Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/697 E. 2019/755 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/697
KARAR NO : 2019/755

DAVA : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 03/07/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 11/03/2012 günü trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü …’un Avcılar istikametine seyir halinde iken Florya yan yola girmek ve sağ şeride geçiş yapmak için ilerlerken, aracı arızalanan müvekkili ….’a ait …. plakalı araca çarparak araçta bulunan müvekkillerinin yaralanmalarına neden olduğunu, Küçükçekmece….Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre her iki tarafın da asli kusurlu olduğu sonucuna varıldığını, ancak bilirkişi raporunun eksik tutulduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkili ….’un Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 45 gün yatarak tedavi gördüğünü, müvekkili …….’un Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin sağlık kurulu raporu gereği 40 gün istirahat raporu aldığını, müvekkili ….’un ise Sağlık Bakanlığı Aile Sağlık Merkezinden ayrı ayrı günler olmak üzere 10 gün istirahat raporu aldığını ileri sürerek, trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle davacıların, maddi zararlarının belirlenerek olay tarihinden işletilecek faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, harca esas olmak üzere 1.000,00-TL, tüm davacılar için toplam 60.000,00-TL olmak üzere …. yönünden 20.000,00-TL, ……. yönünden 20.000,00-TL ve …. yönünden 20.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücüden tahsiline, işleten ve sürücünün taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ve davalılar adına kayıtlı olması halinde … plakalı aracın kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Küçükçekmece …..Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu iddia ettiği davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …..Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, aksi halde tedavi giderleri dışındaki maddi tazminat talebi bakımından hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, tedavi giderlerine yönelik maddi tazminat talebinin reddine, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddine, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini iddia ederek masraf, faiz ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmamalarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin araç kiralama işi ile iştigal ettiğini ve aracın uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile dava dışı ….. ..Ltd Şti’ne kiralandığını bu nedenle kiralayanın işleten sıfatında olduğunu beyanda davanın husumet yönünden reddine, ….. ..Ltd Şti’ne ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Küçükçekmece …..Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Esas ve …… Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi olmuştur.
Davacıların yaralandığı trafik kazasından davacıya ait kaza tarihi ve sonrasına ait hastane belgelerinin (tüm tedavi evrakları) onaylı suretleri, sigorta poliçeleri, ceza dava dosyası ve film grafileri ilgili hastaneden celp edilerek dosya içine alınmıştır.
Davacıların maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu …..İhtisas Kurulundan rapor, kusur ve aktüerya raporları alınmıştır.
Olay tarihi olan 11/03/2012 tarihinde İstanbul ili, Küçükçekmece Avcılar D 100 kara yolunu takiben Küçükçekmece Avcılar yönünde seyreden, sürücü … yönetimindeki, davalı….. Tic. Ve San. A.Ş adına kayıtlı davalı …..Sigorta A.Ş’ne ZMM Sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobilin ön kesimi, Beşyol metrobüs durağı hizalarında arızalanması sebebiyle yolun sağında dörtlülerini yakarak duraklatılan davacı sürücü …. yönetimindeki …. plakalı otomobilin arka kesimine çarptığı, olay sonucu davacı sürücü …. ile aynı araçta yolcu olarak bulunan davacılar ……. ve …. yaralandığı, araçların hasarlandığı anlaşılmıştır.
Kusur incelemesi yapan bilirkişiye göre davalılardan….. Tic. Ve San. A.Ş’nin maliki olduğu …..Sigorta A.Ş’ye trafik sigortalı … plaka nolu otomobil sürücüsü davalı …’un mevcut verilere göre ileride sağ şeritte duraklatılmış otomobili göremeyecek konumdan, ön ilerisinde orta şeritte seyretmekte olan kamyonete hızla yaklaştığı anlaşılan davalı aracının, aniden sağ şeride sevk edilerek, hızının yüksek olması sebebiyle, ikaz ışıkları yanar durumda sağ şeritte duraklatılmış olan davacı taraf aracının arka kesimine çarpması suretiyle meydana geldiği anlaşılan olayda, yönetimindeki aracın arızalanması üzerine, sağ şeride çektiği aracın dörtlü ikaz ışıklarını yakıp duraklatan, araçtan henüz inmeden, geriden yaklaşan davalı aracının çarpması karşısında etkili tedbir alabilmesi mümkün görülmeyen davacı sürücü …. olayın meydana geliş şartında kusursuz olduğu, sağ şeritte ileride duraklatılmış davacı aracı görüş alanı dışında kalacak şartta, orta şeritteki kamyonete geriden hızla yaklaşıp, yönetimindeki otomobili aniden sağ şeride sevk eden, aniden fark ettiği sağ şeritte duraklatılmış davacı aracı karşısında fren tedbiri alan, ancak, ıslak yüzeyli yol şartı ve hızının yol ve trafik şartına göre yüksek olması sebebiyle duraklatamadığı aracı davacı aracının arkasına hızla çarptırarak olaya sebebiyet veren, davalı sürücü …’un dikkatsizliği tedbirsizliği, hızını yol ve trafik şartına uydurmama ve şerit değiştirme kurallarını ihlali ile olayda tam kusurlu olduğu, trafik kazası tespit tutanağında, davacı sürücü …..’a ikaz önlemleri almadığı yönündeki kusur gerekçesi, olayın meydana geliş şartında, ikaz ışıklarının yakılması dışında, sürücünün önlem alabilmesi mümkün görülmediğinden, isabetli bulunmadığı, Ceza mahkemesine verilmiş keşfe dayalı 21/02/2014 tarihli bilirkişi raporundaki kusur dağılımının olayla bağdaşır bulunduğu anlaşılmıştır.
Meydana gelen trafik kazasında ….’un kullandığı araçta yolcu olan …….’un kusurunun bulunmadığı, bu davacının adli tıp kurumunun …….ihtisas kurulunun 26/06/2015 gün …… sayılı raporunda maluliyete maruz kalmadığının belirlendiği, iyileşme süresinin 3 ay olduğu belirtildiğinden bu davacı yönünden 3 aylık geçici tam iş göremezlik zararı rapordaki aktüerya bilirkişisi tarafından hesaplanmış ve tam kusura göre 2.360,85-TL olarak belirlenmiştir.
Adalet Bakarlığı Adli Tıp Kurumu …….Adli İhtisas Kuruluna ait 05/04/2017 tarihli raporunda; …. kızı 1948 doğumlu ….’un 11/03/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında sürekli maluliyetini %54 meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 1 aya kadar uzayabileceğini oy birliğiyle mütalaa edildiği bildirilmiştir,
Aktüerya bilirkişisi Y. Müh. …… tarafından düzenlenen 29/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; 11/03/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %54 oranında malul kalan davacı ….’un geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 3.900,62-TL olduğu, sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 104.240,68-TL olduğu, dava dosyasında mevcut Adli Tıp Kurumu ….ihtisas Kurulunun 25/07/2016 tarihli raporunda; kazalı davacının 11/03/2012 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası neticesi meydana geldiği bildirilen arızasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 11/03/2012 tarihinden itibaren 1 aya kadar uzayabileceği, davacının 1 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki %100 nispetindeki maluliyetiyle orantılı olarak maddi zararı 1.237,55-TL x %100 Maluliyet = 1.237,55-TL olarak belirlenmiştir.
Kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle ve halen malik durumunun tespiti için ilgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, müzekkereye verilen cevapta anılan aracın kaza tarihi itibariyle davalı….. Tic. Ve San. A.Ş’ye ait olduğu ve tescil belgesine göre aracın kullanım amacının kamyonet olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya sebebiyet veren … plakalı araç 04/03/2011-04/03/2012 vadeli Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sakatlık halinde 225.000,00-TL teminatla davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmıştır.
Davacıların yaralanması ile ilgili yürütülen soruşturmada Küçükçekmece ……Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas ve ….. Karar sayılı davası hakkında erteleme kararı verildiği anlaşılmıştır.
Olayın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olan …. plakalı aracın davalı sürücü … %100 kusurlu olduğundan sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuruna isabet eden tutar davacı yararına maddi tazminat miktarı olarak dikkate alınacaktır. Başka bir anlatımla, kusur indirimine yer bulunmamaktadır.
Dosyada SGK tarafından davacılara iş göremezlik nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı, maluliyet geliri bağlanıp bağlanmadığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacılara maluliyeti ve tedavi giderleri nedeniyle ödeme yapıldığına ilişkin dosyada belge olmadığından hesaplanan maddi zarar tutarından ödeme tenzili hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 12/07/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1’inci maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine sonra sözü geçen Kanunun 88/1’inci maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” denildikten sonra anılan Kanun’un 90’ıncı maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49/1’inci maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanunun 61’inci maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar. Ancak sigorta şirketinin sorumluluğu teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranındadır.
Araç maliki diğer davalı….. Tic. Ve San. A.Ş tarafından kazaya karışan aracın uzun süreli araç kiralama ile ….. ..Ltd Şti’ye devir edildiği, dosyaya araç kiralama protokolü araç devir belgeleri ibraz edilmiş olduğundan araç kiralama sözleşmesinin dosyaya sunulan protokole göre uzun süreli araç kiralama sözleşmesi olduğu dolayısıyla malikin işleten sıfatında bulunmadığı, işleten sıfatının olayın olduğu tarihte davalı sürücünün de çalıştığı şirket olan ….. ..Ltd Şti olduğu dolayısıyla işleten sıfatının bu şirkette bulunduğu anlaşıldığından işleten sıfatının ….. ..Ltd Şti’ye açılan davanın bu şirketin sorumluluğu bulunmaması nedeniyle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3.maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin olan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzeride fiili tasarrufu bulundğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3.maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüte göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüttür.
2918 sayılı KTK’nın 85.maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 15/11/2018 tarih ve 2016/1154 E., 2018/10822 K.sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 19/11/2018 tarih ve 2016/7624 E., 2018/10877 K.sayılı kararı)
Toplanan tüm deliller, hükme esas alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmek suretiyle davacıların meydana gelen trafik kazasında yaralandığı bu nedenle maddi ve manevi tazminat isteme hakkının bulunduğu, davacı ….’un geçici iş göremezlik nedeniyle 3.900,62-TL ve sürekli iş göremezlik nedeniyle 104.240,68-TL olmak üzere nihai ve gerçek maddi zararları toplanın 108.141,30-TL olduğu, davacı ….’un nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1.237,55-TL olduğu, davacı …….’un nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 2.360,85-TL olduğu, olayımızda davalı sürücü ve sigorta şirketinin sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Manevi tazminat talebi bakımından ise davanın dayanağı, Türk Medeni Kanunun 24.ve Türk Borçlar Kanununun 49.ve 56. maddeleridir.
MK’nun 24.maddesinde “Şahsiyet haklarının hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğraması”koşulu öngörülmüş, maddede belirtilen hususlar kanıtlandığı takdirde, manevi tazminat isteme hakkı doğmuş olacağı kabul edilmiştir.
Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır.
Bedensel zararlarda, kişinin manevi değerlerinden olan vücut bütünlüğünün korunması hakkı çerçevesinde manevi zarar olarak değerlendirilmelidir.
Olayımızda, meydana gelen kaza nedeniyle davacıların vücut bütünlüğü zarar görmüştür. Vücut bütünlüğü de kişilik haklarından olup, yaralanması nedeniyle, ızdırap çeken, canı acıyan, davacının kişilik haklarının hukuka aykırı bir şekilde ağır ve haksız bir tecavüze uğradığı ve bu nedenle de manevi tazminat talep edebileceği kabul edilmelidir. Üstelik davacının yaşı da dikkate alındığında çektiği acı daha da ağır olmuştur.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli, davacıların yaralanmasının niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve diğer hususlar gözetildiğinde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü ile davacılardan …. ve ……. için 10.000,00-TL …. için 10.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davanın …. yönünden maddi tazminat için ıslah edilmiş hali ile kısmen kabulüne,
2-Geçici tam iş göremezlik tazminatı 3.900,62-TL sürekli iş göremezlik tazminatı 104.240,68-TL olmak üzere toplam 108.141,30-TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılar … ve ….. Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ….’a verilmesine, faiz başlangıcının … yönünden olay tarihi, sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren uygulanmasına, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davalı….. Tic. Ve San. A.Ş yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
5-Davacı ….’un manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 10.000,00-TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
6-Davacı ……. ve …. yönünden geçici iş göremezlik tazminatının 1.237,55-TL ve 2.360,85-TL olmak üzere toplam 3.598,40-TL’nin sigorta şirketi ve …’dan alınarak bu davacılara verilmesine,
7-Davacılar ……. ve ….’un manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 1.000,00’er-TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Manevi tazminat isteminin davalı….. Tic. Ve San. A.Ş yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine,
9-Davanın maddi tazminat talebi yönünden ıslah edilmiş haliyle kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 7.632,93-TL karar ve ilam harcı ile davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 819,72-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.041,75-TL harç ile 1.914,00-TL harcının mahsubuna, bakiye 5.496,90-TL harcın davalılar … ve ….. Sigorta A.Ş’den(davalı … bu miktarın tamamından davalı ….. Sigorta A.Ş bu miktarın 4.963,82-TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
10-Davacı tarafından peşin yatırılan 24,30-TL başvurma harcı, 1.041,75-TL peşin harç ile 1.914,00-TL harcın davalılar … ve ….. Sigorta A.Ş’den(davalı … bu miktarın tamamından davalı ….. Sigorta A.Ş bu miktarın 2.691,05-TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacılara VERİLMESİNE,
11-Davanın manevi tazminat talebi yönünden kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
12-Davanın manevi tazminat talebi yönünden red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
13-Davanın maddi tazminat talebi yönünden kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 11.689,18-TL vekalet ücretinin davalılar … ve ….. Sigorta A.Ş’den alınarak davacılara VERİLMESİNE,
14-Davanın davalı….. TİCARET VE SANAYİ AŞ yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı….. TİCARET VE SANAYİ AŞ’ye VERİLMESİNE,
15-Davacı tarafından yapılan 504,50-TL tebligat, 264,00-TL posta, 1.029,95-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.798,45-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.295,79-TL’sinin davalılar … ve ….. Sigorta A.Ş’den(davalı … bu miktarın tamamından davalı ….. Sigorta A.Ş bu miktarın 1.170,12-TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacılara VERİLMESİNE,
15-Davalı … tarafından yapılan 80,00-TL yargılama giderinden davanın red miktarı dikkate alınarak 22,35-TL’sinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
16-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 03/07/2019

KATİP …..
¸e-imza

HAKİM ….
¸e-imza