Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/744 E. 2020/32 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/744
KARAR NO : 2020/32

DAVA : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ……’ın 03/09/2010 tarihinde saat 14:30 sularında yönetimindeki …… plakalı araçla hareket halinde iken ….. Mah. …… Bulvarı ….. Cad. Yolu üzerinde müvekkiline çarptığını, müvekkilinin vücudunda orta derecede kemik kırığı meydana geldiğini, hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, müvekkilinin tedavisi için …… Hastanesine ait ambulansla aynı hastaneye kaldırıldığını, ameliyatlar geçirdiğini, söz konusu olay neticesinde tüm yaşamının alt üst olduğunu, asla eski sağlığına kavuşamayacak olması ve bir daha asla eskisi gibi çalışamayacak olması, uzun tedavi sürecinde yemek ve tuvalet ihtiyacını bile tek başına karşılayamamasının müvekkilinin psikolojik durumunda onarılmaz yaralar açtığını ileri sürerek, 10.000,00-TL maddi zararların müştereken ve müteselsilen davalılardan tazminine, 50.000,00-TL manevi zararın davalı ……’dan tazminine, tazminat taleplerine olay tarihi olan 03/09/2009 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …… vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iddia edilen maddi zarardan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, meydana gelen kazada müvekkiline atfedilen herhangi bir kusurun olmadığını, talep edilen maddi zararın ispat edilmesi gerektiğini, varlığı iddia olunan maddi zararın davacı tarafından açıklanması ve ispat edilmesinin gerektiğini, talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığını bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, davacının sürekli sakatlık durumunun Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsizlik nedeniyle reddine, aksi halde HMK 115/2 maddesi gereği davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Büyükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Esas, ….. Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi olmuştur.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının yaralandığı trafik kazasından davacıya ait kaza tarihi ve sonrasına ait hastane belgelerinin (tüm tedavi evrakları) onaylı suretleri, sigorta poliçeleri, ceza dava dosyası ve film ve grafileri ilgili hastaneden celp edilerek dosya içine alınarak davacının tanıkları dinlenmiştir.
Davacı tanığı ….. beyanında; Ben kazanın meydana geldiği yerde bulunan caminin çay ocağında çalışmaktayım olay günü fren sesiyle birlikte büyük bir gürültü duyarak dışarıya çıktım, dışarıya çıktığımda davacıya çarpan aracın başka bir aracın altına girdiğini, ve davcının da her tarafının kan içinde olduğunu görmemiz üzerine 112 acil servisi aradık, 112 acil servis gecikince olay yerine yakın yerde bulunan bir özel hastanenin ambulansını çağırdık ve yaralı olan davacıyı hastaneye götürdük, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talep etmiyorum demiştir.
Davacı tanığı ….. beyanında; Ben davacının üniversiteden arkadaşıyım , kendisi ….. fakültesinde okuyordu, bende aynı üniversitenin metamatik bölümünde okuyordum, yakın arkadaşım olan davacının kaza geçridiğini öğrenir öğrenmez tedavi gördüğü hastaneye gittim, davacı uzun bir süre hastanede kaldı, bu süreçte davacı 4-5 ay kadar okuluna devam edemedi bu nedenle okulunu uzatmak zorunda kaldı, davacı okuduğu bölümde ücretli okuyordu bu nedenle dönme başında yatırdığı para yandığı gibi okuluda uzatması sebebiyle ciddi zarara uğradı bildiğim kadarıyla ailesinin durumuda iyi değildi, kazadan sonra davacı okulundan mezun olmuştur ancak geç mezun olmuştur, maddi olarakta büyük sıkıntılar çekmiştir, davacı şuan işsizdir , askerden çürüğe ayrıldığı için yeni geldi benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum demiştir.
Davacı tanığı ….. beyanında; Ben olay günü cami avlusunda çay içiyordum, bir fren sesiyle birlikte büyük bir gürültü duyunca caddeye koştum, olay yerine vardığımda davacının yaralandığını kolundan ve dudağından kan geldiğini görmem üzerine kendisine müdahale etmek istedim ancak başarılı olamadım daha sonra 112 ‘yi aradım , 112 geçikince yakında bulunan özel bir hastaneyi aradım özel hastanenin ambulansıyla davacıyı o hastaneye götürdük ,kazadan sonra baktığımda araç şoförünün olay yerinden kaçtığını gördüm aracın ise bir kamyonun altına girdiğini gördüm , davacıya çarpan araç çok suretliydi ,çünkü olay yerinde yaklaşık bir buçuk metre fren izi vardı ve davacıya çarpan araç sol sileceğine kadar kamyonun altına girmişti , benim olayla ilgili bilgim ve görgüm bundan ibarettir , tanıklık ücreti istemiyorum demiştir.
Davacı tanığı ….. beyanında; Ben davacının abisiyim olay günü kazayı haber aldıktan sonra kardeşimin kaldırıldığı hastaneye gittim, bu hastanede kardeşime müdahale edildi ve çeşitli ameliyatlar geçirdi hastanede yaklaşılk 25-30 gün kaldıktan sonra kardeşimi eve çıkarttık ancak evde kardeşim tek başına kendisine bakamıyordu bu nedenle bakımını ben yapıyordum, geçirdiği ameliyatlar sebebiyle çok ağrısı oluyordu, yaklaşık 3 ay fizik tedavi kendisine uygulandı, 4-5 ay kadar okula gidememesi sebebiyle okulunu uzattı, kaza geçirmeden önce okuduğu özel okula 13.000,00 TL yatırmıştık, o yıl okula gidemediği için bu 13.000,00TL miz yanmıştır, biz bir sonraki yıl tekrar 13.000,00TL ödemek zorunda kaldık, davacı geçirmiş olduğu ameliyatlar ve çekmiş olduğu acılar sebebiyle çok zor günler geçirdi , acılarından zaman zaman ağladığını görüyordum ayrıca okulu uzatıp arkadaşlarının iş sahibi olmasına karşın kendisinin iş sahibi olamaması sebebiyle psikolojik olarakta çok yıprandı , okulu bitirdikten sonra KPSS ye hazırlanma sürecinde bu olayın etkisiyle KPSS ‘ye iyi hazırlanamadı kendisi halen işsizdir ayrıca bu yıl içerisinde askere alındı ancak çürüğe ayrılması sebebiyle terhis olmuştur, tanıklık ücreti istemiyorum demiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu ….. İhtisas Kurulundan rapor, kusur ve aktüerya raporları alınmıştır.
Davacının yaralandığı trafik kazasında sürücü ile karşı sürücü olarak yaralanan ……’ın kusur durumlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi …… tarafından hazırlanan 16/02/2015 tarihli bilirkişi raporunda; ” 03/09/2009 tarihinde saat 14:20 sıralarında …… yönetimindeki …… plaka nolu araç ile …. caddesi üzerinden Belediye istikametine seyir halinde iken aniden önüne çıkan yaya …..’e çarparak sürüklediğini, yolun sol tarafında ….. market önünde park halinde bulunan …… plaka nolu kamyonun arka sağ köşe kısmına kendi aracının sol far ve ön çamurluk kısmıyla çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, yerleşim yerinde meydana gelen trafik kazası sırasında vaktin gündüz, havanın açık, 9.50 m genişliğinde iki yönlü asfalt kaplı yolun kuru, uygun trafik koşullarının mevcut olduğunun belirlendiğini, K.T. Kanununun 68.maddenin b fıkrasını ihlal ederek, yolun karşısına geçmek isteyen yayalar, yaya yolu, kavşak giriş çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır kuralını ihlal ederek, can güvenliğini düşünmeden trafiğin akış halinde bulunduğu iki yönlü yolda, karşıdan karşıya geçerken …… plaka nolu aracın çarpması sonucu yaralanan yaya …..’ün meydana gelen yaralanmalı kazasının oluşunda asli kusurlu bulunduğu, K.T. Kanununun 47.maddenin d.52 maddesinin b bendinde belirtilen tali kusurları ihlal ederek, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen, kurallara uymayan, yerleşim yerinde kullandığı aracını, her an durdurabileceği hızla seyir halinde bulundurması gerekirken aşırı süratli olarak seyir halinde olduğundan, yaya …..’ü gördüğünde fren yapıp kazayı önleyemeyerek çarpan ve yolun sol tarafından park halinde bulunan …… plaka nolu kamyonun arka kısmına çarparak durabilen …… plaka nolu aracın sürücü ……’ın meydana gelen yaralamalı trafik kazasının oluşunda tali kusurlu bulunduğunu, aracı park halinde iken kazaya karışan kural ihlali de yapmamış olan …… plaka nolu dava dışı kamyon sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, davacı yaya …..’ün %60 oranında kusurlu olduğunu, davalı …… Sigorta A.Ş’ye Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı …… plaka nolu aracın diğer davalı sürücüsü ……’ın %40 oranında kusurlu olduğu”kanaatinin bildirdiği görülmüştür.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu ……. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na ait 02/05/2016 tarihli raporunda; …. oğlu, 1984 doğumlu …..’ün 03/09/2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında bağlı vücudundaki değişik arızaları nedeniyle, 11/10/2018 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak Gr1 XII (27Ba….10)A %14×1/2=%7 E cetveline göre %13 (yüzdeonüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 03/09/2009 tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceğini oy birliğiyle mütalaa edildiği bildirilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi Y.Müh. ….. tarafından düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporunda sonuç olarak; 03/09/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %13 oranında malul kalan davacı ….. ile davalılar arasındaki uyuşmazlığın noktaları yönünden davacı …..’ün geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 4.203,33-TL olduğu, davacı …..’ün sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 74.721,49-TL olduğu, bakıcı giderinin 554,40-TL ve tedavi giderinin 16.399,04-TL olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihinin dava tarihi olduğu, diğer davalılar yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 03/09/2009 kaza tarihi olduğu, temerrüt faizi nev’inin yasal faiz nev’inden işleyecek faiz olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Davacı eğitiminin kesintiye uğradığından bahisle maddi zarar hesaplamasında aktüerya raporuna itirazının üzerine ….. Üniversitesindeki eğitim ödemeleri yönünden davacının öğrenim gördüğü bölüme kayıt olduğu tarih, kaza tarihinde kaçıncı sınıfta olduğu, eğitimini tamamlayıp tamamlamadığı, kaza tarihinde kaçıncı sınıfta olduğuna ilişkin dosyada belge bulunmadığından sunduğu diplomasıyla Yök’e yazı yazılmasına karar verilmiş ; yazı cevabı beklenirken davacı bu taleplerinden vazgeçtiğini bildirmiştir.
Kazaya sebebiyet veren …… plakalı sayılı aracın kaza tarihi itibariyle ve halen malik durumunun tespiti için ilgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, müzekkereye verilen cevapta anılan aracın kaza tarihi itibariyle davalı ….. ‘a ait olduğu ve tescil belgesine göre aracın kullanım amacının hususi olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya sebebiyet veren …… plakalı araç 12/09/2008-12/09/2009 vadeli Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sakatlık halinde 150.000,00-TL teminatla davalı …… Sigorta Şirketi tarafından sigortalanmıştır.
Davacının yaralanması ile ilgili yürütülen soruşturmada Büyükçekmece …. Sulh Ceza Mahkemesinin ….. Esas, ….. Karar sayılı dava hakkında adli para cezası kararı verildiği anlaşılmıştır.
Olayın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olan …… plakalı aracın davalı sürücü …… %40 kusurlu olup, davacının %60 kusuruna isabet eden tutar davacı yararına maddi tazminat miktarı olarak dikkate alınacaktır. Başka bir anlatımla, davacının kusur oranında indirim yapılacaktır.
Dosyada SGK tarafından verilen yazı cevabında; dosyada SGK tarafından davacıya iş göremezlik nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı, maluliyet geliri bağlanıp bağlanmadığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Somut olay trafik iş kazası olmadığından davacıya 5510 sayılı yasa kapsamında iş kazası sigortasından sürekli maluliyet geliri bağlanması mümkün değildir. O halde rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacıya maluliyeti ve tedavi giderleri nedeniyle ödeme yapıldığına ilişkin dosyada belge olmadığından hesaplanan maddi zarar tutarından ödeme tenzili hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 25/12/2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1’inci maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine sonra sözü geçen Kanunun 88/1’inci maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” denildikten sonra anılan Kanun’un 90’ıncı maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49/1’inci maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanunun 61’inci maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar. Ancak sigorta şirketinin sorumluluğu teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranındadır.
Dosya kapsamında somut olay değerlendirildiğinde, davalı sürücünün 03/09/2009 tarihinde 14:20 sıralarında seyir halinde iken …..’e çarptığı, yine dava dışı ….. ‘ın maliki olduğu ve diğer davalı …… sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı …… plakalı aracın manevralara ilişkin şartlara uygun olmayan şekilde trafik kuralını ihlal etme yoluyla davacının sürücüsü olduğu yayaya çarparak, davacının vücut bütünlüğüne zarar vererek sebebiyet verdiği, davacının kaza sonrasında …… Hastanesine kaldırıldığını ve burada tedavisinin yapıldığı, meydana gelen kazada araç sürücüsü davalı ……’ın %40 kusurlu olduğu, davacının %60 kusurlu olduğu, mahkememizce alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağındaki belirlemeler ile uyumlu olup hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, Adli Tıp Kurumu ……. ‘üncü İhtisas Kurulunun hükme esas alınan raporuna göre, davacının E cetveline göre %13 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının ve geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, buna göre alınan bilirkişi kurulu raporuna göre de davacının 74.721,49-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.203,33-TL geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri nedeniyle 554,40-TL tedavi gideri 16.399,04-TL maddi zararının meydana geldiği, meydana gelen zarardan davalılar …… Sigorta A.Ş ve ……’ın müteselsilen sorumlu olduğu ve tüm zararların sigorta poliçesi teminatında olup teminat limiti içinde kaldığı, diğer davalı …… sigorta şirketinin ise ZMMS poliçesi kapsamında davacının uğradığı zararı gidermekle yükümlü oldukları, maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile uğranılan zarardan sorumlu oldukları anlaşılmakla; davacı …..’ün açtığı maddi tazminata ilişkin davanın kabulü ile toplam tazminat miktarı olan 95.878,26-TL’nin davalı ….’den olay tarihi olan 03/09/2009 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi …… Sigorta A.Ş’den ise dava tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi bakımından ise davanın dayanağı, Türk Medeni Kanunun 24.ve Türk Borçlar Kanununun 49.ve 56. maddeleridir.
MK’nun 24.maddesinde “Şahsiyet haklarının hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğraması”koşulu öngörülmüş, maddede belirtilen hususlar kanıtlandığı takdirde, manevi tazminat isteme hakkı doğmuş olacağı kabul edilmiştir.
Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır.
Bedensel zararlarda, kişinin manevi değerlerinden olan vücut bütünlüğünün korunması hakkı çerçevesinde manevi zarar olarak değerlendirilmelidir.
Olayımızda, meydana gelen kaza nedeniyle davacının vücut bütünlüğü zarar görmüştür. Vücut bütünlüğü de kişilik haklarından olup, yaralanması nedeniyle, ızdırap çeken, canı acıyan, davacının kişilik haklarının hukuka aykırı bir şekilde ağır ve haksız bir tecavüze uğradığı ve bu nedenle de manevi tazminat talep edebileceği kabul edilmelidir. Üstelik davacının yaşı da dikkate alındığında çektiği acı daha da ağır olmuştur.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve diğer hususlar gözetildiğinde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü ile 9.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜNE,
A)Maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kabulü ile, 74.721,49-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.203,33-TL geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri 554,40-TL ve tedavi gideri 16.395,04-TL olmak üzere toplam 95.878,26-TL’nin davalı ……’dan olay tarihi olan 30/09/2009 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 03/02/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davacıya VERİLMESİNE,
B)Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen KABULÜNE, 9.000,00-TL’nin kaza tarihi olan 03/09/2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davanın maddi tazminat talebi yönünden ıslah edilmiş haliyle tam kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 6.549,44-TL karar ve ilam harcı ile davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 614,79-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 204,95-TL harç ile 293,32-TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 6.665,96-TL harcın davalılardan (davalı …… bu miktarın tamamından, davalı sigorta şirketi bu miktarın 6.093,92-TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 25,20-TL başvurma harcı, 204,95-TL peşin harç ile 293,32-TL ıslah harcının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın maddi tazminat talebi yönünden kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 13.058,43-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı ……’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davanın manevi tazminat talebi yönünden red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ……’a VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 464,20-TL tebligat, 131,95-TL müzekkere, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.896,15-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.363,22-TL’sinin davalılardan (davalı …… bu miktarın tamamından, davalı sigorta şirketi bu miktarın 1.246,23-TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı …… Sigorta tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı …… tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinden davanın kısmen kabul miktarı dikkate alınarak 14,05-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı …… sigorta vekilinin yüzüne karşı Diğer davalının yokluğunda, verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 15/01/2020

Katip ….
¸e-imza

Hakim …..
¸e-imza