Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/652 E. 2019/798 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/652 Esas
KARAR NO : 2019/798

DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2014

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ :23/07/2013

KARAR TARİHİ : 11/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2019

Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyetinin durdurulması üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1.Dairesinin 08.09.2014 tarih 1945 Sayılı Kararı uyarınca yapılan devir işlemi nedeniyle, Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Esas numarasını alan dava dosyasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; davanın hukuki niteliğinin 1163 sayılı yasanın 62,98 ve 99 maddeleri uyarınca açılmış espit ve eda davası olduğunu, davacı kooperatifin 07.02.1993 tarihinde kabul edilen ana sözleşme ile …Yapı kooperatifinin kurulduğu, kooperatifin amacına ulaşması neticesinde lodperatif ana sözleşmesinin 18.04.2010 tarihli genel kurul kararı ile değiştirilmesine karar verilerek site şlejtme kooperatifi olmasına karar verildiğini, davalıların, davacı kooperatifin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olduğunu, kooperatifin 29.04.2012 tarihinde yapılan 2011 hesap yılı olağan genel kurul toplantısında yönetim ve denetim kurulu faaliyet raporları ile mali tabloların ibra edilmediğini, ibra edilmeyen dönem olan 2011 yılı başta olmak üzere geriye doğru beş yıllık 2011-2010 2009-2008-2007 hesaplarının tetkiki için inceleme komisyonu oluşturulduğunu ve komisyonun 11.06.2012 tarihli inceleme raporunu hazırladıklarını, kooperatifin 5 yıllık geriye doğru muhasebe hesap incelemelerinde kanuni de terlerin usulüne uygun tutulup tasdik ettirilmesine rağmen kayıtların yeterli açıklığa sahip olmadığını, tek düzen muhasebe sistemi genel tebliğinde açıklanan husus ve standartlara uygun kayıt yapılmadığını, 213 savılı VUK da sayılan belgelerin dışında fatura yerine makbuz düzenlendiğini, aktif hesaplara nedensiz alacak pasif hesaplara nedensiz borç kaydı yapıldığını, bir kısım gelirlerin kayda alınmadığını, 2007 yılında 66 adet sosyal tesisin satış işleminde 214.097.00.TL iik gelirin kooperatif üyelerinden ve vergi dairesinden gizlenerek eksik bildirildiğini, sosyal tesis satışlarında gerçek satış bedelleri resmi kayıtlara yansıtılmayarak satış badelinin yarısına yakın bir tutar faturasız ve KDV ödemeksizin katılım bedeli adı altında tahsil edilerek usulsüz işlem yapıldığım , yapılan bu işlemlerle kooperatifin zarara uğratıldığını,sosyal tesis satışlarındaki usulsüzlüklerle ilgili olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığının …. sayılı soruşma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, bu şikayete yönelik mahkemeler tarafından verilen görevsizlik kararlarına ilişkin uyuşmazlığın çözümü için (bu şikayet konusuna yönelik) dosyanın Yargıtay’da bıjılunduğunu,11.06.2012 tarihli inceleme tutanağının 5-6 ve 7. Maddelerinde tespit edilen sosyal tesis satışlarındaki 366.097,00 TL nin mevzuata uygun olmayan belgeler düzenlenmek ve defter kayıtlarında muhasebe hilesi yapılmak suretiyle kooperatif yönetiminin ve çevresinin zimmetine geçirildiğini, 2007 yılı bilançosunda ortaklar alacaklar hesabında gelir gider tablolarında muhasebe defter kayıtlarında muhasebe hilelerinin yapıldığını, avans kar payı tutarları ile mahsup edilen ve bu şekilde üyelerden tahsil edilen ödemelerin 2007 ve 2008 dönemlerine ait gelir tablolarında (tamamı gösterilmeyerek) eksik gösterildiğini,hesap inceleme komisyon raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere hileli hesap yöntemi kullanılmak suretiyle 1.444.388.22.TL tutarındaki meblağ 2009 yılına devredilmeyerek 2007 ve 2008 hesap döneminde kooperatif yönetiminin zimmetine geçirildiğini, 2007 yılına ait kayıtların tetkikinde kurumlar vergisi,katma değer vergisi matrahının eksik beyan edildiğini bu nedenle VUK 359 mad ye göre vergi ziyaı cezasının kesilmesine engel olmak için üyelerin bilgisi dışında kooperatif adına matrah artırımına gidilerek kooperatif üyelerinin 83.994.96.TL ilave borç yükü altına sokulduğunu, inceleme raporunun 12-13 sayfasında belirtildiği üzere 2007-2010 döneminde muhasebe hilesi ile 1.380.381.84.TL tutarındaki özkaynağın yok edildiğini,inceleme raporunun 14-15 sayfalarında açıklandığı üzere kooperatif bünyesinde yapımı gerçekleştirilen sosyal tesislerin satılmasına ilişkin ihale tarihinden sonra ihale alıcılarının tapu devri Olmaksızın devretmiş olduklarını ,kooperatif banka hesaplarında satın alma bedellerinin ödendiğini gösterir kayıtlara rastlanılmadığını,maliye bakanlığı tarafından kooperatif defterleri üzerinde inceleme yapılarak 28.03.2013 tarihli vergi inceleme raporu ve 26.02.2013 tarihli vergi tekniği raporunun düzenlendiğini, düzenlenen bu raporların davalıların sorumluluğunu ispatlar nitelikte olduğunu, sahte ve yanıltıcı faturalar kullanılmak suretiyle 1.577.528.75.TL tutarında kooperatif varlığının yok edildiğini, vergi tekniği raporuna stinaden sorumlular hakkında Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile ceza favasının açıldığını, yaşanan bu gelişmeler üzerine 12.05.2012 tarihinde yapılan 2011 hesap yılı genel curulunda ibra edilmeyen kooperatif yönetiminin 2011 hesaplarının tetkiki için hesap tetkik komisyonunun kurulmasına karar verildiği hesap tetkik komisyonunun 25.05.2013 tarihli inceleme raporuna göre 2011 yılına ait finanssal tabloların tetkikinde kooperatif varlıklarının 1.031.090.28.TL borçlarının 30.573.74TL, özkaynak tutarının 1.000.516.54.TL olduğu kayıtlardan 2010 hesap döneminde yok edilen 1.577.528.75.TL İik ‘tutarındaki meblağın tekrardan kayıtlara alındığına dair bir bilgiye rastlanılmadığı belirtilerek, zimmet fiilinin gizlenmeye çalışıldığı tespit edildiği belirtilerek davalı eski yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun açıkça ortaya konulduğunu bu nedenle 1163 sayılı kanunun 62. Maddesi gereğince davalıların kusurlarıyla kooperatifi uğrattığı zararlardan sorumlu bulunduklarını, kooperatifin uğradığı zarar miktarı tespit edilerek, belirlenen bu zarar miktarının zararın oluştuğu andan itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini” talep ve dava etmiştir.
Asıl dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin, yönetici ve denetçi bulundukları dönemlere ait tüm iş ve işlemleri, Kooperatifin amaç ve uygulamaları paralelinde gerçekleştirdiğini, Kooperatifin zararına işlemleri bulunmadığını, genel kufııl seçimlerinde kullanılmak amacıyla bir fakım asılsız iddia ve ithamlarla müvekkillerinin yıpratılmasımn amaçlandığını, hakaret ve iftira nedeniyle müvekkillerinin açtığı davalarda cezalar da verildiğini, bu dava ile güdülen amacın müvekkillerinin Genel Kurul nezdinde itibarsızlaştırılması, sonraki seçimlerde kendilerine rayicin olunmaması düşüncesi olduğunu, muhasebe kayıtlarının düzenlenmesi, tarafsız ve objektif hale getirilmesi için yapılan işlemler ile kesilen maliyet faturalarının da bu kapsamda değerlendiriidirilerek, kollanılmak istendiğini, Kooperatifin zararı olarak gösterilen meblağın maliyet faturalarındaki bilgiler olduğunu, bu faturaların bir borç ya da mali yükümlülük getirmediğini, vergi açısından külfet oluşturmadığı vd fiilen teslim edilen işyerlerinin Kooperatif kayıtları ile çakışmaması için güncelleme niteliğinde olduğunu, Kooperatifçilik Uzmanı…. tarafından hazırlanan 26.08.2013 tarihli raporun faturaların niteliğini ortaya koyduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Asıl dosyada davalı … cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı kooperatifte yakın arkadaşların ısrarı sonucu 2007 ve 2008 yıllarında münhasıran üye olarak görev yapmıştır. Görevde olduğu süre içinde hukuka uygun görmediği hiçbir kararın altına imza atmamıştır. Bu durum kooperatif kararları ile de sabit olduğunu, sosyal tesis satış ihalesine iştirak edenlerin önemli bir kesiminin ihale kendilerine kaldıktan bir müddet sonra haklarını sayın kooperatif başkanı … ve yakın çevresine devretmiş olmaları, gerek ihale sırasında gerekse de devir sırasında ortaya çıkan bedellerin tamamına yakın bölümünün bankaya yatırlması gerekirken kooperatife ait kasa makbuzu karşılığında ödeme yapılmış gösterilmesi, Mezkur ihale sonucunda sosyal tesislerin önemli bir bölümüne sahip olan ….’ın ‘devlete vergi ödememe’ bahanesiyle ihalede ortaya çıkan bedelin tamamı için değil sadece %50 si için fatura düzenlemesine ve ödemelerin ısrarla bankacılık dışında gerçekleşmesine onay vermesi üzerine, müvekkilim kendisiyle tartışmış ve dilekçe vererek kooperatif yönetiminden ayrıldığını, müvekkilinin 15/04/2008 tarihinden sonra hiçbir kararda imzasının bulunmadığını, Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi … nolu dosyada kooperatif başkanı ….ve kooperatifteki diğer imza yetkilisi şahıslardan şikayetçi olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Büyükçekmece ….Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas , … karar sayılı yetisizlik kararı üzerine dosyanın Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin….Esas sayısını aldığı, Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas,… Karar sayılı kararı ile mahkememiz dosyasının birleştirildiği anlaşılmıştır.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; …. İli, …. İlçesi, … köyünde bulunan … Ada … Parselde Cilt No: … Sayfa No: … de kayıtlı olan üzerinde kat mülkiyeti bulunan dükkan niteliğindeki … nolu bağımsız bölüm ve …. ada … parsel Cilt no: …. Sayfa no: … kayıtlı olan üzerinde kat mülkiyeti bulunan dükkan niteliğindeki … nolu bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olduğunu, tapu kayıtlarına göre …. nolu bağımsız bölüm açısından 18/01/2007 tarihinde, … nolu bağımsız bölüm açısından 15/01/2007 tarihinde kat mülkiyetine geçilmiş olup tapuda 12/09/2008 tarihinde yapılan …. yevmiye nolu tahsis işlemi ile müvekkil kooperatifin geçerli ve hukuken sonuç doğuran bir irade beyanı olmaksızın davalı adına kaydedildiğini, tapuda yapılan tahsis işleminde …. nolu bağımsız bölümün değerinin 23.000 TL, … nolu bağımsız bölümün değerinin 23.000 TL olarak gösterildiğini, yapılmış olan bu tahsis işlemlerinin geçerli olmayıp iptallerinin gerektiğini, dava konusu her iki gayrimenkulun davalı adına tahsis işlemi ile tapuya tescil edilmeden önce davacı kooperatif adına kayıtlı olduğunu , Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onaylı …. Yapı Kooperatifi ana sözleşmesinin 5 bölümünde yer alan 65. maddesinde ” bu tesisler kooperatif malı olup bunların hiçbirşekilde devri ve satışı yapılamaz” amir hükmü ve ayrıca aynı maddede “bu tesislerin satışı için Sanayi ve Ticaret Bakanlığının izni şarttır ” amir hükmünün bulunduğu, bu durumda tüzel kişilik olan kooperatifin sosyal tesislerinin satılması konusunda hukuken geçerli bir irade beyanın oluşabilmesi için mutlaka ana sözleşmenin ve yönetim planın değişmesinin gerekmekte olduğunu, davalı adına yapılan tescilin muvazaalı işlem nedeni ile iptalinin gerektiğini, dava konusu olayda öncelikle davacı kooperatifin gayrimenkul satışına yönelik ortaya koyduğu irade beyanın hukuken geçerli ve sonuç doğurucu olmadığını, irade beyanı ( Yönetim planı değiştirilmesi için gereken çoğunluk şartı sağlanamadığından) yok hükmünde ve sakat olduğunu, … ili … İlçesi … Köyünde bulunan … Tapu Sicil Müdürlüğünde … Ada … Parsel de Cilt No: … Sayfa No: …. de kayıtlı olan üzerinde kat mülkiyeti bulunan dükkan niteliğindeki … nolu bağımsız bölüm ve … ada … parsel Cilt no: … Sayfa no: … kayıtlı olan üzerinde kat mülkiyeti bulunan dükkan niteliğindeki …. nolu bağımsız bölüm olmak üzere dava konusu taşınmazların tamamında davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve müvekkil kooperatif adına tapuda tesciline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, esas yönünden genel kurulda alınan karar ile satış işlemlerinin yapıldığını , ihale sürecinin açık olduğunu, ihale bedellerinin belli olduğu, ihale alıcısının diğer iş yerleri ile ilgili ödediği hesaplar virman edilerek borçsuz devirlerin yapıldığı ve davalı olarak borçsuz devir yapılma sebebinin buna dayalı olduğunu, yönetim kurulunca da onaylandığını, genel kurul ve satışın iptali davalarının reddedildiğini, olağan dışı bir uygulama olmadığını, yöneticiler ve deneticiler hakkında yapılan şikayet ve başvuruların reddedildiğini, ancak kooperatifler kanununa aykırı olarak açılan davaların devam ettiğini, teftiş raporlarının dahi bu konuda alındığı gerekçesi ile davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Asıl dava; Kooperatif yönetici sorumluluğundan kaynaklı tazminat istemine, birleşen dava; muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; kooperatifin eski yöneticisi olan davalıların kooperatifi zarara uğratıp uğratmadığı, zarar uğrattılar ise bunun miktarının ne olduğu,kooperatifin zarara uğradığının tespiti halinde bunda davalıların sorumluluklarının ne olduğu noktalarında toplandığının tespitine karar verilmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesine yazılan müzekkereye verilen cevapta istenilen dosyanın görevsizlik kararı verilerek Bakırköy … ACM ‘nin … esas sayılı dosyasına gönderildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Küçükçekmece …Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasının Uyap üzerinden örneği, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığından istenilen dosyalar gönderilmiştir.
Esenyurt Tapu Müdürlüğüne, Kredi Kayıt Bürosuna, Merkezi kayıt Kuruluşuna, Beylikdüzü Vergi Dairesine müzekkereler yazılmıştır.
Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi bakımından tedbir isteyenin haklılığı konusunda HMK 389.maddesinde belirtilen şartların mevcudiyeti yönünde dosyada delil bulunmadığı anlaşılmakla mevcut delil durumu itibari ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
14/10/2014 tarihli duruşmada 6545 sayılı kanunun 45. Maddesi ile yeniden düzenlenen 5235 sayılı kanunun 5. Maddesi ve HSYK ‘nın 1. Dairesinin 26/08/2014 tarih ve 1876 sayılı kararı uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin 15/09/2014 tarihinden itibaren heyet halinde çalışmaya başlaması ve dava değeri veya nitelik itibariyle bu dosyanın heyet halinde görülmesi gerektiğinden dosyanın heyete tevdiine karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin dava konusunun bir miktar para alacağının tahsili istemine ilişkin olup davalıların taşınmazlarının dava konusu olmaması sebebiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Birleşen dosyada alınan 19/11/2014 tarihli raporda; tescil ve dava tarihi itibariyle tam mülkiyetlerinin değeri; 23/07/2013 dava tarihi itibariyle …. nolu taşınmazın tam mülkiyetinin değeri 85.000,00 TL, 12/09/2008 ferdileşme-tescil tarihi itibariyle …. nolu taşınmazın tam mülkiyetinin değeri 45.000,00 TL, 23/07/2013 dava tarihi itibariyle 8 m² ilaveli … nolu taşınmazın tam mülkiyetinin değeri 80.000,00 TL, 12/09/2008 ferdileşme-tescil tarihi itibariyle 8 m² ilaveli …. nolu taşınmazın tam mülkiyetinin değeri 55.000,00 TL, olarak hesap tespit edildiği, bir başka ifadeyle 23/07/2013 dava tarihi itibariyle … ve … nolu (8 m² ilaveli) taşınmazın tam mülkiyetinin değeri 145.000,00 TL, 12/09/2008 ferdileşme-tescil tarihi itibariyle … ve …. nolu (8 m² ilaveli) taşınmazın tam mülkiyetinin değeri 90.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Usul ekonomisi yönünden inceleme yapılması mümkün olduğundan davacı kooperatif defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamındaki tüm deliller , iddia ve savunmalar değerlendirilmek suretiyle davalıların 2007-2008-2009-2010-2011 yıllarında davacı kooperatifte hangi görevlerde bulundukları, bu dönemler itibariyle iddialar kapsamında kooperatifi zarara uğratan faaliyetleri olup olmadığı, zarar var ise miktarının tespiti ile bu zararlardan davalıların sorumlu olup olmadıkları hususlarında bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekillerinin kök rapora itiraz dilekçelerindeki itiraz sebeplerinin değerlendirilmesi ve rapordan sonra gelen dosya ve belgelerin irdelenmesi, dava konusu sosyal tesis dükkanlarının mahallinde keşfen incelenmesi suretiyle satış tarihleri itibariyle piyasa rayiç değerlerinin tespiti, piyasa rayicinden düşük bedellerle satılıp satılmadıklarının belirlenmesi, itirazların kök rapordaki görüşlerini değiştirecek nitelikte olup olmadığı, ayrıca ve bilhassa birleşen dosyadaki iddia ve savunmaların da incelenmesi için önceki bilirkişi kuruluna gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi …’un dahil edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası kapsamındaki iddia, savunmalar ve deliller açısından hiçbir değerlendirme yapılmadığından ayrıca ek rapora davalılar vekillerince itirazlar bulunduğundan hem birleşen dosyanın incelenmesi hem de ek rapora itirazların değerlendirilmesi için önceki bilirkişi kurulundan 2.ek rapor alınmasına ( ….) karar verilmiştir.
14/10/2015 tarihli raporda; davanın açıldığı 12.07.2013 tarihinde, kooperatifin yetkili ve görevli denetim kurulu üyeleri olan …,… ve … ‘mn (eski yönetici ve denetçilerin mail ve hukuki sorumluluklarından doğan tazminat davasında) huzurdaki davayı takip etme hak ve yetkisine haiz bulunduğu, (Aktif dava ehliyeti), eski yönetim ve denetim kurulu üyelerinin 2007-2008-2009-2010 hesap yılı döneminde kooperatif ve üyelere uğratılan zarar tespitinin, ibra kavramı ile birlikte değerlendirilmesi gerekeceği, 2007-2008-2009-2010 hesap yılına ait genel kurullarda görüşülen ve genel kurulun bilgisine sunulan konularda alınan ibra kararları mahkeme kararı ile iptal edilmediği müddetçe, ibra edilen bu dönemlere ilişkin sorumluluk davasının açılamayacağı, sorumluluk davasının açılmasına karar verilme yetkisi (KK 42. Mad.),genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerinden olması nedeniyle, …. Kooperatifinin, 29.04.2012 tarihinde yapılan 2011 hesap yılında, ibra edilemeyen yönetim ve denetim kurulu üyeleri aleyhine mali ve hukuki sorumluluk davasının açılması yönünde genel kurul kararının alınmadığı, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmediği 2011 hesap yılına ilişkin sorumluluk davasının görülebilmesi için,usulüne uygun genel kurul kararı alınmamasına rağmen bu durumun dava şartlarından biri olmaması nedeniyle, bu usuli eksikliğin davacılara ek süre verilerek giderilmesi gerekeceği yönündeki bilirkişi kanaatinin takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait bulunduğu, 6-15-16.08 ve 12.09.2007 tarihlerinde açık arttırma suretiyle yapılan ihalede sosyal tesislerdeki 66 işyeri satışında görevli olan Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin, işyerlerinin gerçek değerinin tespitinde, Kooperatifler Kanununun 59,62 ve Ek 2. maddesinin kendilerine yüklediği görev ve sorumluluğu yerine getiremedikleri, gerek metraj yönünden daha büyük ve gerekse de rayiç bedel yönünden daha değerli oian işyerlerinin olduğundan düşük bedelle satılmasına sebebiyet verdikleri, bu suretle Kooperatifin ve bilvesile üyelerin 10.157.025,72 TL’lik zararına yol açtıkları, davacı kooperatifin ve bilvesile üyelerin alacağı olan bu zarardan, aşağıdaki tabloda gösterilen Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu , 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümleri apsamında Kooperatif adına matrah artırımına gidilmek suretiyle Kooperatifin ve bilvesile üyelerin 7.430,13 TL.’lık zararına yol açıldığı, davacı Kooperatifin ve bilvesile üyelerin alacağı olan bu zarardan ise, aşağıdaki tabloda gösterilen örtetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı Kooperatifin ve bilvesile üyelerin uğratıldığı toplam zararın 10.234.455,85 TL. olduğu ve davacı Kooperatifin ve bilvesile üyelerin alacağı olan bu rakama, davanın açıldığı 12.07.2013 tarihinden itibaren yasal faiz oranının uygulanması gerektiği bildirilmiştir.
26/12/2016 tarihli ek raporda; dava konusu taşınmazların çevresinde keşif tarihi itibari ile yapılan araştırmalarda dükkanların pazarlık payı dahil olmak üzere yaklaşık 144 m² büyüklüğünde kapalı alanı bulunan taşınmazların 510.000,00 TL ile 980.000,00 TL m² bazında 3.542,00 TL/m² ile 6.806,00 TL/m² fiyat aralığında ortalama olarak 5.052,00 TL / m² bedelle satışa sunulmuş olduğu, bölge için %10 pazarlık payı ve taşınmazlar için yıpranma payları düşüldüğünde bulundukları çevre koşulları da göz önüne alınmasıyla ortalama birim m² satış bedelinin yaklaşık 4.260,00 TL/m² olduğu, bu bedelin dava tarihi (12/07/2013) itibari ile 3.292,43 TL/m² ve ihale tarihi (12/09/2017) itibari ile 2.112,00 TL/m²’ye tekabül ettiği ve 14/10/2015 tarihli kök raporda 16/08/2007 ile 12/09/2007 tarihlerindeki açık artırma suretiyle yapılan ihalede sosyal tesis dükkanlarının reel m²lerinin 2.108,74 TL/m² olarak hesaplandığı, kök raporda tespit edilen TL/m² bedel ile bu ek raporu ulaştığı değer arasında pazarlık payları, ekonomik koşullar ve değere etki edecek diğer unsurlar dikkate alındığında kök raporda rayiç bedel hesabının ek rapor için de geçerli olduğu, tarafların itirazlarının 14/10/2015 tarihli kök rapordaki tespitleri değiştirmeyi gerektirmediği bildirilmiştir.
20/12/2017 tarihli 2.bilirkişi kurulu ek raporunda; 2007-2008-2009-2010 hesap yılına ait genel kurullarda görüşülen ve genel kurulun tartışılarak açık bilgisine sunulan konularda alınan ibra kararları mahkeme kararı ile iptal edilmediği müddetçe , İbra edilen bu dönemlere ilişkin yöneticiler hakkında sorumluluk davasımn açılamayacağı yönündeki kök rapordaki bilirkişi görüşümüzün değişmeyeceği, kooperatifin 09.04.2006 tarihinde yapılan 2005 hesap yılı genel kurulunda, sosyal tesislerde yer alan 66 adet işyeri satışına dair alınan kararın İstanbul …. ATM…. E sayılı dosyasından iptalinin istendiği, yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verildiği, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin… E, … K sayılı karan ile denetimden geçen yerel mahkeme kararının onanarak kesinleştiğinin birleşen dava dosya kapsamı gereği tespit edildiği, İstanbul …ATM …. sayılı dosyasında iptal davasına konu edilen 09,04,2006 tarihinde yapılan 2005 hesap yılı genel kurulun 7 nolu sosyal tesislerdeki taşınmaz satışlarına ilişkin aldığı karar yerel mahkemece iptal edilmeyip kesinleşmiş olması nedeniyle taşınmaz satışlarına yönelik aîınan bu genel kurul kararının tüm üyeleri bağladığı, davaya konu taşınmazların satışının görüşüldüğü 09.04.2006 tarihindeki kooperatif tüzel kişisinin,…. Yapı kooperatifi olduğu, ancak bu yapı kooperatifinin 18.04,2010 tarihinde yapılan 2009 hesap yılı genel kurulunun 7 nolu kararı gereği, ana sözleşme değişikliğine giderek İşletme kooperatifine dönüştüğü, böylelikle yapı kooperatifi tüzel kişiliğinin 2010 yılında ortadan kalkmış bulunduğunun kabulü gerektiği ve bu hususun gözetilmesi gerekeceği, sosyal tesislerde bulunan satışa konu 66 adet dükkanın içinde bulunan davaya konu … ve… nolu işyerlerinin, kooperatifin malı olup bunların hiçbir şekilde devri ve satışının yapılamayacağı İddia edilmiş ise de ana sözleşmenin 66. Mad sinde düzenlenmiş olduğu üzere sadece idare binası , eğitim merkezi ve caminin sosyal tesis kapsamında değerlendirildiği, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri genel müdürlüğünden kooperatife gönderilen 23.03.2006 ve 01.05.2006 tarihli yazılı görüşte “sosyal tesisler içerisinde bulunan satış dükkanlarının ihale ele satışında ve yapr kullanma izni alınarak, tapuların satın alanlara verilmesi hususunda kooperatifin 09.04.2006 tarihli genel kurul kararına ve kooperatif ana sözleşmesinde belirtilen hükümlere uyulmak kaydıyla gerekli işlemin yapılmasının, yönetim kurulunun sorumluluğunda olduğuna dair bildirimin dikkate alınması gerekeceği, 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılan mezkur satışlar neticesinde davaya konu … ve… nolu bağımsız bölümler de dahil toplam 66 adet bağımsız bölümün aynı usulle satışa çıkarılmış olmalarına rağmen, diğer ihale alıcıları adına tescil edilen tapu kayıtları hakkında iptal ve tescil talebi olmaksızın sadece davalıya alt taşınmazlar yönünden iptal ve tescil isteminin de iyi niyet İlkesi ile bağdaşmayacağı yönünde kanaate ulaştldığı, satışa konu taşınmazlara yönelik 2007, 2008,2009,2013,2017 yıllarına ilişkin emlak vergisi bildirimlerinde , davaya konu taşınmaz inşaat sınıfının, ihale ile satışının yapıldığı 2007 ve 2008,2009 yıllarında 3- Sınıf inşaat niteliğinde , daha sonraki yıllarda 2 sınıf ve en son olarak 2017 yılında 1. Sınıf inşaat niteliğinde olduğunun Esenyurt Belediye Başkanlığınca değerlendirilmesi nedeniyle bilirkişi kök ve ek rapordaki m2 değerleme miktarı yönünden bilirkişi görüşünün değişeceği, davaya konu ..ve … nolu taşınmazların da içinde bulunduğu sosyal tesislerde bulunan 66 adet İşyerinin genel kurul kararlarına uygun olarak hatta genel kurul kararında belirtilen m2 değerinin üstünde satılması nedeniyle kooperatifin 10.167.025,72 tutarında zarara uğratıldığından bahsedilmeyeceği, 21.06.2011 tarih ve …. sayılı karar ile kooperatif yönetim kurulunun, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümleri kapsamında Kooperatif adına matrah artırımına gidilmek suretiyle yol açılan ve genel kurulca ibra edilmediği tespit edilen 77.430,13 TL’lik zarardan, 2011 yılında matrah artırımı başvurusunu yapan dönemin yönetim kurulu üyeleri …, …,…. …’in müştereken ve müteselslJen bu zarardan sorumlu bulunacağı, 2011 hesap yılında kooperatifin görevli yönetim kurulu üyesi olmadığı tespit edilen davalılardan …….. ile …’nün ise söz konusu matrah artırımından kaynaklanan 77.430,13 TL’lık bu zarardan sorumlu olmayacağı yönündeki kök rapordaki kanaat ve sonucunun değişmeyeceği yönünde mütalaa bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan heyet raporunda matrah arttırımı ile ilgili işlemleri kooperatifin zararlandırıcı işlemler olup olmadığı , yapıldığı dönem itibariyle vergi cezalarının öne geçilmesi amacıyla yapıldığı iddialar dikkate alınarak kooperatifi zararlandırıcı işlem olup olmadığı , kooperatif üyelerine matrah artırımı sebebiyle ek mali yükümlülükler getirip getirmediği hususları yanında davacı vekilinin 2.ek rapora yapmış olduğu itirazlarının değerlendirilmesi ve diğer davalıların 2.ek rapora olan kısmi itirazlarının tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ayrıntılı gerekçeli rapor alınmak üzere dosyanın bir kooperatif uzmanı , bir vergi işlemleri konusunda uzman ve bir mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi hususunda ayrıntılı bilirkişi incelemesi ara kararının oluşturulması kapsamında dosyada bulunan önceki raporlar, ceza mahkemesi dosyası, vergi inceleme raporları, tarafların sundukları deliller incelenerek ek ve kök raporda çelişkiye sebep olan sosyal tesislerde yer alan 66 işyeri satışına dair yapılan işlemlerin ve davalıların matrah artırımının kooperatif yöneticileri zararına sebep olmadığı, 6111 sayılı Yasadan faydalanma amacıyla yapıldığı ve üyelere bu matrah artırımının fazladan bir ödeme yükü getirmediği, daha büyük vergi cezasının bu şekilde önlenmediği, bunun üyelerin menfaatine olup olmadığı ve bu suretle kooperatifi zarara uğratıp uğratmadığı hususlarının ayrıntılı incelenmesi gerektiği dikkate alınarak bilirkişi olarak kooperatifler konusunda uzman bilirkişi Prof. …, mali müşavir olarak …. ve vergi konusunda da uzman ….’ın atanmasına karar verilmiş, 25/05/2019 tarihli raporda; kooperatif yönetim kurulu başkanı … ve yönetim kurulu üyeleri …., …, … ve …’in (davalılar) 6111 sayılı Kanunun 6 ve 7 inci maddelerine göre kooperatif matrah artırımında bulundurmaları ve özel usulsüzlük cezası kesilmesine sebep olmaları nedeniyle davacı kooperatifin ve bilvesile üyelerin toplam 80.930,13 TL zararına yol açıldığı, gelir gider tabloları ve bilançonun genel kurulca kabulü ile ilgili hukuki takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi kök ve ek raporları, yazı cevapları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde;
Asıl dosyada sosyal tesislerde yer alan 66 işyeri satışına dair yapılan işlemlerin ve davalıların matrah artırımının kooperatif yöneticileri zararına sebep olmadığı, 6111 sayılı Yasadan faydalanma amacıyla yapıldığı ve üyelere bu matrah artırımının fazladan bir ödeme yükü getirmediği, birleşen dosyada ise taşınmazın davalı adına muvazaalı şekilde devredilip edilmediği noktalarındadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde; “Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur” hükmüne yer verilmiş, 62/1. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmıştır. 62/3. maddesinde ise; “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar” hükmüne yer verilmiştir.
Sorumluluğun söz konusu olabilmesi için de öncelikle bir zararın doğması şarttır. Zarar meydana gelmiş ise, yöneticilerin kusursuzluğunu ispat etmesi gerekir. Kusursuzluğun ispatı da genel hükümlere tabidir. Kural olarak yönetim kurulu üyeleri kooperatif adına yaptıkları işlemlerden dolayı kişisel olarak sorumlu tutulamazlar ise de, anılan 336. maddedeki hallerde kooperatife, kooperatif ortaklarına ve kooperatif alacaklılarına karşı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsilen sorumlu olurlar. Yöneticilerin görevlerini ifa sırasındaki zararın kusur ile işlendiği karinesinin aksini ispat etmedikçe 338. maddesi gereğince sorumluluktan kurtulamazlar. Diğer yandan, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2007 tarih ve … E., …. K. sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde yöneticilerin kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan yöneticilerin birlikte sorumlu olacağı anlaşılması gerekir.
Toplanan delillere göre Davaya konu asıl davada davalı yöneticilerin 6-15-16.08 ve 12.09.2007 tarihlerinde açık arttırma suretiyle yapılan ihalede sosyal tesislerdeki 66 işyeri satışında görevli olan Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin, işyerlerinin gerçek değerinin tespitinde Kooperatifler Kanununun 59,62 ve Ek 2. maddesinin kendilerine yüklediği görev ve sorumluluğu yerine getirip getirmedikleri, gerek metraj yönünden daha büyük ve gerekse de rayiç bedel yönünden daha değerli olan işyerlerinin olduğundan düşük bedelle satılmasına sebebiyet verip vermedikleri ve bu suretle Kooperatifin ve bilvesile üyelerin 10.157.025,72 TL’lik zararına yol açıp açmadıkları yönünden yapılan yargılama sonunda talebe konu taşınmazların rayiç değerleri mahkememizce tespit edilmiş ise de söz konusu sosyal tesislerde bulunan 66 adet İşyerinin genel kurul kararlarına uygun olarak hatta genel kurul kararında belirtilen m2 değerinin üstünde satıldığı gelen kayıtlardan ve bilirkişi raporlarından sabittir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42/6. maddesine göre, kooperatiflere ait taşınmazların, kooperatif genel kurulunun, yönetim kuruluna vereceği yetki ile satışının yapılabileceği genel kuraldır.
Davaya konu olaydaki 66 adet iş yerinin dayanağı Kooperatif Olağan Genel Kurulu’nun 09.04.2006 tarihli toplantısında alınan karara istinaden satış işlemi gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. (“Sosyal tesislerdeki dükkanların ihale yöntemi ile üye kaydedilerek satılması 150 (yüzelli) kabul oyu 18 (onsekiz) red oyu alarak oy çokluğu ile kabul edildi. Sosyal tesislerdeki toplam 66 adet iş yerinden 1.kısımda bulunan 25 m2 lik iş yerlerinin en az 30.000 (otuz bin) YTL, 50 m2 lik iş yerlerinin 50.000 (ellibin) YTL, 100 m2 lik iş yerlerinin 80.000 (seksenbin) YTL, 2.kısımdaki 23 m2 lik işyerlerinin en az 20.000 (yirmibin) YTL, 50 m2 lik iş yerlerinin en az 35.000 (otuzbeşbin) YTL, 100 m2 lik iş yerlerinin en az 70.000 (yetmişbin) YTL bedelle açık arttırma yolu ile ihale edilerek ortak kaydedilmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi oybirliği ile kabul edildi.”) Kooperatiflerde en yetkili organ Genel Kurul olup; dava konusu taşınmazların satışına ilişkin esas ve usullerde yine Kooperatif Genel Kurulu’nca Kooperatifler Kanunu 42.Maddesi’nin 6.Bendi’ndeki “Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğini, yerine ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek.” Esasına göre yapılmıştır.
Kaldı ki bu Genel kurul kararına karşı genel kurulda alınan kararların iptali yönünde Yargıtay …. Hukuk Dairesi Esas No :…Karar No : … sayılı ilamıyla İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. dava açıldığı Davacı vekili, müvekkilinin de ortağı davalı kooperatif genel kurulunda dükkan vasıflı taşınmazların satışına ilişkin alınan kararların yasa ve anasözleşme hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek, iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu edilen sosyal amaçlı tesislerin satışı ile ilgili genel kurulun 09.04.2006 tarihli olduğunu, davanın yasal süre içinde açılmadığını savunarak, davanın usul ve esas yönünden reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davada iptali istenen kararın 09.04.2006 tarihli genel kurulun 7 nolu gündem maddesi olduğu, davanın ise yasal bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Davanın dayanağı olan dayanağı olan dükkan satışları konusunda Savcılık inceleme yapmış Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …. E….sayılı takipsizlik kararı verilmiş olup bu takipsizlik kararına karşı yapılan itirazlar ceza mahkemesince incelenmiş ve takipsizlik kararı kesinleşmiştir. Yukarıda sayılan deliller ve söz konusu satış yetki verilen Genel kurulunun hukuken geçerli olduğu yerine başka bir genel kurul kararı da alınmadığı dikkate alındığında sosyal tesislerde bulunan 66 adet İşyerinin genel kurul kararlarına uygun olarak hatta genel kurul kararında belirtilen m2 değerinin üstünde satılması nedeniyle kooperatifin 10.167.025,72 tutarında zarara uğratıldığı iddiası yerinde görülmemiş olup genel kurul iradesi yönünde verilen yetkiye göre metre kareye göre işlemler yapılmış olup taşınmazların satışı yönündeki zarar iddiası bakımından davalı yöneticilerin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden bu talep yönünden davanın kısmen reddine karar vermek gerekmiş söz konusu ek rapor dayanağını kesinleşen genel kurul ve mahkeme kararına dayandırdığından yeni son heyetten rapor alınması yönünde ek rapor itirazları yerinde görülmemiştir.
Bir kısım davalı yöneticiler için matrah artırımına gidilmek suretiyle yol açılan zarar kalemi bakımından ise önceki heyette tespit edilen ve son bilirkişi heyetiyle de tespit edildiği gibi 6111 sayılı Kanunun 6 ve 7 inci maddelerine göre kooperatif matrah artırımında bulundurmaları ve özel usulsüzlük cezası kesilmesine sebep olmalarının dayanağı aynı zamanda kesinleşen Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas Karar No : …. sayılı dosyada da Sanıklara atılı sosyal tesislerin satışı yapılırken gerçek bedelleri üzerinden değilde rayiç bedel üzerinden satış yapıldığı hususuyla ilgili olarak; sanıklar hakkında hem 2006-2009 yılları arasında kanuni defter ve belgelerin üzerinde inceleme yapılmasını önlemek maksadıyla matrah arttırımına gittikleri ve kooperatif üyelerini ilave borç altına soktuklarından ve hem de bu eylemden dolayı 1163 sayılı Yasa’nın 59.maddesine aykırı hareket ettikleri iddiasıyla 1163 sayılı Yasa’nın Ek 2/1 maddesinden cezalandırılmalarının talep edildiği, matrah arttırımı ile ilgili konunun sabit görülmekle mahkumiyet kararı verilmiş ve 6111 sayılı Kanunun 6 ve 7 inci maddelerine göre kooperatif matrah artırımında bulundurmaları ve özel usulsüzlük cezası kesilmesine sebep olmaları nedeniyle genel kurulca ibra edilmediği tespit edilen 80.930,13 TL.lik zarardan başvuruyu yapan dönemin yönetim kurulu üyeleri …,…,….’in müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları analaşıldığından sadece bu davalılar yönünden davanın kabulü ile davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar vermek gerekmişir.
Birleşen davada sadece … ve …. nolu taşınmazlar yönünden iptal davası açılmış olup sebebi davalı adına yapılan tescilin muvazaalı işlem nedeni ile iptalinin gerektiğini, dava konusu olayda öncelikle davacı kooperatifin gayrimenkul satışına yönelik ortaya koyduğu irade beyanın hukuken geçerli ve sonuç doğurucu olmadığına dayandırılmıştır.
Birleşe dosyada taşınmazların ferdileştirme ve dava tarihi itibariyle değerlerinin tespiti bakımından rapor alınmış deliller toplandığı görülmüştür.
Aynı kapsamda daha önce açılan ve karara bağlanan bir kısım üyeler yönünden verilen Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi ….karar sayılı kesinleşen ilamda da bahsedildiği üzere, Dava, tapu iptali tescil davası olup, davaya konu taşınmazların tapu kayıtları, akit tabloları celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, taşınmazlar başında taşınmazların değeri yönü itibariye keşif icra edilmiş ve kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış ve bilirkişiler 23/02/2015 havale tarihli raporlarını dosyaya sunmuşlar ve alınan bilirkişi raporu uyarınca 09/04/2006 tarihli genel kurul toplantısında sosyal tesislerin satışı hususunda karar alındığı ve toplantı ve karar sayısının yeterli olduğu ve kurulda satılacak taşınmazların asgari satış bedelinin de belirlendiği ve bunun da ana sözleşmeye uygun olduğu, genel kurulda alınan kararların iptali yönünde İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında dava açıldığı ve davanın süre yönünden reddedilip kesinleştiğinden 09/04/2006 tarihinde alınan satış kararının geçerli ve bağlayıcı olduğu, her ne kadar tanıklar ihaleye başkasının katıldığı ve ihale başkası üzerine kalmış olduğu beyanında bulunmuş ise de taşınmazların kooperatifin genel kurul kararıyla ihale usulüyle satışına karar verildiği ve kararda taşınmazın ihale alıcısına devredileceğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığı, Kooperatif Kanunu’nun 14.md uyarınca da kooperatiflerde ortaklar devir sureti ile ortaklık hak ve vecibelerini bir başka kişiye devredilebileceği hükmü bulunduğundan davalı adına ihale alıcısının devir işlemini gerçekleştirmesi açısında usulsüzlük bulunmadığı ve ihale bedelinde tamamının tahsis edildiği ve kooperatifin ihale yönünden herhangi bir zarara uğradığı da ispat edilemediğinden ayrıca ihaleye katılanları kooperatif başkanının yönlendirdiğine yönelik iddia ise muvazaanın varlığı için tek başına yeterli olmadığı kanaatine varılarak davacının davasının reddine verilen emsal dosyadaki karar kesinleşmiş ve mahkememizde güçlü delil olarak değerledirildiğinde söz konusu satışın kesinleşen 09/04/2006 tarihinde alınan satış kararının geçerli ve bağlayıcı karara göre yapıldığı ve ihale bedelinde tamamının tahsis edildiği ve kooperatifin ihale yönünden herhangi bir zarara uğradığı da ispat edilemediğinden davacıların birleşen dosyada sübuta ermeyen davalarının reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; asıl dosya yönünden davanın kısmen kabul ile kısmen reddi ile ; tespit edilen 80.930,13 TL tazminatın davalılar … , ….ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı kooperatife verilmesine, davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, birleşen dosya yönünden (Bakırköy … ATM …. Esas Sayılı Dosya), davanın esastan reddine,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Açıklaması gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-ASIL DOSYA YÖNÜNDEN DAVANIN KISMEN KABUL İLE KISMEN REDDİ İLE ;
Tespit edilen 80.930,13 TL tazminatın davalılar … , …. ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı kooperatife verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
3-Birleşen Dosya Yönünden (Bakırköy ….ATM ….Esas Sayılı Dosya), DAVANIN ESASTAN REDDİNE,
3-Asıl davada;
a)Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 5.528,00 TL ilam ve karar harcından davacı tarafından yatırılan 6.831,00 TL harçtan mahsubuna, peşin harçtan artan 1.303,00 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 167.950,00- TL artan harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl dosyada davacı tarafa iadesine,
b)Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ile karar ve ilam harcından mahsup edilen 5.528,00 TL peşin harcın davalılar … , …. ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.224,41 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … , …. ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d)Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2.maddesi uyarınca hesaplanan 9.224,41 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar …, …. ve …’e verilmesine,
e)Davacı tarafından yapılan 1.249,15 TL tebligat ve müzekkere gideri, 14.000,00 TL bilirkişi ücreti, 206,30 TL keşif harcı olmak üzere toplam 15.455,45 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı nazara alınarak takdiren 122,22 TL sinin davalılar … , …. ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Birleşen davada;
a)Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 853,90-TL harç ile 1.622,36 TL tamamlama harcından mahsubuna, artan 2.431,86-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.850- TL nispi vekalet ücretinin birleşen dosya davacısından alınarak birleşen dosya davalısına verilmesine,
c)Birleşen dosya davacısının yapmış olduğu yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı karar verildi.11/07/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸