Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/104 E. 2020/53 K. 20.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/104 Esas
KARAR NO : 2020/53

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2015
KARAR TARİHİ : 20/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin maliki bulunduğu ve …’un sürücüsü olduğu … plaka sayılı arcın 29/03/2014 tarihinde , …. Caddesi üzerinde ilerlerken önünde seyreden …. plaka sayılı araç ile çarpışması neticesinde hasarlandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusur tespiti için yaptığı itiraz üzerine Büyükçekmece …. Sulh Ceza Mahkemesinin …. D. İş sayılı dosyası ile bilirkişi incelemesi yaptırıldığını daha sonrasında yapılan itiraz görevsizlik sebebiyle reddedildiğini, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın ve değer kaybının tespiti için Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş Sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını alınan raporda araçta oluşan hasar bedelinin 44.584,32.-TL olduğunu ve değer kaybının da 5.400.-TL olduğunun tespit edildiğini, tespit edilen miktarların davalının asli kusuruna isabet eden 33.478.-TL hasar bedeli ve 4.050.-TL değer kaybı olmak üzere toplam 37.488.-TL alacağın kaza tarihi olan 29/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı ….’nin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin maliki olduğu ve oğlu …’un sürücüsü bulunduğu aynı araçta … un kızı …’un bulunduğunu …. plakalı otomobille 29/03/2014 günü saat 08:30 sıralarında davacı …’un maliki bulunduğu …’un sürücüsü bulunduğu … plakalı araçla çarpışarak trafik kazası olduğunu, kaza anında arka koltukta oturan … un yaralanarak … Devlet Hastanesine ambulansla kaldırıldığını ve burada tedavisinin yapıldığını, polislerce tutulan tutanakta yoldan geçen …. plakalı araca dönüş sırasında kendisinin vurduğunu, kusurun kendisinde olduğunu, olay günü alkol kullandığını 2.32 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, tüm kusurun kendisinde olduğunu itiraf ve kabul ettiğini, ….’un asli kusurlu olduğunu, sürücüsü belgesi alındığı için araç kullanması yasak birinin alkollü halde arkadan son sürat gelerek müvekkilinin aracına çarptığını, davacı tarafça alınan raporları kabul etmediklerini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde;yetkiye yönelik itirazda bulunduğu, değer ve kazanç kaybına ilişkin taleplerin teminat dışı olduğu, sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu yönündeki iddianın kabulünün mümkün olmadığı, davacıya ait araç sürücüsünün de alkol durumunun araştırılması, sonuç olarak davanın reddi gerektiği yönünde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi heyeti Makine Mühendisi …, Makine Mühendisi …., Sigorta Uzmanı …. 31/08/2016 tarihli raporu ile, … plaka sayılı araç sürücü …’un %75 (Y.Yetmişbeş) oranında asli olarak kusurlu olduğu, …. plaka sayılı araç sürücü …un %2ö (Y.Yirmibeş) oranında tali olarak kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç üzerinde meydana gelen hasarın yetkili servisinde ve orijinal parçalarla değiştirilmesi koşuluyla KDV Dahil 85,246,60 TL olduğu, olay mahallinde araç üzerinde yapılan incelemede aracın tamirlerinin piyasada yaptırılmış olduğunun beyan a dildiği ancak yaptırılan işlemlerle ilgili herhangi bir faturanın dosya kapsamına ibraz edilmediği, araç üzerinde meydana gelen değer kaybının 5.000 TL olduğu, davalı … şirketinin temerrüt tarihinin 05.01.2015 ve diğer davalı sürücünün ise temerrüt tarihinin olay tarihi (29.03.2014) olduğu, Davalı … şirketinden “avans faiz” davalı sürücüden ise “yasal faiz” talep edilebileceği, görüş ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 29/05/2017 tarihli raporu ile, Davalı Sürücü … yönetimindeki otomobili ile seyir halinde iken, olay mahalline geldiğinde dönüş yapmadan evvel sola iyice yanaşarak sol şeride girmesi, geriyi kontrol edip, arkadan gelen araçları kaale alması, yoldaki trafiğin müsait olduğunu anladığında, uyarı niteliğinde, zamanında dönüş işaretini vermesi, kontrollü ve müteyakkız şekilde, dar açıyla dönüşe geçmesi gerekirken, belirtilen hususlara riayet etmeyerek, geriden hareketle düz seyirle gelen trafiği dikkate almadan, kontrolsüz ve tedbirsiz olarak yolu ortalarcasına geniş açıyla sola yönelmesi, hatalı doğrultu değiştirip, manevra yapması ile yolun en solunu takiben seyreden diğer sürücünün seyir dengesini bozarak kazaya sebebiyet vermiş olup; dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile olayda asli ve ağırlıklı derecede kusurlu olduğu, sürücü ….. yönetimindeki otomobili ile yerleşim yerindeki bu mahalde ve kavşak alanında seyri sırasında, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, mahaldeki taşıt trafiğinin hareketlerini izlemesi, hızını yol, trafik ve vasıtasının özelliğine göre ayarlaması, aynı yönde seyreden araçlar varsa yeterli takip mesafesini bırakması gerekirken, görüş alanını yeterince kontrol etmeyerek davalı otomobil sürücüsünün sola yöneldiğini fark ettiğinde kendi varlığını hissettirecek şekilde uyarmayıp, tedbir almayarak mevcut hızıyla çarpmasıyla kazaya karıştığı anlaşılmış olup; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları ile olayda tali derecede kusurlu olduğunu beyan etmiştir.
Adli Tıp Kurumu Tıp İhtisas Kurulu 16/09/2019 tarihli raporu ile, Kaza anı ile alkol ölçümünün yapıldığı saat arasında 53(elliüç) dakika fark bulunduğu, metabolizma sonucu kandaki alkol düzeyinin bir saatte 0,12-0,18 promil, ortalama 0,15 promil azaldığı tıbben bilindiğine göre; 29/03/2014 tarihinde saat 08:30’da meydana gelen kazadan 53(elliüç) dakika sonra yapılan ölçümde 2,32(ikivirgülotuziki) Promil saptanan alkol düzeyinin kaza anında 2,42-2,47 promil ve ortalama olarak 2,45(ikivirgülkırkbeş) Promil olduğunun kabulü gerektiği,

Alkol düzeyi 2,45(ikivirgülkırkbeş) Promil gibi bireysel farklılıkları da elimine edebilecek seviyede yüksek bulunan …..’un emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceği,
Kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği hususunun sadece kişinin alkol düzeyinin değerlendirilmesi ile tespit edilemeyeceği; kaza oluşumuna sebep olabilecek yol, araç, iklim durumu gibi diğer koşulların kazadaki rolünün tıbbi bir konu olmadığını beyan etmiştir. Bunun üzerine Mahkememizce Trafik İhtisas dairesinden tekrar rapor alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 17/09/2018 tarihli raporu ile, Sürücü … sola dönüş yapmak istediği mahalle sola dönüşe uygun şekilde yaklaşması, sola manevra yapmadan önce gerisinden gelen trafik akışını dikkate alması gerekirken yolun yeterince solundan yaklaşmadığı mahalde yeterli kontrolü yapmadan sola dönüş için manevra yapıp, sevk ve idaresindeki otomobile aynı istikamette gerisinden düz seyrederek gelen otomobilin çarptığı olayda asli kusurlu, sürücü ….. meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında aynı istikamette önünde seyreden ve kavşakta sola dönüş için manevra yapan araç nedeniyle ikazla birlikte etkili fren tedbiri alması gerekirken etkili tedbir almayıp, sevk ve idaresindeki otomobilin kavşakta sola manevra yapan otomobile çarpmasının ardından yolun sağ tarafında bulunan ağaca çarptığı olayda tali kusurlu olduğunu beyan etmiştir.
Büyükçekmece … Sulh Ceza Hakimliği …. D.iş sayılı dosyasında Bilirkişi … 03/11/2014 tarihli raporu ile, sürücü …’un asli derecede, sürücü ….’un tali derecede kusurlu olduğu kanaatine varıldığını beyan etmiş, … tarafından rapora itiraz edildiği, yapılan itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Dava haksız fiil nedeniyle davacının aracında meydana gelen zararın ve değer kaybının davalılardan tahsili davasıdır.
Bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışla sözleşme dışında diğer bir kimseye vermiş olduğu zararın giderilmesini düzenleyen sorumluluk türüne kusur sorumluluğu ya da haksız fiil sorumluluğu denilir. TBK. m. 49’a göre yapılabilecek bir tanıma göre haksız fiil, hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışla bir başkasının mal ya da şahıs varlığına zarar verilmesidir.
Her ne kadar davacının alkollü olduğu, tüm kusurun dava dışı ….ta olduğuna ilişkin itiraz edilmişse de mahkememizce adli tıp kurumundan farklı tarihlerde iki ayrı rapor alındığı, ayrıca adli tıp kurumu tıp ihtisas dairesinden de rapor alındığı, alınan raporlara göre kusur oranlarının değişmediği dikkate alınarak itirazlara itibar edilmemiştir. Bu kapsamda yapılan yargılama neticesinde, davalı sürücü ….’in alınan bilirkişi raporlarına göre meydana gelen kazada %75 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Zararlar imkanlar verdiği ölçüde giderilir kuralı gereği (Zarar bi kader’il imkân def olunur-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) davacının zararının, davalı sürücünün kusuru oranında tazmin edilmesi gerektiği sübut bulmuştur.
Gelinen aşamada uyuşmazlık konusu davacıya ait araçta meydana gelen zararın alınan bilirkişi heyet raporuna göre 35.246,60 TL olduğu, araçtaki değer kaybının ise 5.000,00 TL olduğu, toplamda zararın 40.246,60 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sürücü ….’in %75 kusur oranı dikkate alınarak, dosya tekrardan zarar hesabı için bilirkişiye gönderilmeden basit hesap ile davalıların sorumluluğunun 26.434,50 TL araçta meydana gelen zarar ve 3.750,00 TL değer kaybı olarak toplamda 30.184,50 ile sınırlı olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
-26.434,50 TL hasar miktarı ve 3.750,00TL değer kaybı olmak üzere toplamda 30.184,50 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.061,90 TL harçtan peşin alınan 640,21 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.421,70 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 640,21 TL harç ile 27,70 TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 509,13 TL posta masrafı , 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 206,30 TL keşif harcı olmak üzere toplam 2.215,43 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 1.783,81 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı … tarafından sarf edilen 94,10 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 18,33 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.527,68 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 20/01/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸