket hakkında açılan davanın husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Ayrıca şirket ortaklığından çıkma istemiyle şirket ortaklarına karşı dava açılması mümkün olmadığından bu istem yönünden davalı … ve … aleyhine açılan davanın reddi gerekmiş, açılmış olan söz konusu davadan haberdar olmalarına rağmen aldıkları genel kurul kararıyla şirketi sicilden terkin ettiren davalıların bu davanışının MK’nın 2. Maddesinde düzenlenen dürüstlük ilkesiyle bağdaşmayacağı ve bu nedenle kâr payı alacağından sorumlu tutulmaları gerektiği kanatine varılarak davalılar … ve … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı şirketin sicilden terkin edilmiş olması nedeniyle davacının şirket ortaklığından haklı sebeple çıkmaya izin verilme istemine ilişkin olarak davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alacak talebine ilişkin olarak davalı şirketin sicilden terkin edilmiş olması nedeniyle davalı şirket hakkında açılan davanın husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine,
3-Davalılar … ve … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne,
4-11.308,20 TL kâr payı alacağının davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 772,46 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 744,76 TL harcın davalılar … ve …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafça sarf edilen 27,70 TL peşin harç, 2.600,00 TL bilirkişi ücreti, 529,40 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.157,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 1.578,55 TL’sinin davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan 700,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 350,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukat Asgari Ücret tarifesi gereğince takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.09/04/2019

Katip …

Hakim …