Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/864 E. 2022/930 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/864 Esas
KARAR NO : 2022/930 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS – … KARAR SAYILI DAVA DOSYASI:

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2015
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Davacı tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl Davada Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı-alacaklı … Sigorta Acenteliği A.Ş., dava dışı … Sigorta Şirketi’nin yetkili acentesi olduğunu, 2010-2011-2012 yillarında davalı-borçlu şirketin talebi üzerine, davalı-borçlu şirkete ait araçlar için Motorlu Kara Taşıtları Kasko Sigorta poliçeleri ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçeleri tanzim ettiğini, düzenlenen poliçelerin toplam bedeli olan 190.526,81 TI.’ ye karşılık çeşitli tarihlerde davacı-alacaklı şirkete toplam 43.621,89 TL. ödeme yaptığını, Kalan 146.904,92 TL. lik bakiye borcunu kapatması yönündeki tüm çağrılara rağmen ödemeyerek temerrüde düştüğünü, davalı-borçlu şirketin ödemekten kaçındığı sigorta poliçesi primlerini, … Sigorta Şirketi’ne kendisinin nakden ödediğini, bu nedenle davalı-borçlu şirket aleyhine 30.11.2012 tarihinde Kadıköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, 10.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, Davalı-borçlu şirketin icra takibine 14.12.2012 tarihinde yetkiye, borca ve fer’ilerine itiraz etmesi sonucunda takibin durduğunu, ancak davalı-borçlu şirketin, yetkili İcra Müdürlüğü’nün Bakırköy İcra Müdürlüğü olduğuna yönelik yetki itirazı sonucunda, bu defa Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile 20.09.2013 tarihinde takibe geçildiğini, 30.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği, akabinde davalı-borçlu şirket 03.10.2013 tarihinde davacı-alacaklı müvekkil şirketten herhangi bir poliçe taleplerinin olmadığını, ödeme emri ekinde gönderilen sigorta poliçelerinde kendi imzalarının bulunmadığını, takip konusu sigorta poliçelerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, davacı-alacaklı şirket ile aralarında herhangi bir cari hesap sözleşmesi söz konusu olmadığını dolayısıyla hiç bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, borca ve faize itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı-borçlu şirketin yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu, bu nedenle itirazının iptali ile icra takibinin devamına, ayrıca alacak tutarının likit ve muayyen olduğu göz önüne alınarak davalı-borçlu şirket aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı-borçlu şirket üzerinde bırakılarak karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl Davada Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı …. San. Ve Tic. A.Ş.’nin, takip alacaklısı davacı şirkete hiçbir borcunun bulunmadığını, kesilen poliçelerde taksitle ödeme söz konusu olduğu, yapılmayan ödemeler sonucu sigortacının da bir riski olmayacağını, bu nedenle prim ödeme borcu da doğmayacağını, dolayısıyla açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, TTK.nun 1282 ve 1295. maddeleri uyarınca Sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için; primin tamamımın veya taksitle ödeme kararlaştırılması halinde ilk taksidin ödenmiş olması zorunluluğunun bulunduğunu, ancak poliçe prim ve peşinatı ödenmediğinden sigortanın geçersiz olduğu, dolayısıyla poliçenin yok hükmünde olduğunu, davacı şirketin hatgi döneme ait poliçe bedellerini talep ettiğini somutlaştırması gerektiği, 2010 yılından başlayarak 2012 yılına kadar deyam eden bir çok sigorta poliçesini icra dosyasına sunduğu, ancak 2010-2011 yılında çalışmışsa da sonra ki dönem için şirketin talebi olmadan kendi belirlediği fiyat üzerinden poliçeleri yenilediği, bu durumun kabulünün mümkün olmadığı, ayrıca icra dosyasına sunulan poliçelerde davalı şirket yetkilisinin imzasının olmadığı, poliçelerin şirkete teslim edilmeyip, tek taraflı borç çıkarıldığı, adres olarak şirketin eski adresinin gösterildiği, bu nedenle de yapılan itirazın haklı olup, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacı şirketin alacağının zamanaşımına uğradığı, yetkisiz icra müdürlüğünden yapılan icra takibinin geçerli olmadığı, zamanaşımı süresini kesmesi mümkün olmadığından, zamanaşımı nedeniyle de davanın reddine karar verilmesi gerektiği, Şirket kayıtlarına pöre; takip alacaklısı şirketin 228,475,83 TL. borcu olduğu, yasal takip hakları saklı kalmak kaydı ile ve takip alacaklısının alacağım kabul anlamına gelmemek üzere takas-mahsup taleplerinin olduğunu, dava konusu alacağın tartışmalı olup, Tikit olmadığı, şirketin davacı şirketten poliçe yenileme talebinin olmadığı, bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğu, şirketin davacıya borcu olmaması ve davacının haksız ve kötü niyetle icra takibine geçmiş olması nedeniyle en az 9420 tazminatın ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı şirkel tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasındaki; Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirket müvekkil şirketin araçları ile ilgili sigorta poliçelerini yapıp şirkete gönderdiğini, davalı şirkete anlaşma gereğince avans şeklinde ödemelerin yapılmış olmasına rağmen davalı şirket müvekkil şirketten fiyat onayı almadan, kendi belirlediği bedeller üzerinden poliçeler kestiğini , müvekkil şirketin avans olarak davalıya ödediği bedeli iade alamadığı gibi davalı şirkete gerekli poliçeleri keserek müvekkil şirkete göndermediğini ve davalı şirketin müvekkil şirket aleyhine yasal takibe geçtiğini, yapılan itiraz üzerine Bakırköy … . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyadan itirazın iptali davası açtığını, davanın halen derdest olduğunu işbu dava ile tarafların aynı olduğu ve birleştirilmesine karar verilmesini, İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün … E. Dosyasına yapılan itirazın 225.670,83 TL asıl alacak yönünden iptali ile işbu bedel üzerinden ticari faizi ile birlikte takibin devamına, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davadaki davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça , davlaı müvekkil şirket aleyhine Anadolu … İcra müdürlüğü’nün … E. Saılı doyası ile ilmaszı icra takibi başlatılmış, gönderilen ödeme emrine karşın süresi içinde davalı müvekkil şirket tarafından, takibe konu borcu , faize, yönelik yapılan itirazlar neticesinde takibin durduğunu, davacı tarafça da bu davanın açıldığını ileri sürerek, davanın usul ve esastan reddini savunmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 10/02/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; “TTK.nun 1270.maddesinde “diğer bir kimsenin nam ve hesabına yapılan sigorta” ile ilgili hüküm var ise de davacı, davali adına düzenlenen tüm poliçelere … Sigorta Şirketi acentesi sıfatıyla aracılık ettiği için davacının aracılık ettiği davalı adına düzenlenen tüm paoliçeler, … Sigorta Şirketi kayıtlarında bulunmaktadır. Sigorta şirketi, sigorta konusu araçlarda rehin alacaklısı sıfatına sahip olanı TTK.nun 1270.maddesi uyarınca daini murtehin sıfatıyla poliçeye kayıt edecektir. Bu nedenle değerlendirmede, gavacının delil olarak ibraz ettiği … Sigorta Şirketi’nin açıklama yazı ve ekleri esas alınmıştır. Tafsilen arz edilen hususlar nedeniyle, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacının, davalıdan prim alacaklısı olduğu hususunu ispat edemediği” görüş ve kanaatine varıldığını bildirir raporunu sunmuşlardır.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 10/02/2016 havale tarihli ayrık bilirkişi raporunda; “Davacının, talebine konu alacağın ait olduğu dönem itibariyle zamanaşımının mevcut olmadığı, taraflar arasında 2009 yılından süregelen 2012 yılı nisan ayına kadar poliçe üretimine dayalı akdi ilişki mevcut olduğu, talebe konu prim alacaklarının davacı tarafından davalı şirkete ait geneli yeni tescil araçlar için tanzim olunan kasko ve trafik poliçelerine ilişkin olduğu, poliçe içeriği araç, malik ve rehinli alacaklı bilgilerini havi kayıtların tutarlılığı ve taraflar arasında poliçe düzenleme periyodunu ortaya koyan mait yazışmaları, her iki taraf defter kayıtlarında yer alan ödeme kayıtları çerçevesinde takibe konu edilen poliçelerin davalı yan talebi dağrultusunda tanzim olunan geçerli sigorta poliçeleri olduğu, davalı tarafça talep edilmediği halde konu poliçelerin tanzim olunmasının içeriği itibariyle olanaklı bulunmadığı, davalı şirketin ödemelerini poliçe bazında yapmaması, genel olarak vadeli senet/ çeklerle toplu ödemede bulunması sebebiyle, davacı acentelik tarafından da yapslan toplu ödemeler cari hesap borcuna mahsup şeklinde eskiden yeniye doğru kapatma suretiyle işlendiğinden, poliçe bazında primi ödenmediği için iptal ihtarı çekilmesini sağlayacak işleyişin olanaklı almadığı, — davacı acentelik tarafından prim bedellerinin davalı şirketçe vadelere yayılarak ödenmesi konusunda ziımni kabulü sebebiyle, poliçe bazında acentelik hesabını takip eden … Sigorta Şirketi’ne ödemeleri yapmış olmasının – taraflar arasındaki hesap işteyiş sisteminin gereği olduğu, bu mnedenle — poliçe bazında vadesi içinde tahakkuk eden prim bedellerini acentelik cari hesabını poliçe bazında takip eden sigorta şirketine ödemek durumunda kalan davacının, konu prim bedellerini ileriye dönük vadeli senet ve çeklerle ödemeyi taahhüt etmiş bulunan davalı şirketten tahsilini talep bakımından aktif husumet sıfatının mevcut olduğu, davalı şirketin davacı şirkete ifa ettiği bir mal veya hizmete dayalı alacağı bulunduğu delil durumu itibariyle — sabit olmadığından takas mahsup şartlarının ve savunmasının yerinde olmadığı, yukarıda kalem kalem açıklanan ödeme kayıtlarına göre davalı kayıtlarında yer aldığı halde davacı kayıtlarında görünmeyen ödemelere ilişkin dayanak kayıtların sunulması gerektiği, davacının 2009 yılından 2010 yılına devreden 13.057,04-TL atacak kaleminin yerindeliğini ortaya koyacak pofiçe kayıtları ve defter kayıtlarını sunmadığından bu miktar alacağın detlil durumuna göre sabit olmadığı, davalı ve davacı kayıtlarında yer alan ama miktar yönünden tutarlı olmayan davacının 08.12.2011 kayıt tarihli 258,200,00-TL davalının 10.12.2011 kayıt tarihli 228.050,00-7L bedelli çek/senetler yönünden miktar farklıtığının sebebinin ve yine davalı taraf kayıtlarında yer alan davacı kayıtlarında yer almayan banka kanallı ödeme kayıtlarının vesaikinin sunulması gerektiği, davalı şirket kayıtlarına işlenen 180.0004 48050z228,050TL bedelli 12 adet vadeli çek ite yapılan ödemenin davacı şirket kayıtlarında 30.150,00-TL fazla olarak 258,200-TL yer aldığı, ayrıca 50.000,00-TL bedelli banka havalesinin de davacı kayıtlarında yer almadığı, ödeme kayıtları arasında 19.850,00-TL davalı aleyhine fark oluştuğu belirlenmiş olmakla, davalı kayıtlarında yer alan ödemelerin tevsiki halinde bu farkın da talep miktarımdan tenzili gerektiği 38.280,56- TL alacağın dayanağı tespit edilemediğinden talep edilen alacak miktarından indirilmesi gerektiği hususları gözetildiğinde, mevcut delil durumu itibariyle, talebe konu 146.904,92-TL dan – 13.057,04-TL ( 2009 dan devreden alacak vesaiki yok) – 19.850,00-TL( kayda giren senet çek ve havale bedel farkı) – 38.280,56-TL (kaydı mevcut ancak dayanağı poliçe sunulmayan, mükerrer kayıtlı poliçelerden kaynaklı tutar) – — 75.717,32-TL talep edilebilecek alacak mevcut olduğu tespit edilmiştir. yukarıda yer alan tespitler doğrultusunda çoğunluk heyet görüşünden ayrıldığım hususlar sebebiyle” ayrık görüşünü bildirir raporunu sunmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 01/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; “Mahkeme dosyasına ibraz edilen taraf ticari defterlerinde davalının davacıya tanzim olunan ilgili sigorta — sözleşmeleri ve bu sözleşmelerden kaynaklı sigorta primlerinden doğan borçlara ilişkin muhasebe kayıtlarının incelendiği, Sayın Mahkeme nezdindeki derdest itirazın — iptali davasına konu olan davacı … Acenteliği A.Ş. nin alacaklı, davalı … San. Ve Tic. A.Ş, nin ise borçlu olduğu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyasında; önceki bölümlerde kapsamlı olarak açıklandığı üzere, ilgili taraf defter ve kayıtlarının karşılıklı olarak incelenmesi sonrasında ve ayrıntıları düzenlenen “Tablo” larda — belirtildiği şekilde davalı yana TTK’ nun “Sigorta hukuku” na ilişkin düzenlemeleri uyarınca teslim olunan sigorta poliçelerden dolayı Davacının davalıdan 30.11.2012 tarihine göre talep edebileceği tutarın 4.798,24 TI olarak lespit edildiği, Tespit edilen 4.798,24 TL asıl alacağın kabulü halinde bu tutara takip tarihinden itibaren ödeme yapılıncaya kadar yıllık 44 16,50 ve değişen oranlarda TC Merkez Bankası avans faiz oranları üzerinden faiz yürütüleceği, Tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden icra inkar tazminatı talebine ilişkin takdirin Muhterem Mahkeme’ ye ait olması gerektiğine , Davalı şirket kayıtlarına göre; takip alacaklısı şirketin takas-mahsup talehine konu – olduğu beyan olunan — 228.475,83 TL, borcu olduğu, hususunda bilirkişi kurulumuzca — tespit yapılamadığına” dair görüşlerini bildirir raporunu sunmuşlardır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 20/07/2017 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; “Sayın Mahkeme dosyasında mübrez Kök Bilirkişi Raporu’nda yer alan tespitler sadece ticari defter kayıtları esas alınmak suretiyle değil, ayni zamanda Ticari defterlerdeki kayıtlara dayanak olan belgelerin değerlendirilmesi suretiyle bilirkişi kurulumuzca yapılmış olup bu medenle davacının 4.798,24 TL alacak tespltine ilişkin değerlendirmelere katılmadığına dair itirazının takdiri muhterem mahkemeye ait olmak üzere sonuca varılmasını gerektirdiği, Sayın Mahkeme nezdindeki derdest itirazın iptali davasına konu olan davacı-karşı davalı … Acenteliği A.Ş. nin alacaklı, davalı- karşı davacı .. San. Ve Tic. A.Ş. nin ise borçlu olduğu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün .. E. sayılı İcta takip dosyasında; önceki bölümlerde kapsamlı olarak açıklandığı Üzere, ilgili taraf defter ve kayıtlarının karşılıklı olarak incelenmesi sonrasında ayrıntıları düzenlenen “Tablo”larda belirtildiği şekilde davalı yana TTK” nun “Sigorta hukuku” na ilişkin düzenlemeleri uyarınca teslim olunan sigorta — poliçelerden dolayı Davacının davdlıdan 30.11.2012 takip tarihine göre talep edebileceği tutarın 4.798,24 TL olarak tespit edildiği, Tespit edilen 4.798,24 TL asıl alacağın kabujü halinde bu tutara takip tarihinden itibaren ödeme yapılıncaya kadar — yıllık 96 16,50 ve değişen oranlarda TC Merkez Bankası avans faiz oranları üzerinden faiz yürütüleceği, Tarafların karşılıklı olarak – birbirlerinden icra inkar tazminatı talebine ilişkin takdirin mahkemeye ait olması gerektiğine, Sayın Mahkeme nezdindeki birleşen dava yönüyle derdest itirazın iptali davasına konu olan davalı-karşı davacı … San. ve Tic. A.Ş.’nin alacaklı, davacı-karşı davalı … A.Ş.’nin borçlu olduğu İstanbul Anadolu … . İcra Müdnrlnğü’nün .. E. sayılı icra takip dosyasına göre 225.470,83TL asıl alacak ile Davacı-karşı davalı şirket kayıtlarına göre; takip borçlusu şirketin kas-mahsup talebine konu olduğu beyan olunan 228.475,83 TL borcu olduğu, hususunda bilirkişi kurulumuzca tespit yapılamadığına” dair kanaatlerini bildirir raporunu sunmuşlardır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 12/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; “Sayın Mahkeme dosyasında mübrez Kök Bilirkişi Raporu’nda yer alan tespitler sadece ticari defter kayıtları esas alınmak suretiyle değil, aynı zamanda Ticari Defterlerdeki kayıtlara dayanak olan belgelerin değerlendirilmesi suretiyle Bilirkişi Kurulumuzca yapılmış olup bu nedenle davacının 4.798,24 TL alacak tespitine ilişkin değerlendirmelere katılmadığına dair itirazının takdiri Muhterem Mahkeme’ ye ait olmak üzere sonuca varılmasını gerektirdiği, sayın mahkeme nezdindeki derdest itirazın iptali davasına konu olan davacı(karşı davalı … Acenteliği A.Ş. nin alacaklı, davalı (karşı davacı) …. San. ve Tic. A.Ş. nin ise borçlu olduğu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı icra takip dosyasında; önceki bölümlerde kapsamlı olarak açıklandığı üzere, ilgili taraf defter ve kayıtlarının karşılıklı olarak incelenmesi sonrasında ve ayrıntıları düzenlenen “Tablo” larda belirtildiği şekilde davatı yana TTK’ nun “ Sigorta hukuku” na ilişkin düzenlemeleri uyarınca teslim olunan sigorta poliçelerden dolayı davacının davalıdan 30.11.2012 takip tarihine göre talep edebileceği tutarın 4.798,24 TL olarak tespit edildiği, Tespit edilen 4.798,24 TL asıl alacağın kabulü halinde bu tutara takip tarihinden itibaren ödeme yapılıncaya kadar yıllık 96 16,50 ve değişen oranlarda TC Merkez Bankası avans faiz oranları üzerinden faiz yürütüleceği, Tarafların karşılıklı olarak – birbirlerinden icra inkar tazminatı talebine ilişkin takdirin Muhterem Mahkeme’ ye ait olması gerektiğine, Sayın Mahkeme nezdindeki birleşen dava yönüyle derdest itirazın iptali davasına konu olan davalı (karşı davacı) … San. ve Tic. A.Ş.’nin alacaklı, davacı (karşı davalı) … Acenteliği A.Ş.’nin borçlu olduğu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dasyasına göre 225.470,83TL asıl alacak ile davacı (karşı davalı) şirket kayıtlarına göre; takip borçlusu şirketin takas-mahsup talebine konu olduğu beyan olunan 228.475,83 TL. borcu olduğu, hususunda Bilirkişi Kurulumuzca tespit yapılamadığına dair” kanaatlerini bildirir raporunu sunmuşlardır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 19/04/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; “Davacı tarafın davalı taraftan 146.904,92 TL alacaklı olduğu, Davacı … acentesi ile davalı firmanın cari hesap çalıştığı ve davalı şirketin ödemelerini poliçe bazında yapmadığı, genel olarak vadeli senet ve çeklerle yaptığı, prim bedellerinin davalı şirketçe vadelere yayılarak ödenmesi konusunda taraflar arasında zımni kabul olduğu, davacının davaya konu prim bedellerini davalıdan talep edebileceği” görüş ve kanaatlerini bildirir raporunu sunmuşlardır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 20/07/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; ” kök rapordaki sonuç ve kanaatin değişmediğini, birleşen davada davalı tarafın takas / mahsup talep edebilmesini için alacağını tevsik edici belgelerle ispat etmesi gerektiği” görüş ve kanaatlerini bildirir raporunu sunmuşlardır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, birleştirilen dosya, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
* Asıl dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
– Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak 2010-2011-2012 yıllarına ait sigorta poliçeleri bedellerinin ödenmemesi iddiasından kaynaklı bakiye alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu görülmüştür.
Dava konusu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 146.904,92 TL toplam alacağının faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
– Asıl Dava konusu miktar 146.904,92 TL’ dir.
* Birleşen dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
– Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak cari hesap alacağının tahsili istemi ile başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu görülmüştür.
Dava konusu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 225.670,83 TL asıl alacak ve 70.163,26 işlemiş faiz olmak üzere 295.834,09 TL toplam alacağının faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
– Birleşen Dava konusu miktar 225.670,83 TL’ dir.
Asıl ve birleşen tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar tacir olup delil olarak ticari kayıtlarına dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davacının ( Birleşen dosya davalısı) ve davalının ( Birleşen dosya davacısı) ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde;
– Davalının ( Birleşen dosya davacısı) kendi kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacıdan ( Birleşen dosya davalısı) alacağının 225.670,83 TL olarak gözüktüğü; ancak bu alacak kaydı ve iddiasına göre tarafça dosya kapsamına herhangi bir tevsik edici belgenin sunulmadığı, ticari defterlere tek taraflı kayıt işleminin yapıldığı görülerek, sübut bulmayan davanını reddine karar verilmiştir.
– Davacının ( Birleşen dosya davalısı) kendi kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan ( Birleşen dosya davacısı) alacağının 146.904,92 TL olarak gözüktüğü; bu miktara konu alacakların 143.819,49 TL’ sinin, davalıya ( Birleşen dosya davacısı) düzenlenen poliçelerin toplam taksit tutarı olduğu ve geriye kalan 3.085,43 TL tutarlı kayıt işleminin de karşılıksız çek ve senet protesto kayıt işlemine işlemine ilişkin olduğu,
– Davacının ( Birleşen dosya davalısı), dava dışı … Sigorta şirketinin yetkili acentesi olduğu, davalı ( Birleşen dosya davacısı) şirkete ait araçlar için 2010-2011-2012 yıllarında motorlu araçlar kasko sigortası poliçeleri ile motorlu araçlar ZMMS poliçeleri düzenlediği, bu poliçelerin karşılığının dava dışı … Sigorta şirketine ödediği, ödenen miktarın davacı ( Birleşen dosya davalısı) tarafça davalıdan ( Birleşen dosya davalısı) talep edilmesinin mümkün olduğu,
– Taraflar arasındaki sürekli bir ticari ilişkinin devam ettiği, davacının ( Birleşen dosya davalısı) davalıya ( Birleşen dosya davacısı) sigorta sözleşmeleri yaptığı ve bu sigortaların poliçe primlerinin açık hesap şeklinde tahsil edildiği, kıymetli evrak ve nakit ödemeler şeklinde ödeme süreçlerinin yürütüldüğü,
– Davaya konu poliçelerin davacı ( Birleşen dosya davalısı) tarafından düzenlendiği; sigorta poliçelerinin düzenlenmesi ve yenilenmesine ilişkin davalı ( Birleşen dosya davacısı) şirket ile e-mail yazışmalarının olduğu; davalı ( Birleşen dosya davacısı) şirket ile tek tek poliçe bazında ödeme şeklinde çalışılmadığı, tarafların zımni kabulleri ile açık hesap yöntemi ile çalışıldığı; tüm araç plakaları yönünden tarafların ortak iradeleri kapsamında sigorta sözleşmelerinin yapıldığı anlaşılmıştır. Bu haliyle davacının alacağında haklı olduğu anlaşılmış ve açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra takibinin kötü niyetli yapıldığı ispat edilemediğinden, kötü niyet tazminatı taleplerinin de reddine karar verilmiştir.
Yaptırılan bilirkişi incelemelerine göre, alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının işbu asıl davadaki davasının KABULÜ İLE,
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün . esas sayılı.. icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 146.904,92 TL üzerinden kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
-İcra inkar tazminatı talebinin yargılamaya gerektirmesi nedeniyle REDDİNE,
2-Birleşen İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. – … K. sayılı davanın sübut bulmadığından REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
a-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 10.035,18-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 2.508,77-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.526,41-TL harcın asıl dava davalısından tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Asıl dava davacısı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 2.537,77-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b- Asıl dava davacısı tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 15.081,80-TL yargılama giderinin asıl dava davalısından alınarak asıl dava davacısına VERİLMESİNE,
-Asıl dava davacısı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına),
c-Asıl dava davalısı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
– Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
d-Asıl davada davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 23.035,74-TL vekalet ücretinin asıl dava davalısından alınarak asıl dava davacısına VERİLMESİNE,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken toplam 80,70TL karar harcının, dava açılırken alınan toplam 2.374,73-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.294,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde birleşen dosya davacısına İADESİNE,
b-Birleşen dosya davacısı tarafından, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasına yatırılan ve asıl davaya aktarılmayan gider avansının, yatıran tarafa İADESİNE,
c- Reddedilen dava yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 34.593,92-TL vekalet ücretinin birleşen dosya davacısından alınarak kendisini vekil ile temsil eden birleşen dosya davalısına VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır