Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/706 E. 2019/741 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/706 Esas
KARAR NO : 2019/741

DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2019

Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyetinin durdurulması üzerine mahkemenin …. esasının Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1.Dairesinin 08.09.2014 tarih 1945 Sayılı Kararı uyarınca yapılan devir işlemi nedeniyle iş dosya Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…esasını aldığı anlaşılmakla mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan davanın açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Birleşik Arap Emirliklerinde yerleşik müvekkilleri şirket yüz yılı aşkm tecrübesiyle global düzeyde kıymetli taş, elmas ve mücevherat sektöründe faaliyet gösteren … şirketlerinden biri olduğunu, sektöründe dünyanın sayılı şirketlerinden olduğunu, müvekkil şirket Birleşik Arap Emirliklerinde mukim olduğunu ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkında Kanun’un 48/2. Maddesi uyarınca Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında teminattan muafiyet hususunda “fiili karşılıklılık” bulunduğunu, yabancılık teminatı göstermekten muaf olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından borçlu aleyhinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü nezdlnde ikame edilen iflas yolu ile adi takip nedeniyle müvekkil şirket tarafından fazlaya dair hak ve alacaklarının tahsilini talep etme hakkının saklı kalması kaydıyla 1.326,065 ABD dolarının faizi ile birlikte tahsili talebiyle Bakırköy …. icra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhinde iflas yolu He icra takibine girişildiğini, borçlu kendisine 12 Aralık 2013 tarihinde tebliğ edilen “İflas Yolu ile Adi Takipte Ödeme Emri’ne 18 Aralık 2013 tarihinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz ettiğini, müvekkili şirketin borçludan doğduğunu ve doğacak bakiye alacağını takip, tahsil ve dava hakkının saklı kalması kaydı ile şimdilik borçlunun müvekkil şirkete Bakırköy … İcra Müdürlüğünde aleyhinde girişilen iflas yolu ile adi takip borçlu’nun “iflas yolu ile adi takipte ödeme emrTne vaki haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı itirazının kaldırılarak müvekkil şirket’e olan 1.326.065 ABD Doları ana para ve 309.281 ABD Doları temerrüt faizi olmak üzere toplam 1.635.346 ABD Doları tutarındaki borcunu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren İşleyecek devlet bankalarının ABD Doları cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranında temerrüt faizini ve takip harç ve giderleri ile birlikte mahkeme veznesine depo etmesini, borçlunun depo emri uyarınca toplam 1.635.346 ABD Doları borcunu, belirtilen temerrüt faizini, takip harç ve giderleri ile birlikte depo kararı tarihinden itibaren yedi gün içerisinde mahkeme veznesine depo etmemesini veya müvekkili şirkete ödenmemesi halinde iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafça Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün..Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhinde iflas yolu ile adi takip başlatılarak müvekkili şirkete örnek no:11 ödeme emri gönderildiğini, bu takip ile müvekkili şirket aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklandığı İddia olunan 1.326.065 ABD Doları ile anılan meblağın sözde işlemiş faiz bedeli olan 309.281 ABD Doları alacağın tahsilinin talep edildiğini, davacı tarafça başlatılan takibe istinaden müvekkile gönderilen söz konusu ödeme emrine karşı takibe konu faturaların yurtdışı menşeili olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda….Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacı tarafa ödeme emrinde belirtildiği şekilde bir borcun olmadığını, bu nedenle yetkiye talep edilen alacağın varlığını ve miktarını, faiz ve alacağa bağlı tüm fer’i taleplerine taraflarınca İtiraz edildiğini, ihtilafın esasına ilişkin yargılama yapılarak atacağın mevcudiyetini ve miktarının belirlenerek kaldırılmasını, müvekkil şirketin iflasına karar verilmesi talebi ite huzurdaki davanın ikame edildiğini, davada davacı taraf ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığı iddia edilen atacağın varlığını ve miktarı ihtilaf konusu olduğunu, davacı tarafça dava dilekçelerinin 3 numaralı ekinde mahkemeye sunulan faturalar ve taşıma senetleri incelendiğinde icra takibine itiraz dilekçesinde bahsedilen faturaların yurtdışı menşeili olan davan tarafça Birleşik Arap Emirlikleri ’nde tanzim edildiğini, taşıma senetlerinin de Dubai menşeili “….” firması ile davacı arasında Dubai’de tanzim edildiğinin açıkça anlaşıldığını, Bakırköy …., İcra Müdürlüğü’nün…. E. sayılı dosyasını ve huzurdaki itirazın kaldırılmasını, iflas davasına konu edilen ihtilaf bahsedilen fatura ve taşıma senetlerinden kaynaklanan alacak İddiasına ilişkin olduğunu, alacak iddiasına konu faturalarım ve taşıma senetlerinin Birleşik Arap Emirliklerinde bulunan Dubai’de düzenlendiğini, özellikle taşıma senetlerinin Dubaide yerleşik davacı ve yine Dubai de yerleşik taşıma firması arasında imzalamış olması karşısında bu davaya konu ihtilafın Birleşik Arap Emirlikleri Kanunlan’nm Dubai Mahkemelerince tatbik edilerek çözümlenmesinin gerektiği hususun açık olduğunu, bu dava konusu ihtilafa dayanarak talep edilen alacağın mevcut olup olmadığını, mevcut ise miktarının yetkili ve görevli Dubai Mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde tesis edilecek kararın Türkiye de tenflzi aşamasında müvekkili şirketten söz konusu alacağın haciz ya da İflas yolu ile takip edilmesinin söz konusu olacağını, bu sebeple bu aşamada Dubai Mahkemelerince tesis edildiğini, tenfize konu edilebilecek bir karar olmadığını, alacak iddiasının uyuşmazlığın esasına girilerek Türk mahkemelerinde Türk hukukunun tatbik edilerek incelenmesinin mümkün olmadığını, Türkiye de tenflz edilebilme özelliğini kazanması halinde Türkiye de takip ve iflas davasına konu edilebileceğini, aksi halde itirazın kaldırılmasını ve iflas davasının MÖHUK 47. Madde mucibince mahkeme nezdinde görülemeyeceğini, açılan davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın kaldırılarak iflası istemine ilişkindir.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; alacaklı davacı.. vekili vasıtası ile 26.10.2013 tarihinde borçlu davalı …. Anonim Şirketi aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün..E. numaralı dosyası ile Beşiktaş … Noterliğinin 10 Mayıs 2010 tarihli ve .. yevmiye sayılı tebliğ şerhini havi ihtarname sureti, müvekkil şirket tarafından düzenlenen dökümü verilen borçlu … A.Ş. tarafından ödenmeyen faturaların suretleri ve yeminli Türkçe tercümeleri ile şirket tarafından …A.Ş.’ne gönderilen ve teslim edilen elmas ve değerli taşlara ilişkin taşıma senetlerinin suretlerini ve yeminli Türkçe tercümeleri dayanak göstererek 1.326.065 ABD Doları asıl alacak, 309.281 ABD Doları 24 Mayıs 2010 temerrüt tarihinden takip tarihine kadar Devlet Bankalarının ABD Dolar cinsinden açılmış bir yıl vadieli mevduata uyguladıktan en yüksek faiz oranında işlemiş faizi ile toplamda 1.635.346 ABD Doları asıl alacağa takip tarihi itibaren devlet bankalarının ABD Doları cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduata uyguladıktan en yüksek faiz oranında hesaplanacak faizi ile birlikte Türk Borçlar Kanunun 99. maddesi uyannca fiili ödeme günü itibariyle Türk Lirası karşılıklarının fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacağa aynca talep etmek hakkı saklı kalmak kaydı ile harç, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçildiği, davalı borçlu tarafın 18.12.2013 tarihli itiraz dilekçesinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… E. nolu dosyasından davacıya gönderilen Örnek No: 11 İflas Yolu ile Adi Takipte ödeme Emri 12.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, icra takibine konu faturalar yurt dışı menşeli olduğu, taraflar arasındaki yetki anlaşması gereğince …. Mahkemelerini ve İcra daireleri yetkili olduğundan Bakırköy İcra Dairesinin yetkisine açıkça itiraz edildiği, müvekkili şirketin verdiği bilgi dahilinde alacaklıya borcu bulunmadığı, bu nedenle alacak miktarının tümüne ve işletilen faize itiraz edildiği, borca ve takibe yapılan itiraza binaen takibin durdurularak iptal edilmesini faize ve bu itibarla takibe ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, borçlunun yapmış olduğu vaki itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tensip zaptının (3) nolu bendinde; MÖHÜK madde 48/2′ ye göre “Türk Mahkemesi’nde dava açan davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır ” şeklindeki maddesi de gözönüne alınarak davacı vekile tensip zaptını tebliğ aldığı tarihten itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde 100.000,00 TL teminat Bakırköy Mahkelemer Veznesine yatırıldığı veya buna ilişkin kesin ve süresiz teminat mektubunu mahkememize sunması aksi taktirde HMK’ nun 114/1-ğ maddesine göre davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceğine ilişkin karar verilmiş, 17/02/2014 tarihli davacı vekilinin ara karardan rücu talebinin değerlendirilmesi sonucunda; davanın maktu harca tabi iflas davası olması, yargılamanın sonucunda davacının haksız çıkması halinde hükmedilecek vekalet ücretinin maktu vekalet ücreti olması, Adalet Bakanlığından gelen cevabi yazıda BAE devleti ile karşılıklılık esasının bulunduğu, icra mahkemesince de borçlunun şikayetinin reddedildiği gözönüne alınarak ara karardan rücu edilmesine ilişkin derkenar düşülmüş, 18/02/2014 tarihinde 8.000,00 TL teminatın mahkeme veznesine depo edildiği anlaşılmıştır.
…. firmasına yazılan müzekkereye cevap verilmiş, Atatürk Hava Limanı Kargo Gümrük Müdürlüğüne yazılan müzekkereye ise cevap verilmemiştir.
Bakırköy …İcra ve İflas Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verilmiş, …iflas sayılı dosyada iflas tasfiye işlemleri yürütülen müflis ….A.Ş.’nin iflas masasında tasfiyenin İİK.218.maddesi uyarınca basit usulde yürütüldüğü bildirilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verilmiş, istenen bilgi ve belgeler gönderilmiş, incelenmesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı …. Limited Şirketi’nin 5.250.000,00 TL sermaye ile … Sitesi …. Sokak No:…Merter/Güngören/İstanbul adresinde kayıtlı olduğu, sicil kaydının faal olduğu, şirketin nevi limited iken anonim şirkete dönüştüğünün 22/08/1997 tarihinde tescil edildiği, şirketin son tescilini 07/02/2013 tarihinde yaptırdığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yazılı herhangi bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı, MÖHK ‘nun 47.maddesi uyarınca yetki sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması ve ispatının da yazılı olması gerekli olup dosyada mevcut yazılı bir yetki sözleşmesi bulunmadığından davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasındaki takibe konu faturalardan dolayı alacak miktarının ne olduğu., temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği ,tarihinin ne olduğu, faiz oranı ve türünün ne olduğu itirazın haklı olup olmadığı, iflas şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
08/07/2014 tarihli duruşmada davacı vekilinin davalı şirket ile ilgili tedbir taleplerinin kısmen kabulü ile İİK’nın 161.maddesi uyarınca borçluya ait malların bir defterinin İflas Dairesince tutulmasına, bu konuda iflas dairesine müzekkere yazılmasına, Davacı vekilinin diğer ihtiyati tedbir taleplerinin HMK’nın 389.maddesinde belirtilen alacağın varlığı için somut delillerinin dosyada mevcut olmadığı, alacağın çekişmeli olup yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda karar verilecek olup ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilmesi de göz önüne alınarak ilerde tekrar değerlendirilmek üzere diğer ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre , davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespiti, işlemiş faizin faiz miktarının da tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların işlemiş faiz hesabında esas alman veriler dışında bir itirazı da bulunmadığı, kök raporda Devlet Bankalarının ABD Dolarına 1 yıl vadeli tevdiat hesaplarına uyguladığı azami faiz oranı üzerinden işlemiş faiz hesabı yapılmakla birlikte, bu defa mahkemenin tevdii ettiği görev üzerine davacının terditli olarak hesap edilen asıl alacağına 3 kamu bankasının bildirdikleri faiz oranlarının ortalaması alınarak yapılan faiz hesabı neticesinde yapılan hesaplama sonuçlan aşağıdaki gibi arz edildiği, kök raporda izah edilen açıklamalar, mübrez faturalar, davalı van ticari defterleri ve tüm dosva içeriğine göre iki seçenekli olarak mahkemece davacının ibraz ettiği faturalar ve dayanak belgelerin kabulu ile bu miktarda borçlu olmadığına ilişkin ispat külfetinin davalıya ait olduğuna takdir edildiği durumda, davacının takip tarihi itibariyle 1.326.065 ABD Doları (karşılığı 2.6-41.256 TL) bakiye fatura alacağı ve buna bağlı 130.008,39 ABD Doları (karşılığı 258.950,71 TL) işlemiş faiz alacağı olmak üzere ceman 1.456.073,39 ABD Doları (karşılığı 2.900.206,71 TL) olduğu, davalının lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine itibar edildiği takdirde, davacının takip tarihi itibariyle 1.213.289,21 ABD Doları (karşılığı 2.416.629,44 TL) bakiye fatura alacağı ve buna bağlı 118.951,77 ABD Doları (karşılığı 236.928,14 TL) işlemiş faiz alacağı olmak üzere ceman 1.332.240,98 ABD Doları (karşılığı 2.653.557,58 TL) olduğu bildirilmiştir.
01/10/2015 tarihli duruşmada bilirkişi raporunun tamamen hesaplamaya ilişkin olduğu nedeniyle depo emri çıkartılmasına engel bir durum bulunmadığından davacının iflas yoluyla takibe konu ettiği 1.326.065.-Usd ve buna bağlı bilirkişi 2. ek raporunda belirtilen 91.456,95.-Usd takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarları üzerinden toplam 1.417.521,95.-Usd karşılığı 2.823.420,21.-TL ‘ye yönelik davalı itirazının kesin olarak kaldırılmasına, takip tarihi itibariyle bu miktarların kesinleşmiş sayılmasına, 1.326.065.-Usd karşılığı 4.049.006,87.-TL asıl alacak, 172.334,20.-Usd karşılığı 526.205,25.-TL temerrüt tarihinden bugüne kadar işlemiş temerrüt faizi, 128.465,62.-TL icra tahsil harcı, 82.873,42.-TL icra vekalet ücreti, 16.330,45.-TL icra masrafı olmak üzere toplam 4.802.881,61.-TL yi davalı şirket yönünden tebliğ, davalı vekili yönünden tefhim tarihinden itiberen 7 günlük kesin süre içerisinde mahkememize depo edilmesi yada alacaklıya ödenmesine, aksi halde İİK 158 maddesi uyarınca ilk duruşmada davalı şirketin iflasına karar verileceğinin ihtarına karar verilmiş, depo emri davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
17/03/2016 tarihli duruşmada davacı vekilinin belirttiği Yargıtay içtihatlarının eski tarihli olduğu, Yargıtay … Hukuk Dairesinin ….Esas, …. Esas sayılı ilamları gözetildiğinde iflas erteleme davasının bekletici mesele yapılması gerektiği nedeniyle, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında devam eden davalı şirketin iflasının ertelenmesi talepli davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmiş, 27/06/2019 tarihli duruşmada Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında verilen iflas kararının kesinleştiği müzekkere cevabıyla bildirilmiştir.
Mahkememizce iş bu dosyada yargılama devam ederken davalının iflas erteleme talebi üzerine Bakırköy…Asliye Ticaret Mahkemesinin .. esas sayılı dosyada yargılama başlanması üzerine iş bu dosyada iflas kararı verilmesi ihtimaline binaen bekletici mesele yapılması gerekmiştir. Zira İflast kural olarak yurt içinde birlik ilkesi geçerlidir. Bu nedenle borçlu hakkında birden çok dava açıldığı takdirde iflas kurumunun mahiyeti gereği ancak tek iflas kararı verilebilir. İflasın tekliği prensibi sadece yurt içinde geçerlidir.Borçlunun malvarlığı hakkında birden fazla iflas tasfiyesi açılamaycağı dikkate alındığında iflasın tekliği prensibi gereğince tek iflas kararı verilebileceğinden mahkememiz dosyaından önce aynı davalı hakkında Bakırköy … ATM …Esas sayılı dosyasının doğrudan iflas davası sonucunun 21/02/2019 tarihi itibariyle iflas kararı verildiğinde iş bu dava konusuz kaldığından aşağıdaki şekilde konusuz kalan dava yönündne karar verilmesine yer olmadığına HMK 331.madde uyarınca dava açıldığı tarihteki haklılık durmuna göre de davalının gelen raporlar ve belgelere göre takip tarihi itibariyle borçlu olduğu anlaşılmış olup kesinleşen takip nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği dikkate alınarak yargılama harç ve giderlerinden davalının sorumlu sutulması gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davalı tarafla ilgili Bakırköy….Asliye Ticaret Mahkemesinin .. Esas sayılı dosyasında verilen iflas kararının kesinleşmesi nedeniyle işbu dosya yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davalı tarafla ilgili Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında verilen iflas kararının kesinleşmesi nedeniyle işbu dosya yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-HMK.nun 392/2 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 1 ay içinde tazminat davası açılmadığı taktirde ve talep halinde teminatın davacıya iadesine,
3-Dava açılış tarihindeki haklılık durumu dikkate alınarak yargılama harç ve giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 19,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 25,20-TL başvurma harcı, 25,20-TL peşin harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 190,75-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.141,150-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İİK.nun 164/1 maddesi uyarınca kararın re’sen taraflara/vekillerine tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/06/2019
Başkan …
¸
Üye … ¸
Üye …
¸
Katip ….
¸